Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 9. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/316 E. 2021/421 K. 03.06.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : 2020/316 Esas
KARAR NO : 2021/421

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 24/08/2020
KARAR TARİHİ : 03/06/2021

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
DAVA : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; dava dışı———– alacağını sigortalayan sigorta şirketi olduğunu, dava dışı —– davalı şirket arasındaki bu ticari ilişki çerçevesinde müvekkil şirket tarafından satılan emtialarla alakalı olarak, müvekkil tarafından davalı şirkete keşide edilen faturaların bedellerinni ——– ödenmediğini, bir takım faturaların hasar tazminat ödemesi kapsamı dışında tutulduğunu ve dava dışı —– tarafından daalı aleyhine İstanbul Anadolu –. İcra Müdürlüğü’nün —–esas sayılı dosyası ile takibe konu edildiğini, bir takım faturaların ise hasar tazminat ödemesi kapsamında kabul edildiğini ve takibe konu edildiğini, netice olarak bir takım fatura bedellerinin ödenmediğinden alacaklı şirket tarafından İstanbul Anadolu ——- esas sayılı dosyası —– ilamsız icra takibi başlatılmış olup, borçlu tarafından takibe itiraz edildiğinden huzurdaki davayı ikame etmiş olup, davanın kabulüne karar verilmesini arz ve talep etmiştir.
CEVAP : Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkil şirket ——— tarafından devralınmış olup, işbu — sunulduğunu, davacı …—– tazminatı ödemesi kapsamında olan faturalar, davacı tarafından dava dilekçesinin —– şirket kayıtlarında görülmediğini,——- dolayısıyla uyuşmazlık konusu borçlar davacı tarafça ispata muhtaç olduğunu, davacının iddia konusu ettiği faturaların vade tarihleri 2015 olup, itirazın iptaline konu olan icra takibinin davacı tarafından 2016 yılında başlatıldığı anlaşıldığını,——- tarafından istanbul anadolu—-. icra müdürlüğü’nde başlatılan—. sayılı icra dosyasındaki borca itiraz edildiğini, işbu itirazın iptali davasının 1 yıllık hak düşürücü süre içerisinde açılıp açılmadığı hususunu re’sen göz önünde bulundurmasını, davacının itirazın iptali davasını 1 yıllık hak düşürücü süre içerisinde açmadığının tespiti halinde, işbu davanın usulden reddedilmesini talep ettiklerini, davacı; dava dilekçesinde, davadışı ——— müvekkil —- satıldığını ve teslim edildiğini , davacının ——- alacağını sigortalayan —olduğunu, bu doğrultuda dava dilekçesinin ——- ürünlerin teslim edilmesine rağmen davadışı ——-hasar tazminatına ilişkin olarak istanbul anadolu –. icra müdürlüğü’nün —-. sayılı dosyası ile müvekkil şirket aleyhinde takip başlatılarak, müvekkil şirket’e rücu edildiğini söylediğini, müvekkil şirket’in e-faturalardan anlaşılacağı üzere, toplam — olarak gözükmekte iken, davacı tarafından takibe koyulan miktar 3.984,34-usd asıl alacak ve 165,05-usd işlemiş faiz olmak üzere toplamda 4.149,39-usd’ olduğunu, dolayısıyla; davacının müvekkil şirket’in borcunu ispat amacıyla sunduğu e-faturalar toplamı ile başlattığı takip bedeli birbiri ile örtüşmediğini, müvekkil şirket tarafından ; dava dilekçesinde —– karşılığı davacı şirkete müvekkil şirket tarafından ödenmiş olup, ——– ilişkin hesap kayıtlarında iddia edilen borçlara dair herhangi bir bilgi veya belgeye rastlanmadığını, davacı şirketin sigortalısı ve dava ———-. icra dairesi’nin —-. sayılı dosyası ile —– işlemiş faiz olmak üzere aleyhimize başka bir takip başlatıldığını, işbu takibe de müvekkil şirket tarafından itiraz edilmiş olup, bu doğrultuda işbu davada üçüncü kişi sıfatını —– anadolu —-. asliye ticaret mahkemesi —— sayılı dosya ile itirazın iptali davası açtığını,— müvekkil şirket tarafından ödenmediği ileri sürülmekte olup, işbu faturalar toplamı———- faiz olduğunu, dolayısıyla fatura bedeli ile talep edilen tutar burada da birbiri ile örtüşmediğini, müvekkil şirket bahse konu faturaları da ödemiş olup, gerek ——– hangi faturalara dayanarak kendisinden alacak talebinde bulunduğuna anlam veremediğin, istanbul anadolu —. asliye ticaret mahkemesi’nde —–. sayısı ile görülen dava ve işbu dava aynı yargı çevresinde, aynı düzey ve sıfattaki hukuk mahkemelerinde açılmış olup, aralarında bağlantı bulunduğu için usul ekonomisi ve yargılamanın gecikmesini önlemek için hmk m.166/1 çerçevesinde her iki davanın birleştirilmesi gerektiğini ve davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE:
Taraf vekilleri 03/06/2021 tarihli duruşmada sulh olduklarını ve yargılama gideri ve vekalet ücreti talepleri olmadıklarını beyan etmişlerdir.
