Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 9. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/23 E. 2021/168 K. 25.02.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2020/23 Esas
KARAR NO : 2021/168
DAVA : İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Banka Garanti Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 13/02/2020
KARAR TARİHİ : 25/02/2021
DAVA :Davacı vekili Mahkememize sunduğu —– havale tarihli ve aynı tarihte harçlandırdığı dava dilekçesinde özetle; davalılardan — müvekkili banka ile– ve kredi kullandığını, diğer davalılar ise işbu ——kefil sıfatıyla imzaladığını, kredi borcundan aynı derecede sorumlu hale geldiklerini, ancak borç gereği gibi ödenmediğinden, kredi hesapları kat edilerek borcun ödenmesi talebiyle,—— ödenmesi aksi halde hakkında yasal işlem başlatılacağının tebliğ edildiği ve davalıların temerrüde düşürüldüklerini, ancak davalı-borçluların, ihtarnameyi tebliğ almasına rağmen borcu ödememiş olduğu için, haklarında —— dosyasında icra takibi başlatıldığını, davalıların icra takibine, borca, faiz oranına, ve tüm ferilerine vs. itiraz ettiklerini, davalıların icra takibine itiraz etmesi üzerine —- başvuruda bulunulduğunu, — sürecinde davalı-borçlular ile anlaşma sağlanamadığını ve — tarihinde son tutanak imzalandığını, davalıların-borçluların haksız ve dayanaksız —– dosyasına yaptıkları itirazlarının iptaline, takibin —- üzerinden —yönünden takip talebindeki şartlarla aynen devamına,takibin —- numaralı ticari kredi için — üzerinden——– yönünden takip talebindeki şartlarla aynen devamına,asıl alacaklara her bir kredi için takip talebinde belirtilen tarihler arasında ve takip talebindeki oranlar üzerinden akdi faiz ve temerrüt faizi işletilmelerine ve asıl alacaklar ile birlikte tahsillerine, davalı-borçlular aleyhine %20’den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkum edilmesini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalılar üzerinde bırakılmasına karar verilmesini, talep ve dava etmiştir.
Davacı vekili —— tarihli duruşmada/esas hakkındaki beyanında; önceki beyanlarını tekrarla davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
SAVUNMA :
Davalılara dava dilekçesi usulüne uygun olarak tebliğ edilmiş, davalılar cevap dilekçesi sunmamıştır.
Uyuşmazlık Konusu : Taraflar arasındaki ihtilaf, temelde kredi sözleşmesi ve kefalet sözleşmelerinden dolayı davalıların davacıya borçlu olup olmadıkları borçlu iseler ne miktar bakımından borçlu oldukları davalıların icra takibine yaptıkları itirazın haklı olup olmadığı noktasındadır.
Davanın Hukuki Niteliği: Dava, icra takibine yapılan itirazın iptali davasıdır.
Davanın Hukuki Sebebi: İtirazın iptalini düzenleyen 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu(İİK)’nun 67/1,2. Maddesindeki “Takip talebine itiraz edilen alacaklı, itirazın tebliği tarihinden itibaren bir sene içinde mahkemeye başvurarak, genel hükümler dairesinde alacağının varlığını ispat suretiyle itirazın iptalini dava edebilir.
Bu davada borçlunun itirazının haksızlığına karar verilirse borçlu; takibinde haksız ve kötü niyetli görülürse alacaklı; diğer tarafın talebi üzerine iki tarafın durumuna, davanın ve hükmolunan şeyin tahammülüne göre, red veya hükmolunan meblağın yüzde yirmisinden aşağı olmamak üzere, uygun bir tazminatla mahkum edilir.” şeklindeki düzenlemedir.
DELİLLER :
Celp ve tetkik edilen — sayılı dosyasında; davacı takip alacaklısının —– tarihli takip talebi ile takip başlatıldığı, davalı takip borçluları tarafından borca ve ferilerine itiraz edildiği ve bunun üzerine takibin durduğu anlaşılmıştır.
