Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 9. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/345 E. 2022/562 K. 07.09.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2020/345
KARAR NO: 2022/562
DAVA: Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ: 03/09/2020
KARAR TARİHİ: 07/09/2022
Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacılar vekili —- tevzi tarihli dava dilekçesinde özetle;—–işleteni ve maliki olduğu —- sevk ve idaresindeki —-sıralarında, karşıya geçmekte olan—- ölümüne sebep olduğunu, aracın ——tarafından—- numaralı —– sigortalandığını, kaza tespit tutanağına göre aracın sürücüsünün —– daha fazla bir hızla aracı kullandığını, kaza mahallinde hız sınırı —–olduğunu, tutanakta her ne kadar müteveffa —- yönünden “karşıdan karşıya geçişlerde işaretlere riayet etmemek” yönünden kusur belirtilmişse de aynı tutanağın——- bölümünde, kaza mahallinde sadece———olduğunun belirtildiğini, yön levhasının yayalar için değil, araçlar için olduğunu, trafik yönetmeliklerinde yayalara geçiş üstünlüğünün sağlandığını, ölüm olayının gerçekleşmesinin ana nedeninin araç sürücüsünün hız limitlerine uymaması, yaya geçiş üstünlüğü kuralına riayet etmemesi, hastane alanlarına yaklaşırken hızını azaltmaması kanun ve yönetmeliklerde belirtilen diğer yükümlülüklerine uymaması olduğunu, ilgili aracın resmi plaka taşıyan bir araç olduğunu, taşıt kanunu, ticaret borsaları kanunu çerçevesinde ilgili aracın, olay mahallinde bulunmaması gerektiği gibi aracı da mesleği şoförlük olan birisinin kullanması gerektiğini, taşıtın belirli hudutlar çerçevesinde kullanılması gerekirken hudut dışında kullanıldığını, aracı kullananın, profesyonel bir şoför olmayıp,—— olduğunu, davalı ticaret borsasının, araç maliki olması nedeniyle sorumluluğu dışında ağır kusurunun en açık yasal gerekçesi olduğunu, —- tarihinde sigorta firmasına yapılan başvuru neticesinde —–numaralı hasar dosyasından ——- nedeniyle; Eşi——– tarihinde ödendiğini, manevi zararları da kapsayan——– poliçesi nedeniyle açılmış bulunan ——- numaralı hasar dosyasından ise ödeme yapılmadığını, davacıların kaza nedeniyle duydukları ve duymaya devam edecekleri elem ve ızdırabın yoğunluğunun ortada olduğunu belirterek belirsiz alacak olarak toplam ——- davalılardan müşterek ve müteselsilen kaza tarihi —-tarihinden itibaren işlemekte olan avans faizi ile tahsiline, toplam —– manevi tazminatın; davacı ———– tarihinden itibaren işlemekte olan avans faizi ile tahsiline; yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalılar üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP :
Davalılar ——- tarihli cevap dilekçesinde özetle; davanın haksız ve kötü niyetli olduğunu, davanın yetkisiz mahkemede açıldığını, yetkili mahkemelerin —- mahkemeleri olduğunu, kaza tespit tutanağındaki kusur dağılımını kabul etmediklerini, kaza tespit tutanağında müvekkil —— kurak ihlali yaptığı yönündeki tespiti kabul etmediklerini, müvekkilinin tali kusuru dahi bulunmadığını, olaydaki tek kusurlu —- olduğunu, gece vakti yeterli aydınlatmanın olmadığı bir yerde, üstelik kavşak veya yaya geçidi de olmadığı bir yerde karşıdan karşıya geçmek amacıyla dikkatsizce yola çıktığını, müteveffanın kazanın gerçekleştiği yerde bulunan hastanede çalışmakta olduğunu, yayaların geçmemesi gerektiğini bilen, alt geçidin varlığını bildiğini, ağır kusurlu olduğunu, müvekkilinin alt geçitten çıkarken önündeki aracı sollamak amacıyla hızını artırdığını, sağ taraftan çıkan müteveffa