Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 9. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/327 E. 2022/27 K. 13.01.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/327
KARAR NO : 2022/27

DAVA : İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle)
DAVA TARİHİ : 28/08/2020
KARAR TARİHİ : 13/01/2022

DAVA :
Davacı vekili mahkememize sunduğu — tarihli dilekçesinde özetle: Dava dışı sigortalı—- “—– tarihleri arasında sigortalandığını, davacıya sigortalı olan işyerinin bulunduğu— — davalı/borçlu— arasında, söz konusu —— bağımsız bölümlerinin— gözetiminin sağlanması — olduğunu, davalı/borçlu şirket tarafından——–bulunan ve dava dışı — sıfatı ile faaliyet gösterdiği— belirsiz şahıs veya şahıslarca yapılan hırsızlık sonucunda zarar meydana geldiğini, davacı——–, dava konusu olay nedeniyle — tazminatı ödediğini, davacının yapmış olduğu ödeme nedeniyle TTK Md. 1472 gereğince sigortalısının haklarına halef olduğundan —- alacak için zarar sorumlusu olan davalı firmaya rücu hakkı doğduğunu, davalı/borçluya yapılan rücu ihtarlarından her hangi bir sonuç alınamaması üzerine davalı/borçlu aleyhine —– sayılı dosyası ile ilamsız icra takibi başlatıldığını, davalı/borçlunun haksız ve herhangi bir sebep göstermeksizin itirazda bulunduğunu, takibin durduğunu, — görüşmelerinden bir sonuç alınamaması üzerine iş bu davayı açtıklarını belirterek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ile davalı/borçlunun——– sayılı ilamsız icra takip dosyasına karşı yaptığı tüm itirazların iptali ile takibin devamına, borçlu aleyhine % 20 icra inkar tazminatına hükmolunmasına ve yargılama giderleri ile vekalet ücretinin borçludan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP :
Davalı vekili — havale tarihli cevap dilekçesinde özetle: Bahsi geçen —-tarihinde değil —— tarihinde gerçekleştiğini, — tarihine kadar müvekkil ile davacının sigortalısı ———– arasında bir sözleşme veya fiili ve hukuki ilişki bulunmadığını, bahsi geçen hırsızlık olayı sırasında sadece— ——-arasında imzalanmış olan —hizmetine ilişkin sözleşme bulunduğunu, —- dava dilekçesinin ekinde sunulmuş olan hizmet sözleşmesinden anlaşılacağı —– tarihinde başladığını, müvekkili —- sözleşme bulunmamasına ve yine husumetin — gereken kişinin ——— rağmen haksız ve hukuki dayanaktan yoksun bir dava ikame edildiğini, davaya konu hırsızlık olayının ——— tarihinde vuku bulduğu sırada,——- müvekkilden veya başkaca bir firmadan almış olduğu —– tarihinden önce dava dışı —- —- imzaladığını, sözleşmede dava dışı şirketin —- üstlendiğini, sözleşme gereği—— görevi sadece ——— yönlendirmek ve—-yardımcı olmak olduğunu, sözleşmenin içerisinde — bulunmadığını, hırsızlık olayında— müvekkiline yöneltilen tazmin taleplerinin reddedilmesi gerektiğini belirterek husumet yokluğu nedeniyle davanın reddine, mahkeme aksi kanaatte ise davanın esastan reddine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı tarafa yükletilmesine karar verilesini talep etmiştir.
DELİLLER :
—-sayılı icra takip dosyası,
—- nolu —-
—– tarih ve—- yazısı ve ekleri,
—– tarihli müzekkere cevabı ve ekindeki — hasar dosyası,
——
——–dosyası
—— bilirkişi heyetinin —- Uzmanı bilirkişi heyetinin — tarihli ek raporu,
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, ——— tarafından dava dışı sigortalısına ödenen bedelin rücuan tahsili için başlatılan icra takibine vaki itiraz üzerine açılan itirazın iptali davasıdır.
Taraflar arasındaki uyuşmazlık, davacı ——— dava dışı sigortalısının işyerinin bulunduğu —- adresindeki — tarihinde hırsızlık olayı meydana gelip gelmediği, hırsızlık sonucu davacı sigorta şirketinin dava dışı sigortalısının zarara uğrayıp uğramadığı, zararın miktarı, davacı——–tarafından dava dışı sigortalısına ödeme yapılıp yapılmadığı, ödeme tarihi, rücu şartlarının oluşup oluşmadığı, hırsızlık olayının 07.03.2018 tarihinde gerçekleşip gerçekleşmediği, davalı— olayından sorumlu olup olmadığı, davalı — şirketine husumet yöneltilip yöneltilemeyeceği, takip tarihinden önce temerrüt şartlarının oluşup oluşmadığı, asıl alacak miktarı, faiz ve oranı, kötü niyet tazminatı koşullarının oluşup oluşmadığı noktasındadır.
