Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 9. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/264 E. 2021/280 K. 06.04.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : 2020/264 Esas
KARAR NO : 2021/280

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 24/07/2020
KARAR TARİHİ : 06/04/2021

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
DAVA : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı borçludan — konumunda olduğunu, alacağı tahsil amacıyla İstanbul Anadolu—–esas sayılı dosyası tahtında borçlu aleyhinde takibe geçildiğini, davalı borçlu tarafından alacağın tahsilini geciktirme gayesi ile takibe haksız şekilde itiraz ettiğini ve bu sebeple takibin durduğunu, ticari defter neticesinde ——-ile yapılan — şekilde karşı tarafın borçlu olduğunu, davacının davalı tarafa ürün tedariki ve hizmetinde bulunulduğunu, tüm hizmetin faturalı şekilde yapıldığı ve tüm bu hususların usulüne uygun şekilde tutulmuş ticari defter ve kayıtlarda görüleceğini beyan ederek davalı borçlunun İstanbul Anadolu — İcra Müdürlüğünün — esas dosyasında yaptığı itirazın iptaline, takibin devamına, alacağın % 20 si oranında icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya ödenmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalıya yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP : Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davalı şirketin davacı şirkete borcunun bulunmadığını, davalı şirket aleyhine 30.10.2019 tarihinde icra takibi başlattığını, icra takibine ilişkin ödeme emrinin davalıya tebliğ edilmeden önce 12/11/2019 tarihinde davacı şirkete ödeme yapıldığını, davalı ve davacı tarafın ticari defter kayıtları incelendiğinde borcun ödendiğinin tespit edileceğini, ek olarak dava konusu icra dosyasından davalı şirkete tebliğ edilen bir ödeme emri bulunmadığını, icra dosyası muhteviyatında bu durumun sabit olduğunu, ödeme emri tebliğinden önce yapılan ödemelere ilişkin olarak tahsil harcı alınmayacağının——-, davacı şirket takip konusu borç ödenmesine rağmen kötü niyetli olarak işbu davayı açtığını beyan ederek davanın reddine, davacı aleyhine % 20 den aşağı olmamak üzere kötü niyet tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalıya yükletilmesine karar verilmesini arz ve talep etmiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE:
Uyuşmazlık Konusu : Taraflar arasındaki ihtilaf, temelde davacı tarafından davalıya takip konusu fatura nedeniyle cari hesap şeklinde işleyen bir ticari ilişki bulunup bulunmadığı ve davacının cari hesap ve fatura bedeli olarak davalıdan dava değer kadarı kadar alacaklı olup olmadığına yönelik açılan itirazın iptali davası olduğu anlaşıldı.
Davanın Hukuki Niteliği: Dava, icra takibine yapılan itirazın iptali davasıdır.
Davanın Hukuki Sebebi: İtirazın iptalini düzenleyen 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu(İİK)’nun 67/1. Maddesindeki “Takip talebine itiraz edilen alacaklı, itirazın tebliği tarihinden itibaren bir sene içinde mahkemeye başvurarak, genel hükümler dairesinde alacağının varlığını ispat suretiyle itirazın iptalini dava edebilir.” şeklindeki düzenlemedir.
DELİLLER :
Celp ve tetkik edilen İstanbul Anadolu ——— Esas sayılı dosyasında; davacı takip alacaklısı tarafından ——— tarihli takip talebi ile davalı takip borçlusu hakkında ilamsız takip başlatıldığı, ödeme emrinin davalı takip borçlusuna tebliğ edilemediği, davalı borçluya yapılan tebligatın icra müdürlüğünden gelen 05/04/2021 tarihli müzekkere cevabına göre davalı borçluya yapılan tebligatın bila iade olduğu anlaşılmış olup, davalı borçlunun kendisine usulüne uygun ödeme emri tebliğ edilmemiş olmasına rağmen 28/11/2019 tarihli dilekçesiyle icra müdürlüğünde borcun tamamına, faize ve faiz oranlarıyla tüm ferilerine itiraz edildiği, itiraz üzerine takibin durduğu görülmüştür.
Tarafların tüm delilleri celp olunarak mali müşavir bilirkişiden rapor alınmasına karar verilmiş olup bilirkişi dosyaya sunmuş olduğu, 17/02/2021 tarihli raporunda özetle: davacı ve davalının ticari defterlerinin usulüne uygun olarak tutulduğunu, davacı tarafından düzenlenen faturanın ticari defter ve kayıtlarında kayıtlı olduğu faturanın davacı —— bildirimiyle —- bildirildiği, davalı tarafından takip konusu faturanın ticari defterlerinde kayıtlı ——— ile ilgili —- bildirimde bulunulduğu, davacı ve davalı ticari defterlerine 29/08/2019 tarihi itibariyle birbirlerini doğrular nitelikte olduğu, her iki tarafın hesaplarına bu tarih itibariyle 5093,31 TL bakiye verdiği davalı tarafından davacı hesabına 12/11/2019 tarihinde 5093,31 TL ödeme yapıldığı, ancak bu ödemenin davacı kayıtlarında yer almadığı yönünde rapor düzenlenmiş ve rapor usulüne uygun olarak taraflara tebliğ e dilmiştir.