ise yola bakmadan çıktığı için kazanın meydana geldiğini, müteveffanın,—–solladığı aracın araya girmesi nedeniyle aracı görmemesi, yani yolun sol şeridinin boş olduğunu düşünmesi nedeniyle kazanın gerçekleştiğini düşündüklerini, ——elinden gelen çabayı göstermesine rağmen kazaya engel olamadığını, Ceza soruşturmasında alınan bilirkişi raporunda da müvekkil tali kusurlu çıktığını, müteveffanın ise asli kusurlu bulunduğunu, Tali kusuru kabul anlamına gelmemek üzere müteveffanın asli ve tek kusurlu olduğu bilirkişi raporu alındığında ortaya çıkacağını, davayı kabul anlamına gelmemek üzere sorumluluğu haksız fiile dayandığı için, kusuru oranında sorumlu olacağını, müvekkilinin kusurunun olmamasından dolayı maddi ve manevi tazminat açısından davanın reddini talep talep ettiklerini, ceza davasının bekletici mesele yapılmasını talep ettiklerini, davacının aldığı ödemenin mahsubunun gerektiğini, davayı kabul anlamına gelmemek üzere yapılan ödeme oranında müvekkillerin de borcu sona ermiş olacağından bunun bu ödemenin dikkate alınmasını ve davanın reddine karar verilmesini talep ettiklerini, davacının manevi tazminatına herhangi bir hukuki temeli olmayan hususları ileri sürmesini kabul etmediklerini, manevi tazminat talebinin reddini talep ettiklerini, ——– ödediği ve bağladığı gelirlerin dava değerinden mahsubunun gerektiğini, müteveffanın eşinin tekrar evlenme ihtimalinin bulunduğunu, davacı tarafın aksi yöndeki iddiasını kabul etmediklerini, aracın şoför olan birisinin kullanmasının zorunluluğun ve borsaların il dışında faaliyette bulunamayacağı iddiası gerçek dışı olduğunu, müvekkilinin maddi durumu konusunda davacının iddialarının gerçek dışı olduğunu, istenen tazminatların fahiş tutarda olduğunu, zenginleşme amacı taşıdığını, manevi tazminat miktarına itiraz ettiklerini, aracın —— poliçesinde manevi tazminat taleplerinin de sigortalandığını, ayrıca ——–yapılmış olup davanın kabulü halinde bu miktarların dikkate alınması gerektiğini, kaza tarihinden itibaren avans faiz talep edilmesi usule ve yasaya aykırı olduğunu belirterek re’sen gözetilecek nedenlerle öncelikle davanın tamamı yönünden yetkisizlik kararı verilmesine, aksi kanaat hasıl olacak ise müvekkilleri sırf yerleşim yerinden başka bir mahkemeye getirilmesi amacıyla açıldığından müvekkiller yönünden davanın ayrılarak yetkisizlik kararı verilmesine, davanın esastan reddine, yargılama giderleri ve vekâlet ücretinin davacı taraf üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı sigorta şirketine dava dilekçesi usulüne uygun tebliğ edilmiş, sigorta şirketi tarafından davaya cevap verilmemiştir.
TALEP ARTIRIM : Davacılar vekili ——maddi tazminatın davalılardan (sigorta firması yönünden poliçe limitlerindeki sınırlar dahilinde sigorta şirketinin sorumlu olduğu meblağ kadar) müşterek ve müteselsilen kaza tarihi olan —- tarihinden itibaren işlemekte olan avans faizi ile tahsiline, manevi tazminat talebimiz yönünden davacı —— manevi tazminatın davalılardan (sigorta firması yönünden poliçe limitlerindeki sınırlar dahilinde sigorta şirketinin sorumlu olduğu meblağ kadar) müşterek ve müteselsilen kaza tarihi olan —— tarihinden itibaren işlemekte olan avans faizi ile tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE :
Uyuşmazlık Konusu : Taraflar arasındaki ihtilaf, temelde davaya konu trafik kazası nedeniyle kusur ve davacıların desteklerini kaybedip kaybetmedikleri ile davalı tarafın zararı tazmin yükümlüsü olup olmadığı noktasındadır.
