Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 9. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/306 E. 2021/871 K. 09.12.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/306 Esas
KARAR NO : 2021/871

DAVA : Alacak (Acentelik Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 19/08/2020
KARAR TARİHİ : 09/12/2021

Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Acentelik Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
DAVA :
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davacı .—— davalı firma—————–yılından itibaren —– sözleşmesi imzalanmış olduğunu, ——- kadar bu sözleşmeyi sürdürdüklerini, 08/05/2014 tarihinde taraflar arasındaki yetkili servis sözleşmesi yenilenerek tekrar imzalandığını, sözleşmenin yenilenmesinden sonra hiçbir neden ve sebep gösterilmeden yenileme tarihinden 6 ay gibi kısa bir zaman zarfında sözleşme davalı şirket tarafından ticari iş ve ahlaka uymayacak şekilde haksız olarak feshedildiğini, taraflar arasında akdedilmiş olan 08/05/2014 tarihli sözleşmenin 24. Maddesinin a bendinde sözleşmenin süresinin 12 ay olduğu açık ve—– yazdığını , buna rağmen davalı taraf sözleşmeye aykırı davranarak davacı —— zarar ve ziyanın asli sorumlusu haline geldiğini, Ticaret Kanununa göre sözleşmelerin feshedilmesi ve bildirimlerin yapılmasında uyulması gereken kurallar olduğunu, taahhütlü —— dahi—– yoluyla davacı müvekkile sözleşmenin feshedildiği usule ve hukuka aykırı olarak bildirildiğini, davalı ——— şirketin —– karşılamasına rağmen bu şekilde ticari hayatın kurallarına aykırı bir yaptırımla karşılaşması davacı müvekkil açısından kötü bir durum oluşturmuş olup ayrıca itibar kaybetmesine de neden olduğunu, davalı şirketin sözleşmeyi fesih sonrasından davacı müvekkilin çok büyük zararlarının doğmuş olduğunu, bunların hiçbirisinin davalı şirket tarafından karşılanmadığını, davacının —– kullandığı işletmenin kendi mülkü olduğunu, davalı şirketin yetkili servisliğini yapmış olduğu için dükkanını davalı şirkete tahsis etmiş olduğundan ayrıca buradan kira geliri elde edemediğinden kira kaybına da uğradığını, ayrıca işletme davalı şirketin istediği şekilde ——— tadilat dolayısıyla birçok masraf yapılmış olduğunu, bunların hepsi karşılıksız kaldığından yine davacı müvekkilin zararı söz konusu olduğunu davacının zarara uğradığını, davacının, karşı taraftan —-, tüketiciye yapmış olduğu ödemeler ve diğer ödemeler kapsamında fazlaya ilişkin haklarının saklı kalmak kaydıyla şimdilik 100.000 TL alacağı bulunduğunu belirterek Yukarıda açıklanan ve sayın mahkemece resen göznüne alınacak sebeplere bianen haklı olan davanın kabulüne yargılama giderleriyle vekalet ücretinin davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP : Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacının davası ve tüm taleplerine zamanaşımı sebebiyle açıkça itiraz ettiklerini, kabul anlamına gelmemek kaydıyla; davacının ikame ettiği davanın ve tüm tazminat taleplerinin zamanaşımına uğraması sebebiyle işbu davaya ve davacının tüm taleplerine zamanaşımı sebebiyle açıkça itiraz ettiklerini, Huzurdaki davanın zamanaşımı sebebiyle öncelikle usulden reddine karar verilmesini talep etmektedir.davalı şirketin taraflar arasındaki sözleşmeyi fesih şekli usul ve yasaya uygun olduğunu, davalı müvekkil şirketin sözleşmeyi fesih yetkisi sözleşmede açıkça düzenlendiğini, davacının açtığı işbu dava ve talepleri sözleşmenin 24. maddesinin d bendi uyarınca hukuka aykırı olduğnu, sözleşmede fesih halinde davacının herhangi birhak ediş, tazminat,—– kazanç kaybının talep edilemeyeceği açıkça düzenlendiği, davacının hayali tazminat talebi, taraflar—— iptali davasını uzatmaya, davayı ——-bırakmaya matuf olması sebebiyle de reddedilmesi gerektiği, davacının taleplerini kabul anlamına gelmemek kaydıyla, davacının alacağına karşı takas dermeyan ettiklerini, davacının talep ettiği alacak/tazminat/zarar miktarının çelişkili olması davacı iddiasının samimi olmadığının, gerçek dışı olduğunun somut kanıtı olduğunu, davacı zarar/alacak miktarını açıkça beyan ettiğinden, belirsiz alacak davası açmakta hukuki yararı bulunmadığından davanın usulden reddine karar verilmesi gerektiğini talep etmektedir.
