Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 9. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/275 E. 2021/630 K. 14.09.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/275 Esas
KARAR NO : 2021/630

DAVA : Alacak (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 04/08/2020
KARAR TARİHİ : 14/09/2021

Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
DAVA : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davalının, müvekkil şirketin—-konusunda — tarihinde imzalanan— bulunduğunu, Davalının, ——– ve yeni bir taşınmaz kiralayacağını taahhüt ederek müvekkilden avans talep ettiğini, müvekkil tarafından–neticesinde davalıya—— yapıldığını, müvekkilinin —– davalıdan —- senet imzalaması istenmiş olup müvekkil şirket nezdinde davalıyı temsil eden kişinin tanıklar huzurunda —– Davalının —- için —— yapmadığı—- kiralamadığı, bu nedenle davalıya duyulan güvenin azalarak taraflar arasındaki ilişkinin en alt seviyeye indirildiği, davalının borcunu ödememek konusunda ısrarı nedeniyle — tarihinde icra takibine konu yapıldığını, — ile verilen ihtiyati haciz kararının —- tarihinde yapılan haciz işlemi ile tamamlandığını, Haciz tutanağında —kişinin davalının ——— faturaları ve müvekkile verilen senetleri imzalayan kişinin de — olduğunu, Davalının icra dosyasına konu edilen senetlerin altında bulunan imzaların kendi el ürünü olmadığı iddiası ile —- ile itiraz ettiğini, itirazın mahkemece kabul edildiğini ancak müvekkilin kötü niyetli bulunmayarak ceza maddelerinin uygulanmadığını beyanla, fazlaya ilişkin hakların saklı kalmak kaydıyla alacağın takip talebindeki şartlar ile tahsiline yargılama giderleri ve vekâlet ücretinin davalı tarafın üzerinde bırakılmasını talep etmiştir.
CEVAP : Davalı vekili herhangi bir cevap dilekçesi sunmamıştır.
İNCELEME VE GEREKÇE:
Dava taraflar arasındaki ticari ilişki kapsamında davacı tarafından ödenen —- — hükümleri uyarınca davalıdan tahsili istemine ilişkin alacak davasıdır.
Celp ve tetkik ——dosyanın incelenmesinde davacı tarafından davalı——- nedeniyle kambiyo senetlerine özgü takipte ödeme emri gönderildiği, takip tarihinin— davalı borçlu tarafından —- sayılı dosyasında takibe— itiraz ettiği, yapılan yargılama sonucu davalı tarafça sunulan cevap dilekçesinde takibe konu bonolarda keşideciye atfen atılı bulunan imzaların davacı borçlu—- hususunun açıkça ikrar edildiği gerekçesi ile —– itirazının kabulüne ve —– esas numaralı icra takibinin durdurulmasına karar verildiği görülmüştür.
Celp ve tetkik olunan——– incelenmesinde, yüklenicinin davalı ——– davacı — olduğu görülmüştür.
Celp ve tetkik——– incelenmesinde davacı şirket tarafından davalı ——-açıklaması ile 15.000,00 TL havale yapıldığı görülmüştür.
Celp ve tetkik olunan bonoların incelenmesinde —– davacı şirket olduğu, keşideci altında bulunan —-. olduğu ve davalı—— tespit edilmiştir.
Davacı vekili dava dilekçesi sonuç kısmında imzaya itiraz sonucu duran takip ———– talebindeki şartla ile tahsiline karar verilmesini talep etmiş olup, davanın alacak davası olduğu, itirazın iptali davası olmadığı anlaşılmakla HMK 31. Maddesi uyarınca talebini açıklaması için süre verilmiş olup, davacı vekili 11/12/2020 tarihli beyan dilekçesinde dava dilekçesinin ekinde bulunan cari hesap dökümüne göre davalı borçlu şirketten —- ve alacağın tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Tarafların tüm delilleri celp olunmuş ve ticari defterleri üzerinde bilirkişi incelemesi yapılmasına karar verilmiş olup bilirkişi dosyaya sunmuş olduğu —–; davacı ticari defter ve kayıtlarının usulüne uygun olarak tutulduğunu, davacının —-dava tarihinde davalıdan cari hesap olarak ——alacaklı olduğu, ancak davacının —- bulunduğu yönünde rapor düzenlenmiştir.
Bilirkişi inceleme gün ve saati usulüne uygun olarak davalıya tebliğ edilmiş olmasına rağmen davalı tarafça ticari defter ve kayıtlar usulüne uygun olarak mahkememize ibraz edilmemiştir.
HMK 222/1: Mahkeme, ticari davalarda tarafların ticari defterlerin ibrazına kendiliğinden veya taraflardan birinin talebi üzerine karar verebilir.
HMK 222/2: ticari defterlerin ticari davalarda delil olarak kabul edilebilmesi için kanuna göre eksiksiz ve usulüne uygun olarak tutulmuş, açılış ve kapanış onayları yaptırılmış ve defter kayıtlarının birbirini doğrulamış olması şarttır.
