Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 9. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/305 E. 2021/281 K. 06.04.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/305 Esas
KARAR NO : 2021/281

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 19/08/2020
KARAR TARİHİ : 06/04/2021

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
DAVA : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacının — ürün ve malzemelerin alım satım işi ile uğraştığını, davacının davalı şirkete — ile malzeme sattığını, fatura içeriğine davalıca TTK 21/2 maddesinde belirlenen yasal 8 günlük süre içerisinde itiraz edilmediğini, davacının davalı şirketten borcun ödenmesi talebini çeşitli kereler talep ettiğini, davalı tarafın sürekli oyaladığını, — esas sayılı dosyasıyla, davalı hakkında, faturaya yönelik ilamsız icra takibi başlatıldığını, davalı şirketin vekili marifetiyle, 16/09/2019 tarihinde icra dosyasına sunduğu itiraz dilekçesi ile itiraz ettiğini ve takibin durduğunu, davalı taraf söz konusu icra takibine, herhangi bir sebep göstermeksizin haksız ve kötü niyetli olarak itiraz ettiğini, davacının alacağına kavuşmasına engel olduğunu beyan ederek borçlunun— sayılı dosyasında yapmış olduğu itirazın iptaline, takibin devamına, alacağın % 20 si oranında icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya ödenmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalıya yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP : Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davalının——-kullanılan — olduğunu, davalı ile davacı şirket arasında ticari herhangi bir alım satım sözleşmesi olmadığı gibi bir ticari ilişki de bulunmadığını, söz konusu faturadaki malzemelerin davalı şirkete teslim edilmediğini, ayrıca söz konusu faturadaki malzemelerin davalı şirketin ticari iştigali ile herhangi bir ilgisinin bulunmadığını, davacının mal teslimi yaptığı iddiasını ispatla yükümlü olduğunu, sadece faturaya dayanarak likit alacağın ispat edilemeyeceğini, davalı şirket ile davacı şirket arasında ticari ilişki bulunmadığını, davalı şirketin davacı tarafa herhangi bir borcunun olmadığını, davalı şirket kayıt ve defterleri incelendiğinde bu hususun ispatlanacağını beyan ederek haksız davanın reddine, davacı taraf aleyhine % 20 kötü niyet tazminatına hükmedilmesine, yargılama gideri ve vekalet ücretinin davacı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE:
Uyuşmazlık Konusu : Taraflar arasındaki ihtilaf, temelde davacı tarafından davalıya takip konusu faturalar nedeniyle cari hesap şeklinde işleyen bir ticari ilişki bulunup bulunmadığı ve davacının fatura bedeli olarak davalıdan dava değer kadarı kadar alacaklı olup olmadığına yönelik açılan itirazın iptali davası olduğu anlaşıldı.
Davanın Hukuki Niteliği: Dava, icra takibine yapılan itirazın iptali davasıdır.
Davanın Hukuki Sebebi: İtirazın iptalini düzenleyen 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu(İİK)’nun 67/1. Maddesindeki “Takip talebine itiraz edilen alacaklı, itirazın tebliği tarihinden itibaren bir sene içinde mahkemeye başvurarak, genel hükümler dairesinde alacağının varlığını ispat suretiyle itirazın iptalini dava edebilir.” şeklindeki düzenlemedir.
DELİLLER :
Celp ve tetkik edilen —sayılı dosyasında; davacı takip alacaklısı tarafından 10/09/2019 tarihli takip talebi ile davalı takip borçlusu hakkında ilamsız takip başlatıldığı, ödeme emrinin davalı takip borçlusuna tebliğ üzerine davalı takip borçlusunun süresi içerisinde, borca ve ferilerine karşı itiraz ettiği ve bunun üzerine takibin durduğu, itiraz dilekçesinin ve/veya takibin durdurulmasına ilişkin kararın davacı takip alacaklısına tebliğ edilmediği, eldeki davanın 1(bir) yıllık hak düşürücü süre içerisinde açıldığı anlaşılmıştır.
Mahkememizce tarafların tüm delilleri toplanmış, davacı ve davalının takibe konu faturalar yönünden — formları ilgili –celp edilmiş, tarafların ticari defterleri üzerinde inceleme yapılması amacıyla bir mali müşavir bilirkişiden rapor alınmasına karar verilmiş olup, bilirkişi dosyaya sunmuş olduğu 04/03/2021 tarihli raporunda özetle; davalı ve davacının 2017 yılı ticari defterlerinin usulüne uygun olarak tutulduğu, açılış kapanış tasdiklerinin yaptırıldığı, defter kayıtlarının birbirini doğrulamış olduğu, takip konusu faturanın davacı defterlerinde kayıtlı olduğu ve davalı şirket hesabında borç kaydedildiği ve faturanın davacı tarafından– dairesine bildirildiği davacı tarafından düzenlenen faturanın aynı şekilde davalı defterlerinde de kayıtlı olduğu ve davacı adına alacak kaydedildiği, takip konusu faturanın davalı tarafından—bildirimiyle– — bildirildiği davalı defterlerinde 31/12/2017 itibariyle alacaklı görünen davacı hesabına 10/01/2018 tarihinde– yapılan işlemde davacı hesabına davalı şirket — ödeme kaydı girildiği, bu kayıtla davalı defterlerinde görünen davacı alacağın kapatıldığı ancak söz konusu işleme ait herhangi bir ödeme belgesinin sunulmadığı, davalı tarafından 25/09/2020 tarihinde davacı hesaplarıyla ilgili düzeltmeler yapıldığı davacının davalıya düzenlediği takip konusu faturanın kayıtlardan çıkartıldığı ve davalı tarafından—— beyannamesi, —- yapıldığı, düzeltme —– ve bildirimlerinde davacı — olan—–eden —–tenzil edilmesi ve ——– açıklamasının yer aldığı şeklinde rapor düzenlenmiş ve rapor usulüne uygun olarak taraflara tebliğ edilmiştir.