Tarafların dilekçelerinde bildikleri delilleri toplanmıştır.
—- takip dosyasının incelenmesinde: ödeme emrinin borçlu tarafa 17.12.2019 tarihinde tebliğ edildiği, borçlu vekili tarafından—– tarihinde yasal süresinde borca itiraz dilekçesi sunulduğu, icra dairesinde takibin durdurulduğu, borçlu gider avansı bulunmadığından borca itiraz dilekçesinin alacaklı tarafa tebliğ edilmediği, öğrenme tarihinden itibaren bir yıllık hak düşürücü sürede itirazın iptali davasının açıldığı tespit edilmiştir.
— yazısında; söz konusu olaya ilişkin— tahkikat dosyasının düzenlendiği, — dosyasınından işlem gördüğünün bildirildiği görülmüştür.
— cevabı ile hasar dosyası, ödeme dekontu ve tebligat parçasının gönderildiği görülmüştür.
—- dosyasının incelenmesinde: Mahkemece istinaf bozması sonrası —– Esas numarası alan dosyanın gönderilmiş olduğu, incelenmesinde — olduğu, hırsızlık —- tarihi olduğu, — göre — olduğu tespit edilmiştir.
Mahkememizin —celsesinde dosyanın —–uzmanı bilirkişi heyetine tevdii ile uyuşmazlık hakkında rapor aldırılmasına karar verilmiş,—- tarihinde bilirkişi heyetine teslim edilmiş, bilirkişi — tarihinde raporunu ibraz etmiş ve rapor taraflara tebliğ edilmiştir.
——– bilirkişi heyeti mahkememize sunduğu 15/08/2021 tarihli raporunda sonuç olarak: “Tüm dosya kapsamının irdelenerek incelenmesi neticesinde; Davacı —- faaliyet gösterdiği ———— tarihinde hırsızlık olayı meydana gelmiş olduğu, dava dışı — bir kısım — çalınması neticesinde sigortalı zarara uğramıştır. Dava dışı———– sorumluluğundadır. Dava dışı — deposunun korunmasında, takdiri Sayın Mahkemeye ait olmak üzere yeterli ——– kanaatine varılmıştır. Dava dışı— —- Hizmetlerine Dair Kanun ile Yasanın Uygulanmasına İlişkin Yönetmelik ve diğer ilgili mevzuat hükümlerine göre korunması yönünde yeterli sayıda —ile hizmet satın almadığı yönüyle takdirin mahkemeye ait olmak üzere hırsızlık olayına sebebiyet verdiği kanaatine varılmıştır. Davalı — güvenliğini, 5188 sayılı — İlişkin Yönetmelik ve diğer ilgili mevzuat hükümlerine göre korunması yönünde sağlamayı taahhüt ettiği, Takdirin Mahkemeye ait olmak üzere, —– Davacının dava dışı sigortalısının iş yerinde meydana gelen hırsızlık olayını önleyemediği, hırsızlık olayına sebebiyet verdiği kanaatine varılmıştır. Davacı —-Sigortalısının halefi olabilmesinin ve sorumlulukları oranında 3. Şahıslara rücu kabiliyetini önleyici bir duruma Dava Dosyasında rastlanılmamıştır.” şeklinde rapor beyan etmiştir.
Mahkememizin — tarihli celsesinde dosyanın kök rapor sunan bilirkişi bilirkişi heyetine tevdii ile kusur oranlarını belirtir şekilde ek rapor aldırılmasına karar verilmiş, dosya 04/11/2021 tarihinde bilirkişi heyetine teslim edilmiş, bilirkişi heyeti 26/11/2021 tarihinde raporunu ibraz etmiş, rapor taraflara tebliğ edilmiştir.
—–bilirkişi heyeti mahkememize sunduğu 26/11/2021 tarihli ek raporunda sonuç olarak: “Tüm dosya kapsamı yeniden irdelenerek incelenmiş olup, yerinde yapılan incelemedeki tespitler, belgeler ve deliller, ihmaller ve kusur oluşturan olgular doğrultusunda, takdiri Sayın Mahkemeye ait olmak üzere, itirazların ——–yenilik getirmeyeceği kanaatine varılmıştır.
