Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 9. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/239 E. 2020/520 K. 15.10.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : 2020/239 Esas
KARAR NO : 2020/520

DAVA : Tazminat (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 14/07/2020
KARAR TARİHİ : 15/10/2020

DAVA :
Davacı vekili Mahkememize sunduğu 14/07/2020 havale tarihli ve aynı tarihte harçlandırdığı dava dilekçesinde özetle; Müvekkilinin dava konusu ürünleri üreticiden—— kendi nam ve hesabına satın aldığını, bayilerine “kar oranı” ile sattığını, müvekkili ile ——-markaları için de gene —– sözleşmesinin imzalandığını, davalı şirketin tek satıcı olarak satışı için 5 yıl süreli olmak üzere söz konusu sözleşmelerin imzalandığını, sözleşme kapsamına kalan her bir mağazası için beş yıl süreyle iş bu sözleşmelerin ayrılmaz bir parçası olan ek-1 başlıklı tabloda belirtilen tutarlarda mal alımını taahhüt ettiğini, sözleşmenin 15. Maddesinde ise “ekteki sezonsal kotaları mücbir sebepleri ve kanuni zorunlulukları dışında taahhüt edip, minimum alışlarını garanti etmiştir.” Her iki sözlemenin de 2. Maddesinde yer alan — belirtilen markaların tüm ürünlerini ve bütün mamul çeşitlerini kapsayacak şekilde bu bayiliği———— tarihine kadar (5 yıl) vermiştir” hükmü gereğince davalı iki ayrı sözleşme ile üç markanın tek atıcılık haklarını, müvekkilinin başka firmalara mal vermesine de engel teşkil edecek şekilde müvekkili şirkten almış ve bu üç marka için —- sınırları içerisindeki mağazalarında tek satıcı olduğunu, davalının, birçok uluslararası markayı bünyesinde toplamış, sektöründe öncü firmalardan olduğunu, yerleşik sektörel teamül gereği ve tüm dünyada —- gereği belirlenen sipariş dönemleri içinde kalmak kaydıyla 6 ay önce sipariş verilmesi gerektiğini, üretici firmaların yurt dışındaki—–seçilmekte ve aynı anda da siparişler verilmesi gerektiğini, sipariş formları bayi ve distribütör tarafından imzalanarak üreticiye teslim edilmesi gerektiğini, sözleşmeler imzalandıktan sonra, davalı ilk başlarda sipariş taahhütlerini ve akdi edimlerini gereği gibi yeri getirmezken, işbu dava konusu sipariş yükümlülüğünü hiç yerine getirmediğini, davalının sözleşme ile taahhüt ettiği ”asgari miktarda satın alma’’ asli yükümlülüğü olduğunu, bu yükümlüğünü yerine getirmeyerek müvekkili şirketi zarara uğrattığını, belirli sezonlara dair edimlerini de hiç ifa etmediğini, davalının, sözleşmenin ayrılmaz eki olan —– belirtilen miktarlarda almayı taahhüt ettiği minimum toplam siparişlerinin, taahhüdünün çok altında gerçekleştirdiğini ve taahhüdüne aykırı olarak çok düşük miktarlarda siparişler vermesi nedeniyle müvekkilinin yüksek miktarlarda zarara uğramasına neden olduğunu, bu dönemlere ilişkin olarak davalı aleyhine İstanbul —.Asliye Ticaret Mahkemesinin — — sayılı dosyası ile dava açıldığını, bu davanın konusunun, davalının, sözleşmenin ayrılmaz eki olan ——–yaz sezonlarında (4 sezon) gene EK1 de belirtilen miktarlarda almayı taahhüt ettiği minimum toplam siparişleri hiç vermemesi sonucu müvekkilinin zarara uğraması nedeniyle açıldığını, fazlaya ilişkin haklar saklı kalmak kaydıyla şimdilik 160.000,00 TL lik kısmının faiziyle tazmin ve tahsili talebiyle dava açıldığını, İstanbul Anadolu—-.Asliye Ticaret Mahkemesinin —-. Sayılı dosyası ile derdest olduğunu, iş bu davanın İstanbul Anadolu —-.Asliye Ticaret Mahkemesinin—–. Sayılı dosyası ile talep edilen 160.000,00 TL dışında kalan müvekkil şirket alacağının tazmin ve tahsili talebiyle açıldığını, müvekkilinin, davalı tarafa bölgesel tek satıcılık hakkı verirken, davalı tarafın sözleşmeden doğan taahhütlerine uygun davaranacağı inancıyla hareket ettiğini beyanla, davalının taraflar arasındaki sözleşmelere ve eklerine aykırı davranması ve asgari alım taahhütlerine uymayarak müvekkilini zarara uğratması nedeniyle işbu belirsiz alacak davanın kabulüne, müvekkil alacağının tam ve kesin olarak belirlenebilmesi mümkün olmadığından HMK’nın 107. maddesi uyarınca belirlendiğinde arttırılmak üzere, fazlaya ilişkin tüm haklar saklı kalmak kaydıyla şimdilik 10.000 TL belirsiz alacağın davalının temerrüdünden itibaren işleyecek ticari temerrüt faizi ile birlikte tazmini ve tahsilini, yargılama masrafları ile vekalet ücretinin davalı yana tahmiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA :
Dava dilekçesi henüz davalı tarafa tebliğ edilmeden dosya üzerinden birleştirme kararı verilmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE KANAAT :
Aynı yargı çevresinde yer alan aynı düzey ve sıfattaki hukuk mahkemelerinde açılmış davalar, aralarında bağlantı bulunması durumunda, davanın her aşamasında, talep üzerine veya kendiliğinden ilk davanın açıldığı mahkemede birleştirilebilir(HMK m. 166/1).
