Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 9. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/197 E. 2021/279 K. 06.04.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/197 Esas
KARAR NO : 2021/279

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 28/06/2020
KARAR TARİHİ : 06/04/2021

DAVA :
Davacı vekili mahkememize sunduğu 28/06/2020 havale tarihli—- dava dilekçesinde özetle; Müvekkili Şirketin, ——— kuruluşlarından olduğunu, Müvekkili Şirket ile davalı arasında akdedilen—- kapsamında doğan fatura alacağına istinaden;——dosyası ile davalı aleyhine icra takibinin başlatılmış olup işbu takibe davalı tarafından haksız ve kötüniyetli olarak itiraz edilmiş olduğunu, işbu davalı tarafın itirazı sebebiyle de huzurdaki itirazın iptali davasını ikame etme zorunluluğunun ortaya çıkmış olduğunu, —– resmiyet kazanmış olduğunu, ——-devam eden takipte alacaklı olarak yer alan aldığını belirttiğ————olarak tadil edilmiş olup ———edilmiş olduğunu, bu sebeple her ne kadar davalı aleyhine başlatılan icra takibinde alacaklı Müvekkili —– ikame edilmiş olduğunu, davalının, müvekkili şirket ile imzalamış olduğunu belirttiği —– uyarınca doğmuş bulunduğunu iddia ettiği cari hesap borcunu ödemememiş olup haksız olarak borca itiraz etmiş olduğunu, müvekkili şirket ile davalı arasında akdedilen —; davalının sözleşmede belirlenen birimlerde ——- almayı, Müvekkili Şirketin ise aynı—– davalıya — taahhüt etmiş olduğunu, Müvekkili Şirketin sözleşme gereği davalıya ——– sağlamışsa da davalının aşağıda belirtilen faturalar—– sayılı dosyası ile takip başlatılmış olduğunu, taraflar arasında akdedildiğini belirttiği ——- Satış Sözleşmesi’nin 5.4. maddesi uyarınca; “Faturanın tanzim tarihinden itibaren —– esastır. Ödeme fatura üzerinde gösterilecek ve/veya müvekkil Şirketin bildirmiş olduğu banka hesaplarına yapılacaktır.” Ek olarak 5.5. maddesine göre; “Davalı fatura tutarını —– takdirde, Müvekkil Şirket, ödenmeyen fatura tutarına, belirlenen vadenin bitim tarihinden itibaren, her ay için %4 oranında gecikme zammı uygulayarak gecikme bedelini hesaplayarak —- birlikte fatura düzeenleyecektir.” şeklinde olduğunu, ancak dilekçeleri ekinde sunulduğunu belirttiği faturalarla da açıkça görüldüğü üzere olduğunu ifade ederek, davalının — geçmiş olmasına rağmen —- ile yapılan yazılı ve sözlü görüşmelerde ise herhangi olumlu sonuç alınamadığından aleyhine ———kapsamında icra takibi başlatılmış olduğunu—- tarihinde haksız ve kötüniyetli olarak borca itiraz etmiş —- takibin durmuş olduğunu, açıklandığını belirttiği nedenlerle işbu davayı açma ———hasıl olmuş olduğunu, davalı tarafından yapıldığını ve haksız ve kötü niyetli olduğunu belirttiği itirazın iptali amacıyla, dava açılabilmesi için gerekli olan arabulucuya başvuru dava şartının sağlanmış ve tarafların arabuluculuk sürecinde anlaşamamış olduklarını, davalı tarafından yapılan borca itirazın haksız, kötüniyetli ve yalnızca takibi durdurmaya yönelik olduğunu, bu nedenle davalı aleyhine icra inkar tazminatına hükmedilmesi gerektiğini, yukarıda açıklandığı üzere olduğunu ifade ederek, taraflar arasında cari hesap ilişkisinin bulunduğunu, bu nedenle davalı adına her ay fatura kesidiğini, fakat davalının ödenmemiş yahut eksik ödenmiş 4 adet faturasının bulunmakta olduğunu, işbu dava dilekçeleri ekinde sunulduğunu belirttiği sözleşme, faturalar