Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 9. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/36 E. 2021/841 K. 23.11.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/36 Esas
KARAR NO : 2021/841

DAVA : İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle)
DAVA TARİHİ : 19/02/2020
KARAR TARİHİ : 23/11/2021

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
DAVA : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle ——, —-işi ile iştigal eden—— gelen sigorta şirketlerinden bir olduğunu, dava dışı ——– yürüttüğü—- kapsamında doğabilecek olası—–numaralı—- altına alınmış olduğunu, dava dışı————- taşınması işini müvekkil şirket sigortalısı —— üstlenmiş olduğunu, sigortalının taşıma işini bizzat yerine getirmediğini, işi davalı —– devretmiş olduğunu, huzurdaki dava sebebi rücu alacağına konu emtiaların 15/11/2018 tarihinde dava dışı —- taşınmak üzere davalı —– ve idaresinde bulunan ve ona—–araca yüklendiğini, yükleme sonrası —– hareket eden araç sürücüsü ve sahibi olan davalı —- taşımak üzere teslim aldığı —- alıcısına belirlenen süre içerisinde teslim etmediğini, dava dışı satıcı—– zarar bedeline ilişkin talep faturasının kesilmiş olduğunu,sigortalının zarala ilgili olarak ——- davacıya ihbarda bulunduğunu, sigortalının müvekkiline başvurmasına istinaden—– incelemesi yapılmış olduğunu ve hasar hesaplamasında muafiyet bedeli tenzil edilmek suretiyle toplamda 151.391,50-TL toplam hasar tutarı olarak tespit edilmiş olduğunu, bunun üzerine müvekkilince sigortalısına 151.391,50-TL ödeme yapıldığını böylece 6102 sayılı TTK md. 1472 uyarınca sigortalısının haklarına halef olduğunu, ayrıca sigortalı, tüm hak, alacak ve taleplerini müvekkili sigortalısına devrettiğini, bu yönüyle müvekkil şirketin BK md. 183 anlamında akdi halef sıfatını da kazanmış olduğunu, böylelikle —— sıfatına haiz olduğunu, davalı 05/02/2019 tarihinde ikamet adresinin —- olduğu gerekçesiyle takibin —- açılması gerektiğini iddia ederek icra dairesinin yetkisine itiraz etmiş olduğunu, davalının yetki itirazı yerinde olmayıp hem icra dairesi hem de mahkememizin yetkili olduğunu, davacı alacaklı sıfatıyla sigortalısının haklarına halef olduğunu belirterek —– dosyasına borçlu tarafından yapılan haksız itirazın iptali ile takibin devamına; haksız itirazı ile takibin durmasına sebebiyet veren borçlu aleyhine %20’den aşağı olmamak üzere icra inkâr tazminatına hükmedilmesine; yargılama giderleri ile vekâlet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı tarafa usulüne uygun tebligat yapılmasına rağmen davaya cevap vermediği gibi hiçbir duruşmaya da gelmediği görülmüştür.
Uyuşmazlık Konusu : Dava dışı, —–, yine dava dışı alıcı —– işini üstlenen ve davacıya sigortalı olan———— taşıma işini davalı —-yaptırması sırasında davacı aracında bulunan ürünlerin çalınması sonrası sigortalısına ödeme yapan davacının hasar bedelini davalıdan talep edip edemeyeceği hususlarında ihtilaf bulunduğu tespit edildi.
İNCELEME VE GEREKÇE :
Uyuşmazlık Konusu : Taraflar arasındaki ihtilaf, temelde dava dışı —- dava dışı——üzere —- üstlenen ve davacı şirkete sigortalı olan dava dışı —- işini davalı —— yaptırması sonucu araçta bulunan ürünlerin çalışması sonrası davacının sigortalısına ödediği hasar bedeline haksız fiili hükümleri uyarınca davalıdan rücuen tazmini istemine ilişkin itirazın iptali davasıdır.
Davanın Hukuki Niteliği: Dava, icra takibine yapılan itirazın iptali davasıdır.
Davanın Hukuki Sebebi: İtirazın iptalini düzenleyen 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu(İİK)’nun 67/1. Maddesindeki “Takip talebine itiraz edilen alacaklı, itirazın tebliği tarihinden itibaren bir sene içinde mahkemeye başvurarak, genel hükümler dairesinde alacağının varlığını ispat suretiyle itirazın iptalini dava edebilir.” şeklindeki düzenlemedir.
