Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 9. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/277 E. 2022/619 K. 22.09.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/277
KARAR NO : 2022/619

DAVA : Tazminat (Özel Sigorta Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 05/08/2020
KARAR TARİHİ : 22/09/2022

Mahkememizde görülmekte bulunan Tazminat (Özel Sigorta Sözleşmesinden Kaynaklanan)) davasının yapılan açık yargılamasının sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle ; müvekkili ile davalı sigorta şirketi arasında —- tarihlerini kapsayan ——— bulunan —- belirtilen——karşı sigortalanması üzere sigorta sözleşmesi akdedildiğini, sigorta sözleşmesi takip eden yıllarda———tarihleri arasındaki dönem için yenilendiğini , davalı —- tarafından belirlenen ———- miktarının, taraflarınca düzenli olarak ve tamamen ödenmiş olup, poliçenin geçerli hale geldiğini, —- meydana gelen yer kayması ve zemindeki çökmeler nedeniyle ikamet edilen konutun kullanılamaz hale geldiğini—- tarihinde —-telefonla aranarak meydana gelen —- ihbar edildiğini ve —-numaralı hasar dosyası oluşturulduğunu, davalı tarafından konutun durumunun rapor altına alınması için bir hasar eksperi gönderildiğini ve eksper tarafından rapor hazırlandığını , davalının geri bildirimde bulunmaması üzerine meydana gelen zararın poliçe kapsamında tazmin edilmesi için davalı sigorta şirketine — dönemde yürürlükte————bedelinin ödenmesi hususunda dilekçe ile yazılı başvuruda bulunulduğunu ancak davalının bu talebe ilişkin olarak —yazısında —-içerisinde oluşan oturmaların olduğu, bu oturmalarda üst katınıza yaklaşık — önce yaptırmaya başladığınız ve halen yapımı devam eden katın etkili olduğu, ilgili —–yapımıyla birlikte oluşan ağırlıktan dolayı binada zaman içerisinde oturmaların daha da arttığı bu sebeple ——– ve — dökülmeleri oluştuğu tespit edilmiştir. Sonuç itibariyle bu hasar ani ve beklenmedik olmayıp, hasarınızın yakın nedeni —- olarak belirlenmiş olmakla; bu hususun poliçe genel ve özel şartları kapsamına girmediği görülmüştür” diyerek,—- gelen hasarın poliçedeki teminat kapsamı dışında olduğunu ve tazminat talebinin karşılanamayacağını bildirdiğini, bunun üzerine mevcut uyuşmazlıkla ilgili olarak müvekkili tarafından—- fazlaya ilişkin talep ve dava açma hakkı saklı kalmak kaydıyla başvuruda bulunulduğunu, komisyon nezdinde ———- yargılamaya devam ederken zararın tespit edilmesi amacıyla dosyanın —– —–edildiğini, bilirkişinin, müvekkili tarafından dosyaya sunulan ve konutun mevcut durumunu gösteren fotoğraflar üzerinden bir hesaplama yapmayı yeterli gördüğünü, —- olduğu zeminde herhangi bir test dahi yapılmadığını, bazı onarımların yapılması gerektiğini ve yapılacak işlerin bedelinin —- değerlendiren, zararı ve tazminat miktarını doğru bir şekilde tespit edemeyen hukuka aykırı bir rapor hazırlandığını , rapora taraflarınca itiraz edildiğini ve yerinde inceleme-keşif yapılarak gerçek zararın yapının tümünün ve yıkılması gerektiği gerçeği üzerinden tespit edilmesi için tekrar rapor aldırılması talebinde bulunulduğunu ancak —- bir inceleme yaptırarak rapor alınmasına karar verilmediğini , buna rağmen derhal —– alınarak—– durumunun teknik elamanlarca incelenmesi ve—- olarak —– alınması için —-sayılı dilekçeyle başvuruda bulunduklarını ,—— ve mal kaybına sebebiyet verilmemesi ve ivedilikle konutun risk durumunun tespit edilmesi için —– başvurularak——— tespitinin yaptırılması gerektiğini