Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 9. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/304 E. 2022/250 K. 30.03.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2020/304
KARAR NO: 2022/250
DAVA: İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 19/08/2020
KARAR TARİHİ: 30/03/2022
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili — tevzi tarihli dava dilekçesinde özetle; taraflar arasında — tarihinde—-akdedildiğini, sözleşme ile— sözleşme ekinde —– mutabık kalınan ürünlerinin ve sistemlerinin pazarlamak ve pazarı geliştirmek için çalışmasının kararlaştırıldığını, davalının müvekkilinden satın aldığı ürünlerin bedellerinin ödenmediğinden — yevmiye nolu ihtarnameye rağmen ödeme yapılmadığını, bu durum üzerin — tarihli ihtar ile sözleşmenin feshedilerek muaccel borcun ödenmesinin ihtar edildiğini, —- tarihleri arasındaki teslim edilen — ödenmediğini, sözleşmenin ilgili maddeleri uyarınca işlemiş faiz, vadesi gelecek sair alacak haklarını saklı tuttuklarını, takibe itirazın kötü niyetli olduğunu, durumun tarafların ticari defterlerinin incelenmesi ile ortaya çıkacağını ve diğer hususları belirterek davalının —-dosyasında takibe, asıl alacağa ve faiz oranına ve tüm ferilerine ilişkin haksız itirazlarının iptali ile takibin devamına, borçlunun % 20 ‘den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkum edilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı taraf üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP:Davalı tarafa dava dilekçesi usulüne uygun olarak tebliğ edilmiş, davalı davaya cevap vermemiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE :
Dava, faturalardan oluşur cari hesap bakiye alacağın tahsili için girişilen icra takibine yapılan itirazın iptali istemine ilişkin olup, İİK.nun 67 vd.maddelerine dayanmaktadır.
Davaya konu —- dosyasının celbolunarak yapılan incelenmesinde, davacı tarafından davalı aleyhine cari hesap ekstresi açıklaması ile — asıl alacağın tahsili için genel haciz yolu ile icra takibi yapıldığı, davalının yasal süresi içerisinde icra müdürülüğünün yetkisine, borca itirazı nedeniyle takibin durduğu görülmüştür. İİK.nun 50.maddesi yollaması ile davalı yanın icra müdürlüğüne yönelik itirazı taraflar arasındaki ticari ilişkide alacaklının —— ve İcra Dairelerinin gerek TBK.89/1 maddesi uyarınca, gerekse dayanak —- maddesindeki yetki sözleşmesi uyarınca yetkili olduğu anlaşıldığından reddi gerekmiştir.
Taraflar arasında—– yapıldığı, sözleşmenin konusunun — maddede yazıldığı, buna göre; tarafların sözleşme ekinde listelenen ve —— mutabık kalınan ürünlerinin ve sistemlerinin pazarlanmasında münhasıran işbirliği yapmasının düzenlendiği, sözleşmenin —- tarihine kadar yürürlükte kalacak ve üç ay öncesinden taraflardan herhangi biri yazılı bildirimde bulunmazsa kendiliğinden — aylık dönemler halinde uzayacaktır. Her halükarda süre —- bu hüküm sözleşmenin haklı sebeplerle ve yazılı bir ihbarla erken feshedilmesi hakkını etkilemez veya ortadan kaldırmaz.” şeklinde düzenlendiği, —-herhangi bir taraf aşağıdaki hallerde iş bu sözleşmeyi önceden bildirimden bulunmaksızın her zaman yazılı olarak feshedebilir; a-Taraflardan birinin borçlarını ödeme güçlüğüne düşmesi, genel olarak varlıklarının önemli ölçüde azalması ya da varlıkları ilgili olarak bir haciz işleminin başlatılması veya varlıkların yetersizliği nedeniyle iflas talebinde bulunulması; ya da b-Taraflardan birinin iş bu sözleşmenin şartlarını ihlal etmesi – ve ihlalin düzeltilebilir olduğu durumlarda – ihlali, ihlale ilişkin yazılı ihbarı almasını izleyen—- içerisinde düzeltmemesi; ya da …” şeklinde düzenlendiği tespit edilmiştir.
Davacı tarafça dosyaya sunulan—- yevmiye nolu ihtarnamesinde özetle; Davalı şirketin sözleşme kapsamında satın aldığı malzemeler uyarınca borcu bulunduğu, —- yevmiye nolu ihtarnameye rağmen borcun ödenmediği, ihtarname tarihi itibariyle vadesi geçmiş —– alacağın mevcut olduğu, sözleşme kapsamında kararlaştırılan ödeme usulüne uygun davranılmadığından haklı sebeple ve tazminatsız olarak feshedildiği bildirilerek — içerisinde ödenmesinin talep edildiği, ihtarnamenin davalıya —-tarihinde usulüne uygun tebliğ edildiği görülmüştür.
Davalı taraf, dava dilekçesinin usulüne uygun tebliğine rağmen davaya cevap dilekçesi sunmadığı gibi yargılama aşamasında yapılan usulüne uygun tebligatlara rağmen yargılamaya katılmayarak beyan dilekçesi sunmamıştır. Bu nedenle davacı tarafın davasına konu alacağına dayanak yaptığı ve davalının imzasını taşıyan sözleşme ve ekleri bulunduğu yer — aracılığı ile isticvap davetiyesi ile davalı şirket yetkilisi —- usulüne uygun tebliğ edildiği, ancak davalı şirket yetkilisinin isticvap davetiyesine geçerli bir özrü olmaksızın icabet etmediği, dolayısıyla sözleşmedeki imza ve sözleşme içeriğini ikrar etmiş sayılması gerekmiştir. Yine davalı taraf ticari defterlerini talimat mahkemesine usulüne uygun tebligata rağmen bilirkişi incelemesine sunmayarak ibrazdan kaçınmıştır.