Her ne kadar ticari defter ve kayıtlarının davalı tarafından yapılan ödeme kayıtlı değil ise de davacı vekili bilirkişi raporuna itiraz dilekçesinde yapılan ödemenin takip tarihinden sonra olduğunu beyan etmiş ve zımnen iş bu ödemenin yapıldığını kabul etmiştir.
Yargı yetkisini, Anayasanın 9. Maddesine göre, Türk Milleti adına kullanan Mahkememizce, uyuşmazlık konusu hakkında, yapılan açık duruşmalar ve yargılama sonunda(Ay. m.141); toplanan/sunulan deliller, icra dosyası, vergi dairesinden temin edilen —– bilirkişi raporu, iddia ve savunmalar ile tüm dosya mündericatı incelenip hep birlikte değerlendirildiğinde; davacı takip alacaklısı tarafından davalı borçlu aleyhine faturaya ve cari hesaba dayalı olarak bakiye alacağın tahsili için genel haciz yolu ile 28/10/2019 tarihinde ilamsız takip yapılarak 593,31 TL alacağın tahsili talep edilmiş icra müdürlüğünce davalı borçluya gönderilen ödem emri, davalı borçluya tebliğ edilemeden iade edilmiş olmasına rağmen davalı borçlu tarafından icra takibine 28/11/2019 tarihli dilekçe ile borca faize ve ferilerine itiraz edilerek takibin durduğu alınan bilirkişi raporuna göre takip tarihi itibariyle alacağa konu faturanın her iki tarafın ticari defterlerinde kayıtlı olduğu, usulüne uygun olarak vergi dairesine bildirimde bulunulduğu, davalı tarafından ödeme emrinin tebliğinden önce ancak takip tarihinden sonraki tarih olan 12/11/2019 tarihinde asıl borcun tamamının 5093,31 TL olarak davalı hesabına banka yoluyla havale edildiği, yapılan bu ödemenin davacının da kabulünde olduğu anlaşılmakla davacının yapılan ödeme sonrası açmış olduğu itirazın iptali davası ile asıl alacak 5093,31 TL yönünden davalının takibe itirazının iptalini istemekte hukuki yararının bulunmadığı ancak takip tarihi itibariyle davalının davacıya 5093,31 TL borçlu olduğu ve iş bu bedeli takip tarihinden sonra dava tarihinden ödenmesi nedeniyle davacının icra takibi yapmakta haklı olduğu ve yapılan takip sonrası asıl borç ödenmiş ise de davacının, icra takip tarihi olan takip tarihinden davalının ödeme yapmış olduğu tarih olan 12/11/2019 tarihine kadar işlemiş faiz ve icra masrafları ( icra takip giderleri, harç ve icra vekalet ücreti gibi ) masrafları yönünden dava açmakta hukuki yararının bulunduğu ve davalının takip tarihi itibariyle davacıya borçlu olduğunun sabit olması nedeniyle her ne kadar ödeme emri kendisine tebliğ edilmeden ödeme yapmış ise de asıl alacağa ilişkin faiz ve ferilerinden sorumlu olduğu sonuç ve vicdani kanaatine varılarak aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Ayrıntısı ve gerekçesi yukarıda belirtildiği gibi;
1.Davanın kısmen kabulü kısmen reddi ile
2-Davacının 5093,03 TL asıl alacak yönünden davalının takibe itirazının iptali talebinin reddine,
3-İcra takibinin 5093,03 TL lik asıl alacağa ilişkin kısmı ödenmiş olduğundan takip tarihi ile davalının ödeme yapmış olduğu tarih olan 12/11/2019 tarihine kadar işlemiş faiz, icra masrafları, (icra takip giderleri harç ve icra vekalet ücreti gibi) yönünden takibin devamına,
4-Davacının icra inkar tazminatı talebinin reddine,
5-Davalının kötü niyet tazminatı talebinin reddine,
6-.Başlangıçta peşin olarak alınan 86,99 TL harcın, alınması gerekli olan 59,30 TL harçtan mahsubu ile bakiye 27,69 TL karar ve ilam harcının davacıya iadesine,
7-Davacı tarafından yapılan yargılama masraflarının kendi üzerinde bırakılmasına,
8-Davalı yargılama sırasında kendini vekille temsil ettirdiğinden hüküm tarihinde yürürlükte bulunan —- maktu ———davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
9-Arabuluculuk aşamasında————-tarafından ödenen arabulucu ücreti 1.320,00 TL’nin davacıdan alınarak hazineye irat kaydına,
10-Karar kesinleştiğinde, HMK Gider Avansı Tarifesinin 5. Maddesi uyarınca, artan gider avansının davacıya; artan delil avansının davalıya iadesine,
Dair, davacı vekili ve davalı vekilinin yüzüne karşı, miktar itibariyle kesin olarak verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.