Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 9. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/310 E. 2022/152 K. 08.03.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
ESAS NO: 2020/310 Esas
KARAR NO: 2022/152
DAVA: Kıymetli Evrak İptali
DAVA TARİHİ: 20/08/2020
KARAR TARİHİ: 08/03/2022
DAVA:Davacı vekili Mahkememize sunduğu —- havale tarihli ve aynı tarihte harçlandırdığı dava dilekçesinde özetle; Öncelikle, müvekkili tarafından, davalıya— tarihinde verilmiş olan, —–teminat amacıyla verilmiş olup, iş ilişkilerinin bitiminden itibaren çeklerin iade edileceği ve hiçbir biçimde tahsile konu edilmeyeceğinin kararlaştırıldığını, hal böyleyken iyi niyetli ilişkiler çerçevesinde davalı çeklerin iadesinin istenmesine rağmen iadeden imtina ettiği gibi çeklerin tarih kısmında tahrifat yaparak —-lehtar tarafından takasa konulduğunu, müvekkili şirket kayıtlarında —düzenleme tarihi —- vade tarihli çekin tarih kısmında tahrifat yaparak — şeklinde değiştiğini, —- vade tarihli çekin tarih kısmında tahrifat yaparak —şeklinde değiştiğini, bu çeklerden —numaralı olan çek yapılan görüşmeler sonrası davalı lehtara geri çektirilmiş ancak —– çekin bankaca işlemlerine devam edileceği bildirildiğini, davalı çeklerin bankaya ibrazını sağlamak için tahrifatı gerçekleştiğini, tarih kısmında yapılan değişiklik bir paraf ile geçerli hale getirilmeye çalışılmış ise de bu paraf şirket yetkililerine ait olmadığını, bir an için parafın şirket yetkililerinden birine ait olduğu düşünülse dahi, çekin her hangi bir kısmında keşide edilirken hata olması halinde —- yeni tarih yazılması ve yanına paraf atılması gerektiğini, çekteki paraf ile geçerli hale getirilmeye çalışılan tarihi silinerek ve /veya kazınarak yeni tarih atmak suretiyle düzeltme yapılmayacağının açık olduğunu, iş bu çeklerde silinti yapılmak sureti ile yeni tarihli çek yaratıldığını, uzman incelemesi dahi yapılmadan çeklerin tarih kısımlarının değiştirildiği ve imzanın taklit edilerek paraf edildiği çok açık bir biçimde görüleceğini beyan etmiş, iş bu çekler nedeni ile müvekkili şirketin borçlu olmadığının tespitine, lehine ücret-i vekalet tayinine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA:
Davalıya dava dilekçesi usulüne uygun olarak tebliğ edilmiş, davalı cevap dilekçesi sunmamıştır.
Uyuşmazlık Konusu: araflar arasındaki ihtilaf, temelde davaya konu çeklerin keşide tarihlerinin tahrip edilip edilmediği, çeklerin kambiyo senedi vasfını muhafaza edip etmediği, çeklerin teminat için verilip verilmediği ve davacının davaya konu çeklerden dolayı davalıya borçlu olup olmadığı olup olmadığı noktasındadır.
Davanın Hukuki Niteliği: Dava, davaya konu çeklerden dolayı borçlu olup olmadığının tespiti(menfi tespit) davasıdır.
Davanın Hukuki Sebebi: Menfi tespit davasını düzenleyen 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu(İİK)’nun 72/1. Maddesindeki ” Borçlu, icra takibinden önce veya takip sırasında borçlu bulunmadığını ispat için menfi tesbit davası açabilir.” şeklindeki düzenlemedir
DELİLLER :
—- üzerinden celp edilmiştir, incelenmesinde; —– sayılı kararında şüpheli —– belgede sahtecilik suçundan soruşturmaya başlanmış ise de şüpheli hakkında kamu adına kovuşturma yapılmasına yer olmadığına dair karar verildiği anlaşılmış,tır.
—– üzerinden celp edilmiştir, incelenmesinde; Davacı —savcılık kararına yapılan itirazda —– kaldırılmasına dair karar verildiği anlaşılmıştır.
—— dosyası mahkememizce celp edilmiştir. İncelenmesinde; teminat aracılığı ile verilmiş ve tarih kısmında tahrifat yapılmış çekler nedeniyle borçlu bulunulmadığının tespiti ve dava konusu çekler hakkında öncelikle teminatsız olarak ödemeden men kararı verilmesi ve davacı tarafından, davalıya — tarihinde verilmiş olan, ———bedelli çeklerin teminat aracılığıyla verildiğini iş ilişkilerinin bitiminden itibaren çeklerin iade edileceği ve hiçbir biçimde tahsile konu edilemeyeceği kararlaştırıldığından, iyi niyetli ilişkiler çerçevesine dayalı çeklerin iadesinin istenmesine rağmen iadeden imtina ettiği gibi çeklerin tarih kısmında tahrifat yaparak —- lehtar tarafından takasa konulduğunu, davalı şirket kayıtlarında çek bordrosunun düzenlene tarihi —- şeklinde değiştirildiğini, —- vade tarihli çekin tarih kısmında tahrifat yaparak — şeklinde değiştirildiğini, bu çeklerden — çekin yapılan görüşmeler sonrası davalı lehtara geri çektirilmiş ancak —- bankaca işlemlerine devam edileceğinin bildirildiğini, davalı çeklerin bankaya ibrazını sağlamak için tahrifatı gerçekleştirdiğini beyanla —- için öncelikle teminatsız olarak bu kabul görmeyecek ise mahkemenin takdir edeceği uygun bir teminat yatırılmak suretiyle, ödemeden men kararı verilmesini talep ettiği anlaşılmıştır.