Davaların aynı veya birbirine benzer sebeplerden doğması ya da biri hakkında verilecek hükmün diğerini etkileyecek nitelikte bulunması durumunda, bağlantı var sayılır(HMK m. 166/4).
İstanbul Anadolu—–. Asliye Ticaret Mahkemesinin —-Esas sayılı dosyası incelendiğinde, davacı …—- tarafından davalı … hakkında aynı sözleşmeye ilişkin olarak davalının sözleşme ile taahhüt ettiği “asgari miktarda satın alma” asli yükümlülüğünü yerine getirmeyerek müvekkili şirketi zarara uğratması nedeniyle tazminat (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davası açıldığı anlaşılmıştır.
Yargı yetkisini, Anayasanın 9. Maddesine göre, Türk Milleti adına kullanan Mahkememizce, uyuşmazlık konusu hakkında, yapılan inceleme ve yargılama sonunda(Ay. m.141); toplanan deliller, İstanbul Anadolu —-. Asliye Ticaret Mahkemesinin ———esas sayılı dosyası, iddia ve savunmalar ile tüm dosya mündericatı incelenip hep birlikte değerlendirildiğinde; Mahkememizin bu esasında görülen dava ile İstanbul Anadolu— Asliye Ticaret Mahkemesinin —esas sayılı dosyasında görülen davanın tarafların aynı olduğu, dava dilekçesi ile iş bu dava konusu —– sezonlarında— davalının almayı taahhüd ettiği minimum toplam siparişleri hiç vermemesi ve bu surette sözleşmelere aykırı davranarak davacıyı zarar uğratması nedeni ile davalı aleyhine 160.000 TL lik kısmı yönünden dava açıldığı, davanın İstanbul Anadolu —. Asliye Ticaret Mahkemesinin —— sayılı dosyası ile derdest olduğunun bildirildiği, mahkememizdeki iş bu dava dilekçesi ile de 2010-2011 kış 2011-2012 yaz sezonları 4 sezon için almayı taahhüt ettiği minimum toplam siparişleri hiç vermemesi sonucu davacının uğradığı zarara istinaden 10.000 TL’lik kısmı için dava açıldığı, davanın dayanağı olan bayilik sözleşmelerinin aynı sözleşmelere dayalı olduğu, dava konusu siparişlerin verilmediğinin beyan edildiği sezonların aynı sezonlar olduğu anlaşılmakla, davaların aynı hukuki sebepten kaynaklandığı, davaların biri hakkında verilecek hükmün diğerini etkileyecek nitelikte bulunduğu, bu yönüyle davalar arasında fiili ve hukuki irtibat bulunduğu, her iki dava hakkında da aynı usuli işlemlerin yapılacak olması nazara alındığında davaların birleştirilerek görülmesi halinin usul ekonomisine daha uygun olacağı ve yargılamanın daha iyi bir şekilde yürütülebileceği sonuç ve vicdani kanaatine(Ay. m.138) varılarak Mahkememizin iş bu esasında görülmekte olan davanın, daha önce açıldığı anlaşılan İstanbul Anadolu —. Asliye Ticaret Mahkemesinin — Esas sayılı dosyasında görülen dava ile birleştirilmesine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Aynı hukuki sebepten kaynaklanan ve biri hakkında verilecek hükmün diğerini etkileyecek nitelikte olması nedeniyle aralarında fiili ve hukuki irtibat bulunan Mahkememizin iş bu esasında görülen davanın, İstanbul Anadolu –. Asliye Ticaret Mahkemesinin — Esas sayılı dosyasında görülen dava ile BİRLEŞTİRİLMESİNE, Esasın bu şekilde kapatılmasına,
2-Yargılamaya İstanbul Anadolu —. Asliye Ticaret Mahkemesinin —Esas sayılı dosyası üzerinden devam edilmesine,
Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda esas hükümle birlikte istinaf yolu açık olmak üzere karar verildi.