Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 9. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/249 E. 2021/324 K. 20.04.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/249
KARAR NO : 2021/324

DAVA : İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 25/07/2019
KARAR TARİHİ : 20/04/2021

DAVA :
Davacı vekili mahkemeye sunduğu 25/07/2019 havale tarihli ve aynı tarihte harçlandırdığı dava dilekçesinde özetle; Müvekkili alacaklı firma ile davalı borçlu arasında ticari ilişkinin gereği olarak cari hesap alacağı doğduğunu, bu alacaklara istinaden —– tanzim edildiğini, davalı borçlu borcunu vadesinde ödemediğini, bu nedenle müvekkilinin alacaklarının tahsili için —takip dosyası ile ilamsız icra takibi başlatıldığını, davalı borçlu tarafından yasal takibe haksız itirazla takibin durdurulduğunu, davalı borçlu ile uzlaşma amacıyla — başvurulduğunu, — davalı borçlu ile uzlaşmaya varılamadığını, bu nedenle — dosyasına yapılan İtirazın iptali ile haksız ve sebepsiz itirazla takibin durmasına sebebiyet veren davalı aleyhine %20’den az olmamak üzere icra inkar tazminatına, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Dava dilekçesi ve tensip zaptı davalıya usulüne uygun tebliğ edilmiştir.
CEVAP :
Davalı vekili mahkemeye sunduğu 25/09/2019 tarihli cevap dilekçesinde özetle; Davacı ve davalı müvekkilinin adresinin —Mahkemelerinin gönderilmesi gerektiğini, — dosyasında, davacı— dayalı ilamsız takipte her bir fatura için icra takibinden önce ticari avans faizi işletildiğini davacının bu işlemi yaparken dayanağının TTK’ nın 1530. Maddesi hükmünün bu davada uygulama ihtimalinin bulunmadığını icra takibine konu edilen faturalar kapsamında yer alan malların hiçbirinin müvekkil şirkete teslim edilmediğini, dosya kapsamında malların müvekkil şirkete teslim edildiğine dair sevk irsaliyesi veya davacı tarafından bu hizmetin verildiğini ispat ederek herhangi bir bilgi-belge bulunmadığını iddia ve savunma ile dosyanın yetkili ve görevli —Ticaret Mahkemesine gönderilmesine, davanın reddine ve takibin iptaline, kötü niyetli icra takibi nedeniyle davacı aleyhine %20 ‘den az olmamak üzere kötü niyet tazminatına, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER :
—- dosyası sureti,
— tarihli müzekkere cevabı,
-Mali Müşavir bilirkişinin mahkememize sunduğu 17/03/2021 tarihli raporu,
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE KANAAT:
Dava; faturadan kaynaklanan alacağa istinaden başlatılan icra takibine vaki itiraz üzerine açılan itirazın iptalİ davasıdır.
—sayılı yetkisizlik kararı ile dosya mahkememiz esasına tevzi edilmiştir.
Taraflar arasındaki uyuşmazlık: Taraflar arasında ticari ilişki bulunup bulunmadığı, davacı tarafın faturaya dayalı cari hesap alacağı olup olmadığı, alacağa dayanak fatura ve —- davalı borçluya verilip verilmediği, takip öncesi faiz talebinin yerinde olup olmadığı, faiz ve oranı, kötü niyet tazminatı koşullarının oluşup oluşmadığı noktasındadır.
Tarafların dilekçelerinde bildirdikleri delileri toplanmıştır.
—. Sayılı takip dosyasının incelenmesinde; ödeme emrinin — tarihinde tebliğ edildiği, borçlu vekili tarafından —tarihinde yasal süresinde borca itiraz dilekçesi verildiği, İcra Dairesince takibin durdurulduğu, borca itiraz dilekçesinin alacaklıya 21.01.2019 tarihinde tebliğ edildiği, tebliğ tarihinden itibaren bir yıllık hak düşürücü sürede —Sayılı dosyası ile itirazın iptali davasının açıldığı tespit edilmiştir.
Mahkememizin —- tarihli celsesinde tarafların ticari defterleri üzerinde inceleme yapılmasına karar verilmiş, dosya 08/02/2021 tarihinde bilirkişiye teslim edilmiş, bilirkişi 17/03/2021 tarihinde raporunu sunmuş, rapor taraflara tebliğ edilmiştir.