belirttiğini, —- kadar da binanın —— boşaltılması konusunda —- gereğinin yapılmasını emrettiğini, bunun üzerine ——– tarihinde keşfe çıkıldığını —- çatlakların oluştuğu, — olduğu, bina girişlerinde derin çatlaklarınoluştuğu ve —- döküldüğü görülmüştür, yapının tahliyeedildiği ve içerisinde oturulmaz olduğu tespit edilmiştir. —- emniyet şeridiçekilerek geçici emniyet tedbirleri alınmıştır. Konuya ilişkin görüntüler tarafımızca kayıtaltına alınmıştır” şeklinde tutanak ile son durumun tutanak altına alındığını ,— bilgisi konulu üst yazı ve —- gönderildiğini, bu gelişmelerden—- haberdar edildiğini ancak müvekkilinin gerçek zararı tespit edilmeden dosya ile ilgili ——- içerdiği, uyuşmazlık konusu talebin — poliçesi teminatı içerisinde gerçekleştiği gerekçeleriyle, —- üzerinden müvekkilintalebinin kabulüne” karar verildiğini , kararın davalı vekili tarafından karar istinaf mahkemesine götürülmesi üzerine —— Mahkemelerine gidilemeyeceğini, bu kararlara karşı temyiz kanun yoluna başvurulabileceğine ilişkin karar verildiğini, müvekkilinin— verilen karara rağmen—- tarafından yetki verilen bağımsız— —- rapor ve rapor sonucunu gösteren ———- açıklamalar bölümünde “——— yerinde yapılan incelemeler sonucu ———–oluşmuş kaymalar,—-oluştuğu, binanın taşıyıcı sisteminde çatlamalar ve —— olduğu görüldü, bu hasarlardan dolayı — hesaplar sonucu binanın riskli olduğu kanaatine varılmıştır” ——– zararın zeminde oluşmuş —— meydana geldiğinin resmi olarak tespit edildiğini , bu rapora istinaden, ilk başvuruda saklı tutulan fazlaya ilişkin talep ve dava açma hakkının müvekkili tarafından kullanılarak— bulunulduğunu, —- karar verdiğini, sadece dosyaya sunulan belgelerle sınırlı olarak incelemeyapabildiklerini, talebin teminat kapsamında olup-olmadığı ve zararın miktarı yönünden —- mahallinde keşif yapılması gerektiği ancak keşif yaptırılmasının —- süresi itibariyle fiilen mümkünolmadığını belirtip yapılan inceleme sonucunda 6100 sayılı HMKnın 2. Maddesi uyarınca— Mahkemelerinde yargılama yapılması gerektiği” gerekçesiyle dosyanın — verildiğini ve dosyanın —-ile saklamaya alındığını , —-kararına müteakip müvekkilinin hak kaybına uğramaması için TBK 158.Madde uyarınca süresi içerisinde huzurdaki davanın ikame edildiğini , davalı —– şirketinin, yapılan başvuru üzerine tazminat talebini red gerekçesinin gerçekten — niyetli olmakla birlikte, ödenmesi gereken tazminatın geciktirilmesine yönelik olduğunu ve açıkça hukuka aykırı olduğunu,——– malzemeden yapılmasına rağmen çökmüş olmasının, hasarın yer kaymasından meydana geldiğini tartışmasız bir şekilde gösterdiğini, davalının dava konusu —- kat çıkılarak——– buna bağlı olarak meydana geldiği iddiasının tamamen teknik bilgiden yoksun ve dayanaksız olduğunu, ———- ettiği gibi içinde oturulmasının imkansız hale gelmesi sebebiyle de boşaltıldığını, davalı —- yapılan sözleşme devam ederken teminat altına alınan — gerçekleştiğine göre sözleşme uyarınca, muaccel hale gelen—— gerektiğini, alacaklının başvurunun reddedilme sebebinin TBK 158. madde kapsamına dahil olmasından ötürü TBK158. Madde uyarınca—- içinde huzurdaki davanın ikame edildiğini beyan ederek dava konusu yapı için HMK 289. Madde kapsamında ihtiyati tedbir karar verilmesini , H.M.K, 107/1. maddesi uyarınca —— durumunda H.M.K.107/2. maddesi uyarınca talep sonucunu arttırmak kaydıyla — tazminatının — gerçekleştiği tarihten itibaren ışleyecek ticari avans faizi ile bırlıkte tahsiline karar verilmesini talep etmiştir .
