Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 9. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/227 E. 2022/245 K. 29.03.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2020/227
KARAR NO: 2022/245
DAVA : İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ: 09/07/2020
KARAR TARİHİ: 29/03/2022
DAVA:Davacı vekili mahkememize sunduğu —— tevzi tarihli ve aynı tarihte harçlandırdığı dava dilekçesinde özetle: Taraflar arası ticari ilişki bulunduğunu, davalı yanın davacı yana cari hesap borcunun bulunduğunu, borcun ödenmemesi üzerine alacağın tahsili amacı ile icra takibi başlatıldığını, borçlunun haksız ve kötü niyetli itirazı ile takibin durdurulduğunu beyan etmiş, bu nedenlerle davalarının kabulüne, borçlunun itirazının iptaline, takibin devamına, davalının; alacağın %20’sinden az olmamak üzere icra inkâr tazminatına mahkum edilmesine, yargılama giderleri ve ücreti vekâletin davalı tarafa tahmiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP :
Davalı vekili mahkememize sunduğu —- tarihli cevap dilekçesinde özetle: Davalı yanın —- yürütmekte olduğu bir faaliyet esnasında, davacı yana asfaltlama işi yaptırdığını ve yapılan işin tüm karşılığını yasal süresi içinde ödediğini, fakat davacı yanın edimlerini eksik ifa ettiğini, bu sebeple davalı yanın, davacı yan ile çalışmayı sonlandırdığını, taraflar arası herhangi bir sözleşmenin bulunmadığını, davalı yanın alacaklıya borcunun bulunmadığını beyan etmiş, bu nedenlerle davanın reddine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı yan üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER :
—–sayılı takip dosyası,
—– tarihli müzekkere cevabı,
—– tarihli müzekkere cevabı,
—–müzekkere cevabı,
—– müzekkere cevabı,
-Mali Müşavir bilirkişinin — tarihli raporu,
-Mali Müşavir bilirkişinin —– tarihli ek raporu,
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, faturaya dayalı alacağa istinaden başlatılan icra takibine vaki itiraz üzerine açılan itirazın iptali davasıdır.
Taraflar arasındaki uyuşmazlık, Taraflar arasında ticari ilişki bulunduğu hususunda ihtilaf bulunmadığı, davacı şirketin faturaya dayalı alacağı nedeniyle cari hesap alacağı olup olmadığı, alacağın miktarı, faiz ve oranı, kötü niyet tazminatı koşullarının oluşup oluşmadığı hususlarındadır.
Tarafların dilekçelerinde bildirdikleri delilleri toplanmıştır.
—–dosyasının incelenmesinde; Ödeme emrinin —– tarihinde borçlu şirkete tebliğ edildiği, borçlu vekili tarafından —— tarihinde yasal süresinde borca itiraz dilekçesi verildiği. İcra Dairesince takibin durdurulduğu, borçlu gider avansı olmadığından borca itiraz dilekçesinin alacaklıya tebliğ edilmediği, öğrenme tarihinden itibaren itirazın iptali davasının bir yıllık hak düşürücü sürede açıldığı tespit edildi.
Mahkememizin —- tarihli celsesinde dosyanın mali müşavir bilirkişiye tevdiine karar verilmiş, dosya bilirkişiye teslim edilmiş, bilirkişi raporunu ibraz etmiş ve rapor taraflara tebliğ edilmiştir.
Mali Müşavir bilirkişi mahkememize sunduğu — tarihli raporunda sonuç olarak: “Davacı yan tarafından incelemeye sunulan —-yıllarına ait ticari defterlerinin 6102 sayılı TTK. İlgili hükümleri yönünden usulüne uygun tutulmuş olduğu, Davalı yan tarafından incelemeye sunulan —- yıllarına ait ticari defterlerinin 6102 sayılı TTK. İlgili hükümleri yönünden usulüne uygun tutulmuş olduğu, Davacı yanın davalı yandan takip tarihi olan — tarihi itibariyle — alacaklı olduğu, Davacı yanın —- alacağı için 3095 sayılı yasaya (Md.2) istinaden icra takip tarihi olan; —— tarihinden itibaren değişen oranlarda avans faiz talep edebileceği, Tarafların, inkâr tazminatı ve diğer benzeri taleplerinin mahkemenin takdirinde kaldığı” beyan ve rapor edilmiştir.
