Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 9. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/342 E. 2021/834 K. 23.11.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/342 Esas
KARAR NO : 2021/834

DAVA : Menfi Tespit (Alım Satım)
DAVA TARİHİ : 03/09/2020
KARAR TARİHİ : 23/11/2021

DAVA :
Davacı vekili Mahkememize sunduğu 03/09/2020 havale tarihli ve aynı tarihte harçlandırdığı dava dilekçesinde özetle; Davalı tarafından borçlusu— tarihinde üçüncü haciz ihbarnamesinin e-tebligat yoluyla tebliğ edildiğini, üçüncü haciz ihbarnamesinin müvekkili şirketçe öğrenilmesi üzerine yapılan araştırmada öncesinde birinci ve ikinci haciz ihbarnamelerinin gönderilmiş olduğunu ancak müvekkili şirketin e-tebligat sistemine gönderilen tebligatların görülememiş olmasından dolayı sürelerinde itiraz yapılamadığını, bu ihbarnamelerin müvekkili şirkete tebliğ edilmiş olsa da icra takip borçlusu olarak gözüken dava dışı şirketin haciz ihbarnamelerinin tebliğ edildiği tarihlerde müvekkili şirket ile hiçbir ticari ilişkisi olmayıp müvekkili şirketten o tarih itibariyle herhangi bir hak ve alacağı bulunmadığını, süresinde itiraz edemedikleri birinci ve ikinci haciz ihbarnamelerinden sonra gönderilmiş olan üçüncü haciz ihbarnamesine davalı tarafın icra takip borçlusu olan dava dışı şirkete herhangi bir borcu olmaması sebebiyle yasal 15 günlük sürede davalı tarafa da borçlu olmadıklarının tespiti davası açma zorunluluğu doğduğunu belirterek, davanın kabulüne, müvekkili şirketin dava dışı şirkete ve haciz ihbarnameleri sebebiyle — sayılı dosyası alacaklısına borçlu olmadığının tespitine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalı taraf üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA :
Davalı vekili Mahkememize sunduğu 25/11/2020 havale tarihli beyan dilekçesinde özetle: davanın yetkisiz mahkemede açıldığını, icra takibinin yapıldığı yer mahkemesi olan ——açılması gerektiğini, davanın bu sebeple reddi gerektiğini, menfi tespit davasında ispat yükünün davacı üçüncü kişiye düştüğünü, davacının iddiasını kanıtlar nitelikte bir delil dosyaya kazandırmamış olduğundan iddialarının dinlenebilir olduğundan da bahsedilemeyeceğini, davacının tebligatlara ilişkin savunmalarının hukuka uygun olmadığını, takip borçlusu— ilçesinde — sahasına sahip bir şirket olup davacı şirketinde bu —- içindeki genel alıcılarından olduğunu, bahse konu madenin davacının ürettiği— maddesi olduğunu, bu sebeple aralarında — satışına ilişkin anlaşma olmasının da kuvvetle muhtemel olduğunu, açıklanan sebeplerle davacının davasının reddi gerektiğinin açık olduğunu belirterek, davacının davasının reddine, yargılama giderleri ile ücreti vekaletin davacı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
Uyuşmazlık Konusu : Taraflar arasındaki ihtilaf, temelde davacının dava dışı — aralarında ticari ilişki bulunup bulunmadığı, davacının yedinde dava dışı bulunmadığı, davacıya İcra İflas Kanunu 89. maddesi uyarınca gönderilen ihbarnamelerin haklı olup olmadığı noktasındadır.
Davanın Hukuki Niteliği: Dava, İİK 89. Maddesine göre gönderilen üçüncü haciz ihbarnamesinden dolayı borçlu olunmadığı iddiasıyla açılan menfi tespit davasıdır.
Davanın Hukuki Sebebi:2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu(İİK)’nun 89. Maddesinin 3. fıkrasındaki ” Üçüncü şahıs, haciz ihbarnamesinin kendisine tebliğinden itibaren—– içinde itiraz etmezse, —- borç zimmetinde sayılır ve kendisine gönderilen haciz ihbarnamesine süresinde itiraz etmediği, bu nedenle de ——–sayıldığı ikinci bir ihbarname ile bildirilir. Bu ikinci ihbarnamede ayrıca, üçüncü şahsın ihbarnamenin kendisine tebliğinden itibaren yedi gün içinde ikinci fıkrada belirtilen sebeplerle itirazda bulunması, itirazda bulunmadığı takdirde zimmetinde sayılan borcu icra dairesine ödemesi veya —- sayılan malı— etmesi istenir. —- süresi içinde itiraz etmeyen ve zimmetinde sayılan borcu icra dairesine ödemeyen veya —- sayılan malı icra dairesine teslim etmeyen üçüncü şahsa —- ödemesi veya—- etmesi yahut bu süre içinde menfi tespit davası açması, aksi takdirde zimmetinde sayılan borcu ödemeye veya —- sayılan malı teslime zorlanacağı bildirilir. Bu bildirimi alan üçüncü şahıs, icra takibinin yapıldığı—bulunduğu yer mahkemesinde süresi içinde menfi tespit davası açtığına dair belgeyi bildirimin yapıldığı tarihten— teslim ettiği takdirde, hakkında yürütülen cebri icra işlemleri menfi tespit davası sonunda verilen kararın kesinleşmesine kadar durur. Bu süre içinde 106 ncı maddede belirtilen süreler işlemez. Bu davada üçüncü şahıs, takip borçlusuna borçlu olmadığını veya malın takip borçlusuna ait olmadığını ispat etmeye mecburdur. Üçüncü şahıs açtığı bu davayı kaybederse, mahkemece, dava konusu şeyin yüzde yirmisinden aşağı olmamak üzere bir tazminata mahkûm edilir. Bu fıkraya göre açılacak menfi tespit davaları maktu harca tabidir” şeklindeki düzenlemedir.
