Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 9. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/328 E. 2022/481 K. 27.06.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2020/328
KARAR NO: 2022/481
DAVA : Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 28/08/2020
KARAR TARİHİ: 27/06/2022
DAVA:Davacı vekili mahkememize sunduğu — tevzi tarihli ve aynı tarihte harçlandırdığı dava dilekçesinde özetle: ——–şahıs ve idaresinde bulunan —plaka sayılı aracın yaya olan müvekkil — geri geri gelirken çarpması üzerine yaramalı trafik kazası meydana geldiğini, meydana gelen bu trafik kazası sonrası müvekkil ambulans ile —kaldırılmış ve yapılan ilk müdahalesinde vücutta hayat fonksiyonlarını —etkileyen kemik kırığı tespit edildiğini, yine bu hastanede sol humerus boyun kırıklığı sebebiyle cerrahi müdahale önerilmekle ameliyat için sonra ki bir tarihe gün verilebileceğinden müvekkil ameliyat için —- cerrahi müdahale yapılan müvekkile kırık sebebiyle de plağ takıldığını, iki gün hastanede yatan müvekkil — tarihinde hastaneden ayrılmış ve buna ilişkin epikriz raporu ekte olduğunu, kalıcı olarak vücut da bir zararı oluşan müvekkilin maluliyet durumu da söz konusu olduğunu, dolayısıyla tam teşekküllü bir hastane ya — alınacak rapor ile bu durum ispat edileceğini, —-tarafından düzenlenen —–kazanın, sürücünün geri geri manevra yaparken müvekkile çarptığını ve bu kazanın oluşumunda —kuralın ihlal edildiği tespit edildiğini, kazaya sebebiyet veren —- davalı sigorta şirketine ait olduğu ve poliçe kapsamında hukuki sorumluluğunun var olması üzerine iş bu dava tarafımızca açıldığını, bilindiği üzere 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 54.maddesi; “ Bedensel zararlar 1. Tedavi giderleri.2. Kazanç kaybı.3. Çalışma gücünün azalmasından ya da yitirilmesinden doğan kayıplar.4. Ekonomik geleceğin sarsılmasından doğan kayıplar. ” olarak düzenlendiğini, müvekkillerinin meydana gelen trafik kazası neticesinde, vücudun da kemik kırılmış ve buna olarak gerçekleştirilen ameliyatta plak takıldığını, kaza sebebiyle hastanede yatmak zorunda kalan müvekkilin hem ameliyat hem tedavi giderleri altında hastaneye ödemeler yaptığını, ameliyat sonrasında da kolunu istediği gibi hareket ettiremeyen müvekkil —- ücret mukabilinde —-aldığını, ilgili hastaneden müvekkil tarafından yapılan tüm ödemelerin belgeleri istenildiğinde bu durum ortaya çıkacağı gibi yapılan harcamaların miktarı da ortaya çıkacağını, ilgili hastane dışında müvekkil —- olarak bir ödeme yapıldığını, müvekkil emekli olup emekliliği dışında kendisine ait serviste de şoförlük yapmakta olduğunu, vergi mükellefiyeti olan müvekkilin okul, işyeri,fabrika vb. yerlere çekmiş olduğu servisten dolayı ortalama aylık—- bir geliri bulunmakta olduğunu, kaza sebebiyle – ay işe gidemeyen müvekkilin bu süre zarfında da zararı oluştuğunu, yine müvekkilin yaşadığı maluliyete bağlı olarak hem tedavi gördüğü sürede işe gidememesi hem de halen sol tarafını istediği gibi kullanamadığından bir zararı halen mevcut olduğunu, iş gücü kaybı olan müvekkilin çalışma gücününün azalması ile ekonomik olarak da geleceğinin sarsılması durumu ortaya çıktığını, müvekkilin emekliliği dışında verdiği servis hizmetinden bir geliri bulunmakta olduğunu, verdiği bu hizmete ilişkin ilgili vergi dairesinden gelir bilançosunun istenilmesi ile net gelir durumu ortaya çıkacağını kaza öncesi İş bankası nezdinde olan hesap özetlerinin istenilmesi durumunda da müvekkilin aylık ortalama — gelirinin olduğu ortaya çıkacağını, — yapmış oldukları başvuruya ilişkin ilgili şirket tarafından—- tarihinde bir ödeme yapılmışsa da iş bu bedel müvekkilin zararını karşılamamakta olduğunu, davalının poliçede teminat altına aldığı miktar ödenen miktarla sınırlı olamamasına rağmen bu denli bir mağduriyet durumunda sadece belirtilen miktarı ödeyerek fazlasını ödeyemeceğini arabuluculuk görüşmesinde belirtmiş olduğunu, müvekkillerinin yaşadığı cismani zararlar ve tedavi giderlerinin karşılanabilmesi için arabuluculuk müessesine başvurulmuşsa da yapılan müzakereler anlaşmama ile sonuçlandığından, dava açılması zorunluluğu doğduğunu, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla öncelikle müvekkilin maluliyet durumunun tespit edilmesi, maddi zararın tam ve kesin olarak belirlenebilmesinin mümkün olduğu anda arttırılmak üzere şimdilik — cismani zarar ve tedavi giderlerinin haksız fiilin gerçekleştiği tarihten itibaren ticari temerrüt faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini dava ve talep etmişlerdir.
