Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 9. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/314 E. 2021/810 K. 11.11.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2020/314 Esas
KARAR NO: 2021/810
DAVA: İtirazın İptali (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ: 21/08/2020
KARAR TARİHİ: 11/11/2021
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
DAVA:.Davacı banka vekili tarafından — harçlandırma tarihli dava dilekçesinde, —-müvekkili bankanın —- genel kredi borçlusu, diğer davalı ise işbu borcun müteselsil kefil ve müşterek borçlusu olduğunu, mevcut Kredi borcunun ödenmemesi üzerine—– ihtarnamesi keşide edilmiş ve bu ihtarnamede kullanmış olduğu kredilerden doğan ve ödenmeyen borcun ödenmesi ihtarında bulunulduğunu, İşbu ihtarnamenin muhataplarına tebliğine rağmen borcun ödenmemesi nedeniyle bu defa da işbu alacağa istinaden —- takibe geçildiğini ve bu takibe borçlularca yapılan haksız itiraz nedeniyle takibin durduğunu, Yukarıda açıklanan nedenlerle Alacağımızın ödenmemesi nedeniyle borçluların—— icra dosyasına yapmış bulundukları haksız itirazının iptali ile takibin devamına,Borçtan kaçınmak amacıyla borca itiraz eden borçluların % 20 dan az olmamak kaydıyla icra inkar tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini.”talep ve dava etmistir.
Davalılara usulüne uygun tebligat yapılmasına rağmen davaya cevap vermedikleri gibi hiçbir duruşmaya da katılmadıkları görüldü.
Uyuşmazlık Konusu :Taraflar arasında davacı banka tarafından davalı—- şirketine kullandırılan krediye kefil olan diğer davalı——– ödenmeyen kredi borcundan dolayı takip tutarı kadar davacı bankaya borçlu olup olmadıkları, davacının ödenmeyen kredi alacağı bulunup bulunmadığı, İİK 67 maddesi uyarınca itirazın iptali hüküm ve koşullarnın oluşu oluşmadığı hususlarında ihtilaf bulunduğu tespit edildi.
İNCELEME VE GEREKÇE:
Dava genel kredi sözleşmesinden kaynaklı alacağın tahsili için girişilen icra takibine yapılan itirazın iptali davasıdır.
Celp ve tetkik yoluna —- dosyasının incelenmesinde davacı alacaklı tarafından davalı borçlular aleyhine — işlemiş faiz olmak üzere toplam—– alacağın tahsili için genel hacizleri ile ilam takip yapıldığı, davalı borçluların süresi içinde borca , faize , faiz oranına ve ferilerine itiraz ettiği takibin durduğu anlaşılmıştır.
Celp ve tetkik olunan genel kredi sözleşmesinin incelenmesinde davalı — —- imzalandığı, diğer davalı ——– kredinin imzalandığı tarihte asıl borçlu şirketin yetkilisi olduğu ve dava konusu kredi sözleşmesine —– kefalet limiti ile kefil olarak imzaladığı görülmüştür.
Kredi sözleşmesinin incelenmesinde uyuşmazlık tarihinde davacı banka kayıtlarının bağlayıcı ve kesin delil olacağının kabul edildiği görülmüştür.
Kredi borcunun ödenmemesi nedeni ile davacının—– yevmiye nolu ihtarname ile hesabın kat edildiği, davalı asıl borçlu şirket ile kefile kat ihtarnamesinin kredi sözleşmesinde belirlenen davalıların adresine usulüne uygun olarak —- tarihinde tebliğ edildiği görülmüştür.
Kat ihtarnamesinin tebliği ile davalı asıl borçlu ve temerrüdünün ihtarname ile verilen—- günlük süre sonunda — tarihi itibariyle gerçekleştiği anlaşılmıştır.
Tarafların tüm delilleri celp olunarak davacı banka kayıtları üzerinde bilirkişi incelemesi yapılmış olup bilirkişi dosyaya sunmuş olduğu —- tarihli raporunda özetle davacı banka tarafından davalı asıl borçluya kullandırılan gayri nakdi kredi kapsamında davalı lehine —- hesap kat tarihine kadar —avans faiz oranında yapılan hesaplamaya göre davacı bankanın davalı asıl borçludan işlemiş faizler de dahil olmak üzere toplam —— alacaklı olduğu temerrüt tarihi itibariyle asıl alacağın hesabın kat edildiği tarih itibariyle alacağın ulaştığı miktar belirlenerek temerrüt tarihine kadar akdi faiz hesaplanıp bulunan akdi faizin kapitalize edilerek temerrüt tarihi asıl alacağı oluşturduğundan—ana para tutarını hesap kat tarihinden —- temerrüt tarihine kadar avans faiz oranı üzerinden yapılan hesaplamaya göre davacı bankanın — asıl alacaklı olduğu ve bu alacağın temerrüt tarihinden takip tarihine kadar —- temerrüt faiz oranından yapılan hesaplamaya göre davacı bankanın takip tarihi itibariyle —işlemiş faiz alacağı olduğu ve —–davalıdan talep edilebileceği yönünden rapor düzenlenmiş, rapor sunularak taraflara tebliğ edilmiştir.
