Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 9. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/361 E. 2022/73 K. 10.02.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2020/361 Esas
KARAR NO: 2022/73
DAVA: İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 09/09/2020
KARAR TARİHİ : 10/02/2022
DAVA :
Davacı vekili Mahkememize sunduğu — havale tarihli ve aynı tarihte harçlandırdığı dava dilekçesinde özetle; Davalının, davacı şirket tarafından işletilen — plakalı araçlarla ihlalli geçiş yapmış ve müvekkili şirkete — tutarında borçlandığını, bu nedenle davalının borca ve ferilerine itirazı haksız olduğunu, bu ihlalli geçişler sonrasında her ne kadar — ücret toplama sistemi, araçların bağlı bulunduğu hesaptan — istemiş olmasına rağmen,——hesabında yetersiz bakiye bulunması ve kara listede olması nedeniyle banka tarafından reddedilmiş ve tahsilât yapılamadığını, uyuşmazlığın çözülmesi amacıyla zorunlu arabuluculuğa başvurulmuş ancak uzlaşma sağlanamadığını, Bu nedenle işbu davayı açma zorunluluğu hâsıl olduğunu, hukukî gerekçelerinin davalının müvekkili şirkete olan borcu kanundan kaynaklandığını, davacı şirketin işlettiği otoyoldan ihlalli olarak geçen davalının borca itirazı haksız olduğunu, —- serbest geçiş sistemi bulunması da ihlalli geçiş esnasında müvekkili şirketin bildirimde bulunma zorunluğunun bulunmadığını, davacı şirket, kanunî yükümlülüğü bulunmamasına rağmen davalının—— yeterli bakiye bulunup bulunmadığını kontrol ederek üzerine düşeni fazlasıyla yerine getirdiğini beyan etmiş, davalı tarafın —— dosyasına yapmış olduğu itirazın iptaline ve takibin devamına, davalının asıl alacağın %20’sinden aşağı olmamak üzere belirlenecek icra inkar tazminatının davalıdan tahsili ile müvekkili şirkete ödenmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile müvekkili şirkete ödenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA :
Davalıya dava dilekçesi usulüne uygun olarak tebliğ edilmiş, davalı cevap dilekçesi sunmamıştır.
Davalı vekili tarafından —- tarihli beyan dilekçesinde özetle; Dosyada ve tebliğ mazbatası üzerinde fiziken yapılan incelemede, dava dilekçesinin ve ön inceleme tutanağının, şirket daimi çalışanlarından birinin imzasına tebliğ edildiği yazıldığı ve “Tebligat Evrakı adresinde muhatap adına” ibareli kaşenin vurulduğu görüldüğünü, tebligat parçası üzerinde başkaca herhangi bir açıklamaya yer verilmediği ve davalı şirketin yetkili temsilcisinin veya ondan sonraki yetkili kişinin adreste olup olmadığının araştırılıp araştırılmadığı ve nedenlerinin de şerh edilmediği görüldüğünü, ayrıca tebliğ yapılan kişinin de kim olduğu anlaşılamadığını, bu nedenle,—– dava dilekçesine ilişkin yapılan tebligatın geçersiz olup, cevap verme süresinin öğrenme tarihinden itibaren başlatılması gerektiğini, açılan işbu davanın hukuki dayanaktan yoksun olup reddi gerektiğini, her üç araç üzerindeki cihazların da, kredi kartında otomatik ödemeye bağlandığını, dolayısıyla otomatik ödeme talimatı verilmiş olmasına rağmen geçiş ücretlerinin neden ve nasıl tahsil edilemediği anlaşılamadığını, bununla birlikte bilirkişice hazırlanan raporda da beyan edildiği üzere davacının sisteminde zaman zaman sorunlar ortaya çıkmakta, bu sorunlar neticesinde sistemde kesinti meydana gelmesi halinde geçiş ücreti tahakkuk edilemediğini, yine müvekkilinin herhangi bir hak kaybına uğramaması açısından davaya cevapları sunma zarureti hasıl olduğunu, davacı taraf, her ne