Mahkememizce—- kararı ile yıkım kararının idari işlem niteliğinde olduğu ve yıkım kararına ilişkin durdurma kararı verme hususunda —- görevli olması nedeni ile ihtiyati tedbir kararı verilmesinin mümkün olmadığı kanaatine varılarak ihtiyati tedbir talebinin reddine karar verilmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacı— ———- dâhilinde sigortalandığını, ———- gerçekleşen olay sonucunda zarar meydana geldiğinden bahisle yapılan hasar ihbarı üzerine müvekkil —–görevlendirilen— firmasının olaydan sonra yapmış olduğu inceleme ve araştırma sonucunda düzenlemiş olduğu —- kesin ekspertiz raporunda uyuşmazlık konusu olaya ilişkin olarak sonuç itibariyle;“— dayanmış olması ve ilgili hasarın—-kayma —- bağımsız olarak,—- gelen hasar olduğu, ayrıca ———– gerekli tespitlerin de yapıldığı tespit edilmesi üzerine, ilgili hasar tarafımızdan — dahil edilmiştir.Bilgi amaçlı olarak da ——- belirlenmiştir.” şeklinde görüş ve kanaat belirtildiğini, müvekkili —– — dikkate alınarak ——– “—— —– yaklaşık 1 yıl önce yaptırmaya başladığınız ve halen yapımı devam eden katın etkili olduğu, ilgili —–yapımıyla birlikte oluşan ağırlıktan ———- içerisinde oturmaların daha da arttığı bu sebeple——- yarılmalar ve — edilmiştir.Sonuç itibariyle bu hasar ani ve beklenmedik olmayıp hasarınızın yakın nedeni bina oturması olarak belirlenmiş olmakla bu hususun poliçe genel ve özel şartları kapsamına girmediği görülmüştür.” cevabi yazı ile davacının talebinin reddedildiğini, müvekkili şirket tarafından sigortalının talebinin reddedilmesinin —– başvuruda; “—————– durumda olduğu, bu hasarlar için —- doğrultuda yapılan taleplerinin kabul olunmadığından bahisle fazlaya ilişkin talep ve dava hakkı saklı kalmak kaydıyla, bilirkişi incelemesinden sonra talep artırım dilekçesi ile artırılmak üzere şimdilik —–gerçekleşme tarihi olan —- itibaren yasal faizi ile tahsiline karar verilmesi”nin talep edildiğini,—-yapılan yargılama sırasında alınan bilirkişi —- bilirkişi raporunda; — incelenmesinden derin yarıklar şeklinde oluşan —- sonucu bu duvarların yıkılıp yerine yeni duvar örülmesi,—– olanlara kadar sökülerek yerine yenilerinin yapıştırılması,——- —– taşlarının yeniden döşenmesi, dış ——–kaplamasının dökülenlerinin yerine yenilerinin döşenmesi, ——- ayrılan ve çatlayan bölümlerine sağlam alanlara kadar kazınarak yeniden —- gerektiği, ..yapılacak işlerin bedelinin—-” yönünde değerlendirmeler yapıldığını, tarafların bilirkişi raporuna itiraz ettiklerini ancak davacının taleplerinin daha fazla olduğu belirtilmesine rağmen ——- ederken talep artırımı yapılmadığını ,— ilamında “bilirkişi raporunda toplam hasar bedelinin —— başvuru sahibinin bilirkişi raporuna itiraz ettiği, konut hakkında yıkım kararı olduğunu beyan ettiği, ancak —- edilmesine rağmen ibraz edilmediği, başvuru sahibi tarafından talebin ıslah edilmediği,—-esas olmak üzere teminat verildiği, …uyuşmazlığa konu talebin —- teminatı içerisinde gerçekleştiği anlaşılmakla başvuru sahibinin talebinin taleple bağlılık ilkesi gereğince——-kabulüne” şeklinde karar verildiğini, davacı tarafın belirsiz alacak davası olarak yapmış olduğu başvurunun yapılan yargılaması sonucunda — davacının başvurusunun kesin olarak kabulüne karar verilmiş ise de taraflarınca Sigortacılık Kanununun 30/12. “Her halükârda Hukuk Usûlü Muhakemeleri Kanununun 533 üncü maddesi hükümleri saklıdır.” hükmü uyarınca, —– ve delillerinin hiçbir şekilde değerlendirilmediğini , karara karşı istinaf yoluna başvurulduğunu, davacı tarafın —- detaylı olarak açıklandığı üzere yargılama sırasında tespit olunan hasar miktarı —- olsa da belirsiz alacak olarak açtığı davada ıslah ve bedel artırım dilekçesi vermek suretiyle bu miktara dava değerini yükseltmediği gibi —- kararına karşı kanun yoluna başvurmadığını, davacı tarafın—- yargılamasında verilen karara karşı suresinde kanun yoluna başvurmaması sonucunda—- yargılamasında belirlenen hasar miktarı yönünden davacı müvekkil şirket yönünden —— oluştuğunu, —-kararına karşı yaptıkları istinaf başvurusu üzerine—-.