Davanın Hukuki Niteliği: Dava, destekten yoksun kalma tazminatı(maddi tazminat) ve manevi tazminat davasıdır.
Davanın Hukuki Sebebi: Haksız fiil sorumluluğuna ilişkin 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu (TBK)’nun 49. Maddesindeki “Kusurlu ve hukuka aykırı bir fiille başkasına zarar veren, bu zararı gidermekle yükümlüdür.
Zarar verici fiili yasaklayan bir hukuk kuralı bulunmasa bile, ahlaka aykırı bir fiille başkasına kasten zarar veren de, bu zararı gidermekle yükümlüdür.” şeklindeki düzenlemedir.
DELİLLER :
Celp ve tetkik olunan —– tarihli ölümlü trafik kazası tespit tutanağına göre;—– istikametine göre sağ tarafından kaldırımın üzerinden karşı tarafta bulunan ——– İstikametine geçmek için yaya —— sol tarafından aracı kontrol etmeden yola fırladığı esnada araç sağ tampon, sağ far kısmı ile yayaya çarptığı, çarpmanın etkisi ile yayanın aracın sağ ön camına çarptıktan sonra —– havaya fırlayarak yol üzerine düşmesi sonucu çift taraflı ölümlü ve maddi hasarlı trafik kazası meydana geldiği, kazanın oluşumunda yaya —– plakalı araç sürücüsü — ise aynı kanunun—– hızını, yük ve teknik özelliğine, görüş, yol hava ve trafik durumunun gerektirdiği şartlara uydurmamak kuralını ihlal ettiği belirtilmiştir.
Dosyada mübrez —- tarafından tanzim edilen — incelendiğinde; poliçenin —-geçerli olduğu, sigortalısının —–plakalı araç, poliçe limitinin ise kişi başına ——– sınırlı olduğu anlaşılmıştır.
Dosyada mübrez —- tarihinde —- tarafından tanzim edilen —–tarihleri arasında geçerli olduğu, sigortalısının —–plakalı araç olduğu olduğu ve manevi tazminat poliçe limitinin —– ile sınırlı olduğu anlaşılmıştır.
Celp ve tetkik olunan tescil bilgileri incelendiğinde; kaza tarihi itibariyle—- Plakalı aracın ——– adına kayıtlı olduğu anlaşılmıştır.
—- Esas sayılı dava dosyasında —- sayılı soruşturması sonucunda davalı —— aleyhine taksirle ölüme neden olmak suçundan bahisle kamu davası açıldığı, yapılan yargılamada sanığın tali kusurlu kanaatine varılarak mahkumiyetine karar verildiği, kararın —— Karar sayılı kararı ile düzeltilerek istinaf talebinin reddine karar verildiği, kararın ———– kesinleştiği anlaşılmıştır.
—- havale tarihli raporunda özetle; —– tarihli trafik kazasında; davacıların murisi yaya —— % 60 oranında kusurlu olduğu, davalıların sorumluluğunu üstlendiği —- plakalı aracın sürücüsü —– % 40 oranında kusurlu olduğu, maddi tazminat talepleri yönünden kazada davacıların murisi —– ölümü sebebiyle davalı sigorta şirketinin ödeme yaptığı ——ücret verilerine göre hesaplanan zarar ile sigorta şirketi ödemesinin mukayesesinin yetersiz olduğu, varılan bu sonuç kapsamında, güncel verilere göre yapılan hesaplamada tespit edilen maddi zarardan davalı sigorta şirketi ödemesinin yasal faiz ölçüsünde güncellenerek indirilmesinden sonra davacıların karşılanmamış destekten yoksun kalma zararının Eşi ———– olduğunu, bu zarar kalemiyle mükerrerlik teşkil eden indirim nedeni bulunmadığı; davalı sigorta şirketinin vaki ödemesinden sonra kalan ——–teminat limiti ile ihtiyari mali mesuliyet sigortasındaki teminat limitinden maddi tazminatla ilişkili tutarla birlikte toplam teminat limitinin —– olduğu, davalı sigorta şirketinin diğer davalılar yönünden bu teminat limiti ile sınırlı olarak —– tarihli başvuru kapsamında KTK. 99/1 hükmüne nazaran—– tarihinden itibaren işleyecek faizden sorumlu olduğu, teminattan bere davacıya isabet eden tutarında belirlenmesi gerektiğinin düşünülmesi ihtimaline göre de bahse konu teminattan isabet eden tutarın Eşi ——-olduğunu, ihtiyati mali mesuliyet sigorta teminatın % 20 ‘sinin manevi tazminatla ilişkili olduğu, diğer davalılar yanında davalı sigorta şirketinin manevi tazminatla ilişkili sorumluluk limitinin —— olduğu rapor edilmiştir.