kadar tahsil edilmeyen geçiş ücretlerine ceza uygulandığını belirtse de dava konusu icra takipte ve huzurdaki işbu takipte hangi alacak kalemlerinin asıl alacak olduğu hangilerinin ceza ödemesi olduğu belirtilmediğini, müvekkili şirkete bildirim yapılmadığından alacak muaccel hale gelmediğini, muaccel olmamasına rağmen söz konusu sözleşmeye dayanılarak icra takibi başlatılması kötü niyetli olduğunu, eğer dava konusu geçiş ödemeleri, davacının sisteminden kaynaklanan bir hata nedeniyle, müvekkiline ait araçların —- cihazlarının bağlı bulunduğu hesaptan çekilemediyse, müvekkili şirket geçiş ücretlerinin cezasız halini ödemeye hazır olduğunu, ancak hem davacının sisteminden kaynaklanan bir hata hem de davacı bildirim yükümlülüğünü yerine getirmediğinden davalı müvekkili şirket aleyhine yargılama gideri, vekalet ücreti, faiz ve — katı tutarındaki cezalara hükmedilmemesi gerektiğini, bilirkişice hazırlanan — tarihli raporda özetle ihlalli geçiş yapan araçların davalı müvekkiline ait olduğu ve fakat hukuken yerinde olarak geçiş anı ve sonrasındaki —– dava konusu araçların —- hesaplarına dair kayıtların istenilmesi ve bu kayıtlar düzenlendikten sonra ayrıntılı rapor düzenleneceği belirtildiğini, ilgili kurumlardan hesap dökümleri celp edildiğinde, iddiaların haklılığı sübut bulacağını beyan etmiş, usulsüz tebligata ilişkin itirazlarının kabulüne, bilirkişi raporuna itirazlarımız doğrultusunda ek rapor alınmasına, ilgili —–kayıtlarının celbine, davacının haksız davasının reddine, davacının asıl alacağın %20’den aşağı olmamak üzere kötü niyet tazminatına mahkum edilmesine, davacının asıl alacaklar bakımından alacaklı olduğuna kanaat getirmesi halinde, davacının sisteminden kaynaklı hatalar ve asıl alacağın ödenemiyor olması gözetilerek ceza tutarının ve buna bağlı tüm taleplerin reddine, masraf ve ücreti vekaletin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Uyuşmazlık Konusu : Taraflar arasındaki ihtilaf, davalıya ait araçların davacının işlettiği Avrasya Tüneli’nden geçip geçmediği, geçmiş ise geçiş ücretini ödeyip ödemediği, davacının geçiş ücreti ceza bedelinin tahsiline ilişkin yapmış olduğu takibin haklı olup olmadığı ve itirazın iptalinin gerekip gerekmediği noktasındadır.
Taraflar arasındaki ihtilaf, temelde davalıya ait aracın davacının işlettiği köprü ve otoyollardan geçip geçmediği, geçmiş ise geçiş ücretini ödeyip ödemediği, davacının yaptığı takibe itirazın haklı olup olmadığı noktasındadır.
Davanın Hukuki Niteliği: Dava, icra takibine yapılan itirazın iptali davasıdır.
Davanın Hukuki Sebebi: İtirazın iptalini düzenleyen 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu(İİK)’nun 67/1. Maddesindeki “Takip talebine itiraz edilen alacaklı, itirazın tebliği tarihinden itibaren bir sene içinde mahkemeye başvurarak, genel hükümler dairesinde alacağının varlığını ispat suretiyle itirazın iptalini dava edebilir.” şeklindeki düzenlemedir.
DELİLLER :
Celp ve tetkik edilen —- dosyasında; davacı takip alacaklısı tarafından—- tarihli takip talebi ile davalı takip borçlusu hakkında ilamsız takip başlatıldığı, ödeme emrinin davalı takip borçlusuna tebliği üzerine davalı takip borçlusunun süresi içerisinde, borca ve ferilerine karşı itiraz ettiği ve bunun üzerine takibin durduğu, itiraz dilekçesinin ve takibin durdurulmasına ilişkin kararın davacı takip alacaklısına tebliğ edilmediği, eldeki davanın 1(bir) yıllık hak düşürücü süre içerisinde açıldığı anlaşılmıştır.