DELİLLER :
Celp ve tetkik edilen—— sayılı dosyasında; davacı takip alacaklısı tarafından 23/01/2019 tarihli takip talebi ile davalı takip borçlusu hakkında ilamsız takip başlatıldığı, ödeme emrinin davalı takip borçlusuna 29/01/2019 Tarihinde tebliği üzerine davalı takip borçlusunun süresi içerisinde, borca ve ferilerine karşı itiraz ettiği ve bunun üzerine takibin durduğu, itiraz dilekçesinin ve/veya takibin durdurulmasına ilişkin kararın davacı takip alacaklısına tebliğ edilmediği, eldeki davanın 1(bir) yıllık hak düşürücü süre içerisinde açıldığı anlaşılmıştır.
——- incelendiğinde —— tarihleri arasında geçerli olmak üzere sigortalı ————sigortalının kendisine ait ve/veya kiraladığı araçlarla —– sınırları içi muhtelif mahallerden muhtelif ———- tanışması sırasında meydana gelen ve bu sözleşme ile temin edilen rizikoların gerçekleşmesi sonucu yasadan doğan sorumluluklara bağlı olarak taşıtan tarafından —- karşı ileri sürülebilecek—– taleplerine ilişkin —- sigortasıdır şeklinde olduğu anlaşılmıştır.
11/12/2018 tarihli hasar tazminat makbuzu —– dışı sigortalı —- davacı——- tarafından poliçe kapsamında hasar bedeli olan 151.391,50 TL ödeme yapıldığı ve bu hasar nedeni ile sigortalının bu hasara sebebiyet verenler hakkındaki her türlü dava, talep ve hakkının davacı ——- görülmüştür.
Celp ve tetkik olunan ödeme dekontunun incelenmesinde davacı tarafından dava dışı sigortalıya —– tarihinde ödendiği anlaşılmıştır.
Celp ve tetkik olunan dava dışı—– düzenlenen 28/11/2018 tarihli faturanın incelenmesinde fatura bedelinin 152.391,54 TL olduğu görülmüştür.
Dava dışı sigortalı —– firmasında ——— olduğu anlaşıla—— tarihinde —–isimli —– plakalı araca —– isimli işletmeden ———- yüklediklerini, ———– bedelinin —— isimli işletmede teslim etmek üzere avansını alarak çıkış yaptığını, daha sonra————- yaptırdığını bildirdiği,—- kontrol etmek amacı ile iki kişi gönderdiklerini, giden iki kişinin şahsın orada olmadıklarını ve muhtemelen araçta bulunan ——bir yerde çıkardığını, daha sonra ——- —— olarak verdiği numaraları aradıklarını, aradığı kişilerin şahsı ulaşamadıklarını ve herhangi bir bilgilerinin olmadığını beyan ettiklerini söylemiştir.
Celp ve tetkik olunan davalı —— düzenlenen 15/11/2017 tarihli faturanın incelenmesinde fatura içeriğinin —–olduğu görülmüştür.
Dava dışı sigortalı —– tarihli taşıma irsaliyesi düzenlendiği taşıma —– olduğu , taşıma bedelinin —- olduğu ve taşıma irsaliyesi altında davalı ——isim ve imzasının olduğu anlaşılmıştır.
Celp ve tetkik olunan —- bilgilerine göre ——hasarın meydana geldiği tarihte davalı—– adına kayıtlı olduğu görülmüştür.
Tarafların tüm delilleri celp olunmuş ve bilirkişi heyetinden rapor alınmasına karar verilmiş olup, bilirkişi dosyaya sunmuş olduğu 09/08/2021 tarihli raporunda özetle; dava konusu taşımada fiili taşıma işinin davalı ——- davalı tarafa ait taşıma yapan —- araçlarına dava konusu ürünlerin —— taşınmak üzere yüklendiği ancak —- alıcısına teslim edilmemiş olup davalı tarafın taşıma sorumluluğunu üstlendiği ürünlerin alıcısına teslim edilmemiş olmasına geçerli bir açıklama getiremediğini, bu durumda somut olayda davacının dava dışı sigortalısı—-, keza davalının da kendisine taşıma işini —- olan davacıya karşı kendisini mesuliyetten kurtarabilecek beyyinelerinin herhangi birinden istifade edemeyeceğini bu durumda taşıyıcının hasardan/zarardan/kayıptan doğan tazminatın