——- havale tarihli ek raporunda özetle; Kusur Yönünden Davalıların kök rapordaki kusur değerlendirmesine yönelik itirazlarının kök raporda kusur yönünden varılan kanaatin değişmediği, maddi tazminat talebi yönünden davalıların kök raporun hesaplamaya yönelik itirazlarına incelenerek iştirak edilmediği; kök raporda ——teminat limitinin —-olduğu esasından hareket edildiği; kaza tarihinden önce —- tarihinde teminat limitinin —- yükseltildiği ve buna göre kasko sigortası poliçesi kapsamında verilen ihtiyari mali mesuliyet teminatı olan —- manevi tazminat ile ilişkili kısımdan kalan —- ödenen tutardan sonra kalan —- ile birlikte toplam teminat limitinin —–olduğu; karşılanmamış zarar toplamının bu tutarın altında olmasına göre kök raporda hesaplanan ve gösterilen davacılar için hesaplanan toplam karşılanmamış zarar toplamı olan —- davalı sigorta şirketinin diğer davalılar ile birlikte müteselsil sorumlu olduğu; tek farklılığın sigorta şirketi yönünden ——– faiz başlangıcına yönelik olduğu; manevi tazminat ve ——teminatı yönünden kök raporda ki hususların cari olduğu ek rapor edilmiştir.
Kusur ve aktüer raporları taraflara usulüne uygun olarak tebliğ edilmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE KANAAT :
Hâkim, tazminatın kapsamını ve ödenme biçimini, durumun gereğini ve özellikle kusurun ağırlığını göz önüne alarak belirler(TBK m. 51).
Maddi Tazminat
Haksız fiil sonucunda ölüm gerçekleşmişse; cenaze giderleri, ölüm hemen gerçekleşmemişse tedavi giderleri ile çalışma gücünün azalmasından ya da yitirilmesinden doğan kayıplar, ölenin desteğinden yoksun kalan kişilerin bu sebeple uğradıkları kayıplar uğranılan zararlar olarak kabul edilir.(TBK Madde: 53)
Destekten yoksun kalma zararları, Borçlar Kanunu hükümlerine ve sorumluluk hukuku ilkelerine göre hesaplanır. Kısmen veya tamamen rücu edilemeyen sosyal güvenlik ödemeleri ile ifa amacını taşımayan ödemeler, bu tür zararların belirlenmesinde gözetilemez; zarar veya tazminattan indirilemez. Hesaplanan tazminat, miktar esas alınarak hakkaniyet düşüncesi ile artırılamaz veya azaltılamaz.(TBK Madde: 55/1)
Manevi Tazminat
Ölüm hâlinde, ölenin yakınlarına manevi tazminat olarak uygun bir miktar paranın ödenmesine karar verilebilir.(TBK Madde: 56/2)
UYGULANACAK MEVZUAT
——-kapsamındaki tazminatlar bu Kanun ve bu Kanun çerçevesinde hazırlanan genel şartlarda öngörülen usul ve esaslara tabidir. Söz konusu tazminatlar ve manevi tazminata ilişkin olarak bu Kanun ve genel şartlarda düzenlenmeyen hususlar hakkında 11/1/2011 tarihli ve 6098 sayılı Türk Borçlar Kanununun haksız fiillere ilişkin hükümleri uygulanır(KTK m. 90).