— tarihli bilirkişi yemin ve teslim tutanağında davalı vekilinin —– tarihli dilekçe ile davalı ticari defterlerinin yerinde incelenmesini talep ettiği, mali müşavir bilirkişi tarafından davalı ticari defterleri üzerinde yerinde inceleme yapılmaksızın rapor hazırlandığından mahkememizce davalı tarafa ait ticari defterler üzerinde inceleme yapılarak önceki mali müşavir bilirkişiden ek rapor aldırılmasına karar verilmiştir.
Mahkememizin —- tarihli celsesinde dosyanın daha önce rapor sunan mali müşavir bilirkişiye tevdiine karar verilmiş, dosya bilirkişiye teslim edilmiş, bilirkişi ek raporunu ibraz etmiş ve rapor taraflara tebliğ edilmiştir.
Mali Müşavir bilirkişi mahkememize sunduğu — tarihli ek raporunda sonuç olarak: ” Davacı yan tarafından incelemeye sunulan — yıllarına ait ticari defterlerinin —-yönünden usulüne uygun tutulmuş olduğu, Davalı yan tarafından incelemeye sunulan —- yıllarına ait ticari defterlerinin 6102 sayılı TTK. İlgili hükümleri yönünden usulüne uygun tutulmuş olduğu, Davacı yanın davalı yandan takip tarihi olan —- alacaklı olduğu, Davacı yanın —-alacağı için 3095 sayılı yasaya (Md.2) istinaden icra takip tarihi olan; —– tarihinden itibaren değişen oranlarda avans faiz talep edebileceği, Tarafların, inkâr tazminatı ve diğer benzeri taleplerinin mehkemenin takdiri içinde kaldığı” şeklinde rapor beyan etmiştir.
Dosyada mevcut tüm deliller hep birlikte değerlendirildiğinde, hükme esas alınan —- tarihli kök rapor ve—- tarihli ek raporları dayanak yapılarak:
Davacı tarafın mali müşavir bilirkişi tarafından incelenen —– yıllarına ait ticari defterlerinin usul ve yasaya uygun tutulduğu, davacı lehine delil vasfına haiz olduğu, davacı ticari defterlerine göre davalı ile aralarında ticari bir ilişkinin mevcut olduğu, davalı ile olan ticari ilişkisini alıcılar cari hesap kodunda takip ettiği, taraflar arası ticari ilişkinin — tarihinde başladığı, davacı tarafından davalı tarafa—-tutarında fatura düzenlendiği, davalı tarafından davacı tarafa — parça halinde toplam — tutarında çek ödemesi yapıldığı, taraflar arasında — tarihiden sonra ticari ilişki olmadığı, davacı tarafın incelenen — yıllarına ait ticari defterlerine göre takip tarihi olan — tarihi itibari ile davacı tarafın davalı taraftan —– alacaklı olduğu, davacı tarafın takibe konu cari hesap alacağının davacı tarafından davalı tarafa düzenlenen faturalardan davalı tarafın ödemelerinin mahsubu sonucu kalan bakiye olduğu,
Dosyada tarafların — mevcut olduğu, tarafların —– —- bire bir örtüştüğü, davacı tarafından davalı adına düzenlenen faturaların teslimi noktasında taraflar arasında ihtilaf bulunmadığı, davalı tarafından faturalara yasal süresinde itiraz edildiğine dair dosyada belge bulunmadığı, fatura muhteviyatının davalı tarafa teslim edildiği,
Davalı tarafın mali müşavir bilirkişi tarafından incelenen —-yıllarına ait ticari defterlerinin usul ve yasaya uygun tutulduğu, davalı lehine delil vasfına ahiz olduğu, davacı ticari defterlerine göre davalı ile aralarında ticari bir ilişkinin mevcut olduğu, davacı ile olan ticari ilişkisini satıcılar cari hesap kodunda takip ettiği, taraflar arası ticari ilişkinin — tarihinde başladığı, davacı tarafından davalı tarafa — adet toplam — tutarında fatura düzenlendiği, davalı tarafından davacı tarafa – parça halinde toplam — tutarında çek ödemesi yapıldığı, taraflar arasında — tarihiden sonra ticari ilişki olmadığı, davalı tarafın incelenen ticari defterlerine göre dav acı tarafa — borçlu olduğu, Taraflar arası cari hesap farkının — olduğu, —-davacı tarafa yapılan ancak davacı ticari defterine yansımamış fakat takipte talep edilen rakama göre davacı tarafın kabulünde olan ödemeden kaynaklandığı,