TTK madde 880/1-3 maddesine göre eşyanın taşınmak üzere —edildiği yer ve zamandaki piyasa fiyatına göre, bu yoksa aynı tür ve nitelikte malların cari değerine göre tayin edilmesini gerektiğini TTK 882 maddesine göre taşıyıcının ödeyeceği tazminatın tutarının ise ———hasar gören /——– brüt ağırlığının— tutar ile sınırlı olduğunu, bu tutarın — eşyanın taşıma amacı ile taşıyıcıya teslim edildiği tarihteki ——- ve dolu olarak yapılan tartımına göre ——–olay nedeni ile taşıyıcıdan talep — bedelinin dosyada mevcut bağımsız — üreticinin satış ve yansıtma faturaları birim fiyatları baz alınmak suretiyle 151.391,54 TL olarak saptandığından hesaplanan tazminat tutarının TTK 880. Maddesindeki düzenlemeler ile çelişmediği bu durumda davacının sigortalısına fiilen tazmin ettiği bedelin tamamını davalı nakliyeceden rücuen talep edebileceği yönünde rapor tanzim edilmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE KANAAT :
Taşıyıcı, taşıma sözleşmesiyle eşya veya yolcu taşıma işini veya ikisini birlikte üstlenen kişidir. Eşya her türlü yükü de kapsar. Taşıyıcı, taşıma sözleşmesiyle eşyayı—- yerine götürmeyi ve orada gönderilene teslim etmeyi veya yolcuyu —— buna karşılık, eşya taşımada gönderen ve yolcu taşımada——borçlanır(TTK m. 850/1-2). Taşımaya ilişkin bir nüshası gönderene ait olup ve diğeri eşyaya eşlik etmek, üçüncüsü taşıyıcıda kalmak üzere—-olarak taşıma senedi düzenlenir(TTK m. 856/1). Ancak taşıma senedi düzenlenmemiş olsa bile, tarafların karşılıklı ve birbirine uygun iradeleri ile taşıma sözleşmesi kurulur ve eşyanın taşıyıcıya teslimi, taşıma sözleşmesinin varlığına karinedir(TTK m. 856/2).
Eşyanın niteliği, kararlaştırılan taşıma dikkate alındığında,—- gönderen, eşyayı zıya ve hasardan koruyacak ve taşıyıcıya zarar vermeyecek şekilde—– zorundadır. Ayrıca gönderen, eşyanın sözleşme hükümlerine uygun şekilde işleme tabi tutulabilmesi için işaretlenmesi gerekiyorsa, bu işaretleri de koymakla yükümlüdür(TTK m. 862).
Sözleşmeden, durumun gereğinden veya ticari teamülden aksi anlaşılmadıkça; gönderen, —- biçimde—- yüklemek ve aynı şekilde boşaltmak zorundadır. Taşıyıcı,—— işletme güvenliğine uygun olmasını sağlamakla yükümlüdür(TTK m. 863).
Taşıyıcı, eşyanın taşınmak üzere teslim alınmasından teslim edilmesine kadar geçecek süre içinde, eşyanın zıyaından, hasarından veya teslimindeki gecikmeden doğan zararlardan sorumludur. Zararın oluşmasına, gönderenin veya gönderilenin bir davranışı ya da—– ayıbı sebep olmuşsa, tazminat borcunun doğmasında ve kapsamının belirlenmesinde, bu olguların ne ölçüde etkili olduğu dikkate alınır(TTK m. 863). Zıya, hasar ve gecikme, taşıyıcının en yüksek özeni göstermesine rağmen kaçınamayacağı ve sonuçlarını önleyemeyeceği sebeplerden meydana gelmişse, taşıyıcı sorumluluktan kurtulur(TTK m. 876). Eşyanın zıyaı veya hasara uğramış olduğu açıkça görülüyorsa, gönderen veya gönderilen en geç teslim anına kadar zıyaı veya hasarı bildirmezlerse, eşyanın sözleşmeye uygun olarak teslim edildiği varsayılır. Bildirimde, zararın gerekli açıklıkla belirtilmesi ve nitelendirilmesi şarttır. Birinci fıkradaki karine, —– açıkça görünmemesi ve eşyanın tesliminden sonra yedi gün içinde bildirilmemesi hâlinde de geçerlidir. Zıya, hasar veya gecikme teslim sırasında bildirilirse, bu bildirimin yukarıdaki hükümlere uygun olarak eşyayı teslim edene yapılması yeterlidir(TTK m. 889/1,2,5).
