Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 9. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/30 E. 2021/286 K. 07.04.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/30
KARAR NO : 2021/286

DAVA : İtirazın İptali (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 17/02/2020
KARAR TARİHİ : 07/04/2021

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA : Davacı vekili 17/02/2020 tarihli harçlandırılmış dava dilekçesinde özetle; davacı müvekkili banka ile dava dışı borçlu—– Sözleşmeleri gereği borçlu —-itiraz eden davalılar — müşterek borçlu müteselsil kefil sıfatıyla imzaladıklarını, davacı banka ile imzalanan kredi sözleşmelerinin hükümlerinin ihlal edilmesi ve bakiye borcun ödenmemesi üzerine—-yevmiye nolu borcun ödenmesi ihtarlarını ve kullanılan kredilere ilişkin hesap özetlerini içeren ihtarname keşide edilerek gönderildiğini, talep edilen muaccel borcun ihtara rağmen ödenmemesi üzerine de —— sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını, ödeme emrini tebliğ alan borçluların tüm borca, faize ve ferilerine itiraz ettiklerini, itirazın iptali davası açılmadan önce arabulucuya başvurulduğunu ancak anlaşma sağlanamadığını, bunun üzerine iş bu davayı açtıklarını belirterek davalılarca —- sayılı takip dosyasına yapılan haksız itirazın iptaline, alacağın % 20 ‘sinden aşağı olmamak üzere icra – inkar tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ve avukatlık ücretinin davalılara yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP :
Davalılara dava dilekçesi usulüne uygun olarak tebliğ edilmiş, davalılar davaya cevap vermedikleri gibi duruşmalara da katılmamışlardır.
İNCELEME VE GEREKÇE :
Dava, genel kredi sözleşmesinden kaynaklı kullandırılan krediden ödenmeyen alacağın tahsili için girişilen icra takibine yapılan itirazın iptali istemine ilişkin olup İİK 67 ve devamı maddelerine dayanmaktadır.
Davaya konu —- Esas sayılı takip dosyasının celp olunarak yapılan incelenmesinde; davacı banka tarafından davalılar aleyhine; —– tarihinde imzalanmış olan genel kredi sözleşmesinden kaynaklı kredi alacağı açıklaması ile öncelikle—–tüzel kredili mevduat hesabı, — alacağın tahsili için genel haciz yolu ile icra takibi yapıldığı, davalıların takibe, icra müdürlüğünün yetkisine yönelik itirazlarının gerek — sayılı kararı ve davacı alacaklı bankanın kabulü üzerine takip dosyasının —– sayısını aldığı, iş bu takip dosyasında; alacağın tahsili için genel haciz yolu ile icra takibinin başlatıldığı, davalılar vekilinin yasal süresi içeresinde borca, faize ve ferilerine itiraz etmeleri nedeniyle takibin durduğu görülmüştür.
Tarafların tüm delilleri celp olunarak dava dosyası ve davacı bankaya ait tüm ticari defter kayıt ve dayanak belgeleri ile — üzerinde —ile inceleme yaptırılarak rapor alınmıştır, alınan raporun dosyadaki verilere uygun gerekçeli ve denetime açık bulunduğu anlaşılmakla hükme esas alınmıştır.
Davacı banka ile dava dışı asıl borçlu —- sözleşmesi yapıldığı, davalıların da bu sözleşmeyi müşterek borçlu, müteselsil kefil sıfatıyla imzaladıkları, doğan borçtan —kapsamında sorumlu oldukları, sözleşmenin delil anlaşması başlıklı 17 ‘nci maddesinde davacı bankanın çıkan uyuşmazlıklarda defter, kayıt ve belgelerinin HMK 193.maddesi gereği yazılı delil anlaşması niteliğinde olduğunu kabul ettikleri, sözleşmenin son sayfasında; “aşağıda imzası bulunan müşterek borçlu ve müteselsil kefiller, açılmaması gereken bir kredinin açılmasına sebebiyet vermenin TCK.nun 158/j maddesi gereğince suç olduğunu bildikleri… Müteselsil kefalet ile delillerin farklı teminatlar olduğunu, tahsilde tekerrür edilmemesi kaydı ile her ikisine de aynı anda veya farklı tarihlerde müracaat edilebileceğini, kredi için verilmiş veya verilecek tüm teminatların kredi borçlusunun borcu için verilmiş teminatlar olduğunu, kredinin muaccel kılınması halinde müşteri gibi borçtan sorumlu olduklarını beyan ve kabul ederler.” hükmünde olduğu, davalı kefillerin sorumlu oldukları azami miktarın, —-yönelik ibarenin yazılı olduğu, bu yazılara davalılar tarafından herhangi bir itiraz olmadığı, davalı — sözleşmenin imzalandığı tarihte asıl borçlu şirketin ortakları olması nedeniyle TBK.nun 584 ‘üncü maddesine eklenen ek madde uyarınca eş rızasının gerekli olmadığı tespit edilmiştir.
Davacı banka tarafından, dava dışı asıl borçlu ve kefillere kat ihtarnamesini—–ihtarname ile keşide ettiği, ihtarnamenin davalı kefillere 14/07/2018 tarihinde tebliğ edildiği, ihtarnamede verilen 1 günlük ödeme süresine göre davalı kefillerin— itibariyle gerçekleştiği anlaşılmıştır.
