Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 9. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/208 E. 2020/645 K. 24.11.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2020/208 Esas
KARAR NO : 2020/645
DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 01/03/2019
KARAR TARİHİ: 24/11/2020
DAVA:Davacı vekili Mahkememize sunduğu—– havale tarihli ve aynı tarihte harçlandırdığı dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin,—– gitmek için —numaralı koltuk ile— seyahate etmeye başladığını, —–sıralarında müvekkilinin uyuya kaldığı bir sürede ilgili aracın kaza yaptığını, müvekkilinin—- tarihinde davalı-sürücü — sevk ve idaresindeki davalı-sigortalı—– ile trafik kazası geçirdiğini, ağır bir şekilde yaralandığını, müvekkilin seyahat etmekte olduğu —— istikametinde seyir halinde iken kendisi ile aynı istikamette seyreden davalı-sürücü —- sevk ve idaresindeki –plakalı çekici ve çekiciye bağlı—– yarı römorka çarpması neticesinde ölümlü ve yaralanmalı trafik kazası meydana geldiğini, kaza sonrasında; kaza anını ve yerini gösteren kamera görüntüleri ve kaza yerinde bulunan lastik ve fren izleri ile araç parçalarının konumlarının ölçüm ve tespiti neticesinde ilgili kazanın oluşumunda müvekkilinin seyehat ettiği otobüsün sürücüsü ——- Sayılı KYTK’nın 56/1c maddesini ihlal ettiğini, bu sebeple de kusurlu olduğunun anlaşıldığını, müvekkilinin, kaza sırasında gözlüğünün kırıldığını, —- çerçeveye,— cama toplamda — olmak üzere zararının meydana geldiğini, kaza sonrasında müvekkilinin ailesi — plakalı araçları ile müvekkilinin yanına gittiğini, bu seyahat sırasında—yakıt masrafı meydana geldiğini, müvekkilinin tedavi amacıyla —masrafın meydana geldiğini, müvekkilinin kaza sonrasında raporlu olduğu süreçte işine gidemediğini, —–tarafından müvekkiline n iş görememezlik raporu verildiğini ve bu süreçte iş görememesi nedeniyle uğramış olduğu — zararın karşılanmasını, müvekkilinin iyileşme sonrasında vatani görevini yapmak için tekrar —-gitmek amacıyla —- uçak bileti satın aldığını, ayrıca müvekkilin yaşanan kaza sonrasında uğramış olduğu manevi zarar nedeniyle —- manevi tazminatın müvekkiline ödenmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA :
Davalı —Mahkemeye sunduğu —havale tarihli cevap dilekçesinde özetle: Davanın görevli mahkemede açılmadığını, görevli mahkemenin Asliye Ticaret Mahkemesi olduğunu, davanın yetki mahkemede açılmadığını, yetki mahkemenin ——Adliyesi mahkemeleri olduğunu, davacının müvekkiline usulüne uygun başvuru yapmadığını, dava yoluna başvurmasının dava şartını yerine getirmediğini gösterdiğini, müvekkili şirketin olası sorumluluğunun, 3.kişinin ölümü ve yaralanması (daimi maluliyeti) halinde ortaya çıkmakta olup bu zararın giderilmesine ilişkindir. Yine ——- teminat dışında kalan haller sayılmış olup, bu madde hükmüne göre dolaylı zararlar, sigorta teminatı dışında olduğunu, davanın, dava şartı noksanlığı nedeni ile reddine, aksi takdirde zamanaşımı, husumet yönünden reddine, aksi takdirde tüm delillerin toplanması takiben —— tarafından kusur tespitinin yapılamasından sonra müvekkili şirkete sigortalı aracın kusurlu bulunması durumunda; yine “ Aktüer” sıfatına sahip bir bilirkişi kanalı ile tazminatın hesaplanmasına, müvekkili şirkete sigortalı aracın kusurlu bulunması durumunda; sorumluluğunun açıklanan çerçevede ve azami limit ile sınırlı olacağına, müvekkili şirketin temerrüde düşmediğinden dava tarihinden itibaren yasal faize hükmedilmesine, müvekkili şirketin dava açılmasına sebebiyet vermediği için yargılama masrafları ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı —-vekili Mahkemeye sunduğu —- havale tarihli cevap dilekçesinde özetle: Davanın görevli mahkemede açılmadığını, görevli mahkemenin Asliye Ticaret Mahkemesi olduğunu, davacının zorunlu arabuluculuk yoluna başvurmadan dava ikame ettiğinden, davanın usulden reddi gerektiğini, davanın müvekkili şirket açısından pasif husumet yokluğundan reddi gerektiğini, müvekkil Şirketin kazada hiçbir kusuru bulunmamakta olup söz konusu kazada tarafların kusur durumlarının “özellikle yolcunun kemer takip takmaması hususuyla birlikte” incelenmesi gerektiğini, her ne kadar davacı vekili dava dilekçesinde yolcu ——- iddia ederek iş gücü kaybına uğradığını iddia etse de davacının işgücü kaybı ve iyileşme süresi hakkında rapor alınması gerektiğini, davacı yanın maddi tazminat talebi soyut iddialardan ibaret olduğunu, maddi tazminatın şartları göz önüne alındığında davacının maddi tazminat talebinin reddedilmesi gerektiğini, tarafların sosyal ve ekonomik durumunun araştırılması ve davacıların başkaca ödeme alıp almadığı hususlarının ilgili kurumlardan sorulması gerektiğini, davacı tarafından haksız ve hukuksal dayanaktan yoksun olarak açılan davanın müvekkili açısından reddine, yargılama giderleri ve avukatlık ücretinin karşı tarafa yüklenmesini talep etmiştir.
Davalı ——-vekili Mahkemeye sunduğu — havale tarihli cevap dilekçesinde özetle: Davada taraf sıfatına haiz olmadıklarını, HMK 61. Maddesi uyarınca hüküm tesis edilmemesini, davanın açılmasına sebebiyet vermeyen müvekkili hakkındaki faiz, yargılama giderleri ve vekalet ücreti hakkında hüküm tesis edilmemesini talep etmiştir.
Davalı — vekili Mahkememize sunduğu —– havale tarihli cevap dilekçesinde özetle: Davanın öncelikle görev şartı ve arabuluculuk şartı yönünden reddi gerektiğini, meydana gelen kazada davacının geçici iş göremezlik süresinin tespit edilmesi gerektiğini, davacının taleplerinin çelişkili olduğunu, netleştirilmesi gerektiğini, davacının maddi ve manevi tazminat talebinin fahiş olduğunu, reddine karar verilmesi gerektiğini, davanın kasko poliçesini tanzim eden — ve koltuk ferdi kaza poliçesini tanzim eden —– ihbar edilmesini, yapılacak yargılama neticesinde işbu haksız davanın reddine, yargılama harç ve masrafları ile vekalet ücretinin davacı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
——–tarihli görevsizlik kararı üzerine dosya mahkememize tevzi edilmekle, mahkememizin yukarıda yazan esasına kaydı yapılmıştır.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE KANAAT :
Ticari davalardan, konusu bir miktar paranın ödenmesi olan alacak ve tazminat talepleri hakkında dava açılmadan önce arabulucuya başvurulmuş olması dava şartıdır(7155 sy 20’nci maddesi ile eklenen TTK m. 5/A-1).