Sayın Mahkemenin 16.09.2021 tarihli duruşmasında ”Dosyanın daha önce rapor sunan bilirkişi heyetine tevdii ile kusur oranlarını belirtir şekilde ve davalı vekilinin bilirkişi heyeti raporuna karşı itirazlarının da değerlendirilmek sureti ile ek rapor aldırılmasına,” Kararı gereği, dosya kapsamı yeniden irdelenerek incelenmesi neticesinde, Davalı vekilinin itirazları doğrultusunda değerlendirilmiş olup, Davacı —sigortalısı Dava dışı—— bulunan işyerinde —— hırsızlık olayının meydana gelmiş olduğu, dava dışı sigortalının deposundan bir kısım emtiaların çalınması neticesinde——– uğramıştır. ——— belirtildiği üzere, depo kapılarının — açılması — kesilmesi suretiyle depo içerisine girilmiş olduğu, iş yeri kapılarının kapalı,– seviyede — olduğu yönüyle, takdiri Sayın Mahkemeye ait olmak üzere KUSURUNUN OLMADIĞI kanaatine varılmıştır. Davalı —– — 5188 sayılı Özel —— Kanun ile Yasanın Uygulanmasına İlişkin Yönetmelik ve diğer ilgili mevzuat hükümlerine göre korunması yönünde— Hizmetleri Sözleşmesi edimleri doğrultusunda sağlamayı taahhüt etmiştir.— sayısının yeterli olmadığı yönüyle — teşkil eden — bildirmediği, ——- Sözleşmesi kapsamında — dava dışı — yerinde meydana gelen hırsızlık olayını önleyemediği, hırsızlık olayına sebebiyet verdiği yönüyle takdiri Sayın Mahkemeye ait olmak üzere %50 ORANINDA KUSURLU OLDUĞU kanaatine varılmıştır. Dava dışı— mevcut personel sayısı ile korunmasının mümkün olmadığı, Sitenin 5188 sayılı —————– Dair Kanun ile Yasanın Uygulanmasına İlişkin Yönetmelik ve diğer ilgili mevzuat hükümlerine göre korunması— personelleri ile hizmet satın almadığı, hırsızlık olayına sebebiyet verdiği yönüyle takdiri Sayın mahkemeye ait olmak üzere %50 ORANINDA KUSURLU OLDUĞU kanaatine varılmıştır. Davacı Sigortacının, davadışı Sigortalısına, Sigorta Sözleşmesinde temin olunan riskin gerçekleşmesine istinaden 43.220,38.-TL hasar tazminatı ödediği, ilgili ödemeye dair belgenin dava dosyasında görüldüğü, halef olduğu bu miktarca —– oranında rücu kabiliyeti olduğu, işbu dava dosyası açısından ise davacı Sigortacının davalıdan, davalının % 50 sorumluluğuna isabet eden 21.610,19 TL (43.220,38 TL x % 50) kadar rücu alacağı olabileceği kanaatine varılmıştır.” hususunda rapor beyan etmiştir.
Dosyada mevcut tüm deliller hep birlikte değerlendirilerek, hükme esas alınan —- tarihli bilirkişi kök ve ek raporları dayanak yapılarak;
Davacı —-)tarafından dava dışı sigortalısı — — no’lu — tarihleri arasında sigortalandığı,
Davacı —— tarafından dava dışı sigortalısına ait iş yerinde — tarihinde hırsızlık olayı meydana geldiği, hırsızlık olayının —— dosyasının açıldığı, — düzenlenen ekspertiz raporuna göre davacı ——sigortalı iş yerinde— meydana geldiği, davacı sigorta şirketi tarafından dava dışı sigortalısına — — ödeme yapıldığı,
Davacı — —– iş yerinin bulunduğu — —- arasında siteye bağlı alanda —– – —-tarihleri arası Hizmet Sözleşmesi imzalandığı,
Davacı —- şirketinin dava dışı sigortalısının — —alabilmek için —— —- talebinde bulunduğu,— tarafından —- izni verildiği,
Davalı ——- bulunduğu,
Davacı — şirketinin dava dışı sigortalısının iş yerinde hırsızlık olayının olduğu — tarihli —————— cetveline göre —— tarafından sağlandığı,—göre ve her bir — görevli olacak şekilde görevli olduğu,
—- — tahkikat dosyasına göre davacı —- şirketinin dava dışı sigortalısına ait iş yerinde 30.03.2019 tarihinde hırsızlık olayı meydana geldiği,