Davacı banka ile davalı asıl borçlu — arasında —- imzalandığı, davalı kefiller—- iş bu sözleşmeyi müşterek borçlu ve müteselsil kefil olarak imzaladığından doğan borçtan —– kefalet limiti kapsamında sorumlu olduğu anlaşılmıştır.
Bilirkişi heyeti —-havale tarihli raporunda özetle; davacı banka ile davalı asıl borçlu —-imzalandığını, davalı kefiller —- iş bu sözleşmeyi müşterek borçlu ve müteselsil kefil olarak imzaladığından doğan borçtan —- kefalet limiti kapsamında sorumlu olduğunu, takibe konu artı para yönünden; davacı bankanın davalı kefillerden takip tarihi itibarı ile — alacaklı olduğunu, takip tarihinden başlamak üzere —- asıl alacak tamamen ödeninceye kadar yıllık —– ayda bir deklere edilen oranlarda temerrüt faizi ve bu faiz üzerinden—- davalıdan istenilebileceğini, takibe konu kredi kartı yönünden; davacı bankanın davalı kefillerden takip tarihi itibarı ile, takip tarihinden başlamak üzere —– asıl alacak tamamen ödeninceye kadar yıllık—– ayda bir deklere edilen oranlarda temerrüt faizi ve bu faiz üzerinden—- davalıdan istenilebileceğini, artı para yönünden dava tarihi itibarı ile; takip tarihi itibarı ile toplam —- alacaklı olduğunun hesaplandığını, davalıların-borçluların haksız ve dayanaksız—– dosyasına yaptıkları itirazlarının iptaline, takibin —– üzerinden —— yönünden takip talebindeki şartlarla aynen devamı talebinde bulunduğunu, kredi kartı yönünden dava tarihi itibarı ile; toplam borç tutarının —– olduğunun hesaplandığını, beyan ve rapor etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE KANAAT :
Davacı ile davalı —arasında— tarihinde —-limitli genel kredi sözleşmesi imzalandığı, diğer davalıların da bu sözleşmeyi müşterek borçlu müteselsil kefil olarak imzaladığı, kefalet limitinin —– olduğu, taraflar arasında imzalanan sözleşmeye göre davalıların davacı banka kayıtlarını münhasır delil olarak kabul ettikleri, bu krediye istinaden davalı ——- davacı tarafından kredi kartı ve artı para kredisi kullandırıldığı bu kredilerden kaynaklı bir takım borçların ödenmediği iddiasıyla davalılara ——- yevmiye nolu ihtarnameyi gönderdiği, ihtarnamenin davalılara tebliğine ilişkin çıkarılan tebligatların bila tebliğ iade döndüğü, davalı——– çıkarılan tebligatın sözleşmede belirtilen adrese çıkarılmış olması nedeniyle tebliğ edilmiş sayılması gerektiği, borcun ödenmemesi nedeniyle davalılar aleyhine icra takibi başlattığı, davalıların takibe itiraz etmesi üzerine eldeki itirazın iptali davasını açtığı anlaşılmıştır.
Dosya kapsamına, yasaya ve yerleşik yargı uygulamalarına uygun olarak hazırlanması nedeniyle hükme esas alınan bilirkişi raporuna göre davacının takip tarihi itibariyle davalı kefillerden —- nolu kredi yönünden; — nolu kredi yönünden; —– asıl alacak, —-masraf olmak üzere —- alacağının bulunduğu, davacının davalı —– takip tarihi itibariyle —- nolu kredi yönünden; — asıl alacak,— akdi faiz, — olmak üzere toplam —- nolu kredi yönünden; — asıl alacak, —-olmak üzere —- alacağının bulunduğu anlaşılmıştır.
Davacı tarafça takip tarihinden sonra yapılan ödemeler düşüldükten sonra —- nolu kredi yönünden yapılan takibe itirazın — asıl alacak— işlemiş faiz ve — üzerinden tüm borçlular bakımından iptali, — nolu kredi yönünden — üzerinden davalı —– bakımından iptali istemiyle eldeki davayı açtığı anlaşılmıştır.