14/05/2015 tarih ve 29355 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak 01/06/2015 tarihinde yürürlüğe giren ——- yayımlanarak yayım tarihinde yürürlüğe giren———-tarihinden itibaren geçerli olmak üzere yayımı tarihinde yürürlüğe gireceği düzenlenen “genel şartların uygulanacağı sözleşmeler” başlıklı C.11. Maddesi “Bu Genel Şartlar yürürlük tarihinden sonra akdedilmiş sözleşmelere uygulanır.” şeklindedir.
Yeni genel şartlar C.11 maddesine göre genel şartlar yürürlük tarihi olan —- tarihinden sonra akdedilmiş sözleşmelere uygulanacaktır. Bunun doğal sonucu olarak artık eski genel şartların yeni genel şartların yürürlük tarihinden sonra düzenlenen poliçelerde uygulanma imkanı bulunmamaktadır———-
Kaza tarihinin ve sigorta poliçe tarihinin genel şartlarının yürürlüğe girdiği—- tarihinden sonra olması dikkate alındığında, açılan davalar —— tarihinde yürürlüğe giren —– değerlendirme yapılarak hüküm kurulması gerekir—————–
SORUMLULUK VE SİGORTA TEMİNATI
Müteselsil Sorumluluk
TBK’nın 61. Maddesine göre; birden çok kişi birlikte bir zarara sebebiyet verdikleri veya aynı zarardan çeşitli sebeplerden dolayı sorumlu oldukları takdirde, haklarında müteselsil sorumluluğa ilişkin hükümler uygulanır.
Aynı şekilde 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu(KTK)’nıun 88. Maddesine göre de bir motorlu aracın katıldığı bir kazada, bir üçüncü kişinin uğradığı zarardan dolayı, birden fazla kişi tazminatla yükümlü bulunuyorsa, bunlar müteselsil olarak sorumlu tutulur.
Araç Malikinin Sorumluluğu
2918 Sayılı Karayolları Trafik Kanunu(KTK)’nıun 85. Maddesi; “Bir motorlu aracın işletilmesi bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına yahut bir şeyin zarara uğramasına sebep olursa, motorlu aracın bir teşebbüsün unvanı veya işletme adı altında veya bu teşebbüs tarafından kesilen biletle işletilmesi halinde, motorlu aracın işleteni ve bağlı olduğu teşebbüsün sahibi, doğan zarardan müştereken ve müteselsilen sorumlu olurlar.” şeklindedir. Ancak, işleten veya araç işleticisinin bağlı olduğu teşebbüs sahibi, kendisinin veya eylemlerinden sorumlu tutulduğu kişilerin kusuru bulunmaksızın ve araçtaki bir bozukluk kazayı etkilemiş olmaksızın, kazanın bir mücbir sebepten veya zarar görenin veya bir üçüncü kişinin ağır kusurundan ileri geldiğini ispat ederse sorumluluktan kurtulur. Sorumluluktan kurtulamayan işleten veya araç işleticisinin bağlı olduğu teşebbüs sahibi, kazanın oluşunda zarar görenin kusurunun bulunduğunu ispat ederse, hakim, durum ve şartlara göre tazminat miktarını indirebilir.(KTK Madde 86)
İşleten; araç sahibi olan veya mülkiyeti muhafaza kaydıyla satışta alıcı sıfatıyla sicilde kayıtlı görülen veya aracın uzun süreli kiralama, ariyet veya rehni gibi hallerde kiracı, ariyet veya rehin alan kişidir. Ancak ilgili tarafından başka bir kişinin aracı kendi hesabına ve tehlikesi kendisine ait olmak üzere işlettiği ve araç üzerinde fiili tasarrufu bulunduğu ispat edilirse, bu kimse işleten sayılır.(KTK Madde 3)
Sigortanın Sorumluluğu
Zarar görenin,———sigortasında öngörülen sınırlar içinde dava yoluna gitmeden önce ilgili sigorta kuruluşuna yazılı başvuruda bulunması gerekir. Sigorta kuruluşunun başvuru tarihinden itibaren en geç 15 gün içinde başvuruyu yazılı olarak cevaplamaması veya verilen cevabın talebi karşılamadığına ilişkin uyuşmazlık olması hâlinde, zarar gören dava açabilir veya 5684 sayılı Kanun çerçevesinde tahkime başvurabilir.(KTK Madde 97)
Sigorta şirketinin sorumluluğu, kaza tarihinde geçerli olan poliçe limitlerle sınırlıdır.(KTK Madde:93)
Sigorta sözleşmesinden veya sigorta sözleşmesine ilişkin kanun hükümlerinden doğan ve tazminat yükümlülüğünün kaldırılması veya miktarının azaltılması sonucunu doğuran haller zarar görene karşı ileri sürülemez(KTK Madde:95/1).