Mahkememizce —- bilirkişi heyetinden aldırılan kök ve ek rapora göre; davacı —– Sigorta şirketinin dava dışı sigortalı tarafından kendi iş yerinde yeterli seviyede— önlemleri aldığı, dava dışı—– tarafından sitenin 5188 sayılı— Dair Kanun ile yasanın uygulanmasına ilişkin Yönetmelik ve diğer ilgili mevzuat hükümlerine göre korunması yönünde yeterli sayıda —-satın almadığı, hırsızlık olayına sebebiyet verdiği, davalı——- 5188 sayılı Özel Güvenlik Hizmetlerine Dair Kanun ile yasanın uygulanmasına ilişkin Yönetmelik ve diğer ilgili mevzuat hükümlerine göre korunması yönünde sağlamayı taahhüt ettiği, ——- tarihinde davacı — dava sigortalısının iş yerinde meydana gelen hırsızlık olayını önleyemediği, hırsızlık olayına sebebiyet verdiği, davalı —-şirketi ile ——davacı — şirketinin dava dışı sigortalısına ait iş yerinde meydana gelen hırsızlık olayından ayrı ayrı % 50 oranında kusurlu oldukları, davacı sigorta şirketi tarafından dava dışı sigortalısına sigorta poliçesi kapsamında ödemede bulunduğu, ödeme ile sigortalına TTK 1472 maddesine göre halef olduğu, 3. Kişilere rücu kabiliyetini önleyici bir durumun bulunmadığı, takibe ve davaya konu alacağın bilirkişi incelemesi ile tespit edildiği, alacağın davalı tarafından belirli ve bilinebilir olmadığı, itirazın haklı olduğu, icra inkar tazminatı koşullarının oluşmadığı anlaşılmakla davanın kısmen kabulüne dair karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere:
1-Davanın KISMEN KABULÜ İLE;
— takip dosyasına vaki itirazın iptaline, takibin — üzerinden rücuya tabi ödeme tarihi olan 19.06.2019 tarihinden itibaren işleyecek değişen oranlarda avans faizi ile birlikte devamına,
2-Fazlaya dair talebin REDDİNE,
3-Takibe ve davaya konu alacağın bilirkişi incelemesi ile tespit edildiği, alacağın davalı tarafından belirli ve bilinebilir olmadığı, itirazın haklı olduğu, icra inkar tazminatı koşullarının oluşmadığı anlaşılmakla; davacı tarafın icra inkar tazminatı talebinin REDDİNE,
4-Başlangıçta peşin olarak alınan 568,29 TL harcın ve icra takibi peşin harcı 235,27 TL’nin, alınması gerekli olan 1.476,19 TL harçtan mahsubu ile bakiye 672,63 TL karar ve ilam harcının davalıdan alınarak hazineye irat kaydına,
5-Arabuluculuk —tarafından ödenen ——-, davacı yan davasında kısmen haklı çıktığından dava konusunun toplam değerinin kabulle sonuçlanan kısma oranı sonucu bulunan —- davalıdan,——- sonuçlanan kısma oranı bulunan —— davalıdan alınarak Hazineye irat kaydına,
6-Davacı tarafın yargılama sırasında yapmış olduğu başvuru harcı 54,40 TL, posta ve tebligat gideri 54,50 TL, bilirkişi ücretleri 1.600,00 TL olmak üzere toplam 1.708,90 TL yargılama masrafının, davacı yan davasında kısmen haklı çıktığından dava konusunun toplam değerinin kabulle sonuçlanan kısma oranı sonucu bulunan 784,850 TL yargılama masrafına, peşin harç 568,29 TL eklenerek sonuç olarak 1.353,14 TL’nin davalıdan alınarak davacı tarafa verilmesine, dava konusunun toplam değerinin redle sonuçlanan kısma oranı sonucu bulunan 924,05 TL yargılama masrafının davacı yan üzerinde bırakılmasına,
7-Davacı taraf yargılama sırasında kendini vekille temsil ettirdiğinden hüküm tarihinde yürürlükte bulunan —-avukatlık ücretinin davalıdan alınarak davacı tarafa verilmesine,
8-Davalı taraf yargılama sırasında kendini vekille temsil ettirdiğinden hüküm tarihinde yürürlükte bulunan —— —–davacı taraftan alınarak davalıya verilmesine,
9-Karar kesinleştiğinde, HMK Gider Avansı Tarifesinin 5. maddesi uyarınca artan gider avansının davacı tarafa iadesine,
Dair, davacı vekilinin ve davalı vekilinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren 2(iki) hafta içinde Mahkememize veya Mahkememize gönderilmek üzere bulunulan yer yada başka bir yer Asliye Ticaret Mahkemesine verilecek bir dilekçe ile başvurmak ve istinaf harç ve masraflarını karşılamak koşulu ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi’ne istinaf yasa yolunun açık olduğu, istinaf dilekçesinde istinaf yoluna başvuru konusu edilen hususlar ile nedenlerinin belirtilmesinin gerektiği, istinaf yoluna başvurulmasının İİK’nın 36. maddesi saklı kalmak kaydıyla kararın icrasını durdurmayacağı, süresi içerisinde karara karşı istinaf yoluna başvurulmaması halinde hükmün kesin hüküm ve kesin delil oluşturacağı açıklanmak suretiyle açık duruşmada verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.