Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 9. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/366 E. 2020/384 K. 21.09.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/401
KARAR NO : 2020/463

DAVA : Tazminat (Sözleşmeden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 25/09/2020
KARAR TARİHİ : 01/10/2020

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Sözleşmeden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA : Müvekkili şirketin ————-markası ile ülkemizde ————- her türlü nakil vasıtası ile yurt içinde evrak, paket, kargo taşımacılığı ve dağıtımı alanında faaliyet gösteren, sektördeki öncü firmalardan bilir olduğunu, davalı … —- tarihinden, istifa ederek müvekkili şirketten ayrıldığı 26/07/2019 tarihine kadar şirket nezdinde ——- çalıştığını, davalının istifa ederek müvekkili şirketten ayrıldığı tarih itibariyle son bir yılda elde ettiği bürüt ücret toplamının 33.104,88 TL olduğunu, davalının müvekkili şirket ile akdetmiş olduğu 27/09/2018 tarihli iş sözleşmesinin “Personelin Sorumlulukları” başlıklı 9 ‘uncu maddesinin (e) ve (f) bendi uyarınca, iş akdini haklı neden olmaksızın sona erdirmesi halinde iş sözleşmesinin sona erdiği tarihten itibaren 12 ay süreyle doğrudan ya da dolaylı olarak müvekkili şirketin ana faaliyet konusunu oluşturan kargo, posta, dağıtım, kurye ve depolama faaliyetleri ile doğrudan veya dolaylı olarak bağlantılı işleri kendi veya başkası nam ve hesabına yapmamayı, hiçbir sıfatla kargo, posta, dağıtım, kurye ve depolama faaliyetleri ile doğrudan veya dolaylı olarak bağlantılı işleri yapan yerlerde çalışmamayı, rekabet yasağına aykırı davrandığı takdirde son bir yılda elde ettiği brüt yıllık geliri kadar cezai şart bedelini ödemeyi kabul ve taahhüt ettiğini, davalının müvekkili şirket nezdindeki görevi gereği müvekkili şirketin müşteri çevresine, ticari sırlarına ve müvekkili şirketin yaptığı işlere —– tüm bunlar hakkında bilgi edinme imkanına sahip kişi konumunda olduğunu, davalının 26/07/2019 tarihinde müvekkili şirketten istifa ederek piyasadaki rakiplerinden biri olan, müvekkili ile aynı ilde ve aynı alanda faaliyet gösteren dava dışı —- benzer pozisyonda çalışmaya başlayarak, müvekkili ile akdetmiş olduğu iş sözleşmesindeki rekabet yasağı hükmünü ihlal ettiğini, davalının 26/07/2019 tarihli —-müvekkilinin rakibi— iş bulması sebebiyle ayrıldığını beyan ettiğini, durumun davalının — kayıtları ile davalının —– ile akdettiği sözleşmenin ve bu şirketteki özlük dosyasının celbi ile teyit olacağını, müvekkili şirket tarafından arabuluculuk yoluna başvurulduğunu, ancak sonuç alınamadığını, davalının rekabet yasağı hükmünü ihlal etmesi karşısında 1 yılda elde ettiği brüt ücret toplamı tutarı 33.104,88 TL tutarındaki cezai şart bedelinin tahsili amacıyla iş bu davayı açtıklarını belirterek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla davalı ….— müvekkili şirket ile akdetmiş olduğu iş sözleşmesindeki rekabet yasağı hükmüne aykırı olarak dava dışı ——.unvanlı şirkette çalışmaya başlaması nedeniyle, taraflar arasındaki iş sözleşmesinde belirlenen net yıllık gelirinin brüt tutarı olan 33.104,88 TL ‘nin dava tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE :
Her iki tarafın da ticari işletmesiyle ilgili hususlardan doğan hukuk davaları ticari dava sayılır(TTK m.4). Aksine hüküm bulunmadıkça, dava olunan şeyin değerine veya tutarına bakılmaksızın asliye ticaret mahkemesi tüm ticari davalara bakmakla görevlidir.(TTK m.5).
Ticari işletme, esnaf işletmesi için öngörülen sınırı aşan düzeyde gelir sağlamayı hedef tutan faaliyetlerin devamlı ve bağımsız şekilde yürütüldüğü işletmedir(TTK m.11 ).
Esnaf ise; ister gezici olsun ister bir dükkânda veya bir sokağın belirli yerlerinde sabit bulunsun, ekonomik faaliyeti sermayesinden fazla bedenî çalışmasına dayanan ve geliri esnaf işletmesi için öngörülen sınırda kalan, sanat veya ticaretle uğraşan kişidir(TTK m.15 ).
İş mahkemeleri 5953 sayılı Kanuna tabi gazeteciler, 854 sayılı Kanuna tabi gemiadamları, 22/5/2003 tarihli ve 4857 sayılı İş Kanununa veya 11/1/2011 tarihli ve 6098 sayılı Türk Borçlar Kanununun İkinci Kısmının Altıncı Bölümünde düzenlenen hizmet sözleşmelerine tabi işçiler ile işveren veya işveren vekilleri arasında, iş ilişkisi nedeniyle sözleşmeden veya kanundan doğan her türlü hukuk uyuşmazlıklarına(…) dava ve işlere bakar.(7036 Sayılı İş Mahkemeleri Kanunu m.5/1-a)
İşçi, işverene kusuruyla verdiği her türlü zarardan sorumludur.(TBK m.400/1)
Uyuşmazlık konusu davaya bakma görevinin hangi mahkemeye ait olduğu noktasındadır.