Davacı tarafın, ölenin salt mirasçısı sıfatıyla değil, destekten yoksun kalan üçüncü kişi sıfatıyla dava açtıklarına, ölüm nedeniyle doğrudan davacılar üzerinde doğan destekten yoksunluk zararının oluşumundaki kusurun davacılara yansıtılamayacağına; dolayısıyla araç sürücüsünün veya işletenin tam kusurlu olmaları halinde, desteğinden yoksun kalan davacıları etkilemeyeceğine; ——- göre, aracın ——- sigortacısı davalı sigorta şirketi, işletenin üçüncü kişilere verdiği zararları teminat altına aldığına ve olayda işleten veya sürücü tam kusurlu olsalar bile, destekten yoksun kalan davacılar da zarar gören üçüncü kişi konumunda bulunduğundan, davalı sigorta şirketinin sorumlu olacağına karar vermek gerekir.————
TEMERRÜT VE FAİZ
Sürücü ve araç maliki, haksız fiilin işlendiği tarihte temerrüde düşmüş olur.(TBK Madde: 117/2)
Sigortacılar, hak sahibinin —— şartlarıyla belirlenen belgeleri, sigortacının merkez veya kuruluşlarından birine ilettiği tarihten itibaren sekiz iş günü içinde ———— sınırları içinde kalan miktarları hak sahibine ödemek zorundadırlar.(KTK Madde 99)
3095 sayılı yasanın 2. Maddesine göre; Bir miktar paranın ödenmesinde temerrüde düşen borçlu, sözleşme ile aksi kararlaştırılmadıkça, geçmiş günler için aynı Kanunun 1. maddesinde belirlenen orana göre(yasal faiz) temerrüt faizi ödemeye mecburdur.
