Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 9. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/303 E. 2022/392 K. 26.05.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2020/303 Esas
KARAR NO: 2022/392
DAVA : Menfi Tespit (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 19/08/2020
KARAR TARİHİ: 26/05/2022
DAVA:Davacı vekili Mahkememize sunduğu — havale tarihli ve aynı tarihte harçlandırdığı dava dilekçesinde özetle; taraflar arasında —– tarihinde franchise sözleşmesi imzalandığını, davalının iş bu sözleşmeyi neden ve gerekçe belirtmeksizin fiili olarak sonlandırdığını ve sözleşme kapsamında teminat olarak kendisine verilen — tutarındaki vade tarihi boş teminat senedinin —- icra takibine konu edildiğini, davacının maaşı üzerine haciz konulduğu ve evindeki eşyaları fiilen haczederek icra satışının gerçekleştiğini, davacının haksız fesih nedeniyle uğramış olduğu zararın—— tarihli ihtarnamesinin keşide ettiğini, davalı tarafça herhangi bir ödeme bulunmadığı gibi cevap dahi vermediğini, davacının uğramış olduğu —-maddi zararın ve yoksun kalınan kazanç nedeniyle uğramış olan zararın tanzim edilebilmesi amacıyla —-açıldığını, senedin bedelsiz olduğunun tespitine rağmen dava konusu senet nedeniyle davacıdan cebri tahdidi ile tahsilat yapılmaya devam ettiğini, davacı tarafından — sayılı teminat senedine dayalı dosyada borçlu olmadığının tespiti ve istirdat talepli davanın ikame edilebilmesi için — tarihinde arabuluculuk başvurusunda bulunulduğunu, davalı tarafın görüşmeye katılmaması nedeniyle —- tarihinde anlaşmama tutanağı imzalandığını, davalı şirketin haksız sözleşmeyi feshi ve teminat senedine dayalı takipte tatbik ettiği hacizler nedeniyle davacı aciz halinde olduğunu, bu husus sunulan fakirlik belgesi ve diğer kayıtlar ile sabit olduğunu, bu nedenle mahkeme masraflarını karşılayacak gücü bulunmadığından adli yardım talep ettiklerini, davalı tarafından —- sayılı dosyası ile başlatılan icra takibine yönelik ihtiyati tedbir kararı verilerek takibin durdurulması icra veznesine giren paranın alacaklıya ödenmemesine karar verilmesini, davalı şirket tarafından takibe konu edilen senet teminat senedi niteliğinde olduğunu, borç içermediğini, bu husus taraflar arasında imzalanan sözleşme ile sabit olduğunu, dava konusu senedin teminat senedi olduğu ve bu senet nedeniyle davacının davalıya borçlu olmadığı —-Sayılı dosyasından verilen ilam ile sabit olduğunu, davacının davalı şirkete söz konusu teminat senedi nedeniyle borcu bulunmadığının tespitine karar verilmesi gerektiğini, davacı tarafından icra tahdidi altında yapılmış olan ödemelerin istirdadına karar verilmesi gerektiğini, davalı şirketin takibe haksız ve kötü niyetli olduğunu, dava değerinin %20’sinden az olmamak üzere kötü niyet tazminatına mahkum edilmesi gerektiğini, yargılama gideri ve vekalet ücretinin davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA :
Davalı vekili Mahkememize sunduğu — havale tarihli cevap dilekçesinde özetle: davacının adli yardım talebinin reddi gerektiğini, davacının daha önce yapmış olduğu adli yardım talebi— reddedilmişken mahkemece kabul edilmesini mahkemelerin kararları arasında çelişki yarattığını,—-davacının adli yardım talebinin yersiz olduğuna karar verildiğini, davanın üsülden reddi gerektiğini, davacı yan arabuluculuk evresini atlayarak huzurdaki davayı açtığını, davacı yan iş bu davayı açmadan önce arabuluculuğa başvurulması bu yolda başarısız olur ise dava açması gerekirken bu usulü işlemi atlayarak dava açıldığını, davanın dava şartı yokluğundan reddi gerektiğini, davacı yan lehine teminatsız olarak verilen tedbir kararının kaldırılması gerektiğini, fakirlik kağıdı alanın nasıl — teminat mektubunu dava dosyasına sunduğunu anlamadıklarını, davacı yanın —-dosyasına ekli dilekçe ile mahkemece belirlenen —sunduğunu, bu teminat mektubunun ilgili mahkeme dosyasında olduğunu, davacı—– tarihinde stüdyoyu açması gerekirken bu tarihte çalışmasını bitiremediğinden sözleşme ile kendisine düşen edimleri yerine getirmemesi nedeniyle açamadığını, davacı ile davalı arasındaki takip ve davalıların başlama tarihi—-tarihi olduğunu, yani davacının — tarihinde açması gereken stüdyoya sonradan yapmış olduğu masrafları davalıdan istemesi, haklı olduğu yönündeki iddiaları olağan hayat akışına aykırı olduğunu, sözleşme ile kendisine yüklenen edimleri yerine getirmeyen, uyarılara rağmen bunları tedarik etmeyen davacı yanın sözleşme ile kendisinden uygunluk raporu alamadığını, sözleşmede açık ve net olarak —— raporu belirtilen tarihte alınmaz ise sözleşmenin devam etmeyeceği belirtildiğini, sözleşmeden yer alan fesihin olağanüstü fesih olduğunu ve süre vermeye gerek olmadığını, sözleşmede belirtilenlerin yapılmaması halinde sözleşmenin davalı tarafça derhal feshedileceğinin yazıldığını, davanın derdestlikten reddine, davanın dava şartı yokluğundan reddine, haksız ve mesnetsiz davanın esastan reddi ile %20 kötü niyet tazminatına mahkum edilmesine, yargılama giderleri ve avukatlık ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Uyuşmazlık Konusu: Taraflar arasındaki ihtilaf, temelde davaya konu—— vade tarihli senedin teminat için verilip verilmediği, senedin bedelsiz olup olmadığı, davacının talepten dolayı borçlu olup olmadığı ve ödediği miktar var ise bunun istirdadını isteyip isteyemeyeceği noktasındadır.