Bilirkişi—- havale tarihli raporunda özetle; Dava konusu araçların ihlalli geçişler anında Davalı firma adına kayıtlı olduğunu, geçiş anı ve sonrasındaki —- dava konusu araçların —hesaplarında yeterli bakiye olup olmadıklarının tespit edilebilmesi için; —dökümlerinin aşağıda belirtilen tarihler arası gözetilerek, hesap sahibi ve hesap bakiyelerini gösterir nitelikte, —- ve varsa anlaşmalı bankalardan talep edilmesinin gereksinmekte olduğunu, —- hesap dökümlerinin aşağıda belirtilen tarihler arası gözetilerek, hesap sahibi ve hesap bakiyelerini gösterir nitelikte, —- tarihleri arasında İşbu belgelerin temin edilmesiyle araçların geçiş anı ve sonrasındaki—-günlük zaman diliminde yeterli bakiyeye haiz olup olmadıklarının, geçiş ücretlerinin ödenip ödenmediğinin tespitleri neticesinde cezai bedele tabi olup olmayacakları değerlendirmeye alınabileceğini beyan ve rapor etmiştir.
Bilirkişi — havale tarihli ek raporunda özetle; Dava konusu —araçların dava konusu geçişler esnasında davalı firmaya ait olduğunu, dava konusu— geçiş görüntüsü bulunan geçişlere dair ücretler toplamının — olduğu ve Davalı tarafından işbu geçiş ücretlerinin ödenmediğini, geçiş anı ve sonrasında yeterli bakiyeye erişemeyen geçişler için toplamda— cezai bedel ödemekle yükümlü olduğunu, davalının, —geçiş ücretleri ve —cezai bedel olmak üzere toplamda— ödemekle yükümlü olduğunu beyan ve rapor etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE KANAAT :
Tüm dosya kapsamından; davalıya ait —- araçların davacının işlettiği köprü ve otoyollardan geçtiği ve geçiş ücretinin geçiş anında ve geçişten sonraki — dönemde ödenmediği bu nedenle davalının geçiş ücreti olan —ile geçişten sonraki — dönemde yeterli bakiyenin oluşmadığı geçişler için ceza tutarı olan—– davalının sorumlu olduğu, davacının geçiş ücreti ve ceza tutarının tahsili amacıyla başlattığı icra takibinin bu miktarlar bakımından haklı olduğu, bu miktarlar bakımından itirazın iptalinin gerektiği, her iki tarafında tacir olması ve dava konusunun ticari işletmeleri ile ilgili olması nedeniyle kabulüne karar verilen alacağa takip tarihinden itibaren ticari faiz işletilmesi gerektiği, alacağın likit olması nedeniyle icra inkar tazminatının şartlarının oluştuğu, reddedilen kısım yönünden davacının takip yapmakta kötü niyetli olduğu ispat edilemediğinden kötü niyet tazminatının şartlarının oluşmadığı sonuç ve vicdani kanaatine(Ay. m.138) varılarak davanın kısmen kabul kısmen reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda ayrıntılı olarak açıklandığı üzere;
1-Davanın KISMEN KABULÜNE, KISMEN REDDİNE,
2-Davalı/takip borçlusunun,—– sayılı dosyasına vaki itirazının 2.925,60 TL yönünden İPTALİNE, kabulüne karar verilen asıl alacağa takip tarihinden itibaren ticari faiz uygulanmasına,
3-Kabulüne karar verilen alacağın %20 ‘si oranında icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Şartları oluşmayan kötü niyet tazminatı isteminin reddine,
5-Fazlaya ilişkin istemin reddine,
6-Harçlar Kanunu uyarınca alınması gerekli 199,85 TL karar ve ilam harcından peşin alınan 54,40 TL’nin mahsubu ile bakiye 145,45 TL harcın davalıdan alınarak hazineye irat kaydına,
7-Davacı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca hesaplanan 2.925,60 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
8-Davalı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca hesaplanan 1.435,90 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
9-Davacı tarafça yargılama gideri olarak yapılan 54,40 TL başvuru harcı, 700,00 TL bilirkişi ücreti ve 75,40 TL posta ve tebligat giderinden oluşan 829,80 TL yargılama giderinden haklılık durumuna göre hesaplanan 556,61 TL ile 54,40 TL peşin harç olmak üzere toplam 611,01 TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
10-6325 Sayılı Yasa’ nın 18/A maddesinin 11 ve 13. Fıkraları uyarınca zorunlu arabuluculuk nedeniyle arabulucuya hazine tarafından ödenen 1.320,00 TL’den haklılık durumuna göre hesaplanan 885,43 TL’nin davalıdan, 434,57 TL’nin ise davacıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
11-Yatırılan gider avansından kullanılan kısmın mahsubu ile bakiye kısmın kararın kesinleşmesi halinde davacı tarafa iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı, miktar itibari ile kesin olmak üzere açık duruşmada verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 10/02/2022