—- kararlarının temyiz edilebilen kararlar olduğu, bu kararlara karşı istinaf kanun yoluna gidilemeyeceği, bu kararlara karşı temyiz kanun yoluna başvurulabileceği” gerekçesi ile dosyanın ——- üzere —- sayılı ilamının temyiz incelemesi devam eden derdest dosya iken davacı sigortalı tarafından müvekkili —–yapılan başvuruda—–doğrultusunda ilk başvuru kabul olduğundan, ek dava açma ve fazlaya ilişkin hakları için tekrar başvuruda bulunma zorunluluğu doğduğundan bahisle bilirkişi incelemesinden sonra talep artırım dilekçesi ile artırılmak üzere şimdilik —- tarihinden itibaren yasal faizi ile tazmini için” başvuruda bulunulduğunu, davacı —– yapılmış bulunan ikinci başvurunun —- tarafından—- başvurulmuştur. Anılan dosyanın işbu dosya için bekletici mesele yapılması gerekmektedir. Ancak anılan dosya sonucunun beklenmesi —-ruhuna aykırı düşmektedir. Kaldı ki tarafların yukarıda özetlenen iddia ve savunmaları karşısında talebin teminat kapsamında olup olmadığı ve zararın miktarı yönünden mutlak suretle mahallinde keşif yapılması gerekmektedir. 6100 S. HMK’nın289/1 bendi. … 5684 sayılı Sigortacılık Kanununun 30/15 bendindeki… düzenleme uyarınca —- yargılaması 4 aylık süreye tabi olduğundan, uyuşmazlık konusu taşınmazın durumuna ilişkin keşif yapılması ya da istinabe yoluyla keşif yaptırılması ———– mümkün değildir.” Şeklindeki gerekçesiyle dosyanın —- iadesine karar verilerek sonuçlandırıldığını, müvekkil şirket aleyhine işbu davanın açıldığını , davacının müvekkil şirket aleyhine — sayılı—– saklanmasına karar verilen dava ile işbu davanın taraflarının, konusunun, dava sebeplerinin hatta sonuç taleplerinin aynı olduğunu, derdestlik itirazlarının kabulü ile davanın dava şartı yokluğu sebebiyle usulden reddine karar verilmesi gerektiğini, davacının alacak isteminin belirsiz alacak davası koşullarını taşımadığından davanın hukuksal yarar yokluğu nedeniyle reddine karar verilmesi gerektiğini, 6102 Sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun “Zamanaşımı “başlıklı 1420. Maddesinin —– alacağın muaccel olduğu tarihten başlayarak iki yıl ve 1482 nci madde hükmü saklı kalmak üzere, —— ilişkin istemler her hâlde — gerçekleştiği tarihten itibaren —— olduğunu, aynı şekilde —-Genel Şartlarının — sözleşmesinden doğan bütün talepler—- içerdiğini, yine TTK’nın “Tazminat ödeme borcu” başlıklı 1427. Maddesinin “—– gerçekleşmesini müteakip ve———— edimine ilişkin araştırmaları bitince ve her hâlde 1446 ncı maddeye göre yapılacak ihbardan —-muaccel olur.” Şeklinde olduğunu, dava konusu olayda hasarın meydana geldiği ve sigortalı tarafından öğrenildiği tarih ———- tarihi olduğunu, yargılamaya konu davanın ise — tarihinde açılmış olup —— tarihi arasında —- geçirilmiş olduğundan davanın zamanaşımı yönünden reddine karar verilmesi gerektiğini, yapılan incelemeler neticesinde —- meydana gelen hasarın yakın sebebi—– edildiğinden teminat dışı olan bu hasar bakımından müvekkili şirketin herhangi bir sorumluluğu bulunmadığını, poliçenin “—- bölümünde; “Bu poliçe sigorta konusu varlıkları poliçe üzerinde belirtilen bedeller kapsamında —-bağlı olarak yine poliçe üzerinde——— bölümünde belirtilen ve —– olarak tanımlanan koşullar dahilinde temin eder.” poliçe kapsamında uygulanacak özel ve genel şartlarıh belirtildiğini, —- genel şartların kapsam maddesinde belirtildiği üzere yangının, —– meydana gelen ——— doğrudan neden olacağı maddi zararların teminat altına alındığını, ——- Haller ve Kayıplar A.3 maddesinin 3.2 bendinin: Aşağıdaki haller dolayısıyla meydana gelen zararlar teminat kapsamı dışındadır. Ancak ek sözleşme ile bu genel şartlara ve—-alınabilir. Bununla birlikte, aşağıdaki hallerin neden olduğu —- meydana gelen — mallarda doğrudan neden olacağı maddi zararlar ek sözleşme olmasa da teminat kapsamı içindedir. 