Davanın Hukuki Niteliği: Dava, icra takibinden dolayı borçlu olmadığının tespiti(menfi tespit) ve istirdat davasıdır.
Davanın Hukuki Sebebi: Menfi tespit davasını düzenleyen 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu(İİK)’nun 72/1. Maddesindeki ” Borçlu, icra takibinden önce veya takip sırasında borçlu bulunmadığını ispat için menfi tesbit davası açabilir.” şeklindeki düzenlemedir.
DELİLLER :
Celp ve tetkik edilen — dosyasında; davacı/takip borçlusu hakkında —–tarihli takip talebi ile kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip başlatıldığı, davacı/takip borçlusunun süresinde takibe itiraz etmemesi nedeni ile takibin kesinleştiği anlaşılmıştır.
Dosyada mübrez — incelenmesinden; —arasında —–markasının franchise şubesini açmak üzere sözleşme imzalandığı anlaşılmıştır.
— davalı şirketin tescil bilgileri celp edilmiştir.
—- tarihli ihtarnamenin incelenmesinden; taraflar arasında —-akdedildiğini, yapılan sözleşme gereği davalı tarafa yüklenilen edimleri yerine getirmediğini, söz konusu bu edimlerin yerine getirilmediğinden ötürü davacı maddi ve manevi birçok zarara söz konusu olduğunu, taraflarca akdedilen sözleşme gereği davacı —- zarara uğradığını, izah edilen nedenlerden ötürü maddi zararları olan —- iş günü içinde taraflarına ödenmesini ihtar ettiklerini, sözleşmeyi yukarıda izah edilen nedenlerden ötürü Borçlar Kanunu’nun ilgili hükümleri gereği fesih ettiklerini, zararlarının karşılanmaz ise hukuki yollara başvuracaklarını ihtar ettiği anlaşılmıştır.
—- sayılı dosyası —- üzerinden celp edilip incelenmiştir.
—- dosyası celp edilip incelenmiştir.
Celp ve tetkik edilen senet suretinin incelenmesinden; senedin — tarihinde düzenlendiği,—- bedelli olduğu, borçlusunun—olduğu anlaşılmıştır.
Bilirkişi heyeti —- tarihli kök raporunda özetle; —-dosyasından verilen kararda, davalının sözleşmeyi haksız feshettiğinin belirlenmesine nazaran, davalıya sözleşmeyle birlikte teslim edilen senedin bedelsiz kaldığını, davada—dosyasında borçlu bulunmadığının tespiti ve ödenen tutarların istirdadı istenildiğinden,—– dava tarihi itibariyle dosyada vuku bulan ilk tahsilatların tarih ve tutarlarının istenmesi ve yine dava tarihinden sonra gerçekleşen tahsilat var ise, bunlara ilişkin tahsilat tarih ve tutarların listesinin istenmesinden sonra istirdadı gereken miktarın tespitinin daha sağlıklı olacağı kanısına varıldığını beyan ve rapor etmiştir.
Bilirkişi heyeti — tarihli raporunda özetle; kök raporda açıklanan nedenlerle —-verilen kararda, davalının sözleşmeyi haksız feshettiğinin belirlenmesine nazaran, davalıya sözleşmeyle birlikte teslim edilen —– İcra Müdürlüğü’nde takibe konu yapılan senedin bedelsiz kaldığını, — başlatılan takip çıkışının —- olduğunu, bedelsiz kalması sebebiyle davacının borçlu bulunmadığını, takip dosyasında davacıdan cebri icra suretiyle tahsil edilen tutarların— itibari ile İcra Müdürlüğünce bildirildiğini, işbu davanın ikamesinden sonra tahsil edilen tutarların —- olduğunu, — tutarlı ödemelerin tahsil tarihleri ile işbu dava tarihi arasında -yıllık sürenin içinde kaldığını, ödemeler toplamının — olduğunu, tahsilat tarihlerinin işbu davanın ikamesinden — yıl öncesindeki dönemlere isabet ettiğini, sair hususlarda önceki rapordaki tespit ve görüşlerin cari olduğunu beyan ve rapor etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE KANAAT :
Dava, icra takibinden dolayı borçlu olmadığının tespiti(menfi tespit) ve istirdat davasıdır.