Tüm dosya kapsamından; takip tarihinden sonra yapılan ödemeler de dikkate alınarak davacının —- nolu kredi yönünden; — ana para, — işlemiş faiz ve — olmak üzere toplam; —- davalılardan alacağının bulunduğu bu miktar yönünden itirazın iptaline karar verilmesi gerektiği, — nolu kredi yönünden; — ana para, — işlemiş faiz, —- ihtarname masrafı olmak üzere toplam — davalı —– alacağının bulunduğu bu miktar yönünden itirazın iptaline karar vermek gerektiği, takip talebinde belirtilen faiz oranının taraflar arasındaki sözleşmeye uygun olduğu, alacağın likit olması nedeniyle kabulüne karar verilen alacak üzerinden icra inkar tazminatına hükmetmek gerektiği sonuç ve vicdani kanaatine(Ay. m.138) varılarak davanın kısmen kabul kısmen reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda ayrıntılı olarak açıklandığı üzere;
1-Davanın KISMEN KABULÜNE, KISMEN REDDİNE,
2—–nolu kredi yönünden; davalı takip borçlularının —- dosyasına vaki itirazlarının — ana para, — işlemiş faiz ve — olmak üzere toplam; —- yönünden İPTALİNE,
3— nolu kredi yönünden; davalı takip borçlusu —-numaralı dosyasına vaki itirazının — ana para, —- ihtarname masrafı olmak üzere toplam—- yönünden İPTALİNE,
4—— yönünden, kabulüne karar verilen asıl alacak üzerinden hesaplanacak %20 oranında icra inkar tazminatının davalılardan alınarak davacıya verilmesine,
5—— nolu kredi yönünden, kabulüne karar verilen asıl alacak üzerinden hesaplanacak %20 oranında icra inkar tazminatının davalı ——-alınarak davacıya verilmesine,
6-Fazlaya ilişkin istemin reddine,
7-Harçlar Kanunu uyarınca alınması gerekli 1.653,07 TL karar ve ilam harcından peşin alınan 164,98 TL ile icra peşin harcı 249,69 TL’nin mahsubu ile bakiye — karar ve ilam harcının, davalılar —– sorumlulukları —- sınırlı olmak üzere, davalılardan tahsili ile hazineye irat kaydına,
8-Davacı kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca hesaplanan 4.080,00 TL vekalet ücretinin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
9-Davacı tarafından yargılama boyunca yapılan 54,40 TL başvurma harcı, — bilirkişi ücreti, 410,50 TL posta ve tebligat gideri ile 164,98 TL peşin harç ve 249,69 TL icra peşin harcı olmak üzere toplam 2.279,57 TL’nin tamamının davalıların arabuluculuk sürecine mazeretsiz katılmamaları nedeniyle oranlama yapılmaksızın davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
10-6325 sayılı yasanın 18/A maddesinin 11 ve 13. Fıkraları uyarınca arabulucuya ödenen —– davalılardan tahsili ile hazineye irat kaydına,
11-Yatırılan avanstan kullanılan kısmın mahsubu ile bakiye kısmın kararın kesinleşmesi halinde davacı tarafa iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, diğerlerinin yokluğunda, gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren 2(iki) hafta içinde Mahkememize veya Mahkememize gönderilmek üzere bulunulan yer yada başka bir yer Asliye Ticaret Mahkemesine verilecek bir dilekçe ile başvurmak ve istinaf harç ve masraflarını karşılamak koşulu ile ——- Mahkemesi’ne istinaf yasa yolunun açık olduğu, istinaf dilekçesinde istinaf yoluna başvuru konusu edilen hususlar ile nedenlerinin belirtilmesinin gerektiği, istinaf yoluna başvurulmasının İİK’nın 36. maddesi saklı kalmak kaydıyla kararın icrasını durdurmayacağı, süresi içerisinde karara karşı istinaf yoluna başvurulmaması halinde hükmün kesin hüküm ve kesin delil oluşturacağı açıklanmak suretiyle açık duruşmada verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 25/02/2021