2.1—; hükmünü içerdiğini , ilgili maddeden anlaşılacağı üzere “—- arasında olduğunu, davacı tarafça da sigortalı binada meydana gelen hasar için——— bahisle müvekkil şirkete başvuruda bulunulmuş ise de dava konusu hasara ilişkin yapılan inceleme ve araştırmalarda konu hasarın yer kaymasından bağımsız olarak binanın mutad oturmasından kaynaklandığının tespit edildiğini,— hasar dosyasından görevlendirilen—- firmasının olaydan sonra yapmış olduğu inceleme ve araştırma sonucunda düzenlemiş olduğu—- kesin ekspertiz raporunda uyuşmazlık konusu olaya ilişkin olarak Ekspertiz raporunda; bina üzerinde yapılan incelemeler, —- ve—-yapılan görüşmeler ve bu kurumlardan temin edilmiş raporlara dayalı olarak konu hasarın gerçek nedeninin yer kayması riskinden bağımsız olarak binanın mutad oturması olduğunun açıkça ortaya konulduğunu, binanın mutad oturması nedeniyle meydana gelen bu hasar yangın sigortası genel şartları gereğince teminat kapsamı dışında bırakılmış olup, davacı tarafın dava konusu taleplerinin de teminat dışı olduğunu, poliçe tanzim tarihinde söz konusu hasarın hali hazırda mevcut olduğu ve sigortalının da bu durumu bildiği sabit olmakla hasarın bu anlamda da teminat dışı olduğunu, sigortalı konutun bulunduğu bölgede zemin oturmalarının— olduğunu, bununla beraber davacı ile müvekkil şirket arasında akdolunan— Poliçesinde yer alan özel şartlarda “—- vadesinden önce meydana gelmiş hasarlar”ın gösterildiğini, — süregelen ve sigorta vadesi öncesinde var olan bu hasarın yine anılan bu özel şart gereği teminat dışı kaldığını, tüm bu nedenlerle davacıların dava konusu zararın müvekkil şirket tarafından giderilmesine dair taleplerinin bu yön gözetilerek de haksız ve mesnetsiz olduğundan reddine karar verilmesi gerektiğini, ekspertiz raporunda da belirtildiği üzere dava konusu —- beyan yükümlülüğünün ihlali arasında bağlantı olduğu aşikar olup sigortalı konutta devamlı olarak hasara yol açan bu durumun poliçenin düzenlenmesi aşamasında müvekkil şirketten kasten gizlendiğinden TTK’nın 1439/2. Maddesi uyarınca da müvekkili şirketin tazminat ödeme borcu bulunmadığını , dava konusu uyuşmazlıkta da sigorta ettirenin kusuru kast derecesinde olup buna ilişkin olarak beyan yükümlülüğünün ihlali ile gerçekleşen —-arasında da bağlantı olduğundan müvekkili şirketin tazminat ödeme borcunun ortadan kalkmış durumda olduğunu, bu nedenle de haksız ve mesnetsiz olan bu davanın reddine karar verilmesi gerektiğini, davayı kabul anlamında olmamak üzere sigortalının talep ettiği tazminat miktarına başvuruya konu olayın gerçekleştiği —- itibaren işleyecek avans faizi talebinde bulunmuş ise de olayda müvekkil şirketin dava konusu olayın gerçekleştiği tarihte temerrüdü söz konusu olmadığından—- tarihinden itibaren faiz talebinin de haksız ve mesnetsiz olduğunu beyan ederek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davaya konu —- Poliçesinin incelenmesinde; sigorta ettirenin işbu dosyanın davacısı, sigortacının işbu dosyanın davalısı olduğu,—– sigortalandığı, sigorta ettirenin kiracı olarak poliçede yer aldığı görülmüştür.
Davaya konu ——— olduğu, maliklerden birinin davacının babası olan ——– görülmüştür.