Tarafların tacir, yapılan işin ticari iş mahiyetinde olduğundan takip tarihinden itibaren değişen oranlarda avans faizi talebinin yerinde olduğu,Alacağın faturaya dayalı olduğu alacağın davalı ticari defterlerinde kayıtlı olduğu ve davalı ticari defterlerinde de davacıya borçlu gözüktüğünün tespit edildiği, tarafların —– bire bir örtüştüğü, alacağın davalı tarafından belirli ve bilinebilir olduğu, itirazın haksız olduğu, icra ve inkar tazminatı koşullarının oluştuğu anlaşılmakla, davanın kabulüne dair karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere:
1-Davanın KABULÜNE,
2——takip dosyasına vaki itirazın iptaline, takibin asıl alacak miktarı —- üzerinden takip tarihinden itibaren işleyecek değişen oranlarda avans faizi ile birlikte devamına,
3-Alacağın faturaya dayalı olduğu, alacağın davalı ticari defterlerinde kayıtlı olduğu ve davalı ticari defterlerinde de davacıya borçlu gözüktüğünün tespit edildiği, tarafların —- bire bir örtüştüğü, alacağın davalı tarafından belirli ve bilinebilir olduğu, itirazın haksız olduğu, icra inkar tazminatı koşullarının oluştuğu anlaşılmakla; asıl alacak miktarı 66.999,77 TL’nin % 20’si olan 13.399,95 TL’nin icra inkar tazminatı olarak davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Başlangıçta peşin olarak alınan 1.159,19 TL harcın ve icra takibi peşin harcı 335,00 TL’nin, alınması gerekli olan 4.576,75 TL harçtan mahsubu ile bakiye 3.082,56 TL karar ve ilam harcının davalıdan alınarak hazineye irat kaydına,
5-Arabuluculuk aşamasında —— tarafından ödenen arabulucu ücreti 1.320,00 TL’nin davalıdan alınarak hazineye irat kaydına,
6-Davacının yargılama sırasında yapmış olduğu başvuru harcı 54,40 TL, peşin harç 1.159,19 TL, posta ve tebligat gideri 94,50 TL, bilirkişi ücreti 700,00 TL, olmak üzere toplam 2.008,09 TL yargılama masrafının davalıdan alınarak davacıya verilmesine, davalı tarafça yapılan yargılama masraflarının kendi üzerlerinde bırakılmasına,
7-Davacı taraf yargılama sırasında kendini vekille temsil ettirdiğinden hüküm tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T uyarınca 9.509,97 TL avukatlık ücretinin davalıdan alınarak davacı tarafa verilmesine,
8-Karar kesinleştiğinde, HMK Gider Avansı Tarifesinin 5. maddesi uyarınca artan gider avansının davacı tarafa; davalı tarafından yatırılan ve artan delil avansının kendisine iadesine,
Dair, davacı vekilinin ve davalı vekilinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren 2(iki) hafta içinde Mahkememize veya Mahkememize gönderilmek üzere bulunulan yer yada başka bir yer Asliye Ticaret Mahkemesine verilecek bir dilekçe ile başvurmak ve istinaf harç ve masraflarını karşılamak koşulu ile —– Adliye Mahkemesi’ne istinaf yasa yolunun açık olduğu, istinaf dilekçesinde istinaf yoluna başvuru konusu edilen hususlar ile nedenlerinin belirtilmesinin gerektiği, istinaf yoluna başvurulmasının İİK’nın 36. maddesi saklı kalmak kaydıyla kararın icrasını durdurmayacağı, süresi içerisinde karara karşı istinaf yoluna başvurulmaması halinde hükmün kesin hüküm ve kesin delil oluşturacağı açıklanmak suretiyle açık duruşmada verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 29/03/2022