Dosyada mevcut davalı vekaletnamesinin incelenmesinde bilirkişi raporunda davacı şirkete ödeme yaptığı anlaşılan — davalı şirket yetkilisi olduğu anlaşılmıştır
Yargı yetkisini, Anayasanın 9. Maddesine göre, —- adına kullanan Mahkememizce, uyuşmazlık konusu hakkında, yapılan açık duruşmalar ve yargılama sonunda(Ay. m.141); toplanan/sunulan deliller, icra dosyası,— formları, bilirkişi raporu, iddia ve savunmalar ile tüm dosya mündericatı incelenip hep birlikte değerlendirildiğinde; davacı/takip alacaklısının davalı/takip borçlusu hakkında faturaya dayalı olarak takip başlattığı, davalı/takip borçlusunun tebliğ edilen ödeme emri üzerine takibe borca ve fer’ileri yönünden süresinde itiraz ettiği ve takibin durduğu, eldeki itirazın iptali davasının süresinde açıldığı, davacı ve davalının ticari defterleri üzerinde yapılan bilirkişi incelemesinde, takip konusu tutarın davacının ve davalının ticari defterlerinde kayıtlı olduğu, dolayısıyla taraflar arasında bir ticari ilişkinin olduğu, davacının ve davalının — formlarının incelenmesinde faturalara ilişkin —– bildirimde bulunduğu ve birbirini teyit ettiği, bilirkişi raporu sonucunda davacının davalıdan takip tarihi —— alacaklı olduğunun hesap edildiği, davalı tarafın ticari defterleri üzerinde yapılan bilirkişi incelemesinde davalının —– muhasebe kaydı ile yapılan işlemde davacı hesabına davalı şirket ortağı ——– tarafından ödeme kaydının girildiği ancak buna ilişkin bir ödeme —- dosyaya biraz edilmediği, yine davalı ticari defter ve kayıtlarında takip konusu fatura kaydedilmiş ve usulüne uygun olarak —– bildirimde bulunulmuş olmasına rağmen dava tarihi olan —- tarihinden davacı hesaplarıyla ilgili düzeltmeler yapıldığı, ilgili faturanın davalının ticari defterlerinden çıkartıldığı ve —- anlaşılmakla davalı taraf cevap dilekçesinde davalı ile aralarında bir ticari ilişki olmadığını iddia etmiş olması karşısında takibe konu faturayı ——-kaydetmiş,—– olmakla takibe konu faturayı benimsemiş olduğu ve ticari defter ve kayıtlarına göre davacı şirkete fatura bedelinin ödendiğine ilişkin kayıt girilmiş olmasına rağmen ödemeye ilişkin bir belge ve dosyaya ibraz edemediği davalı defterleri üzerinde yapılan düzeltmelerin dava tarihinden sonra olması nazara alındığında davacının dava ve takip tarihi itibariyle takip tutarı kadar davalıdan alacaklı olduğu, alacağın faturaya dayalı olması nedeniyle bilinir ve belirlenebilir olduğu icra inkar tazminatının hüküm ve koşullarının oluştuğu sonuç ve vicdani kanaatine varılarak davanın kabulüne karar vermek gerekmiş aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Ayrıntısı ve gerekçesi yukarıda belirtildiği gibi;
1-Davanın kabulü ile,
2-Davalının ——- sayılı dosyasına vaki itirazın iptaline,
3-Alacağın % 20 si oranında icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Başlangıçta peşin olarak alınan 1.812,87 TL harcın alınması gerekli olan 10.253,51 TL harçtan mahsubu ile bakiye 8.440,64 TL karar ve ilam harcının davalı taraftan alınarak hazineye irat kaydına,
5-Davacının yargılama sırasında yapmış olduğu peşin harç — —–, bilirkişi ücreti 750,00 TL, olmak üzere toplam 2.587,37 TL yargılama masrafının davalı taraftan davalıdan alınarak davacıya verilmesine, davalı tarafça yapılan yargılama masraflarının kendi üzerlerinde bırakılmasına
6-Davacı yargılama sırasında kendini vekille temsil ettirdiğinden —uyarınca — davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
7—— tarafından ödenen — davalıdan alınarak hazineye irat kaydına,
8-Karar kesinleştiğinde, HMK Gider Avansı Tarifesinin 5. maddesi uyarınca artan gider avansının davacıya; artan delil avansının davalıya iadesine,
Dair, davacı vekili ve davalı vekilinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde mahkememize veya mahkememize gönderilmek üzere bulunulan yer yada başka bir yer Asliye Ticaret Mahkemesine verilecek bir dilekçe ile başvurmak ve istinaf harç ve masraflarını karşılamak koşulu ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi’ne istinaf yolunun açık olduğu, istinaf dilekçesinde istinaf edilen hususlar ile nedenlerinin belirtilmesinin gerektiği, süresi içerisinde kararın istinaf edilmemesi halinde hükmün kesinleşeceği ve infaz edilebileceği açıklanmak suretiyle verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.