UYUŞMAZLIK KONUSU :Taraflar arasında—— itibaren kurulan—–tarihinde yenilenen yetkili —— sözleşmesinin davalı tarafından sözleşmenin süresi 1 yıl olmasına rağmen sözleşmenin imzalandığı tarihten 6 ay sonra haksız olarak fesh edildiği iddiasına dayalı olarak davacının davalıdan haksız fesih nedeniyle uğramış olduğunu iddia ettiği zararlarını davalıdan isteyip isteyemeyeceği, davacının haksız fesih nedeniyle zararının oluşup oluşmadığı, sözleşmenin haksız fesih edilip edilmediği, sözleşmenin 24-A maddesi uyarınca davalının tek taraflı fesih hakkı bulunup bulunmadığı hususunda ihtilaf olduğu anlaşıldı.
İNCELEME VE GEREKÇE:
Dava, sözleşmenin tek taraflı feshi nedeniyle uygulanan menfi ve müsbet zararların tahsiline ilişkin tazminat davasıdır
Celp ve tetkik olunan—— incelenmesinde taraflarının davacı ve davalı olduğu, sözleşmenin konusunun davalı —- tarafından üretilen —– dahilinde—— —- onarımını ,——— markalarına duyulan ——-biçimde ifası amacıyla , zamanında ve noksansız bir şekilde kaliteli bir hizmet sunarak,——– etmek için ——— hizmetlerinin gerçekleştirilmesi konusunda karşılıklı hak ve hükümlülüklerini belirtmektedir şeklinde olduğu görülmüştür.
Sözleşmenin süresini ve feshini düzenleyen 24/a maddesinde sözleşmenin süresinin sözleşme imza tarihinden itibaren 12 ay olduğu taraflardan birinin sözleşmenin sona ermesinden 1 ay öncesinde , sözleşmenin sona ermesini istemesi ve bunu yazılı olarak bildirmesi durumunda sözleşme süresi sonunda sona erecektir, aksi takdirde iş bu sözleşme süresi aynı şartlarla 12 ay daha uzatılmış kabul edilecektir hükmünü içermektedir. Yine aynı sözleşmenin 24/c maddesinde davacı—— iş bu sözleşmeyi ve / veya sözleşme eklerini, sözleşmeden doğmuş hakları saklı kalmak koşulu ile 24/a bendindeki süre şartına bağlı olmaksızın her zaman derhal ve tek taraflı olarak fesih edebilir şeklinde düzenlendiği aynı sözleşmenin 24/d maddesinde ise sözleşmenin veya sözleşme eklerinin fesih edilmesi durumunda yetkili———- onay verilmiş hak edişleri dışında , herhangi bir hak ediş , tazminat , uğradığı ve / veya uğrayacağı kazanç kaybının telafisi talebinde bulunmayacağını iş bu sözleşme ile beyan ve kabul eder. Hükmünü içerdiği anlaşılmıştır.