Yargı yetkisini, Anayasanın 9. Maddesine göre, Türk Milleti adına kullanan Mahkememizce, uyuşmazlık konusu hakkında, yapılan açık duruşmalar ve yargılama sonunda(Ay. m.141); toplanan/sunulan deliller, —–, iddia ve savunmalar ile tüm dosya mündericatı incelenip hep birlikte değerlendirildiğinde;—- tarihinde davalı—- sevk ve idaresindeki —— plakalı araç ile davacıların murisi —- yaya halinde iken çarpması şeklinde trafik kazası meydana geldiği, kazada davacıların murisi —- öldüğü, kazanın meydana gelmesinde davalı sürücü —- % 40 oranında, müteveffa yayanın ise % 60 oranında kusurlu oldukları, davacı —- müteveffa/desteğin eşi olduğu, diğer davacıların müteveffa/desteğin çocukları oldukları, davada —– düzenleyen sigorta şirketinin de taraf olması nedeni ile poliçe tarihi itibariyle —– tarihinde yürürlüğe giren —— uygulanması gerektiği, bu doğrultuda hazırlanan gerekçeli, denetime elverişli ve somut olaya uygun olması nedeniyle hükme esas alınan hesap bilirkişisi raporuna göre davacılar —- Davacı——— destekten yoksun kalması nedeniyle zarara uğradıkları, davacı tarafın desteklerini kaybetmiş olmanın verdiği üzüntü, duyulan acı, elem ve ızdırap ile desteğe hısımlık ve yakınlık derecesi, tarafların sosyal ve ekonomik durumları, ihlal edilen şahsi hakkın niteliği, olayın oluş şekli, zararın ağırlık derecesi, kusur durumu nazara alınarak hakkaniyet ilkesi gereğince davacı taraf lehine uygun bir miktar manevi tazminata hükmedilmesi gerektiği, kask takılmaması, alkollü sürücünün aracına binme, istiap haddinin aşılması, hatır taşıması gibi kazanın meydana gelmesinde değil ve fakat zarara etkili olan müterafik kusur indirimi nedeni bulunmadığı, davalı sürücü’nün davacı tarafın maddi ve manevi zararından haksız fiil hükümlerine göre, —-plakalı aracı kaza tarihini kapsar şekilde——– davalı sigorta şirketinin davacı tarafın maddi zararından kaza tarihindeki poliçe limitleri içinde kalmak kaydıyla KTK’nın 97. Maddesine göre, davalı işleten/malik’in ise davacı tarafın maddi ve manevi zararından, sürücü kusuru ve araçtaki bir bozukluğun birlikte kazaya neden olmuş olmaları ve kazanın bir mücbir sebepten veya zarar görenin veya bir üçüncü kişinin ağır kusurundan ileri geldiğini iddia ve ispat edilmediğinden KTK 85/1-4 ve 86. maddelerine göre işleten olarak kusursuz sorumluluk esaslarına göre müştereken ve müteselsilen sorumlu oldukları, zararın haksız fiilden doğmuş olması ve bir ticari işletmeyi ilgilendirmemesi nedeni tazminat alacağına yasal faiz uygulanması gerektiği, davalı sürücü ve işleten/araç maliki yönünden temerrütün haksız fiil tarihi itibari ile gerçekleştiği, davalı sigorta şirketi yönünden ise dosya kapsamı itibari ile davalı sigorta şirketinin davacıların tazminat talebi üzerine toplamda —— ödeme yaptığı —-tarihi davacılara eksik ödeme yapılmış olması nedeniyle mahkememizce sigorta şirketi yönünden bu tarih temerrütün oluştuğu tarih olarak kabul edilmesi gerektiği sonuç ve vicdani kanaatine(Ay. m.138) varılarak davanın destekten yoksun kalma tazminat ve manevi tazminat davaları yönünden kısmen kabulüne karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm tesis etmek gerekmiştir.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda ayrıntılı olarak açıklandığı üzere;
1.Destekten yoksun kalma tazminat istemine ilişkin davanın KISMEN KABULÜ ile;
Davacı —–
Davacı—–
Davacı—–
Davacı ——
Destekten yoksun kalma tazminatlarının davalı — yönünden —- tarihinden itibaren, diğer davalılar yönünden kaza tarihi —– tarihinden itibaren işleyecek yıllık ——— yasal faizleri ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacılara ödenmesine
2-Destekten yoksun kalma tazminat istemine ilişkin davada davacı ——- yönünden fazla istemin reddine
3-Manevi tazminat davalarının kısmen kabulü ile
Davacı —-
Davacı —-
Davacı —–
Davacı —–