Mali Müşavir bilirkişi mahkememize sunduğu 17/03/2021 tarihli raporunda sonuç olarak: Davacı ve davalı 2017-2018 yılı ticari defter ve belgelerin muhasebe standartlarına uygunluğunun tespit edildiğini, davacının– defterinin noterlik makamınca açılış tasdiki TTK 64-66. Maddeleri, VUK 220-226. Maddeleri uyarınca usulüne uygun şekilde yapıldığını, davalı borçlunun fiziki ortamda tutulan ticari defterlerinin açılış ve kapanış tasdikleri TTK 64-66. ,VUK 220-226 Maddeleri uyarınca —usulüne uygun şekilde yapıldığını, davacı ve davalının kayıt nizamının VUK 215-219. Maddeleri ile muhasebe sistem uygulama ve genel tebliğ hükümlerince ve usulüne uygun birbirini tamamladığının tespit edildiğini, davacı ve davalının yıl sonu açılış ve kapanış rakamlarının birbirini teyit eder doğrulukta olduğunun tespit edildiğini, davacının defter kayıt ve belgelere göre davalıdan alacağının — olup davacı ticari defter kayıtlarında bulunmamakta olduğunu, davalının ticari defter kayıtlarında davacıya borcurur 17.318,46 TL olduğunu, davacının asıl alacağının 17.318,46 TL olduğunu, davacı ve davalı kayıtlarının birebir örtüştüğünü, davacı ve davalının ticari defter kayıt ve belgeleri tam ve eksiksiz olup HMK 222/2 ‘ye göre delil teşkil ettiğinin tespit edildiğini beyan ve rapor etmiştir.
Dosyada mevcut tüm delillerin incelenerek değerlendirilmesinde, hükme esas alınan 17.03.2021tarihli mali müşavir bilirkişi raporu dayanak yapılarak;
Davacı tarafın incelenen –ait ticari defterlerinin TTK ve VUK hükümlerine göre usul ve yasaya uygun tutulduğu, davacı lehine delil vasfına haiz olduğu, taraflar arasında ticari ilişki bulunduğu, ticari ilişkinin alıcılar hesabında kayıt edildiği, davacı tarafından davalı tarafa— tutarında mal ve hizmet faturaları düzenlendiği, davalı tarafından– yapıldığı, takip tarihi itibari ile davacının davalıdan —- alacaklı olduğu,
Davalı tarafın incelenen –defterlerinin TTK ve VUK hükümlerine göre usul ve yasaya uygun tutulduğu, davalı lehine delil vasfına haiz olduğu, davalının 2018 yılı ticari defter açılış fişinde davacı tarafa 17.318,46 TL borçlu olduğu,
Tarafların incelenen ticari defterlerine göre aralarında ticari ilişki bulunduğu, davacı tarafın davalı taraftan takip tarihi itibariyle 17.318,46 TL alacaklı olduğu, davalı tarafın takip tarihi itibari ile davacı tarafa 17.318,46 TL borçlu olduğu, davacı tarafından davalı adına düzenlenen faturaların davalı ticari defterlerinde kayıtlı olduğu, davalı tarafından yapılan kısmi ödemenin davacı ticari defterinde kayıtlı olduğu, tarafların ticari defterlerinin bir birlerini teyit ettiği,
Takip öncesi faiz talebi için davalı tarafın ihbar ve ihtar ile temerrüde düşürülmesi gerektiği, ancak ihbara dair dosyada — sunulmadığından takip öncesi faiz talebinin yerinde olmadığı,
Tarafların tacir, yapılan işin ticari iş mahiyetinde olmasından dolayı davacı tarafın takip talebinden itibaren avans faizi talebinde bulunabileceği,
Alacağın faturaya dayalı olduğu, davalı tarafından ticari defter ve kayıtlarında davacı tarafa borçlu olduğu, tarafların ticari defter ve kayıtlarının bire bir örtüştüğü, itirazın haksız olduğu anlaşılmakla; davanın kısmen kabulüne karar verilmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.–
HÜKÜM: Gerekçesi Yukarıda Açıklandığı Üzere;
1-Davanın KISMEN KABULÜ İLE;
