Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 9. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/302 E. 2022/74 K. 10.02.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2020/302 Esas
KARAR NO: 2022/74
DAVA: Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ: 18/08/2020
KARAR TARİHİ: 10/02/2022
DAVA:Davacı vekili Mahkememize sunduğu — havale tarihli ve aynı tarihte harçlandırdığı dava dilekçesinde özetle; — numaralı — teminat altında olan dava dışı —– geldiği esnada aynı istikamette seyir halinde olan müvekkilinin sevk ve idaresinde olan — çarpması sonucu müvekkilinin ağır yaralandığını ve malul kaldığını, — doğumlu müvekkilinin — tarihine kadar istirahat raporu verildiğini, yaklaşık —- boyunca hastanede ve evde yatarak geçirdiğini ve kazanç kaybına uğradığını, halen işe gidebilmekte zorluk çektiğini ve daha fazla efor sarf ettiğini belirterek, —– tarihinde meydana gelen çift taraflı trafik kazasında ağır yaralanarak malul kalan davacı için fazlaya dair haklar saklı kalmak kaydıyla, geçici iş göremezlik ve sürekli maluliyet zararı için şimdilik —– maddi tazminatının kaza tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte tahsiline, yargılama giderleri ile vekalet ücretlerinin davalı tarafa tahmiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA :
Davalı vekili Mahkememize sunduğu — havale tarihli cevap dilekçesinde özetle: — karışan aracın müvekkil şirkete — tarihleri arasında geçerli olmak üzere —- dolayı sorumluluklarının, sigortalının kusuru oranında olmak üzere, bedeni zararlarda şahıs başına azami— sınırlı olduğunu, öncelikle davada kusur durumunun tespitinin gerektiğini, —- tarafından düzenlenecek maluliyet raporunun teminin gerektiğini, yeni genel şartlar dahilinde geçici iş göremezlik zararlarından sorumlu olmadıklarını, ayrıca —– tarafından davacıya ödenen herhangi bir ödemenin bulunup bulunmadığının tespitinin gerektiğini, temerrüt tarihinin ancak dava tarihi olabileceği ve yasal faiz talep edilebileceğini, değerlendirmenin ve zarar hesabının — tarihinden itibaren geçerli olan —— usul ve esaslar dikkate alınarak yapılması gerektiğini, dava şartı oluşmadan açılan davanın reddini talep etmiştir.
Uyuşmazlık Konusu : Taraflar arasındaki ihtilaf, temelde —– tarihinde meydana gelen kazada kusur durumunun ne olduğu, davacının geçici ve kalıcı iş göremezlik zararının oluşup oluşmadığı, oluşmuş ise bu zararlar nedeniyle ne kadar maddi kaybının olduğu ve davacının bu zararlarından davalının sorumlu olup olmadığı noktasındadır.
Davanın Hukuki Niteliği: Dava, geçici ve daimi iş göremezlik tazminatı(maddi tazminat) davasıdır.
Davanın Hukuki Sebebi: Haksız fiil sorumluluğuna ilişkin 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu (TBK)’nun 49. Maddesindeki “Kusurlu ve hukuka aykırı bir fiille başkasına zarar veren, bu zararı gidermekle yükümlüdür.
Zarar verici fiili yasaklayan bir hukuk kuralı bulunmasa bile, ahlaka aykırı bir fiille başkasına kasten zarar veren de, bu zararı gidermekle yükümlüdür.” şeklindeki düzenlemedir.
DELİLLER :
Celp ve tetkik olunan —- tarihli yaralamalı trafik kazası tespit tutanağına göre; — sevk ve idaresindeki— plakalı —- sevk ve idaresindeki —- kaza yaptıkları anlaşılmıştır.
Celp ve tetkik olunan — tarihli — tarafından tanzim edilen — incelendiğinde; poliçenin —tarihleri arasında geçerli olduğu, sigortalısının — sigortalanan aracın—— plakalı araç olduğu anlaşılmıştır.
—- tarafından düzenlenen —- tarihinde geçirdiği —- eklerinden faydalanılarak hesaplandığında; —— eklerine göre değerlendirilmesinde; Kişi engel oranının —olduğu, kişinin geçici iş göremezlik süresinini—— olduğu beyan ve rapor edilmiştir.