Olmak üzere toplam —- manevi tazminatın davalı sigorta şirketi yönünden —- tarihinden itibaren diğer davalılar yönünden kaza tarihi —– tarihinden itibaren işleyecek yıllık —— yasal faizleri ile birlikte müştereken ve müteselsilen davalılardan tahsili ile davacılara ödenmesine, ancak davalı—– sorumluluğunun poliçe limiti —- sınırlı olmasına
4-Manevi tazminat davasında fazlaya ilişkin istemlerin reddine
5-Başlangıçta peşin olarak alınan 3.586,28 TL harcın tamamlama harcı 1.044,00 TL ile birlikte, alınması gerekli olan 25.686,69 TL harçtan mahsubu ile bakiye 21.056,41 TL karar ve ilam harcının -davalı sigorta şirketinin sorumluluğu 19.376,52 TL ile sınırlı olmak kaydıyla- davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak hazineye irat kaydına,
6-Davacı tarafın yargılama sırasında yapmış olduğu başvuru harcı 54,40 TL posta ve tebligat gideri 236,60 TL, bilirkişi ücretleri 2.600,00 TL olmak üzere toplam — yargılama masrafının, davacı yan davasında kısmen haklı çıktığından dava konusunun toplam değerinin kabulle sonuçlanan kısma oranı sonucu bulunan—- yargılama masrafına, peşin harç — tamamlama harcı —– birlikte eklenerek sonuç olarak — -davalı sigorta şirketinin sorumluluğu —- sınırlı olmak kaydıyla- davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacı tarafa verilmesine, dava konusunun toplam değerinin redle sonuçlanan kısma oranı sonucu bulunan—– yargılama masrafının davacı yan üzerinde bırakılmasına,
7-Arabuluculuk aşamasında —— tarafından ödenen arabulucu ücreti 1.320,00 TL’nin davanın kabul oranına isabet eden 371,13 TL’sinin -davalı sigorta şirketinin sorumluluğu 341,52 TL ile sınırlı olmak kaydı ile müştereken ve müteselsilen davalılardan; red oranına isabet eden 948,87 TL’sinin davacılardan alınarak hazineye irad kaydına,
8-Davalılar —— tarafından yargılama sırasında tebligat ve müzekkere gideri olarak yapılan 42,00 TL’nin davanın redle sonuçlanan kısma oranı bulunan 30,19 TL’sinin davacılardan alınarak bu davalılara verilmesine, kabulle sonuçlanan kısma oranı bulunan 11,81 TL’sinin bu davalılar üzerinde bırakılmasına,
9-Maddi tazminat davası yönünden davacı taraf yargılama sırasında kendilerini vekille temsil ettirdiklerinden hüküm tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T uyarınca 48.644,37 TL avukatlık ücretinin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacı tarafa verilmesine,
10-Maddi tazminat davası yönünden davalılar yargılama sırasında kendilerini vekille temsil ettirdiklerinden hüküm tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T uyarınca 9.200,00 TL avukatlık ücretinin davacı taraftan alınarak davalılara verilmesine,
11-Manevi tazminat davası yönünden davacı taraf yargılama sırasında kendilerini vekille temsil ettirdiklerinden hüküm tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T uyarınca 9.200,00 TL avukatlık ücretinin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
12-Manevi tazminat davası yönünden davalılar ——yargılama sırasında kendilerini vekille temsil ettirdiklerinden hüküm tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T ‘nin 10/2 maddesi uyarınca 9.200,00 TL avukatlık ücretinin davacı taraftan alınarak bu davalılara verilmesine,
13-Karar kesinleştiğinde, HMK Gider Avansı Tarifesinin 5. maddesi uyarınca artan gider avansının davacı tarafa iadesine,
Dair, davacılar vekili ve Davalılar —— vekilinin yüzüne karşı, diğer davalının yokluğunda gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde mahkememize veya mahkememize gönderilmek üzere bulunulan yer yada başka bir yer Asliye Ticaret Mahkemesine verilecek bir dilekçe ile başvurmak ve istinaf harç ve masraflarını karşılamak koşulu ile——— Adliye Mahkemesi’ne istinaf yolunun açık olduğu, istinaf dilekçesinde istinaf edilen hususlar ile nedenlerinin belirtilmesinin gerektiği, süresi içerisinde kararın istinaf edilmemesi halinde hükmün kesinleşeceği ve infaz edilebileceği açıklanmak suretiyle oy birliği ile verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 07/09/2022