Celp ve tetkik olunan—— ihtarnamenin incelenmesinde davacının davalıdan haksız—– fesih nedeniyle tazminat talebinde bulunduğu ve davacıya hitaben ——– hiçbir gerekçe gösterilmeden —— ——-hükümlerden—— sözleşmeyi tek taraflı fesih ettiğimizden ——- uğramış olduğu —- tarafımıza ——- ödenmesine aksi halde dava açacağımızı tarafımıza bildiririz.” şeklinde ihtarname gönderildiği görülmüştür.
Davalı tarafından dosyaya ——— yazışmalarının incelenmesinde davalının davacıya hitaben “——- ürünlere —– taraflı olarak kaldırılmıştır.— —- markasını —– önemle rica ederim. ” Şeklinde —– gönderildiği görülmüştür.
Celp ve tetkik olunan—— yevmiye nolu ihtarname ile davalının davacı tarafından — ihtarnameye cevaben ihtarname içeriğinin yasal dayanaktan yoksun haksız ve kötü niyetli olduğunu, ayrıca —– yapılan araştırma ve incelemeler neticesinde —- hali hazırda——- ilişkilere dava ettiğimiz ——-kullandığımız ayrıca halen ————iş yerinizden indirmediğiniz tespit edilmiş olup ayrıca yapılan araştırmalarda —– —- ürünleri müşterilerden alarak işlem yaptığınız tespit edimiş olup iş bu ihtarın tebliğinden itibaren 1 gün içerisinde haksız rekabet teşkil eden usulsüz eylemlere son vermenizi ihtar ederiz şeklinde cevabı ihtarname gönderildiği anlaşılmış olup davalı tarafından iş bu ihtarname ile aynı talepleri içerir —— davacıya gönderilmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde davacıya karşı cari hesaptan kaynaklı alacağın tahsili amacıyla ——- itirazın iptal davası açmış olduğunu bildirmiş olup celp ve tetkik edilen gerekçeli kararın incelenmesinde mahkemece davacı ve davalının ticari defter ve kayıtlarının incelenmesi sonucu alınan bilirkişi raporunda davalının alınan bilirkişi kayıtlarına göre davacının davalıdan 19.911,50 TL alacaklı olduğu rapor edilmiş ve mahkemece davanını bu tutar üzerinden kabulüne karar verildiği anlaşılmıştır.
Mahkememizce HMK 31. Maddesi davacıdan dava dilekçesi sonuç kısmını somut alarak açıklaması istenilmiş olup davacı vekili dosyaya sunmuş olduğu açıklama dilekçesiyle talebinin müşterilere yönelik——-uğranılan zararlar için 30.000 TL , ——- göstermesi için gerekli olan mal ve stokların elde kalması nedeniyle ve değer kaybı olarak 20.000 TL , iş yerinde yapılan tadilat ve tamirat masrafları için 30.000 TL ve sözleşmenin feshedilmesi nedeniyle servisin kapalı kaldığı süre için 20.000 TL alacak talebi olduğu yönünde beyan dilekçesi sunmuştur.
Tarafların tüm delilleri celp olunarak tarafların hazır olduğu 06/04/2021 tarihli duruşmada tarafların ticari defter ve kayıtları üzerinde bilirkişi incelemesi yapılması yönünde ara karar oluşturulmuş olup , inceleme gün ve saatinde davacı tarafça bilirkişi ücretinin yatırılmaması nedeniyle bilirkişi incelemesi yapılamadığına ilişkin ——düzenlenmiş olup davacı vekili dosyaya sunmuş olduğu —- tarihli beyan dilekçesinde bilirkişi ücretinin 22/04/2021 tarihinde yatırıldığını ve pandemi nedeniyle defterlerini hazır edemediklerini ve davacının ——– hazır olması nedeniyle talimat yoluyla defter incelemesi yapılmasını talep etmiş olup mahkememizce davacı talebi gibi davacının ticari defter ve kayıtları üzerinde talimat yoluyla bilirkişi incelemesi yapılmış olup bilirkişi dosyaya sunmuş olduğu 08/09/2021 tarihli raporunda özetle ; davacının 2008-2014 yıllarına ait ticari defterlerini bulamadığını beyan ederek incelemeye sunmadığını, sonuç olarak———– geliri——- masraflarıyla ilgili davacının herhangi bir belge sunmadığı, müşterilere verilen hizmet tutarlarının belli olmadığı ve bu hizmetler için düzenlediğini iddia ettiği irsaliyelerin ve faturaların davalı .— tarafından onaylandıktan sonra tutarlarının belli olacağı bu hizmetlerle ilgili borç- alacak olup olmadığının tespit edilemediği yönünde rapor düzenlenmiştir.