Bilirkişi ——- havale tarihli raporunda özetle; tüm delillerin hukuki münakaşası, her türlü hukuki tavsif, tarafların, masraf, vekalet ücreti ve benzeri diğer istemleri ile İİK Md. 67/2 kapsamına giren taleplerin takdiri ve nihai kararı tamamıyla Yüce Mahkemeye ait olmak üzere; Kusur; davacı sürücü — idaresindeki —- plakalı restoran kurye motosikleti ile seyrederken öndeki araçlarla emniyetli takip mesafesini korumadığı ve yavaşlayan—- plakalı sigortalı —– arkadan çarparak yaralandığı için—- açıklanan kusurları işlediğini, yaralanmalı ve maddi hasarlı kazanın meydana gelmesinde asli ve —- kusurlu olduğunu, dava dışı sürücü —- idaresindeki — plakalı — yavaşladığı anda—- plakalı ——- arkadan çarpması sonucu kazaya karıştığı için yaralanmalı ve maddi hasarlı kazanın meydana gelmesinde kusurunun olmadığını, —- tarafından düzenlenen —- numaralı raporda; —- geçirdiği trafik kazasına bağlı arızasının, —– kapsamında; kişinin tüm vücut engellilik oranının— olduğunu, —– meslekte kazanma gücünden kaybı oranının —- olduğunu, Geçici iş göremezlik-iyileşme dönemi süresinin — olabileceğine oy birliği ile mütalaa edildiğini, —- tarihinde geçirmiş olduğu kaza sonucu; —- olabileceğini, ——– olabileceğini, ancak kazanın oluşumunda davacının tam kusurlu ve sigortalı araç sürücüsünün kusursuz olduğunu, sayın mahkeme tarafından kabulü durumunda, davalı sigorta şirketinden talep edebileceği maddi zararı bulunmadığını beyan ve rapor etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE KANAAT :
Hâkim, tazminatın kapsamını ve ödenme biçimini, durumun gereğini ve özellikle kusurun ağırlığını göz önüne alarak belirler—–
Maddi Tazminat
Haksız fiil sonucunda ölüm gerçekleşmemişse 6098 sayılı TBK’nın 54. Maddesine göre; tedavi giderleri, kazanç kaybı, çalışma gücünün azalmasından ya da yitirilmesinden doğan kayıplar, ekonomik geleceğin sarsılmasından doğan kayıplar bedensel zararlar olarak kabul edilir.
Tüm dosya kapsamından; —– tarihinde davacının sevk ve idaresindeki — plakalı— dava dışı —– çarpışması ile kaza meydana geldiği, kazanın meydana gelmesinde, takip mesafesini korumayan ve önünde yer alan dolmuşu geçmek isterken arkasını aynadan değil de başını çevirerek kontrol eden bu şekilde gerekli dikkat ve özeni göstermeyerek kazanın meydana gelmesine sebebiyet veren davacının tam kusurlu olduğu, dava dışı—- kazanın meydana gelmesinde herhangi bir kusurunun bulunmadığı, kaza tespit tutanağında — asli kusurlu olduğu belirtilmiş ise de mahkememizce alınan —–raporlarının birbirleri ile uyumlu şekilde davacının tam kusurlu olduğunu tespit etmesi ve bu tespitin kazanın oluş şekline ve dosya kapsamına uygun olması nedeniyle — tarihli bilirkişi raporu ve — tarihli ——— —- raporlarına itibar etmek gerektiği, kaza tespit tutanağındaki gör———— rapor alınmak suretiyle bilirkişi raporu ile kaza tespit tutanağı arasındaki çelişkinin giderildiği, bu kapsamda davacı vekilinin çelişkinin giderilmesi talebinin yerinde olmadığı, davalı tarafından sigortalanan aracın kazanın meydana gelmesinde kusurunun bulunmaması nedeniyle tazminat taleplerinin şartlarının oluşmadığı sonuç ve vicdani kanaatine—– varılarak davanın reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm tesis etmek gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda ayrıntılı olarak açıklandığı üzere;
1-Davanın REDDİNE,
2-Harçlar Kanunu uyarınca alınması gerekli 80,70 TL karar ve ilam harcından peşin alınan 54,40 TL’nin mahsubu ile bakiye 26,30 TL karar ve ilam harcının davacıdan alınarak hazineye irat kaydına,
3-Davalı kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca hesaplanan 5.100,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
4-6325 Sayılı Yasa’ nın 18/A maddesinin 11 ve 13. Fıkraları uyarınca zorunlu arabuluculuk nedeniyle arabulucuya hazine tarafından ödenen 1.320,00 TL’nin davacıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
5-Davacı tarafça yapılan yargılama giderinin kendi üzerinde bırakılmasına,
6-Yatırılan gider avansından kullanılan kısmın mahsubu ile bakiye kısmın kararın kesinleşmesi ve talep halinde davacı tarafa iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, diğerlerinin yokluğunda, gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren 2(iki) hafta içinde Mahkememize veya Mahkememize gönderilmek üzere bulunulan yer yada başka bir yer Asliye Ticaret Mahkemesine verilecek bir dilekçe ile başvurmak ve istinaf harç ve masraflarını karşılamak koşulu ile —— Adliye Mahkemesi’ne istinaf yasa yolunun açık olduğu, istinaf dilekçesinde istinaf yoluna başvuru konusu edilen hususlar ile nedenlerinin belirtilmesinin gerektiği, istinaf yoluna başvurulmasının İİK’nın 36. maddesi saklı kalmak kaydıyla kararın icrasını durdurmayacağı, süresi içerisinde karara karşı istinaf yoluna başvurulmaması halinde hükmün kesin hüküm ve kesin delil oluşturacağı açıklanmak suretiyle açık duruşmada verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 10/02/2022