Taşıma, kısmen veya tamamen 3. Bir kişi olan fiili taşıyıcı tarafından yerine getirilirse , bu kişi eşyanın ziyanı, hasarı veya gecikmesi nedeni ile kendisi tarafından yapılan taşıma sırasında ortaya çıkan zararlardan asıl taşıyıcı gibi sorumludur.(TTK 888)
Yargı yetkisini, Anayasanın 9. Maddesine göre, —- kullanan Mahkememizce, uyuşmazlık konusu hakkında, yapılan açık duruşmalar ve yargılama sonunda(Ay. m.141); toplanan deliller, —- ekspertiz raporu, hasar tespit tutanakları, faturalar, bilirkişi heyeti raporu, takip dosyası,————- savunmalar ile tüm dosya mündericatı incelenip hep birlikte değerlendirildiğinde; dava dışı —– —- sözleşmesinin davacı tarafça düzenlendiği, dava dışı —– sevk edilmek istenen hasara konu emtianın üst taşıyıcısı olduğu ve üst taşıyıcı olan — işini alt taşıyıcı olarak davalı —- tevdii ettiği , —- tarafından dava konusu emtianın taşınması amacıyla ——– , taşıma işinin davalı adına kayıtlı —– gerçekleştirildiği , davalı —– fiili taşıyıcı olduğu hususunda bir ihtilaf bulunmadığı anlaşılmakla , davalının üstlenmiş olduğu taşıma işi sırasında teslim almış—— alcısına belirlenen süre içinde teslim etmediği ve dava dışı sigortalı şirket yetkilileri tarafından davalı hakkında suç duyurusunda bulunulduğu , davalının ise davaya cevap vermediği gibi taşıma sorumluluğunu üstlendiği dosyada mevut delillerle sabit olan davalının emtianın alıcısına teslim edilmemiş olmasına ilişkin bir açıklamasının da bulunmadığı, meydana gelen hasar nedeni ile dava dışı sigortalı—— davacı sigorta şirketine poliçe kapsamında hasar tazmini için başvuruda bulunduğu davacı şirket tarafından olaya ilişkin yapılan eksper raporunun dosyada mevut olan dava dışı —- faturalar ve sevk irsaliyeleri dikkate alınarak hasar bedelinin tespit edildiği hasar bedelinin 151.391,54 TL olduğu ve davacı sigorta şirketinin işbu hasar bedelini sigortalısına ödeyerek işbu hasarla ilgili her türlü dava talep hakkını sigortalısından devir ve temlik aldığı ve davaya konu —- esas sayılı dosyası ile hasar bedelinin tazmini için davalı aleyhine genel haciz yolu ile ilamsız icra takibinde bulunduğu, hükme esas alınan bilirkişi raporuna göre davacı tarafça üreticinin satış ve yansıtma faturaları birim fiyatları baz alınmak suretiyle tespit edilen 151.391,54 TL hasar bedelinin TTK 880 maddesindeki düzenlemelerle çelişmediği tespit edilmiş olmakla davacının sigortalısına fiilin ödediği hasar bedelinin tamamını davalıdan TTK 883/3 maddesi uyarınca talep edebileceği, davacı her ne kadar icar inkar tazminatı talebinde bulunmuş ise de davanın haksız fiilden kaynaklanan rücuen tazminat davası olduğu , her ne kadar davanın kabulüne karar verilmiş ise de alacağın varlığı ve miktarı mahkememizce yapılan bilirkişi incelemesi ile tespit edilmiş olduğundan icra inkar tazminatı hüküm ve koşulları oluşmadığı sonuç ve vicdani kanaatine varılarak davanın kabulüne karar verilmek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Ayrıntısı ve gerekçesi yukarıda belirtildiği gibi;
1.Davanın KABULÜ ile; davalının —– esas sayılı dosyasına vaki itirazın İPTALİNE,
2-Asıl alacağa takip tarihinden itibaren ticari faiz uygulanmasına,
3-Şartları oluşmayan icra inkar tazminatı talebinin reddine,
4-Harçlar Kanunu gereğince dava değeri üzerinden alınması gereken toplam 10.341,55 TL harçtan daha önceden ödenen toplam 1.828,43 TL harç düşüldükten sonra eksik kalan 8.513,12 TL harcın davalıdan alınarak hazineye irad kaydına,
5-Davacı yargılama sırasında kendini vekille temsil ettirdiğinden hüküm tarihinde yürürlükte bulunan—- avukatlık ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Davacı tarafından yapılan 54,40 TL başvuru harcı, 1.828,43 TL peşin harç, 7,80 TL vekalet ücreti, 842,50 TL bilirkişi, tebligat, posta ve diğer masraflar olmak üzere toplam 2.733,13 TL nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
7-6325 Sayılı Yasa’ nın 18/A maddesinin 11 ve 13. Fıkraları uyarınca — tarafından ödenen 1.320,00 TL’nin davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
8-Karar kesinleştiğinde, HMK Gider Avansı Tarifesinin 5. maddesi uyarınca artan gider avansının davacıya iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, davalının yokluğunda gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde mahkememize veya mahkememize gönderilmek üzere bulunulan yer yada başka bir yer Asliye Ticaret Mahkemesine verilecek bir dilekçe ile başvurmak ve istinaf harç ve masraflarını karşılamak koşulu ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi’ne istinaf yolunun açık olduğu, istinaf dilekçesinde istinaf edilen hususlar ile nedenlerinin belirtilmesinin gerektiği, süresi içerisinde kararın istinaf edilmemesi halinde hükmün kesinleşeceği ve infaz edilebileceği açıklanmak suretiyle verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.