Davacı, arabuluculuk faaliyeti sonunda anlaşmaya varılamadığına ilişkin son tutanağın aslını veya arabulucu tarafından onaylanmış bir örneğini dava dilekçesine eklemek zorundadır. Bu zorunluluğa uyulmaması hâlinde mahkemece davacıya, son tutanağın bir haftalık kesin süre içinde mahkemeye sunulması gerektiği, aksi takdirde davanın usulden reddedileceği ihtarını içeren davetiye gönderilir. İhtarın gereği yerine getirilmez ise dava dilekçesi karşı tarafa tebliğe çıkarılmaksızın davanın usulden reddine karar verilir. Arabulucuya başvurulmadan dava açıldığının anlaşılması hâlinde herhangi bir işlem yapılmaksızın davanın, dava şartı yokluğu sebebiyle usulden reddine karar verilir. ——-
Yargı yetkisini, Anayasanın 9. Maddesine göre, Türk Milleti adına kullanan Mahkememizce, uyuşmazlık konusu hakkında, yapılan açık duruşmalar ve yargılama sonunda(Ay. m.141), toplanan/sunulan deliller, iddia ve beyanlar ile tüm dosya mündericatı incelenip hep birlikte değerlendirildiğinde; ——— davalarda konusu bir miktar paranın ödenmesi olan alacak ve tazminat talepleri hakkında dava açılmasından önce arabulucuya başvurulmuş olmasının dava şartı olarak düzenlendiği, dava açılışında, arabuluculuk faaliyeti sonunda anlaşmaya varılamadığına ilişkin son tutanağın aslını veya arabulucu tarafından onaylanmış bir örneğinin dosyaya sunulmadığı, bunun üzerine —– tarihli ara karar ile davacı vekiline, anlaşmaya varılamadığına ilişkin son tutanağın dosyaya sunulması için bir haftalık kesin süre verildiği ve buna ilişkin tebligatın davacı vekiline —–tarihinde tebliğ edildiği, verilen kesin süreye rağmen dava açılmadan önce arabuluculuk faaliyeti sonunda anlaşmaya varılamadığına ilişkin son tutanağın dosyaya sunulmadığı, ihtarın gereği yerine getirilmediğinden 7155 sy 23’ncü maddesi ile eklenen 6325 sy m.18/A-2 maddesi uyarınca davanın usulden reddi gerektiği, anlaşmaya varılamadığına dair tutanağın dava açılışında dosyaya sunulmasının dava şartlarından olduğu, mahkemece, dava şartlarının mevcut olup olmadığının, davanın her aşamasında kendiliğinden(HMK m. 115/1) nazara alınacağı, tespit edilen dava şartı noksanlığının giderilmesinin mümkün olmadığı, sonuç ve vicdani kanaatine(Ay. m.138) varılarak davanın dava şartı yokluğu nedeniyle usulden reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda ayrıntılı olarak açıklandığı üzere;
1-Davacı vekili tarafından görevsiz mahkemede davalılar ——— toptan adına maddi ve manevi tazminat davası açıldığı, dava dilekçesi ile davanın sigorta şirketi ile araç işleteni ——— aleyhine tazminat davası açtığı, açılan davanın TTK 5/a MADDESİNE İSTİNADEN ticari dava niteliğinde bulunduğu, HUAK 18/a maddesine göre açılan davanın zorunlu arabuluculuk dava şartına tabi olduğu, davacı vekili tarafından zorunlu arabuluculuk dava şartının dava açılmadan önce yerine getirilmediği, görevsizlik ile dosyanın mahkememize tevzi edilmesinden sonra arabuluculuk şartının yerine getirilmiş olduğu, zorunlu arabuluculuk şartının sonradan tamamlanmasının usulen mümkün olmadığı anlaşıldığından; Davanın dava şartı yokluğundan usulden reddine,
2-Başlangıçta peşin olarak alınan 136,62 TL harcın alınması gerekli olan 54,40 TL harçtan mahsubu ile fazla alınan 82,22 TL’nin karar kesinleştiğinde ve istem halinde davacıya iadesine,
3-Davacı tarafın yargılama sırasında yapmış olduğu masrafların kendi üzerinde bırakılmasına,
4-Davalılar——-yargılama sırasında kendini vekille temsil ettirdiğinden hüküm tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T uyarınca 4.080,00 TL avukatlık ücretinin davacı taraftan alınarak davalılar ——- verilmesine,
5-Karar kesinleştiğinde, HMK Gider Avansı Tarifesinin 5. maddesi uyarınca artan gider avansının davacıya artan delil avansının davalıya iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı—-vekilinin yüzüne karşı davalı —– yüzüne karşı —— vekili yüzüne karşı, diğerlerinin yokluğunda, gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren 2(iki) hafta içinde Mahkememize veya Mahkememize gönderilmek üzere bulunulan yer yada başka bir yer Asliye Ticaret Mahkemesine verilecek bir dilekçe ile başvurmak ve istinaf harç ve masraflarını karşılamak koşulu ile —— Adliye Mahkemesi’ne istinaf yasa yolunun açık olduğu, istinaf dilekçesinde istinaf yoluna başvuru konusu edilen hususlar ile nedenlerinin belirtilmesinin gerektiği, istinaf yoluna başvurulmasının İİK’nın 36. maddesi saklı kalmak kaydıyla kararın icrasını durdurmayacağı, süresi içerisinde karara karşı istinaf yoluna başvurulmaması halinde hükmün kesin hüküm ve kesin delil oluşturacağı açıklanmak suretiyle açık duruşmada verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 24/11/2020