Davacı vekili bilirkişi raporuna itiraz dilekçesi ile dilekçe ekinde sunulan faiz tablosuna göre kat tarihi itibariyle ana paranın—- olarak tespit edildiğini ve— günlük ödeme süresinden sonra ——- tarihinden itibaren temerrüt faizi işletilmesi gerektiğini raporda davacı banka tarafından uygulanan en yüksek faiz oranının sunulmadığı belirtilmiş ise de sunulan faiz oranın ——– olduğunu bu oranın ihtarname de de yer aldığını dilekçe ekinde sunulan faiz tablosuna göre dönemsel faiz oranının—— olduğunu ve genel kredi sözleşmesi gereğince bunun —- fazlasının uygulanması gerektiğini, bilirkişinin uyguladığı —- oranında temerrüt faizi oranı açısından yeni bir hesaplama yapılmasının gerektiğini belirterek ek rapor alınması gerektiğini belirtmiş olup, davacı banka tarafından ———– bildirilen kredi azami yıllık faiz oranları bildirim formunun bir örneğini dosyaya sunduğu görülmüştür.
Mahkememizce ek rapor alınmasına karar verilmiş olup bilirkişi dosyaya sunmuş olduğu —- tarihli ek raporunda davacı tarafından rapora itiraz dilekçesinde davalı borçluya uygulanan ——– temerrüt faiz oranını gösteren hesap ekstresinin sunulduğunu ancak temerrüt tarihi itibariyle fiilen uygulanan en yüksek ticari faiz oranının sunulmadığı bildirilerek davacı banka vekilinin —- temerrüt faiz hesabı dikkate alınarak ayrıca hesaplama yapılacağının bildirilmiş olup, —- asıl alacağı temerrüt tarihinden takip tarihine kadar — temerrüt faiz oranı üzerinden yapılan hesaplamaya göre davacı bankanın davalılardan —- alacaklı olduğu yönünde rapor tanzim edilmiş, rapor usulüne uygun olarak tebliğ edilmiştir.
—– sayılı emsal içtihadı ve diğer emsal içtihatları gereğince davacı bankanın alacağına uygulanacak temerrüt faiz oranının davacı bankaca fiilen uygulanan faiz dikkate alınmak suretiyle hesaplanması gerekmektedir. İspat yükü kendisinde olan davacı bankaya gönderilen muhtıra ile talep edilmesine ve bildirmediği takdirde dosyanın mevcut halindeki bilgi ve belgelere göre karar verileceği belirtilmesine rağmen temerrüt tarihi itibarıyle fiilen uygulanan en yüksek ticari faiz oranını ———–belgelendirmediğinden sözleşme hükümlerindeki temerrüt faizinin hesaplanmasının mümkün olmadığı, TBK’nın 120. maddesine göre de belirlenecek temerrüt faizi akdi faizin altında olmayacağından akdi faiz oranı esas alınarak hesaplama yapılmak üzere dosya bilirkişiye tevdi edilerek ek rapor alınmıştır…
Hal böyle olunca mahkemece davacı bankanın davalının temerrüt tarihinde fiilen uyguladığı en yüksek akdi faiz oranı tespit edilebiliyor ise bu oranın %50 fazlası üzerinden hesaplanan temerrüt faiz oranı esas alınması, tespit edilemiyor ise TBK’nın 120. maddesine göre de belirlenecek temerrüt faizi akdi faizin altında olmayacağından bankanın işbu kredi ilişkisinde fiilen uyguladığı akdi faiz oranı esas alınarak hesaplama yapılmak suretiyle hüküm kurulması gerekirken davacının ———- bildirdiği en yüksek faiz oranının— oranı esas alınmak suretiyle hesaplama yapan bilirkişi raporu esas alınarak hüküm kurulmasında isabet görülmemiştir. —–
Yargı yetkisini, Anayasanın 9. Maddesine göre, Türk Milleti adına kullanan Mahkememizce, uyuşmazlık konusu hakkında, yapılan açık duruşmalar ve yargılama sonunda(Ay. m.141); toplanan deliller, ticaret sicil kayıtları, iddia ve savunmalar ile tüm dosya mündericatı incelenip hep birlikte değerlendirildiğinde; davacı banka ile davalı —– sözleşmesi imzalandığı, işbu sözleşmeye diğer davalı ve asıl borçlu şirket yetkilisi olan ——- müşterek ve müteselsil kefil olduğu, kredi borcunun ödenmemesi üzerine davacı banka tarafından hesabın kat edildiği ve kat ihtarnamesinin usulüne uygun olarak davalı borçlulara usulüne uygun olarak tebliğ edildiği, kat ihtarnamesi ile verilen 1 günlük sürenini sonunda davalı borçluların temerrüdünün —- tarihinde