ve—-defter ve kayıtlarının incelenmesi ile davalının cari hesap alacağından doğan borcu olduğunun tespit edileceğini, nitekim davalının da yapmış olduğunu belirttiği itirazda Müvekkili —-yerine getirmediği gibi bir iddiada bulunmamış, başkaca herhangi bir haklı veya geçerli bir neden ileri sürememiş, borcun ödendiğine ilişkin herhangi bir belge de sunamamış olduğunu, itirazın bu kapsamda tamamen takibi durdurmaya yönelik ve kötüniyetli olduğunun aşikar olduğunu, bu nedenle icra takibine yapılan itirazın haksız ve kötüniyetli olduğunun yapılacak yargılama neticesinde de anlaşılacağını beyan etmiş, bu nedenlerle davanın kabulüne—- haksız ve mesnetsiz olarak yapmış olduğunu iddia ettiği İtirazın İptaline ve Takibin aynı koşullarla devamına, davalının itirazının, likit alacağın tahsilini geciktirmeye yönelik tamamen kötü niyetli olduğunu, bu nedenle iddia ettiği alacağın %20sinden aşağı olmamak üzere davalı aleyhine İcra İnkâr Tazminatına Hükmedilmesine, yargılama gideri ve vekâlet ücretinin davalı yana tahmiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Dava dilekçesi ve tensip zaptı davalıya usulüne uygun tebliğ edilmiştir.
CEVAP :
Davalı tarafın dava dosyasına, davacı tarafın dava dilekçesine karşı herhangi bir cevap ve savunma dilekçesi sunmamış olduğu ve dava dosyasında davaya karşı herhangi bir cevap ve beyanın da bulunmadığı anlaşılmıştır.
DELİLLER :
——-müzekkere cevabı—
—- bilirkişinin mahkememize sunduğu 04/01/2021 tarihli raporu,
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE KANAAT:
Dava; faturaya dayalı alacağa istinaden başlatılan icra takibine vaki itiraz üzerine açılan itirazın iptali davasıdır.
Taraflar arasındaki uyuşmazlık, taraflar arasında——hususunda ihtilaf bulunmadığı, davacı şirketin davalı taraftan faturadan kaynaklı cari hesap alacağının bulunup bulunmadığı, alacağın miktarı, takip öncesi faiz talebinin yerinde olup olmadığı, faiz ve oranı, kötü niyet tazminatı koşullarının oluşup olmuşmadığı hususlarında uyuşmazlığa düştükleri noktasındadır.
Tarafların—- delilleri toplanmıştır.
Mahkememizin 17/12/2020 tarihli celsesinde dosyanın—bilirkişiye tevdiine karar verilmiş, dosya — tarihinde raporunu sunmuş, rapor taraflara tebliğ edilmiştir.
— mahkememize sunduğu 04/01/2020 tarihli raporunda sonuç olarak: Davacı tarafın dava konusu faturaları davalı — sözleşmesine istimaden düzenlemiş olduğu, yine taraflar arasında imzalanmış olan sözleşme gereği davalının yükümlülüğü olan adına tahakkuk ettirilmiş—- gerektiği, fakat davacının dava konusu ettiği faturaları, davalı tarafın ödemediği için davacı tarafından taraflar arasında imzalanmış sözleşme hükümleri gereği bu sözleşmenin haklı olarak feshedilebileceği ve feshedilmiş de olduğu, davacı tarafından davalı adına düzenlenmiş olan dava konusu faturalardan—– bedelinin dayanağı olan faturanın dava dosyasına sunulması gerekmekte olup, tarafımca 4.682,46 TL. olduğu/olacağı hesaplanmış olan ceza bedeline dayanak olan faturanın dava dosyasına sunulması gerekmekte olup, doğruluğu halinde de davacının davalı adına düzenlemiş olduğu dava konusu faturalardan—- ceza bedelini de davalı taraftan talep edebileceği, dolayısıyla da davacının davalı aleyhinde başlatmış olduğu dava konusu icra takip talebinde belirtmiş olduğu —-davalıdan talep edebileceği kanaatinde olduğunu beyan ve rapor etmiştir.