2—–. Sayılı takip dosyasına vaki itirazın iptaine, takibin 17.318,46 TL olarak takip tarihinden itibaren işleyecek değişen oranlarda avans faizi/ticari temerrüt faizi ile birlikte devamına,
3-Fazlaya dair talebin reddine,
4-Alacağın faturaya dayalı olduğu, davalı tarafından ticari defter ve kayıtlarında davacı tarafa borçlu olduğu, tarafların ticari defter ve kayıtlarının bire bir örtüştüğü, itirazın haksız olduğu anlaşılmakla; asıl alacak miktarı 17.318,46 TL’nin % 20’si olan 3.463,69 TL’nin icra inkar tazminatı olarak davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Başlangıçta peşin olarak alınan 342,85 TL harcın ve icra takibi peşin harcı 100,41 TL’nin, alınması gerekli olan 1.183,02 TL harçtan mahsubu ile bakiye 739,76 TL karar ve ilam harcının davalıdan alınarak hazineye irat kaydına,
6——- tarafından ödenen arabulucu ücreti —-, davacı yan davasında kısmen haklı çıktığından dava konusunun toplam değerinin kabulle sonuçlanan kısma oranı sonucu bulunan 1.138,37 TL’sinin davalıdan alınarak Hazineye irat kaydına, dava konusunun toplam değerinin redle sonuçlanan kısma oranı sonucu bulunan —yargılama masrafının davalıdan alınarak Hazineye irat kaydına,
7-Davacı tarafın yargılama sırasında yapmış olduğu başvuru harcı 44,40 TL, posta ve tebligat gideri 172,05 TL, bilirkişi ücreti 700,00 TL, olmak üzere toplam 916,45 TL yargılama masrafının, davacı yan davasında kısmen haklı çıktığından dava konusunun toplam değerinin kabulle sonuçlanan kısma oranı sonucu bulunan 790,35 TL yargılama masrafına, peşin harç 342,85 TL, eklenerek sonuç olarak 1.133,2 TL’nin davalıdan alınarak davacı tarafa verilmesine, dava konusunun toplam değerinin redle sonuçlanan kısma oranı sonucu bulunan 126,10 TL yargılama masrafının davacı yan üzerinde bırakılmasına,
8-Davacı taraf yargılama sırasında kendini vekille temsil ettirdiğinden hüküm tarihinde yürürlükte bulunan—- ücretinin davalıdan alınarak davacı tarafa verilmesine,
9-Davalı taraf yargılama sırasında kendini vekille temsil ettirdiğinden hüküm tarihinde yürürlükte bulunan —avukatlık ücretinin davacı taraftan alınarak davalıya verilmesine,
10—–kararı ile mahkememize gönderilen dosyada davalı taraf yargılama sırasında kendini vekille temsil ettirdiğinden hüküm tarihinde yürürlükte bulunan — 7/1 md. uyarınca —davacı taraftan alınarak davalıya verilmesine,
11-Karar kesinleştiğinde, HMK Gider Avansı Tarifesinin 5. maddesi uyarınca artan gider avansının davacı tarafa iadesine,
12-Talep edilmesi halinde bir sureti dosyaya konulmak kaydıyla—- Esas sayılı dosyasının merciine iadesine,
Dair, davacı vekilinin ve davalı vekilinin yüzüne karşı, diğerlerinin yokluğunda, gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren 2(iki) hafta içinde Mahkememize veya Mahkememize gönderilmek üzere bulunulan yer yada başka bir yer Asliye Ticaret Mahkemesine verilecek bir dilekçe ile başvurmak ve istinaf harç ve masraflarını karşılamak koşulu ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi’ne istinaf yasa yolunun açık olduğu, istinaf dilekçesinde istinaf yoluna başvuru konusu edilen hususlar ile nedenlerinin belirtilmesinin gerektiği, istinaf yoluna başvurulmasının İİK’nın 36. maddesi saklı kalmak kaydıyla kararın icrasını durdurmayacağı, süresi içerisinde karara karşı istinaf yoluna başvurulmaması halinde hükmün kesin hüküm ve kesin delil oluşturacağı açıklanmak suretiyle açık duruşmada verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.