HMK 223: İkinci fıkrada belirtilen şartlara uygun olarak tutulan ticari defter kayıtlarının sahibi ve halefleri lehine delil olarak kabul edilebilmesi için, diğer tarafın aynı şartlara uygun olarak tutulmuş ticari defterlerindeki kayıtların bunlara aykırı olmaması veya diğer — defterlerini ibraz etmemesi yahut defter kayıtlarının aksinin senet veya diğer kesim delillerle ispatlanmamış olması gerekir.
Yargı yetkisini, Anayasanın 9. Maddesine göre,——– Mahkememizce, uyuşmazlık konusu hakkında, yapılan açık duruşmalar ve yargılama sonunda(Ay. m.141); toplanan/sunulan deliller, taraflar arasındaki sözleşme, icra takip dosyası,——– beyanlar ile tüm dosya mündericatı incelenip hep birlikte değerlendirildiğinde; davacı ile davalı arasında — —- imzalandığı, davacı tarafından davalıya dosyada mevcut ödeme dekontundan—- ödemesi yapıldığı ve karşılığında davalıdan——alındığı, davacının —– ödemesine istinaden davalının edimlerini yerine getirmemesi üzerine ödenmeyen avans ödemesinin tahsili için davalı borçlu aleyhine—–sayılı takip dosyası — senetlerinin tahsili için icra takibi yapıldığı, davalının takibe itirazı ile birlikte ——- imzaya itiraz davası açtığı ve yapılan yargılama sırasında davalı vekilinin cevap dilekçesinde —-bulunan imzaların davacı—— olduğu hususunun ikrar edildiği ve takibin iptaline karar verildiği, davacı vekili —–takip talebindeki şartlar ile tahsiline karar verilmesini talep etmiş ise de huzurda görülen davada geçerli bir icra takibi olmadığı ve davanın itirazın iptali davası olmadığı, bu nedenle takip talebindeki şartlarla alacağın tahsiline karar verilmesinin mümkün olmadığı anlaşılmış olup temel borç ilişkisine dayalı olarak tarafların ticari defter ve kayıtları üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılmış olup, alınan bilirkişi raporuna göre usulüne uygun olarak tutulduğu anlaşılan davacı ticari defter ve kayıtlarına göre davacının davalıdan cari hesap olarak 11.496,95 TL alacaklı olduğu, ancak davacının tahsilini talep ettiği miktarın 10.944,21 TL olduğu, davalının ise ticari defter ve kayıtlarını mahkememize ibraz etmediği gibi dosyada mevcut avans ödemesine ilişkin 15.000,00 TL tutarlı ödeme dekontuna karşı da bir cevap vermediği gibi avans ödemesi olarak yapıldığı iddia olunan bu ödemenin davacıya geri ödendiğine veya sözleşme kapsamında yükümlülüklerini yerine getirdiğine ilişkin iddia ve ispata yarar bir delil de bulunmadığı, sonuç olarak tüm dosya kapsamında toplanan deliller —- alacaklı olduğu, dava öncesi davalının temerrütüne ilişkin herhangi bir ihtarname bulunmadığı, davalının temerrütünün takip tarihi itibariyle gerçekleştiği sonuç ve vicdani kanaatine varılarak davanın kabulüne karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Ayrıntısı ve gerekçesi yukarıda belirtildiği gibi;
1-Davanın KABULÜ İLE
2——-alacağın, dava tarihinden itibaren işleyecek —- davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-Başlangıçta peşin olarak alınan 186,90 TL harcın alınması gerekli olan 747,59 TL harçtan mahsubu ile bakiye 560,69 TL karar ve ilam harcının davalı——hazineye irat kaydına,
4-Davacının yargılama sırasında yapmış olduğu—-, olmak üzere toplam 1.004,90 TL yargılama masrafının davalı taraftan davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davacı yargılama sırasında kendini vekille temsil ettirdiğinden hüküm tarihinde——- — davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-6325 Sayılı Yasa’ nın 18/A maddesinin 11 ve 13. Fıkraları uyarınca ——- nedeniyle —- davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
6-Karar kesinleştiğinde, HMK Gider Avansı Tarifesinin 5. maddesi uyarınca artan gider avansının davacıya iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, davalının yokluğunda gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde mahkememize veya mahkememize gönderilmek üzere bulunulan yer yada başka bir yer Asliye Ticaret Mahkemesine verilecek bir dilekçe ile başvurmak ve istinaf harç ve masraflarını karşılamak koşulu ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi’ne istinaf yolunun açık olduğu, istinaf dilekçesinde istinaf edilen hususlar ile nedenlerinin belirtilmesinin gerektiği, süresi içerisinde kararın istinaf edilmemesi halinde hükmün kesinleşeceği ve infaz edilebileceği açıklanmak suretiyle verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.