Dosyada mevcut tüm deliller incelenerek değerlendirilmesinde, hükme esas olarak alınan bilirkişi raporu dayanak yapılarak; Taraflar arasında —–imzalanması ile ticari ilişkinin başladığı, davacı— tarafından taraflar arasında —- takibe ve davaya konu faturaların davalı adına düzenlenmiş olduğu, davalı tarafın sözleşmeye istinaden adına tahakkuk ettirilmiş —-gerektiği, fakat davacı tarafından dava konusu edilen faturaların davalı tarafından ödenmediği, taraflar arasında —- 9. Maddesine istinaden davacı tarafından haklı sebeple sözleşmenin feshedilmiş olduğu,
—- bilirkişi tarafından davacı tarafından davalı adına düzenlenmiş olan dava konusu faturalardan—— fatura içerisinde ceza bedeli olarak yer alan—- ceza bedelinin dayanağı olan faturanın sunulması gerektiği, bilirkişi tarafından hesaplanan 4.682,46 TL olduğu hesaplanan ceza bedeline dayanak faturanın sunulması halinde; takip ve dava konusu —- davalıdan talep edebileceğinin bildirildiği,
Davacı vekili tarafından — tarihli bilirkişi raporuna karşı beyan dilekçesi ekinde 4.682,46 TL tutarındaki faturanın ibraz edildiği,
Alacağın sözleşmeden kaynaklanan faturalara dayalı olduğu, faturaların davalı tarafa tebliğ edildiği, asıl alacağın davalı tarafından belirli ve bilinebilir olduğu, itirazın haksız olduğu anlaşılmakla; davanın kabulüne karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi Yukarıda Açıklandığı Üzere;
Davanın KABULÜ İLE;
1—–. Sayılı takip dosyasına vaki itirazın İPTALİNE, takibin aynen DEVAMINA,
2-Alacağın sözleşmeden kaynaklanan faturalara dayalı olduğu, faturaların davalı tarafa tebliğ edildiği, alacağın davalı tarafından belirli ve bilinebilir olduğu, itirazın haksız olduğu anlaşılmakla asıl alacak miktarı 25.759,62 TL’nin % 20’si olan 5.151,92 TL’nin icra inkar tazminatı olarak davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-Başlangıçta peşin olarak alınan 328,28 TL harç, 135,90 TL tamamlama harcı ve icra dosyasın alınan 135,90 TL ile birlikte, alınması gerekli olan 1.856,72 TL harçtan mahsubu ile bakiye 1.256,64 TL karar ve ilam harcının davalıdan alınarak hazineye irat kaydına,
4-Davacının yargılama sırasında yapmış olduğu başvuru harcı 54,40 TL, peşin harç 328,28 TL, tamamlama harcı 135,90 TL ile birlikte posta ve tebligat gideri 137,00 TL, bilirkişi ücreti 700,00 TL, olmak üzere toplam 1.335,58 TL yargılama masrafının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davacı taraf yargılama sırasında kendini vekille temsil ettirdiğinden hüküm tarihinde yürürlükte — avukatlık ücretinin davalıdan alınarak davacı tarafa verilmesine,
6-6325 Sayılı Yasa’nın 18/A maddesinin 11 ve 13. Fıkraları uyarınca — arabulucuya– davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
7-Karar kesinleştiğinde, HMK Gider Avansı Tarifesinin 5. maddesi uyarınca artan gider avansının davacı tarafa iadesine,
8-Talep edilmesi halinde bir sureti dosyaya konulmak kaydıyla —- sayılı dosyasının merciine iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, diğerlerinin yokluğunda, gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren 2(iki) hafta içinde Mahkememize veya Mahkememize gönderilmek üzere bulunulan yer yada başka bir yer Asliye Ticaret Mahkemesine verilecek bir dilekçe ile başvurmak ve istinaf harç ve masraflarını karşılamak koşulu ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi’ne istinaf yasa yolunun açık olduğu, istinaf dilekçesinde istinaf yoluna başvuru konusu edilen hususlar ile nedenlerinin belirtilmesinin gerektiği, istinaf yoluna başvurulmasının İİK’nın 36. maddesi saklı kalmak kaydıyla kararın icrasını durdurmayacağı, süresi içerisinde karara karşı istinaf yoluna başvurulmaması halinde hükmün kesin hüküm ve kesin delil oluşturacağı açıklanmak suretiyle açık duruşmada verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.