Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.
T.C. İstanbul Anadolu 9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2020/161 Esas
KARAR NO : 2021/89
DAVA : Tazminat (Haksız Rekabetten Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 06/10/2015
KARAR TARİHİ : 28/01/2021
DAVA :
Davacılar vekili Mahkememize sunduğu 06/10/2015 havale tarihli ve aynı tarihte harçlandırdığı dava dilekçesinde özetle; Müvekkili ile davalı arasında —— kurulduğunu, —- daha da— isteyince müvekkilinin buna muvafakat etmediğini, tarafların anlaşarak ortaklığı sona erdirme kararı aldıklarını, bu sebeple 02/04/2014 tarihinde taraflar arasında sözleşme akdedildiğini, bu sözleşmeye göre sözleşmenin imza tarihinden önceki, sözleşmeye konu tüm şirketlerin —- banka borçları, — gerektiğini, sözleşme sonrası müvekkillerinin bu şirketlerdeki hisselerinin devrini yaptıklarını, devirden—– çekleri ödediğini ancak sonrasında çekleri ve kredileri ödememeye başladığını, 02/04/2014 tarihli sözleşme ekindeki çekleri müvekkillerinin ödemeye başladığını, —– müvekkillerinin şahsen kefil olduğu kredileri de ödememesi üzerine müvekkiller hakkında icra takipleri başlatıldığını,——– hisselerinin bir kısımını önce annesine, daha sonra hisselerinin tamamını —– ünvanı —-.————şirketlerinin çalışanlarının bir kısmının bu şirkete aktarılmış olduğu ve ———-haksız bir şekilde bu şirketten fatura fatura kesilmek suretiyle —— şirketlerinin gelirlerinin bu şirkete de aktarılmış olabileceği düşünüldüğünden bu şirketin de davalı olarak davaya——— çalışan idari kadrosunu ve hizmet verdiği tüm müşteri portföyünü ve işlerini haksız bir şekilde bu yeni şirketlerine aktarmış, ——– şirketlerini bilinçli olarak borç batağına sürüklediğini ve borçlarını ödememek için önlemler aldığını, yeni kurduğu şirketleri — haksız rekabet yaparak, —- alacaklı müvekkiller aleyhine ciddi zararlar oluşmasına sebebiyet verdiğini belirterek, davanın kabulü ile öncelikle ihtiyati tedbir ve kayyum tayini taleplerinin kabulüne, haksız rekabetin tespiti ve menine, davalıların haksız rekabet nedeniyle elde ettiği ve elde etmesi öngörülen menfaatlerin tespiti ve faizi ile davalılardan tahsilini, 100.000,00 TL manevi tazminatın davalılardan tahsilini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesini talep ve dava etmiştir.
Davacılar vekili Mahkememize sunduğu 16/12/2015 havale tarihli cevaba cevap dilekçesinde özetle: dava dilekçesini tekrarla davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
Davacılar hüküm duruşmasına katılmamıştır.
SAVUNMA :
Davalılar vekili Mahkememize sunduğu 23/10/2015 havale tarihli cevap dilekçesinde—– — yokluğu nedeni ile davaının reddine karar verilmesini, İhtiyati tedbir ve kayyum tayinine dair taleplerin doğrudan ilgili şirketlerin tüzel kişilik hakları ve korunması– ticari sır ve itibarlarına açık bir saldırı niteliğinde olduğundan bahisle hukuki dayanaktan yoksun istemlerin reddine karar verilmesini, geçersiz sözleşme ile sözleşme kapsamındaki borçların üstlenilmesi —– — hisselerini devrettikleri tarihe kadar— gelirlerinin önemli bir bölümünün bizzat davacıların hissedar olduğu— kullanıldığının tespiti ve bugün itibari ile bir takım bankalarca yapılan icra takip konusu borçların oluşma nedeninin görülebilmesi ———- husumetin bulunmadığını beyanla davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili Mahkememize sunduğu —– dilekçesinde özetle: cevap dilekçesini tekrarla davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili 13/04/2017 tarihli celsedeki beyanında; önceki beyanlarını tekrarla davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davanın Hukuki Niteliği: Dava, haksız rekabet iddiasından kaynaklı maddi ve manevi tazminat davasıdır,
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE KANAAT :
Mahkememizce——sayılı kararı ile bozulduğu, bozma üzerine mahkememizce yeniden esas alınarak yargılama yapıldığı anlaşılmıştır.