Uzman bilirkişi aracılığı ile dava dosyası ve davalı bankaya ait ticari defter, kayıt ve dayanak belgeler üzerinde yaptırılan inceleme sonucunda düzenlenen ve hükme esas alınan raporda; alacaklı bankanın genel haciz yolu ile başlattığı takibin dayanağının kredi kartı ve —- olduğu, davacı banka tarafından dava dışı asıl borçlu şirkete —, taksitli kredilerin geri ödemesinde ve kullandırılan kredili mevduat hesabının geri ödemesinde gecikmeler olması nedeniyle davacı bankanın hesapları kat ederek işlemiş faizlerde dahil olmak üzere hesap kat tarihi itibariyle—- nolu taksitli — olarak hesaplandığı, hesabın kat edildiği tarih itibariyle alacağın ulaştığı miktar belirlenerek temerrüt tarihine kadar akdi faiz hesaplanıp bulunan akdi faizin— edilerek temerrüt tarihi itibariyle asıl alacağı oluşturduğundan 11.07.2018 hesap kat tarihi itibariyle tespiti yapılan ana para tutarına davalıların temerrüt tarihi olan 16.07.2018 tarihine kadar % 24,24 akdi faiz uygulanarak hesap yapılması gerekir ise de, davacı bankanın kat tarihi itibariyle belirlediği —- alacağı 1.150.953,67 TL ana para tutarlarına akdi faiz eklemeksizin takip talebinde davalılar lehine asıl alacak miktarları olarak talep ettiğinden—- faiz hesabı yapılmamış olup, davacı bankanın takip tarihi itibariyle— —– hesabı alacağı,—– alacağı bulunduğunun tespit edildiği bildirilmiştir.
Yapılan yargılama sonucunda dosya kapsamındaki tüm delillere ve alınan uzman bilirkişi raporuna göre, davalıların asıl borçlu olup, dava dışı şirketin ortakları oldukları, kefaletlerinin geçerli olduğu, davacı bankanın dava dışı asıl borçlu şirkete —sözleşmeleri uyarınca kredi kullandırdığı, kullandırılan kredilerden kaynaklı davacı bankanın asıl borçlu şirketten bilirkişi raporunda tespit edildiği üzere alacaklı olduğu, tespit edilen alacak miktarının da davalı kefillerin 3.000.000.00 TL kefalet limiti kapsamında kaldığı ve davalı kefillerin sorumlu oldukları anlaşılmakla aşağıdaki şekilde davanın kısmen kabulüne karar vermek gerekmiştir
HÜKÜM : Gerekçesi açıklandığı üzere;
1.Davanın KISMEN KABULÜ ile tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile;
Davalıların—– sayılı takip dosyasına yaptıkları itirazların;
1.150.953,67 TL asıl alacak,
17.091,66 TL işlemiş faiz
102.276,11 TL asıl alacak
1.117,54 TL işlemiş faiz
910,46 TL %5 —
644,19 TL ihtarname masrafı olmak üzere
Toplam 1.272.993,63 TL alacak yönünden İPTALİ ile takibin bu miktarlar üzerinden DEVAMINA, ayrıca takip tarihinden itibaren asıl alacak 1.150.953,67 TL üzerinden yıllık %50 temerrüt faizi ile bu faiz üzerinden %5 —- 102.276,11 TL asıl alacak üzerinden yıllık %30,24 ve— bir— edilen değişen oranlarda temerrüt faizi ile bu faiz üzerinen %5 — uygulanmasına,
2-Asıl alacak miktarları likit olduğundan asıl alacaklar üzerinden %20 oranında icra inkar tazminatının davalılardan tahsili ile davacıya ödenmesine,
3-Fazla istemin reddine,
4-Başlangıçta peşin olarak alınan 21.830,11 TL harç ile icra dosyasında alınan 6.382,76 TL harcın, alınması gerekli olan 86.958,19 harçtan mahsubu ile bakiye 58.745,32TL karar ve ilam harcının davalılardan alınarak hazineye irat kaydına,
5-Davacı tarafın yargılama sırasında yapmış olduğu 54,40 TL başvuru harcı, 269,00 TL tebligat ve müzekkere gideri ile 1.000,00 TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 1.323,40TL yargılama masrafının, davacı davasında kısmen haklı çıktığından dava konusunun toplam değerinin kabulle sonuçlanan kısma oranı sonucu bulunan— birlikte eklenerek sonuç olarak 23.148,02 TL’nin davalılardan alınarak davacıya verilmesine, dava konusunun toplam değerinin —- oranı sonucu bulunan 5,49 TL yargılama masrafının davacı yan üzerinde bırakılmasına,
6-Davacı yargılama sırasında kendini vekille temsil ettirdiğinden hüküm tarihinde yürürlükte bulunan —- davalılardan alınarak davacıya verilmesine,
7-6325 Sayılı Yasa’ nın 18/A maddesinin 11 ve 13. Fıkraları uyarınca — arabulucuya–haklılık durumuna göre hesaplanan 1.354,35 TL’sinin davalılardan, 5,65 TL’sinin davacıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
8-Karar kesinleştiğinde, HMK Gider Avansı Tarifesinin 5. Maddesi uyarınca, artan gider avansının davacıya iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı davalılar ve vekilinin yokluğunda gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde mahkememize veya mahkememize gönderilmek üzere bulunulan yer yada başka bir yer Asliye Ticaret Mahkemesine verilecek bir dilekçe ile başvurmak ve istinaf harç ve masraflarını karşılamak koşulu ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi’ne istinaf yolunun açık olduğu, istinaf dilekçesinde istinaf edilen hususlar ile nedenlerinin belirtilmesinin gerektiği, süresi içerisinde kararın istinaf edilmemesi halinde hükmün kesinleşeceği ve infaz edilebileceği açıklanmak suretiyle oy birliği ile verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.