Davacı şirkete ait ticari defter, kayıt ve dayanak belgeler üzerinde yapılan inceleme sonucunda düzenlenen—- tarihli mali bilirkişi raporunda; ” …taraflar arasındaki sözleşme uyarınca kayıtlar kapsamında devam eden ticari ilişkide —-davalı borcunun kayıtlı bulunduğu, —içerisinde davacının tanzim ettiği toplam — tutarındaki faturasının davalı borcu olarak kaydedildiği, karşılığında toplam — ödeme yapıldığı, neticeten—– yılına devrettiği, —- yılında davacı faturası ya da davalının ödemesi kaydının mevcut olmadığının tespit edildiği…” bildirilmiştir.
Yapılan yargılama sonucunda dosya kapsamındaki tüm delillere, alınan mali bilirkişi raporuna göre taraflar arasında—- yapıldığı, sözleşmenin konusunun— yazıldığı, buna göre; tarafların sözleşme ekinde listelenen ve—– ürünlerinin ve sistemlerinin pazarlanmasında münhasıran işbirliği yapmasının düzenlendiği, sözleşmenin “süre, yetkili hukuk, sözleşmenin feshi” başlığını taşıyan—- imzalandığı yılı takip eden —-tarihine kadar yürürlükte kalacak ve üç ay öncesinden taraflardan herhangi biri yazılı bildirimde bulunmazsa kendiliğinden —aylık dönemler halinde uzayacaktır. Her halükarda süre—– bu hüküm sözleşmenin haklı sebeplerle ve yazılı bir ihbarla erken feshedilmesi hakkını etkilemez veya ortadan kaldırmaz.” şeklinde düzenlendiği—- maddesinde; ” …herhangi bir taraf aşağıdaki hallerde iş bu sözleşmeyi önceden bildirimden bulunmaksızın her zaman yazılı olarak feshedebilir; a-Taraflardan birinin borçlarını ödeme güçlüğüne düşmesi, genel olarak varlıklarının önemli ölçüde azalması ya da varlıkları ilgili olarak bir haciz işleminin başlatılması veya varlıkların yetersizliği nedeniyle iflas talebinde bulunulması; ya da b-Taraflardan birinin iş bu sözleşmenin şartlarını ihlal etmesi – ve ihlalin düzeltilebilir olduğu durumlarda – ihlali, ihlale ilişkin yazılı ihbarı almasını izleyen — içerisinde düzeltmemesi; ya da …” şeklinde düzenlendiği, davacı tarafça iş bu sözleşme uyarınca düzenlenen faturaların davalıya gönderildiği, taraflarca—düzenlenen faturaların ilgili — bildirildiği, davalının ödemelerini yapmaması nedeniyle sözleşmeyi usulüne uygun ve haklı olarak feshettiği, icra takip tarihi itibariyle davacının —- alacağı bulunduğu tespit edilmek suretiyle taleple bağlılık ilkesi uyarınca aşağıdaki şekilde karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM : Gerekçesi açıklandığı üzere;
1.Davanın KABULÜ ile; tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile davalının—takip dosyasına yaptığı itirazın iptali ile takibin, takip tarihinden itibaren işleyecek değişir oranlı avans faizi de yürütülmek sureti ile devamına—–
2-Hükmolunan alacak bilinir ve belirlenebilir olduğundan alacağı %20 si oranında 102.769,60 TL icra inkar tazminatının davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine
3-Başlangıçta peşin olarak alınan 6.206,00 TL harcın ve icra takibi peşin harcı 2.569,24 TL’nin, alınması gerekli olan 35.100,96 TL harçtan mahsubu ile bakiye 26.325,72 TL karar ve ilam harcının davalı ‘dan alınarak hazineye irat kaydına,
4-Arabuluculuk aşamasında — tarafından ödenen arabulucu ücreti 1.320,00 TL’nin davalıdan alınarak hazineye irat kaydına,
5-Davacının yargılama sırasında yapmış olduğu başvuru harcı 54,40 TL, peşin harç 6.206,00 TL, posta ve tebligat gideri 207,50 TL, bilirkişi ücreti 1.000,00 TL olmak üzere toplam 7.467,90 TL yargılama masrafının davalı ‘dan alınarak davacıya verilmesine,
6-Davacı taraf yargılama sırasında kendini vekille temsil ettirdiğinden hüküm tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T uyarınca 42.742,40 TL avukatlık ücretinin davalı ‘dan alınarak davacı tarafa verilmesine,
7-Karar kesinleştiğinde, HMK Gider Avansı Tarifesinin 5. maddesi uyarınca artan gider avansının davacı tarafa iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı davalı ve vekilinin yokluğunda gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde mahkememize veya mahkememize gönderilmek üzere bulunulan yer yada başka bir yer Asliye Ticaret Mahkemesine verilecek bir dilekçe ile başvurmak ve istinaf harç ve masraflarını karşılamak koşulu ile —-Adliye Mahkemesi’ne istinaf yolunun açık olduğu, istinaf dilekçesinde istinaf edilen hususlar ile nedenlerinin belirtilmesinin gerektiği, süresi içerisinde kararın istinaf edilmemesi halinde hükmün kesinleşeceği ve infaz edilebileceği açıklanmak suretiyle oy birliği ile verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 30/03/2022