Davacı tarafça davalı ile aralarında bulunan franchise sözleşmesi kapsamında davalıya verdikleri —–bedelli senedin teminat senedi olduğu, senedin bedelsiz kaldığı, davalının senedi icra takibine konu ettiği, bu nedenle senetten dolayı borçlu olmadığının tespiti ve senet nedeniyle ödediği miktarın istirdadının talep edildiği anlaşılmıştır.
Davalı tarafça taraflar arasında yapılan sözleşme kapsamında davacının edimlerini yerine getirmediği, bu nedenle sözleşmenin kendileri tarafından feshedildiği, bu nedenle senedin bedelsiz olmadığı iddialarıyla davanın reddine karar verilmesinin talep edildiği anlaşılmıştır.
Taraflar arasında akdedilen sözleşmenin feshinin haklı nedene dayanıp-dayanmadığı hususu —-tartışıldığı, dosyada fesih için haklı bir nedenin bulunmadığı hususunun tespit edildiği ve buna göre karar verildiği, kararın istinaf incelemesi sonucunda —-sayılı kararı ile istinaf isteminin esastan reddine kesin olarak karar verilmesi ile birlikte kesinleştiği, bu kapsamda feshin haksız fesih olduğu hususunun taraflar arasında kesin hüküm teşkil ettiği, aradaki —- gereği davalının—– bedelli senedi tahsil etmesinin şartlarının feshin haksız olması nedeniyle oluşmadığı, senedin bedelsiz kalması nedeniyle davacının senetten dolayı borçlu olmadığının tespitine, davacı tarafından senet nedeniyle ödenen —- istirdadına karar vermek gerektiği, yapılan ödemelerden bir kısmın davadan – yıllık süreden önce yapılmış ise de; hak düşürücü sürenin borcun tamamının ödenmesinden itibaren başlaması—–son ödemenin —- hak düşürücü süre içinde yapılmış olması nedeniyle istirdat talebi için hak düşürücü sürenin geçmemiş olduğu, ödenen miktarlara ödeme tarihlerinden itibaren faiz işletilmesi gerektiği —— davacı tarafın yasal faiz talep etmesi nedeniyle istirdadına karar verilen miktara ödeme tarihinden itibaren talep gibi yasal faiz işletilmesi gerektiği, feshin haksız olup olmadığının tespitinin yargılamayı gerektirmesi, davalının icra takibi yapmakta kötü niyetli olduğunun ispat edilememesi nedeniyle kötü niyet tazminatı şartlarının oluşmadığı sonuç ve vicdani kanaatine(Ay. m.138) varılarak davanın kabulüne karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda ayrıntılı olarak açıklandığı üzere;
Davanın KABULÜNE,
1-Davacının davalıya —- vade tarihli keşidecisi —- bedelli senetten dolayı borçlu olmadığının tespitine,
2—– dosyasına davacı tarafından yapılan toplam ——– tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-Şartları oluşmayan kötü niyet tazminatı isteminin reddine,
4-Dava değerinin —olması dava tarihindeki — bedelinin —- olması nedeniyle hesaplanan dava değeri — dava değeri ve kabul edilen miktar üzerinden Harçlar Kanunu uyarınca alınması gerekli —- karar ve ilam harcının davalıdan alınarak hazineye irat kaydına,
5-Davacı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca hesaplanan 39.042,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Davacı tarafça yargılama boyunca 74,50 posta, tebligat masrafı olan yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
7-Başvurma harcı olan ve adli yardım kararı nedeniyle yargılamanın başında tahsil edilmeyen 54,40 TL’nin davalıdan alınarak hazineye irat kaydına,
8-Adli yardım kararı nedeniyle suç üstü ödeneğinden karşılanan 2.800,00 TL bilirkişi ücreti, 38,00 TL tebligat masrafı olmak üzere toplam 2.838,00 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak hazineye irat kaydına,
9-Yatırılan gider avansından kullanılan kısmın mahsubu ile bakiye kısmın kararın kesinleşmesi ve talep halinde davacı tarafa iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, diğerlerinin yokluğunda, gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren 2(iki) hafta içinde Mahkememize veya Mahkememize gönderilmek üzere bulunulan yer yada başka bir yer Asliye Ticaret Mahkemesine verilecek bir dilekçe ile başvurmak ve istinaf harç ve masraflarını karşılamak koşulu ile—— Mahkemesi’ne istinaf yasa yolunun açık olduğu, istinaf dilekçesinde istinaf yoluna başvuru konusu edilen hususlar ile nedenlerinin belirtilmesinin gerektiği, istinaf yoluna başvurulmasının İİK’nın 36. maddesi saklı kalmak kaydıyla kararın icrasını durdurmayacağı, süresi içerisinde karara karşı istinaf yoluna başvurulmaması halinde hükmün kesin hüküm ve kesin delil oluşturacağı açıklanmak suretiyle açık duruşmada verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 26/05/2022