Yine —–inceleme konusu çeklerde keşide tarihlerinde yapılan değişiklikleri onaylar mahiyette atılı görünen imzalar ile —- mukayese imzaları arasında biçimsel benzerlikler görülmekle birlikte; söz konusu imzaların dar alana sıkıştırılarak atıldığını, basit tersimli imzalar olmaları nedeniyle —— eli ürünü olup olmadığı yönünde daha ileri bir tespite gidilemediği hususlarını bildirir rapor sunulduğu anlaşılmıştır.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE KANAAT :
Davacı tarafından, davaya konu çeklerin teminat için verildiği ve çekler üzerinde tahrifat yapıldığı bu nedenle çeklerin kambiyo vasfını haiz olmadığı iddiasıyla eldeki menfi tespit davasının açıldığı anlaşılmıştır.
Dosya içerisinde bulunan çek tevdi bordrosundan davaya konu; —–yapıldığı, —-bedelli çekin gerçek keşide tarihinin — tarihi olduğu ancak keşide tarihinin tahrif edilerek — yapıldığı, çeklerin muhatap bankaya —- tarihlerinde ibraz edildiği, keşide tarihinde tahrifat yapılan çeklerin tahrifat yapılmadan önceki hali ile değerlendirilmesi, süresinde ibraz edilmiş ise kambiyo vasfını haiz olduğu, süresinden sonra ibraz edilmiş ise kambiyo vasfını kaybettiği ancak delil başlangıcı olabileceği ——nazara alındığında davaya konu çeklerin gerçek keşide tarihlerine göre süresinde muhatap bankaya ibraz edilmediği bu nedenle kambiyo vasfını kaybettiği sonucuna ulaşılmıştır. Kambiyo senedi vasfını kaybeden çekler delil başlangıcı olarak değerlendirilmiş ise de alacağın varlığını ispat yükü üzerinde olan davalı delil başlangıcı niteliğindeki çeklerin gerçek bir alacağa ilişkin olduğunu ispata yarar delil sunmadığı gibi isticvap edilen davalı şirket yetkilileri —– temel ilişkiyi açıklar beyanda bulunmamaları, davalının diğer yetkilisi —– tarafından alınan ifadesinde çeklerin teminat çeki olduğunu tevilli olarak ikrar etmesi nedeniyle davalının ispat külfetini yerine getiremediği sonuç ve vicdani kanaatine—– varılarak davanın kabulüne karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda ayrıntılı olarak açıklandığı üzere;
1-Davanın KABULÜNE,
2-Davacının davalıya; —– dolayı borçlu olmadığının tespitine,
3-Davacının davalıya; ——çekten dolayı borçlu olmadığının tespitine,
4-Başlangıçta peşin olarak alınan 426,94 TL peşin harç ve 1.707,75 TL tamamlama harcı toplamı 2.134,69 TL harcın alınması gerekli olan 6.831,00 TL harçtan mahsubu ile bakiye 4.696,31 TL karar ve ilam harcının davalıdan alınarak alınarak hazineye irat kaydına,
5-Davacı kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca hesaplanan 13.450,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Davacı tarafça yargılama gideri olarak yapılan 54,40 TL başvurma harcı, 237,60 TL posta ve tebligat masrafı ve 426,94 TL peşin harç ve 1.707,75‬ TL tamamlama harcı toplamı 2.426,69‭ TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
7-Yatırılan gider avansından kullanılan kısmın mahsubu ile bakiye kısmın kararın kesinleşmesi halinde davacı tarafa iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, diğerlerinin yokluğunda, gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren 2(iki) hafta içinde Mahkememize veya Mahkememize gönderilmek üzere bulunulan yer yada başka bir yer Asliye Ticaret Mahkemesine verilecek bir dilekçe ile başvurmak ve istinaf harç ve masraflarını karşılamak koşulu ile——-Adliye Mahkemesi’ne istinaf yasa yolunun açık olduğu, istinaf dilekçesinde istinaf yoluna başvuru konusu edilen hususlar ile nedenlerinin belirtilmesinin gerektiği, istinaf yoluna başvurulmasının İİK’nın 36. maddesi saklı kalmak kaydıyla kararın icrasını durdurmayacağı, süresi içerisinde karara karşı istinaf yoluna başvurulmaması halinde hükmün kesin hüküm ve kesin delil oluşturacağı açıklanmak suretiyle açık duruşmada verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 08/03/2022