Yargı yetkisini, Anayasa’nın 9 maddesine göre —- kullanan mahkememizce uyuşmazlık konusu hakkında yapılan yargılama sonucunda sunulan deliller , yetkili servis sözleşmesi , ihtarnameler iddia ve savunmalar hep birlikte değerlendirildiğinde davanın sözleşmenin tek taraflı feshi nedeni ile uğranılan zararların tazminine ilişkin alacak davası olduğu, davacı ile davalı —————- sözleşmesi imzalandığı ve sözleşme süresinin 12 ay olarak belirlendiği ve sözleşmenin sona ermesinden 1 ay sonra taraflardan birinin sözleşmenin sona ermesini istemesi ve bunu yazılı olarak bildirmesi durumunda sözleşmenin süre sonunda sona ereceğinin kararlaştırıldığı, yine aynı sözleşmenin 24/d maddesinde sözleşmenin feshedilmesi durumunda davalı ——— davacı … tarafından onay verilmiş hakedişleri dışında herhangi bir hakediş, tazminat veya uğradığı ve uğrayacağı kazanç kaybının—– talebinde bulunamayacağının kararlaştırıldığı, sözleşmenin her iki tarafça imzalandığı ve tarafların da tacir olduğu, davacının sözleşmeyi sözleşmenin 24/a bendi uyarınca mail yolu ile —– tek taraflı olarak feshettiği, sözleşmenin feshedildiğinin davacı tarafça davalıya gönderilen —- ihtarname ile ikrar edilmiş olduğu ve sözleşmenin feshedilme şeklinin sözleşmenin feshini düzenlenen 24/a maddesine uygun bir şekilde yapıldığı, davacının işbu dava ile somut talebinin sözleşmenin feshi nedeni ile —–nedeni ile uğranılan zararlar, mal ve stokların elinde kalması nedeni ile uğranılan zararlar ve işyerinin ——göstermesi için işyerinde yapılan tadilat ve tadilat masrafları ve sözleşmenin feshi nedeni ile —- kapalı olduğu döneme ilişkin kazanç kaybı zararları ve kira kaybı olduğu anlaşılmıştır.
Davacı tarafından her ne kadar yukarıda belirtilen zararların tazmini davalıdan talep edilmiş ise de taraflar arasında imzalanan sözleşmenin 24/d maddesinde belirtildiği üzere davacının sözleşmenin feshi nedeni ile davalıdan hakedişleri dışında herhangi bir tazminat veya kazanç kaybı talebinde bulunamayacağının kararlaştırıldığı, ayrıca sözleşmenin feshinden sonra davalı tarafından davacı aleyhine —– esas sayılı dosyasından cari hesaba dayalı açmış olduğu itirazın iptali davasında davacı ve davalının ticari defter ve kayıtlarının incelendiği ticari defter ve kayıtların birbirleri ile uyumlu olduğu ve davalı ….—–davacı …—- cari hesaptan kaynaklı 19.911,50 TL alacaklı olduğu ve mahkemece bu bilirkişi raporuna dayalı olarak davanın kabulüne karar verildiği anlaşılmıştır.