DELİLLER :
Celp ve tetkik edilen ——; davalı tarafından dava dışı takip borçlusu —- 11.531,40 TL toplam borcuna ilişkin takip başlatıldığı anlaşılmıştır.
–Nöbetçi Asliye Hukuk Mahkemesi— —- uyuşmazlığın ait olduğu 2016 yılı defter ve belgeleri incelenmek üzere ibraz edilmediğinden ilgili yıla ait bilgiler tespit edilemediğini, yine dava konusu—sayılı yazısı gereği inceleme de olduğundan tespitlerin —- araların da ticari ilişkinin var olmadığı bu sebeple herhangi bir cari hesap borç alacak ilişkisinin olmadığını beyan ve rapor etmiştir.
Bilirkişi 28/09/2021 UYAP havale tarihli raporunda özetle; dosyaya davacı tarafından —– kayıtları, dosyada takip borçlusu dava dışı —-defter incelemesine dair bilirkişi raporu incelemeleri neticesinde; davacının —– mükellefi olduğunu, yasal sürede açılış ve kapanış tasdiklerinin mevcut olduğuun, —- kayıtlarında ticari ilişki mevcut olmadığını, aynı dönem itibariyle ve haciz ihbarnameleri tarihlerinde herhangi bir borç kaydı bulunmadığını, davacının takip borçlusu şirkete ödenmesi gereken bir borcunun bulunmadığını beyan ve rapor etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE KANAAT :
Davacı tarafından; —sayılı takip dosyasından kendisine dava dışı — borcu olduğu iddiasıyla haciz ihbarnameleri gönderildiği ve kendilerinin dava dışı şirkete borçlarının bulunmadığı iddiaları ile eldeki menfi tespit davasının açıldığı, davalı tarafından davaya süresinde bir cevap dilekçesi sunulmamış olmakla birlikte sunulan beyan dilekçesinde mahkemenin yetkisiz olduğu ve ispat yükünün davacıda olduğu iddialarıyla davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Dava, üçüncü haczi ihbarnamesinden dolayı borçlu olunmadığı iddiasına dayalı menfi tespit davasıdır.
Üçüncü haciz ihbarnamesinin davacıya 05/09/2020 tarihinde tebliğ edilmiş olması ve eldeki davanın 03/09/2020 tarihinde açılmış olması nedeniyle davanın süresinde açıldığı anlaşılmıştır.
Dava dışı — davacının ticari defterleri bilirkişi marifetiyle incelenmiş ve birbirlerine karşı borçlarının bulunmadığı tespit edilmiştir. Dava dışı şirket ile davacı şirketin her ikisinin ticari defterlerinde de borç alacak kaydı bulunmadığından davacının dava dışı şirkete borcu bulunmadığını ispat ettiği, dava dışı şirkete borcu bulunmaması nedeniyle kendisine tebliğ edilen haciz ihbarnamelerinden dolayı da borçlu olmadığı sonuç ve vicdani kanaatine(Ay. m.138) varılarak davanın kabulüne karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda ayrıntılı olarak açıklandığı üzere;
1-Davanın KABULÜNE,
2-Davacının —- Esas sayılı takip dosyasında gönderilen haciz ihbarnameleri sebebiyle davalıya BORÇLU OLMADIĞININ TESPİTİNE,
4-Harçlar Kanunu uyarınca alınması gerekli 59,30 TL karar ve ilam harcının peşin alınan 250,09 TL den mahsubu ile fazla alınan 190,79 TL’nin davacı tarafa iadesine,
5-Davacı kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan — hesaplanan 5.100,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Davacı tarafça yargılama boyunca yapılan ve 1.300,00 TL bilirkişi ücreti, 271,00 TL posta ve tebligat giderinden oluşan yargılama gideri ile 59,30 TL harç ve 54,40 TL başvuru harcı olmak üzere toplam 1.684,70 TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
7-Davalı tarafça yapılan yargılama giderinin kendi üzerinde bırakılmasına,
8-Yatırılan avanstan kullanılan kısmın mahsubu ile bakiye kısmın kararın kesinleşmesi halinde yatıran tarafa iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, diğerlerinin yokluğunda, gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren 2(iki) hafta içinde Mahkememize veya Mahkememize gönderilmek üzere bulunulan yer yada başka bir yer Asliye Ticaret Mahkemesine verilecek bir dilekçe ile başvurmak ve istinaf harç ve masraflarını karşılamak koşulu ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi’ne istinaf yasa yolunun açık olduğu, istinaf dilekçesinde istinaf yoluna başvuru konusu edilen hususlar ile nedenlerinin belirtilmesinin gerektiği, istinaf yoluna başvurulmasının İİK’nın 36. maddesi saklı kalmak kaydıyla kararın icrasını durdurmayacağı, süresi içerisinde karara karşı istinaf yoluna başvurulmaması halinde hükmün kesin hüküm ve kesin delil oluşturacağı açıklanmak suretiyle açık duruşmada verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.