Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 9. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/248 E. 2022/552 K. 06.09.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2020/248
KARAR NO: 2022/552
DAVA: Banka Dışındaki Diğer Kredi Kuruluşlarına İlişkin Düzenlemelerden Kaynaklanan (İtrazın İptali)
DAVA TARİHİ: 20/07/2020
KARAR TARİHİ: 06/09/2022
Mahkememizde görülmekte olan Banka Dışındaki Diğer Kredi Kuruluşlarına İlişkin Düzenlemelerden Kaynaklanan (İtrazın İptali) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili —-tevzi tarihli dava dilekçesinde özetle; Müvekkili Banka tarafından —- lehine düzenlenen——uyarınca nakdi kredi kullandırıldığını, davalı —— kredi sözleşmelerini müteselsil kefil sıfatı ile imzaladığını, borcun tamamından sorumlu olduğunu, kredi koşullarına uyulmaması uyulmaması ve borcun ödenmemesi sebebiyle dava dışı firma ile müteselsil kefile—- keşide edilen ihtarnamenin gönderildiğini, ödenmeyen kredi alacağımızın tahsil ve tasfiyesini teminen kefil hakkında—– üzerinden ihtiyati haciz kararı alınmasını müteakip —-dosyası üzerinden genel haciz yolu ile icra takibi başlatıldığını, davalının —-tarihli itiraz dilekçesi ile itiraz ettiğini, takibin durduğunu, arabuluculuk aşamasından sonuç alınamadığını belirterek davanın kabulü ile takibin takip talebinde yazılı şartlarla—– sayılı dosyası üzerinden devamına, haksız itiraz eden davalı aleyhine alacağın %20’sinden aşağı olmamak üzere icra inkâr tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ile vekâlet ücretinin davalıya yüklenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili —— havale tarihli cevap dilekçesinde özetle; arabuluculuk sürecinin usule aykırı bir şekilde son tutanağa bağlandığını, müvekkiline bir tebligat yapılmadığını, zorunlu arabuluculuk sürecinin usulüne uygun tamamlanmadığını, müvekkilinin davayı e-devletten farkettiğini, davacının dayandığı kredi sözleşmelerinden birkaç sayfayı eklediğini,. bütünü sunulduktan sonra beyan ve itiraz haklarını saklı tuttuklarını, sunulan birkaç sayfanın içinde davacı müvekkilimizin —– bedelle kefil olduğu, başka sayfada —– yılında —– bedelle kefil olduğunun görüldüğünü, müvekkilinin böyle rakamlardan haberi olmadığını beyan ettiğini, parafsız rakam ve el yazısı ilavelerine HMK m.207 gereğince itiraz ettiklerini, kefil olduğu açıklanmadan, bankadan hesap açılacağı bilgisi ile müvekkilimizin verdiği imzanın ‘iradesi kefil olmak’ olmadığı için batıl olduğunu, sonradan bankaca elle doldurulmuş yazıların yanlarında paraf alınmadığı için HMK m.207 gereği elle ilaveler zaten hukuken ‘yok’ hükmünde olduğunu, kredi sözleşmesindeki kefalet kayıtları TBK amir hüküm şartlarına göre de ayrıca geçersiz olduğunu, müvekkilinin —- tarihinde hissesini devredip ayrılmasından sonra, şirketin çektiği kredilerden kefaleti için ayrıca imza alınmadığı sebebiyle davalı müvekkilimizin kefalet sorumluluğuna gidilemeyeceğini, aynı alacak için dava-dışı şirket ve sahibinin ipotekli taşınmazları üzerinden takip başlatıldığını, esasen söz konusu kredilerle ilgisiz olan müvekkilimizden mükerrer talep edilmesi de usul ve yasaya aykırı olduğunu, ilk taksitleri ——-tarihlerinde başlayacak krediler için ödeme henüz muaccel olmadan, ———-ayında başlatılan takipte, kredilerin tamamının da takipte talep edilmesi de bariz bir şekilde ayrıca haksız ve kötü niyetli olduğunu belirterek usulsüz arabuluculuk süresi ve son tutanağı üzerine açılan davanın, zorunlu arabuluculuk şartı gereği gibi tamamlanmadığından ötürü dava şartı yokluğu nedeniyle reddine, olmadığı taktirde haksız ve kötü niyetli davanın esastan reddine, takibin iptaline, haksız ve kötü niyetli takip nedeniyle, takip toplam tutarının % 20’sinden az olmamak üzere icra inkar tazminatının haksız ve kötü niyetli davacıya yükletilmesine, yargılama giderleri ve ücreti vekalet —– haksız davacıya yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE :
Dava, dava dışı şirkete kullandırılan kredi alacağının tahsili için girişilen icra takibine yapılan itirazın iptali istemine ilişkin olup İİK 67 ve devamı maddelerine dayanmaktadır.
