Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 9. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/209 E. 2021/242 K. 18.03.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/533
KARAR NO : 2021/208

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 12/11/2020
KARAR TARİHİ : 10/03/2021

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili 12/11/2020 tarihli dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirket ile davalı şirket arasında süre gelen ticari ilişkilerden kaynaklı ——– sözleşme çerçevesinde davalı şirkete avans ödemesi yapıldığını, bu avans ödemesinin sözleşme uyarınca davalının hakedişlerinden mahsup edileceğinin de sözleşmede hükme bağlandığını, sözleşme ile davalı borçluya —– hakedişlerden mahsubun başladığını, sonraki süreçte davalının işi yapmadığını, bu nedenle —-alacağı bulunduğunu, bu alacağın tahsili için —- sayılı takip dosyasında takip yapıldığını, ancak takibe davalının haksız olarak itiraz ettiğini belirterek iş bu itirazın iptaline, icra takibin devamına, haksız ve kötü niyetli itiraz eden davalının takip konusu alacağın % 20 ‘sinden aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkum edilmesine, yargılama masrafları, faiz ve vekalet ücretinin de davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili 18/11/2020 havale tarihli cevap dilekçesinde özetle; taraf şirketler arasında 09/11/2010 tarihinde davacının —- —-imzalandığını, sözleşme gereğince müvekkili tarafından—– kesin teminat mektubu ve kendisine—– avans teminat mektubunu iş gören lehine düzenleyerek teslim edildiğini, müvekkilinin sözleşme ve kararlaştırılan tarihte ekip ve ekipmanı ile hazır olmak suretiyle iş başı yaparak edimini ifaya başladığını, toplamda— konu imalatın gerçekleştiğini, bu hakedişlerin 8 adedinin geç ve eksik olarak sözleşme kapsamında avans ödemesine mahsuben kesintilerle yapılarak müvekkiline ödendiğini,—— bu süreçte müvekkilinin sözleşmedeki edimlerin ifası için bir çok iş ve imalatı yaptığını, ancak bunların hakedişlere konulmayarak veya hakedişlerden çıkartılarak müvekkillerine bedellerinin ödenmediğini, kısa süre sonrasında da davacı şirketin kendinden kaynaklanan —- tarihli yazısı ile tüm iş sahalarında yapım faaliyetlerinin tamamen durdurulduğunu, davacının bu projenin gerektirdiği yatırımı karşılayacak sermaye yeterliliğine ve gerekli finansmana sahip olmadığını, yapılan iş ve imalata ilişkin müvekkilinin hakedişlerini değişik bahanelerle iade ederek işin yapımında zorluklar çıkarıldığını, haksız ve dayanaksız kesintiler yapıldığını, hakedişlerin gerçek tutarının çok altına çekilerek ve gecikerek ödendiği en sonunda da hiçbir hakedişinin ödenmeyerek işin tümden durdurulduğunu, bu durumda sözleşmenin 34. Maddesine göre müvekkilinin işe devam imkanının kalmadığını, uğradığı zararlara daha fazla katlanamayacağından haklı nedenlerle ve tek taraflı olarak sözleşmeyi fesh etmek zorunda kaldığını, davacının içinde bulunduğu fiili iflas nedeniyle sözleşme uyarınca işin başında kendisine teslim edilmiş olan kesin ve avans teminat mektuplarını nakde tahvil ederek haksız kazanç temin etmeye çalıştığını, müvekkilinin iş bu teminat mektuplarının nakde çevrilmesinin engellenmesi için teminat karşılandığında ihtiyati tedbir kararı alarak farklı yer ve mahkemelerde davalar açtığını, açılan bu davaların—-dava dosyası ile birleştirilerek yargılamaya devam edildiğini belirterek esas yönünden müvekkilinin davacıya hiç bir borcu bulunmadığı gibi aksine davacıdan iş ve imalat bedeli ile uğradığı zararlardan doğan alacaklarının bulunduğunu, bu nedenle esas yönünden davanın reddi gerektiğini, ayrıca uyuşmazlığın konusu ve tarafların aynı olması nedeniyle iş bu dava dosyasının —- dava dosyasında birleştirilmesi gerektiğini belirtmiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE :
Dava, taraflar arasında imzalandığı konusunda uyuşmazlık olmayan ——kaynaklı alacağın tahsili için girişilen icra takibine yapılan itirazın iptali istemine ilişkindir.