gerçekleştiği , ödenmeyen kredi borcunun tahsili için davacı banka tarafından —— yapıldığı, davalı borçluların takibe süresi içinde itiraz ettiği ve takibin durduğu ve eldeki itirazın iptali davasının açıldığı , kredi sözleşmesinin incelenmesinde davacı banka kayıtlarının kesin delil olarak kabul edileceğinin kararlaştırıldığı, mahkememizce davacı banka kayıtları üzerinde yapılan inceleme sonucunda düzenlenen bilirkişi raporunda kredi sözleşmesinin temerrüt faiz başlatılan —-kısa vadeli kredileri uyguladığı en yüksek cari faiz oranına —— ilavesi ile hesaplanacak oran üzerinden temerrüt faizi ve uygulanacağının kararlaştırıldığı davacı banka tarafından fiilen uygulanan en yüksek faiz oranının incelemeye sunulmadığı ,bu nedenle TBK 120 maddesine göre temerrüt tarihinde avans faiz oranının ——– uygulanması gerektiği davacı bankanın asıl alacak tutarının yapılan hesaplamaya göre —– olduğu, davacı vekili her ne kadar bilirkişi raporuna itiraz dilekçesi ile bankaca uygulanan faiz tablosunu sunmuş ise de yukarıda belirtilen emsal istinaf kararı uyarınca ispat yükü kendisinde olan davacı bankanın fiilen uygulanan en yüksek ticari faiz oranına ilişkin belgeleri sunmadığı, mahkememizce davacı bankanın davalının temerrüt tarihinde fiilen uyguladığı en yüksek akdi faiz oranının tespit edilememiş olup TBK 120 maddesine göre belirlenen temerrüt faizi akdi faizin altında olamayacağından davacı bankanın işbu kredi ilişkisinde fiilen uyguladığı akdi faiz oranının esas alınarak hesaplama yapılmış ve davacı bankanın – —- faiz talep edebileceği sonuç ve vicdani kanaatine varılarak bilirkişi raporu doğrultusunda hesap edilen ——– işlemiş faiz yönünden davanın kabulüne karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Ayrıntısı ve gerekçesi yukarıda belirtildiği gibi;
1.Davanın KISMEN KABULÜ KISMEN REDDİ ile; davalıların —- sayılı dosyasına vaki itirazın —- işlemiş faiz yönünden İPTALİNE,
2-Asıl alacağa takip tarihinden itibaren yıllık —– tazminatının davalılardan alınıp davacıya verilmesine,
4-Harçlar Kanunu gereğince kabul edilen değer üzerinden alınması gereken toplam 961,400 TL harçtan daha önceden ödenen toplam 187,23 TL harç düşüldükten sonra eksik kalan 774,17 TL harcın davalıdan alınarak hazineye irad kaydına,
5-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden A.A.Ü.T göre hesaplanan 4.080,00 TL nİsbi vekalet ücretinin davalılardan alınarak davacıya verilmesine,
6-Davacı tarafından yapılan 54,40 TL başvuru harcı, 187,23 TL peşin harç olmak üzere toplam 249,43 TL harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
7-Davacı tarafından yapılan bilirkişi ücreti, tebligat, posta ve diğer masraflar olmak üzere toplam 1.259,50 TL yargılama giderinin kabul red oranı dikkate alınarak 1.133,55 TL lik kısmının davalıdan alınarak davacıya verilmesine, bakiye yargılama giderinin ise davacı üzerinden bırakılmasına,
8-6325 Sayılı Yasa’ nın 18/A maddesinin 11 ve 13. Fıkraları uyarınca zorunlu arabuluculuk nedeniyle arabulucuya hazine tarafından ödenen 1.320,00 TL’ nin davanın kısmen kabul kısmen ret oranına göre hesap edilen 1.188,00 TL davalıdan alınarak, 132,00 TL si davacıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, davalıların yokluğunda, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde mahkememize veya mahkememize gönderilmek üzere bulunulan yer yada başka bir yer Asliye Ticaret Mahkemesine verilecek bir dilekçe ile başvurmak ve istinaf harç ve masraflarını karşılamak koşulu ile ——- Mahkemesi’ne istinaf yolunun açık olduğu, istinaf dilekçesinde istinaf edilen hususlar ile nedenlerinin belirtilmesinin gerektiği, süresi içerisinde kararın istinaf edilmemesi halinde hükmün kesinleşeceği ve infaz edilebileceği açıklanmak suretiyle verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 11/11/2021