Davalı vekili —–havale tarihli dilekçesi ile takibe konu ——- dosyaya, davalı-borçlu müvekkilinin takibe itirazını kayıtsız şartsız feragat ederek geri aldığına dair dilekçe gönderildiğini, müvekkilinin davacıdan yargılama gideri, vekalet ücreti, kötü niyet tazminatı talebi olmadığını, bu taleplerden feragat ettiğini, itirazdan da feragat etmesi sebebiyle konusu kalmayan davada hüküm tesisine yer olmadığına dair karar verilmesini talep etmiştir.
Davacı vekili —– havale tarihli dilekçesi ile davalının, davanın açılmasından sonra icra dosyasından itirazlarını çekmesi nedeniyle dava konusuz kaldığını, eldeki davada, vekalet ücretine ve icra inkar tazminatına ilişkin herhangi bir talepleri bulunmadığını, konusuz kalan davada karar verilmesine yer olmadığına dair karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekilinin—— sayılı dosyasına sunduğu itirazı geri alma konulu dilekçesi ile takibe itirazın kayıtsız şartsız geri alındığının beyan edildiği anlaşılmıştır.
Tüm dosya kapsamı incelenip birlikte değerlendirildiğinde, davalı borçlunun————– sayılı dosyasında itirazını geri alması sebebiyle eldeki davanın konusuz kaldığı, taraflarca yargılama gideri, vekalet ücreti ve ayrıca tazminat talep edilmediği bildirildiğinden taraflarca yapılan yargılama masraflarının kendi üzerlerinde bırakılmak suretiyle aşağıdaki şekilde karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda ayrıntılı olarak açıklandığı üzere;
1-Konusu kalmayan davanın ESASI HAKKINDA KARAR VERİLMESİNE YER OLMADIĞINA,
2-Davacı tarafça icra inkar, davalı tarafça kötü niyet tazminatı talebi olmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
3-Başlangıçta peşin alınan 10.675,37 TL harç ile tamamlama harcı 20,00 TL’nin toplamından alınması gereken 80,70 TL karar ve ilam harcının mahsubu ile fazladan alınan 10.574,67 TL harcın karar kesinleştiğinde talep halinde davacıya iadesine,
4-Taraflarca yapılan yargılama masraflarının kendi üzerlerinde bırakılmasına,
5-Taraflarca talep edilmediğinden vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
6-HMK Gider Avansı Tarifesinin 5. Maddesi uyarınca ardan gider avansının davacıya; artan delil avansının davalıya iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yokluğunda, gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren 2(iki) hafta içinde Mahkememize veya Mahkememize gönderilmek üzere bulunulan yer yada başka bir yer Asliye Ticaret Mahkemesine verilecek bir dilekçe ile başvurmak ve istinaf harç ve masraflarını karşılamak koşulu ile ————— Adliye Mahkemesi’ne istinaf yasa yolunun açık olduğu, istinaf dilekçesinde istinaf yoluna başvuru konusu edilen hususlar ile nedenlerinin belirtilmesinin gerektiği, istinaf yoluna başvurulmasının İİK’nın 36. maddesi saklı kalmak kaydıyla kararın icrasını durdurmayacağı, süresi içerisinde karara karşı istinaf yoluna başvurulmaması halinde hükmün kesin hüküm ve kesin delil oluşturacağı açıklanmak suretiyle açık duruşmada oy birliği ile verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.
06/09/2022