Sulh, tarafların üzerinde serbestçe tasarruf edebilecekleri uyuşmazlıkları konu alan ve görülmekte olan bir davada, tarafların aralarındaki uyuşmazlığı kısmen veya tamamen sona erdirmek amacıyla, mahkeme huzurunda yapmış oldukları bir sözleşmedir(HMK m.313). Sulh, hüküm kesinleşinceye kadar her zaman yapılabilir(HMK m.314) ve kesin hüküm gibi hukuki sonuç doğurur(HMK m.315).
Sulh halinde Mahkeme, taraflar sulhe göre karar verilmesini isterlerse, sulh sözleşmesine göre; sulhe göre karar verilmesini istemezlerse, karar verilmesine yer olmadığına karar verir(HMK m.315).
Vekilin aracılığı ile sulh halinde, bu konuda vekaletnamesinde özel yetki bulunmalıdır(HMK m.74).
Sulh sözleşmesinde yargılama masrafı ve vekalet ücreti de düzenlendiğinden bu hususta ayrıca bir değerlendirme yapılmamıştır.
Yargı yetkisini, Anayasanın 9. Maddesine göre, — kullanan Mahkememizce, uyuşmazlık konusu hakkında, yapılan açık duruşmalar ve yargılama sonunda(Ay. m.141); toplanan deliller, sulh, iddia ve savunmalar ile tüm dosya mündericatı incelenip hep birlikte değerlendirildiğinde; tarafların yargılama sırasında sulh oldukları ve davanın konusuz kaldığını beyan ettikleri, sulh sözleşmesinin yasal şartları taşıdığı sonuç ve vicdani kanaatine(Ay. m.138) varılarak konusu kalmayan dava hakkında karar verilmesine yer olmadığına şeklinde karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM: Ayrıntısı ve gerekçesi yukarıda belirtildiği gibi;
1-Sulh nedeniyle Konusuz kalan davanın ESASI HAKKINDA KARAR VERİLMESİNE YER OLMADIĞINA,
2-Başlangıçta peşin olarak alınan 513,00 TL harcın alınması gerekli olan 59,30 TL harçtan mahsubu ile fazla alınan‭ 453,70 TL’nin karar kesinleştiğinde ve istem halinde davacıya iadesine,
3- Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
4- Sulh sözleşmesi gereğince taraflar lehine vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
5-6325 Sayılı Yasa’ nın 18/A maddesinin 11. 12. ve 13. Fıkraları uyarınca——- tarafından ödenmesi gereken 1.320,00 TL’nin davanın sulh ile sonuçlanması nedeniyle davacı ve davalıdan 1/2 oranında tahsili ile hazineye irat kaydına,
6-Karar kesinleştiğinde, HMK Gider Avansı Tarifesinin 5. Maddesi uyarınca artan gider avansının davacıya iadesine,
Dair, davacı vekili ve davalı vekilinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde mahkememize veya mahkememize gönderilmek üzere bulunulan yer yada başka bir yer Asliye Ticaret Mahkemesine verilecek bir dilekçe ile başvurmak ve istinaf harç ve masraflarını karşılamak koşulu ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi’ne istinaf yolunun açık olduğu, istinaf dilekçesinde istinaf edilen hususlar ile nedenlerinin belirtilmesinin gerektiği, süresi içerisinde kararın istinaf edilmemesi halinde hükmün kesinleşeceği ve infaz edilebileceği açıklanmak suretiyle verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.