Davalının —-tarihine kadar davacı işyerinde çalıştığı iddia olunarak dayanak iş akdinin “personelin sorumlulukları” başlıklı 9 ‘uncu maddesinin (e) ve (f) bendi uyarınca iş akdini haklı neden olmaksızın sona erdirmesi halinde iş sözleşmesinin sona erdiği tarihten itibaren 12 ay süreyle doğrudan ya da dolaylı olarak şirketin ana faaliyet konusunu oluşturan —— ile doğrudan veya dolaylı olarak bağlantılı işleri yapan yerlerde çalışmamayı rekabet yasağına aykırı davrandığı takdinrde son bir yılda elde ettiği brüt yıllık geliri kadar cezai şart bedelini ödemeyi kabul ve taahhüt ettiğinden bahisle davalının davacı şirketin aynı iştigal mevzuunda faaliyette bulunduğundan rekabet yasağına aykırı davrandığı iddia edilmiştir.
Davanın yasal dayanağı 6098 sayılı TBK’nın 444-447.maddeleri arasında yer almaktadır.
7036 sayılı İş Mahkemeleri Kanunu’ nun 5/1-a maddesine göre: ” 6098 sayılı Türk Borçlar Kanununun İkinci Kısmının Altıncı Bölümünde düzenlenen hizmet sözleşmelerine tabi işçiler ile işveren veya işveren vekilleri arasında, iş ilişkisi nedeniyle sözleşmeden veya kanundan doğan her türlü hukuk uyuşmazlıklarına iş mahkemelerinde bakılır.
Davalı işçinin iş akdinin sona erdiği tarihte yürürlükte olan 7036 sayılı yasa 6102 sayılı TTK’ dan sonra yürürlüğe girmiş ve TTK’nın 4/1-c maddesindeki düzenlemeyi değiştirmiştir. Bundan önce iş akdinin son ermesinden sonra oluşacak rekabet yasağına ilişkin davalarda ticaret mahkemelerinin görevli olduğu yönündeki Yargıtay kararları hükmünü yitirmiştir.
İş sözleşmesine bağlı olarak çalışan işçinin iş sözleşmesi sona erdikten sonraki dönem için rekabet etmeme yasağının TBK’ nun 6. Bölümünde yer alan 444. Ve devamı maddelerinde düzenlendiği, İş Mahkemeleri Kanunu gereğince Türk Borçlar Kanununun İkinci Kısmının Altıncı Bölümünde düzenlenen hizmet sözleşmelerine tabi işçiler ile işveren arasında, iş ilişkisi nedeniyle sözleşmeden veya kanundan doğan her türlü hukuki uyuşmazlığın İş Mahkemesinde görülüp, sonuçlandırılması gerektiği, davanın her iki tarafın ticari işletmesi ile ilgili olmaması nedeni ile ticari dava niteliğinde olmadığı, taraflardan yalnızca birinin ticari işletmesi ile ilgili olması halinde davanın ticari dava olarak kabul edilemeyeceği, Mahkememizin görevinin tayininde Ticaret Kanununda düzenlenenler hariç uyuşmazlığa konu mal ve/veya hizmetin türünün ve ticari iş karinesinin etkili olmadığı Ticaret Kanununu ticari davayı ticari iş esasına göre değil, ticari işletme esasına göre belirlediği(Hukuk Genel Kurulunun ——————— Karar), uyuşmazlığın Mahkememizin görevine girmediği, 25/10/2017 tarihli Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğü giren 7036 sayılı İş Mahkemeleri Kanuna göre TBK’ nun hizmet sözleşmesine ilişkin 6. Bölüm düzenlenen hususlara ilişkin uyuşmazlıklardan kaynaklı davalara bakma görevinin İş Mahkemesine (İşM. m 5/1-a ) ait olduğu, mahkemenin görevli olmasının(HMK m.114/1-c) dava şartlarından olduğu, mahkemece, dava şartlarının mevcut olup olmadığının, davanın her aşamasında kendiliğinden(HMK m. 115/1) nazara alınacağı, tespit edilen dava şartı noksanlığının giderilmesinin mümkün olmadığı sonuç ve vicdani kanaatine(Ay. m.138) varılarak yargılama harç ve giderleri görevli mahkemede değerlendirilmek üzere Mahkememizin görevsizliğine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM: Ayrıntısı ve gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1.Davanın HMK 114/1-c maddesi uyarınca mahkememizin görevsizliği nedeniyle HMK 115/2 maddesi uyarınca USULDEN REDDİNE,
2.HMK 20. Maddesi uyarınca görevsizlik kararı kesinleştikten sonra 2 haftalık kesin süre içerisinde dava dosyasının görevli ve yetkili İstanbul Anadolu — Mahkemesi’ne gönderilmesine,
3.HMK 331. Maddesi uyarınca yargılama giderleri ve vekalet ücretinin görevli ve yetkili mahkemece değerlendirilmesine,
Dair, taraf vekillerinin yokluğunda gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde mahkememize veya mahkememize gönderilmek üzere bulunulan yer yada başka bir yer Asliye Ticaret Mahkemesine verilecek bir dilekçe ile başvurmak ve istinaf harç ve masraflarını karşılamak koşulu ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi’ne istinaf yolunun açık olduğu, istinaf dilekçesinde istinaf edilen hususlar ile nedenlerinin belirtilmesinin gerektiği, süresi içerisinde kararın istinaf edilmemesi halinde hükmün kesinleşeceği ve infaz edilebileceği açıklanmak suretiyle dosya üzerinden oy birliği ile verilen karar verildi.