—- başvuru tarihli dosyasının incelenmesinde; işbu dosyanın davacısı tarafından, işbu dosyanın davalısı olan ——-aleyhine —- üzerinden başvuruda bulunulduğu, yapılan inceleme sonucunda —- tarihinde başvuru sahibinin talebinin kabulüne kesin olmak üzere karar verildiği, işbu karara karşı istinaf yoluna başvurulması üzerine istinaf mahkemesince dosyanın —- gönderilmesi gerektiğinin bildirildiği, bunun üzerine dosyanın— gönderildiği, ——-ilgili dairesi tarafından temyiz incelemesi yapılabilmesi için öncelikle —– —-bir karar verilmesi gerektiğinden dosyanın geri çevrilmesine karar verildiği, dosyanın itiraz —- tevdii üzerine ——- kararının kaldırılmasına, yargılamanın sürdürülmesinin imkansız olması ve uyuşmazlığın artık yetkili mahkemece çözülmesi gerekliliğinden karar verilmesine yer olmadığına kesin olarak karar verildiği görülmüştür.
— tarihli dosyasının incelenmesinde; işbu dosyanın davacısı tarafından, işbu dosyanın davalısı olan —– aleyhine—- üzerinden başvuruda bulunulduğu, yapılan inceleme sonucunda —- tarihinde uyuşmazlık—–iadesine kesin olmak üzere karar verildiği görülmüştür.
Mahkememizce— talimat yazılarak mahallinde——–bilirkişi heyeti nezdinde keşif yapılması istenmiş olup , dava konusu uyuşmazlığa ilişkin raporlar dosya içerisine alınmıştır.
Davacı vekili—- tarihli dilekçesi ile fazlaya ilişkin talep hakkı saklı kalmak kaydı ile —– itibaren ticari avans faizi ile davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Tüm dosya kapsamına göre; taraflar arasındaki uyuşmazlığın sigorta poliçesinden kaynaklanan tazminat istemine ilişkin olduğu, 6502 Sayılı TKHK 3/i maddesine göre tüketicinin, ticari veya mesleki olmayan amaçlarla hareket eden kişi olduğu, aynı kanunun 73. Maddesi uyarınca tüketici işlemleri ile tüketiciye yönelik uygulamalardan doğacak uyuşmazlıklara ilişkin davalarda Tüketici Mahkemesinin görevli kılındığı, taraflar arasında —- kapsar şekilde düzenlenen sigorta poliçesinin incelenmesinde sigortalananın —- davacının sigorta sözleşmesini akdederken mesleki veya ticari amaçla hareket etmediği, bu haliyle davacının tüketici olduğu ve yargılamanın Tüketici Mahkemesince yapılması gerektiği anlaşılmakla Mahkememizin görevsizliğine, dava şartı noksanlığından davanın usulden reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere:
1-Mahkememizin GÖREVSİZLİĞİNE, bu nedenle 6100 sayılı HMK’nın 115/2. Maddesi uyarınca dava şartı noksanlığından davanın usulden REDDİNE,
2-Taraflardan birinin, karar süresi içinde kanun yoluna başvurulmayarak kesinleşmiş ise kararın kesinleştiği tarihten; kanun yoluna başvurulmuşsa bu başvurunun reddi kararının tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içinde Mahkememize başvurarak, dava dosyasının görevli mahkemeye gönderilmesini talep etmesi halinde dosyanın görevli—- NÖBETÇİ TÜKETİCİ MAHKEMESİ’ne gönderilmesine,
3-Yasal süre içinde Mahkememize başvurarak, dava dosyasının görevli mahkemeye gönderilmesi talep edilmediği takdirde, Mahkememize davanın açılmamış sayılmasına karar verileceğinin iş bu kararın tefhim/tebliği ile İHTARINA,
4-Dava dosyasının talep üzerine gönderilmesi halinde yargılama giderlerine görevli mahkemece hükmedilmesine,
Dair, gerekçeli kararın davacı vekili ve davalı vekilinin yüzüne karşı, kararın tebliğinden itibaren 2(iki) hafta içerisinde mahkememize veya mahkememize gönderilmek üzere bulunulan yer yada başka bir yer Asliye Ticaret Mahkemesine verilecek bir dilekçe ile başvurmak ve istinaf harç ve masraflarını karşılamak koşulu ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi’ne istinaf yolunun açık olduğu, istinaf dilekçesinde istinaf edilen hususlar ile nedenlerinin belirtilmesinin gerektiği, süresi içerisinde kararın istinaf edilmemesi halinde hükmün kesinleşeceği ve infaz edilebileceği açıklanmak suretiyle açık duruşmada verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.