CEVAP:Davalı vekili mahkememize sunduğu —- tarihli cevap dilekçesinde özetle; Davacı yanca huzurdaki dava açılmadan önce uğradığı iddia olunan maddi zararın tazmini amacıyla müvekkil — mezkur kazaya karışan aracın —- sıfatıyla yapmış olduğu başvuru neticesi, davacı——–ödeme yapıldığını, yapılan iş bu ödeme ile davacının mezkur kaza neticesi uğradığı iddia olunan maddi zararları karşılanmış olduğundan huzurdaki davanın reddi gerekmekte olduğunu, Davacı tarafça dava dilekçesi ile birlikte davacının elinde bulunan belgeler HMK gereği taraflarına gönderilmediğinden bu belgeler ve davacı tarafça ileri sürülecek iddialar hakkında cevap verme, delil ve tanık bildirme hakları saklı olduğunu, olay nedeniyle sigorta şirketinin varsa sorumluluğu kusur ve —– limitleri ile sınırlı bulunmakta olduğunu, Uğranıldığı iddia olunan zarar kalemleri davacı tarafların tek taraflı beyanlarına dayanmakta olup; oluştuğu iddia olunan bu zarar kalemlerinin davacı tarafça ispatı gerekmekte olduğunu, davacı yanca iddia olunan sürekli iş gücü/gelir kaybının tespiti aşamasında, —– yayınlanan erişkinler için engellilik değerlendirmesi hakkında yönetmelik kapsamında belirlenecek oranın dikkate alınması gerekmekte olduğunu, davacı yanda sürekli bir sakatlık meydana gelmiş ise sürekli sakatlık tazminatı hesaplanması aşamasında ——–dikkate alınması gerektiğini, bu kapsamda davacı yanın uğradığı iddia olunan zararın hesaplanması aşamasında vergilendirilmiş geliri dikkate alınacak olup; aksi takdirde asgari ücrete göre hesaplanması gerekmekte olduğunu, dava dilekçesi ile talep edilen maddi tazminat talepleri yönünden davacı yana ——veyahut başkaca bir ödeme yapılıp yapılmadığının araştırılması ve ödeme yapıldıysa yapılan ödemelerin iddia olunan zarardan tenzili gerekmekte olduğunu, müvekkil şirket davanın açılmasına sebebiyet vermediğinden; müvekkil şirket yönünden faiz, kaza tarihinden itibaren faiz ve yine yargılama giderleri ve ücreti vekalet taleplerinin de reddi gerekmekte olduğunu, davanın dava şartı yokluğu sebebiyle reddine, davacı esastan dahi reddine, müvekkil davanın açılmasına sebebiyet vermediğinden dava masrafları ve ücret-i vekaletin dahi davacı tarafa tahmiline karar verilmesini talep etmişlerdir.
DELİLLER :
-Davacı vekilinin — tarihli feragat dilekçesi,
-Davalı vekilinin —-tarihli havi dilekçesi,
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Davacı vekili—- tarihli dilekçesi ile tarafların karşılıklı anlaştıklarını ve karşı taraftan herhangi bir yargılama ve karşı vekalet ücreti talepleri olmadığını, feragat nedeniyle dosyanın karara çıkarılmasını talep etmiştir.
Davalı vekili —- tarihli dilekçesi ile, davacı yanın davadan feragat etmesi halinde feragati kabul ettiklerini, feragat sebebi ile yargılama gideri ve vekalet ücreti talebi olmadıklarını beyan etmiştir.
Davacı vekilinin —– yevmiye numaralı vekaletnamesinin incelenmesinde davadan feragat yetkisinin bulunduğu anlaşılmıştır.
Dosyada yapılan inceleme sonucunda, davacı vekilinin beyanları gereği yargılama giderleri davacı taraf üzerinde bırakılarak davacının davasının feragat nedeniyle reddine dair karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere:
1-Feragat nedeni ile davanın REDDİNE,
2-Başlangıçta peşin olarak alınan 54,40 TL harcın alınması gerekli olan 80,70 TL harçtan mahsubu ile bakiye 26,30 TL karar ve ilam harcının davacıdan alınarak hazineye irat kaydına,
3-Talep eden tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
4-Artan gider avansının karar kesinleştiğinde HMK Gider Avansı Tarifesinin 5. Maddesi uyarınca davacıya iadesine,
Dair, tarafların yokluğunda, gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren 2(iki) hafta içinde Mahkememize veya Mahkememize gönderilmek üzere bulunulan yer yada başka bir yer Asliye Ticaret Mahkemesine verilecek bir dilekçe ile başvurmak ve istinaf harç ve masraflarını karşılamak koşulu ile —— Adliye Mahkemesi’ne istinaf yasa yolunun açık olduğu, istinaf dilekçesinde istinaf yoluna başvuru konusu edilen hususlar ile nedenlerinin belirtilmesinin gerektiği, süresi içerisinde karara karşı istinaf yoluna başvurulmaması halinde hükmün kesinleşeceği ve infaz edilebileceği açıklanmak suretiyle verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 27/06/2022