Gerek davalı vekilinin dava dilekçesine karşı sunduğu cevap dilekçesinde gerekse davacı vekilinin 01/12/2020 tarihli dilekçesi ve 03/12/2020 tarihli cevaba cevap dilekçesinde aynı taraflar arasında aynı sözleşmeden kaynaklı uyuşmazlıklar nedeniyle —–davaların devam ettiği, bu nedenle mahkememizdeki iş bu davanın da yargılaması devam eden dava dosyalarında birleştirilmesi talep edilmiştir.
Birleştirme talebine—- dava dosyasının davacısının dosyamız davalısı şirket ile davalılarının da dosyamız davacısı ve dosyamız dava dışı üçüncü kişilerden oluştuğu, uyuşmazlığın da dava dosyamıza dayanak sözleşmenin ifasının imkansızlaştırılmasından bahisle uğranılan maddi, manevi zarar ile sözleşme uyarınca yapılan edimlerden kaynaklı alacağın tahsili talebine ilişkin olduğu, mahkemece yapılan yargılama sonunda 17/06/2016 tarihli kararı ile dava —-dava dosyası ile birleştirilmesine karar verilerek dosyanın —-Esas sayılı dava dosyasının dosyamız tarafları ile aynı olmak suretiyle haksız ihtiyati tedbirden kaynaklanan tazminat istemli ——— sayılı dava dosyasının incelenmesinde birleşen dava dosyaları dışında asıl dosyasının davacısının dosyamız davalısı, davalının da dosyamız davacısı ile birlikte dava dışı kişilerden oluştuğu, uyuşmazlığın yine taraflar arasındaki 09/11/2010 tarihli sözleşmeden kaynaklandığı görülmüştür.
Davaların aynı sebepten doğması veya biri hakkında verilecek hükmün diğerini etkileyecek nitelikte bulunması halinde davalar arasında “bağlantı” olduğu varsayılır. (HMK 166/4)—– sayılı dava dosyası gerekse iş bu asıl dava dosyası ile birleşen diğer dava dosyaları arasında gerek hukuki gerekse fiili bağlantının bulunduğu açıktır.
HMK 166/2 maddesindeki” davalar ayrı yargı çevrelerinde yer alan aynı düzey ve sıfattaki hukuk mahkemelerinde açılmış ise bağlantı sebebiyle birleştirme ikinci davanın açıldığı mahkemeden talep edilebilir. Birinci davanın açıldığı mahkeme talebin kabulü ile davaların birleştirilmesine ilişkin kararın kesinleşmesinden itibaren bununla bağlıdır.” düzenlenen hüküm uyarınca tarafların vekilleri aracılığı ile iş bu dava dosyamızın hukuki ve fiili bağlantı bulunduğu —- sayılı dosyası ile birleştirilmesini talep ettikleri de anlaşılmakla aşağıdaki şekilde karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM: Açıklanan nedenlerle;
1.İşbu dava dosyasının HMK 166/2 maddesi uyarınca hukuki ve fiili bağlantı nedeni ile —- Esas sayılı dava dosyası ile BİRLEŞTİRİLMESİNE, yargılamanın bundan sonra ilgili dava dosyasında yürütülmesine,
2.Esasın bu şekilde kapatılmasına,
Dair, taraf vekillerinin yokluğunda, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde mahkememize veya mahkememize gönderilmek üzere bulunulan yer yada başka bir yer Asliye Ticaret Mahkemesine verilecek bir dilekçe ile başvurmak ve istinaf harç ve masraflarını karşılamak koşulu ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi’ne istinaf yolunun açık olduğu, istinaf dilekçesinde istinaf edilen hususlar ile nedenlerinin belirtilmesinin gerektiği, süresi içerisinde kararın istinaf edilmemesi halinde hükmün kesinleşeceği ve infaz edilebileceği açıklanmak suretiyle dosya üzerinden oy birliği ile karar verildi.