Mahkememizce verilen kararın temyiz incelemesinde ——- açılmamış sayılmasına karar verilmesinin hatalı olduğu gerekçesiyle bozulduğu, diğer davacılar yönünden verilen hükmün onanarak kesinleştiği anlaşılmıştır. —- yapılan incelemede davacının dosyaya sunduğu delillerin davacıların haksız rekabet teşkil edebilecek eylemlerini ispata elverişli olmadığı bu nedenle ispatlanamayan davanın reddi gerektiği sonuç ve vicdani kanaatine(Ay. m.138) varılarak aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda ayrıntılı olarak açıklandığı üzere;
1-Davacı ——–yönünden davanın açılmamış sayılmasına,
2-Davacı—–açmış olduğu—- ilişkin davanın taraf sıfatı yokluğu nedeniyle REDDİNE,
3-Davacı— açmış olduğu dava yönünden—–.–. Yönünden ispatlanamayan davanın REDDİNE,
4-Davacı —- açtığı dava yönünden davanın REDDİNE,
5-Başlangıçta peşin olarak alınan 1.878,53 TL karar ve ilam harcının işin hitamında ödenmesi gereken 59,30 TL harçtan fazla olduğu anlaşıldığından 492 sayılı harçlar kanunun 31. maddesi gereğince fazla alınan 1.819,23 TL harcın davacıya ödenmesine,
6-Davacı tarafından yargılama sırasında yapılan yargılama masrafının davacı üzerinde bırakılmasına,
7-Davacı —yönünden davanın açılmamış sayılmasına karar verilmesi karşısında yargılama sırasında davalıla—– kendilerini vekille temsil ettirdiğinden hüküm tarihinde yürürlükte bulunan —7/1. maddesi uyarınca 4.080,00 TL avukatlık ücretinin davacılar — alınarak davalılar —— verilmesine,
8-Davacı —- Tarafından davalılar—- —- yönelik olarak açılan davada bu davalılar yargılama sırasında kendini vekille temsil ettirdiğinden hüküm tarihinde yürürlükte bulunan —. uyarınca 14.400,00 TL avukatlık ücretinin davacı—— verilmesine,
9-Davalı—- tarafından yapılan 100,00 TL yargılama giderinin davcılardan alınarak davalı —– verilmesine,
10-Karar kesinleştiğinde, HMK Gider Avansı Tarifesinin 5. Maddesi uyarınca, artan gider avansının davacı tarafa; artan delil avansının davalı tarafa iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, diğerlerinin yokluğunda, gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren 2(iki) hafta içinde Mahkememize veya Mahkememize gönderilmek üzere bulunulan yer yada başka bir yer Asliye Ticaret Mahkemesine verilecek bir dilekçe ile başvurmak ve istinaf harç ve masraflarını karşılamak koşulu ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi’ne istinaf yasa yolunun açık olduğu, istinaf dilekçesinde istinaf yoluna başvuru konusu edilen hususlar ile nedenlerinin belirtilmesinin gerektiği, istinaf yoluna başvurulmasının İİK’nın 36. maddesi saklı kalmak kaydıyla kararın icrasını durdurmayacağı, süresi içerisinde karara karşı istinaf yoluna başvurulmaması halinde hükmün kesin hüküm ve kesin delil oluşturacağı açıklanmak suretiyle açık duruşmada verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.