Mahkememizce davalının sözleşmenin feshi nedeni ile uğramış olduğunu iddia ettiği kira kaybı, tadilat masrafları , —— ve diğer talepleri yönünden ticari defter ve kayıtları üzerinde mali müşavir bilirkişi aracılığıyla inceleme yapılması için davacının —- bulunduğu —–Asliye Ticaret Mahkemesi’nden talimat yolu ile rapor alınmış olup, davacının ticari defter ve kayıtlarını da incelemeye ibraz etmediği ve dosya kapsamına göre davacının sözleşmenin feshi nedeni ile uğramış olduğunu iddia ettiği zararını ispatlayamadığı, ticari defter ve kayıtlar incelenmeksizin mahkememizce davacının sözleşmenin feshi nedeni ile işyerindeki —– masraflarını, elde kalan —- nedeni ile kapalı kaldığı süre boyunca uğramış olduğu kazanç kaybını tespit etmesi mümkün değildir.
Somut uyuşmazlıkta taraflar arasında—– imzalanan 12 ay süreli ——sözleşmesinin davalı tarafça sözleşmenin 24/a maddesi uyarınca feshedildiği, fesih şeklinin sözleşmeye uygun bir şekilde yapıldığı, sözleşmenin 24/c maddesinde davalının işbu sözleşmeyi sözleşmenin 24/a bendindeki süre şartına bağlı olmaksızın her zaman ve derhal tek taraflı olarak feshedebileceğinin kararlaştırıldığı ve yine sözleşmenin 24/d maddesinde ise sözleşmenin feshedilmesi halinde davacının davacı tarafından onay verilmiş hakedişleri dışında herhangi bir hakediş, tazminat , uğradığı ve/veya uğrayacağı kazanç kaybının telafisi talebinde bulunamayacağının hükme bağlandığı tarafların tacir olduğu dikkat alındığında taraflarca imzalanan işbu sözleşme hükümleri uyarınca davacının davalıdan herhangi bir hakediş veya kazanç kaybı talebinde bulunamayacağının sabit olduğu, davacının diğer talepleri yönünden ise ticari defter ve kayıtlar üzerinde bilirkişi incelemesi yapılması gerektiği ve mahkememizce bilirkişi incelemesi yapılması yönünden ara karar oluşturulmuş ve talimat yazılmış ise de davacının ticari defter ve kayıtlarını incelemeye ibraz etmediği bu hali ile iddiasını ve alacak kalemleri ve tutarını ispat edemediği sonuç ve vicdani kanaatine varılarak davanın reddine karar verilmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Ayrıntısı ve gerekçesi yukarıda belirtildiği gibi;
Davanın reddine,
6325 Sayılı Yasa’ nın 18/A maddesinin 11 ve 13. Fıkraları uyarınca zorunlu —– nedeniyle—– davacıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
Başlangıçta peşin olarak alınan 59,30 TL harcın alınması gerekli olan 1.707,75 TL harçtan mahsubu ile bakiye 1.648,45 TL karar ve ilam harcının karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
Davacı tarafın yargılama sırasında yapmış olduğu masrafların kendi üzerinde bırakılmasına,
Davalı taraf yargılama sırasında kendini vekille temsil ettirdiğinden hüküm tarihinde yürürlükte bulunan———- alınarak davalı tarafa verilmesine,
Karar kesinleştiğinde, HMK Gider Avansı Tarifesinin 5. maddesi uyarınca artan gider avansının davacıya iadesine,
Dair, davacı vekili ve davalı vekilinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde mahkememize veya mahkememize gönderilmek üzere bulunulan yer yada başka bir yer Asliye Ticaret Mahkemesine verilecek bir dilekçe ile başvurmak ve istinaf harç ve masraflarını karşılamak koşulu ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi’ne istinaf yolunun açık olduğu, istinaf dilekçesinde istinaf edilen hususlar ile nedenlerinin belirtilmesinin gerektiği, süresi içerisinde kararın istinaf edilmemesi halinde hükmün kesinleşeceği ve infaz edilebileceği açıklanmak suretiyle verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.