Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 9. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/195 E. 2023/538 K. 15.06.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/195
KARAR NO : 2023/538

DAVA : İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle)
DAVA TARİHİ : 26/06/2020
KARAR TARİHİ : 15/06/2023

DAVA:
Davacı vekilinin mahkememize sunduğu 26/06/2020 havale tarihli dava dilekçesinde özetle; müvekkili sigorta şirketi nezdinde —-Genişletilmiş Hususi Kasko sigorta poliçesi ile sigortalı —- plaka sayılı park halindeki araca davalının maliki bulunduğu ——plaka sayılı aracın çarparak kaçması sonucunda meydana gelen trafik kazası nedeniyle müvekkilinin maliki bulunduğu araçta 14.000,00 TL tutarında hasar meydana geldiğini, ilgili hasar bedelinin sigorta poliçesi kapsamında müvekkili tarafından karşılandığını, yapılan ödeme sonrasında alacağın tahsili için davalı aleyhine—– İcra Müdürlüğü’nün —– Esas sayılı dosyası üzerinden icra takibi başlatıldığını, davalı tarafından haksız şekilde takibe itiraz edilmesi sonucunda takibin durdurulduğunu iddia ederek, icra takibine vaki itirazın iptali ile takibin devamına, alacağın % 20’si kadar icra inkar tazminatı, mahkeme masrafları, vekalet ücreti, işleyecek faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmistir.

SAVUNMA :
Davalı vekilinin 12/08/2020 tarihli cevap dilekçesinde özetle;—- plakalı aracın müvekkili şirket tarafından —– kiralandığını, bu nedenle müvekkili şirkete husumet yöneltilmesinin hukuken mümkün olmadığını, olaya ilişkin tutulan ve davanın esasını teşkil eden trafik kazası tespit tutanağının taraflarına tebliğ olunmadığını, dolayısı ile davacı tarafından iddia olunan kazanın ne şekilde olduğunun müvekkilince bilinmediğini, bu tutanakta taraflara akdedilen kusur oranını kabul etmediklerini, kusur oranının uzman bilirkişi tarafından incelenerek belirlenmesi gerektiğini, davacı tarafından talep olunan 14.000,00 TL hasar bedelinin fahiş olduğunu, kabulünün mümkün olmadığını, davaya konu kazaya karıştığı bildirilen —-plakalı araç hakkında Mali Sorumluluk Sigorta Poliçesinin mevcut olduğunu, bu nedenle sigorta poliçesinin muhatabının ——olduğunu, yine davacının ZMMS Sigortacısı şirkete başvuru yapıp yapmadığının tespit edilmesi gerektiğini, başvuru yapılmaması halinde davanın usulden reddine karar verilmesi gerektiğini savunarak, davanın reddine, yargılama giderleri ile avukatlık ücretinin davacı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.

DELİLLER:
—- İl Emniyet Müdürlüğü’nden —–plakalı aracın sahiplik ve teknik özelliklerini gösteren trafik kayıtları celbedilmiştir.—-. İcra Dairesi’nin —— esas sayılı icra dosya aslı mahkememize dosyası arasına celbedilmiştir.
—- İl Emniyet Müdürlüğü’nden —- plakalı aracın trafik kayıtları celbedilmiştir.Bilirkişi heyetinin 06/02/2023 tarihli bilirkişi raporunda özetle; davalı tarafa ait —– plakalı otomobil sürücüsünün % 100 oranında tam kusurlu olduğu, davacıya kasko sigortalı araç sürücüsü ve park halindeki diğer araç sürücülerinin kusursuz oldukları, araçtaki zarar miktarının KDV dahil 14.000,00-TL olduğu, taraflar arasındaki ilişkinin ticari iş kabul edilmesi durumunda davacının takip tarihi olan 07.01.2019 tarihi itibariyle talep edebileceği miktarın taleple bağlı kalınarak; 14.000,00-TL Asıl Alacak ve 1421,10-TL Avans(Ticari) Faiz olmak üzere toplam 15.421,10-TL olduğu, taraflar arasındaki ilişkinin ticari iş kabul edilmemesi durumunda davacının takip tarihi olan 07.01.2019 tarihi itibariyle talep edebileceği miktarın14.000,00-TL asıl alacak ve 686.00-TL yasal faiz olmak üzere toplam 14.686,00-TL olduğu yönünde rapor tanzim edilmiş ve bilirkişi raporu taraflara usulüne uygun olarak tebliğ edilmiştir.

DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE KANAAT :
Somut dava, kasko sigortacısı olan davacının kendi sigortalısı olan aracın hasar tazminatını ödedikten sonra, zararın sorumlusu olduğu iddiasıyla kazaya karışan diğer araç malikine karşı başlattığı icra takibine vaki itirazın iptali isteğine olup, bu niteliği ile 6102 sayılı TTK’nın 1472. maddesine dayalı bir rücu davasıdır ve halefiyete dayanmaktadır. Halefiyet hallerinde sigortanın sorumlu kişiye karşı açacağı dava sigorta poliçesinden kaynaklanmamaktadır. Bilindiği üzere 22/03/1944 gün ve ——sayılı Yargıtay İBK’na göre halefiyetle sigortacı tarafından açılan dava, sigortalı kimsenin sorumlu kişiye açtığı dava gibidir. Bir başka anlatımla sigortalı, sorumlu kişiye hangi mahkemede dava açacaksa, sigortacı da o mahkemede açabilir.Somut olayda kazaya karışan ve davacıya sigortalı olan —– plakalı aracın işleteni gerçek kişi ve aracın hususi otomobil olduğu anlaşılmaktadır. Sigortalının tacir olduğuna ilişkin bir iddia bulunmamaktadır. Sigortalı tacir olmadığı gibi ayrıca araç ta ticari olmadığından somut uyuşmazlıkta asliye hukuk mahkemesi görevlidir (emsal karar için bkz —–Bölge Adliye Mahkemesi —–hukuk Dairesi —— Karar). Bu sebeple mahkememizin görevsizliğine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.

HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda ayrıntılı olarak açıklandığı üzere;
1-Mahkememizin GÖREVSİZLİĞİNE, bu nedenle 6100 sayılı HMK’nın 115/2. Maddesi uyarınca dava şartı noksanlığından davanın usulden REDDİNE,
2-Taraflardan birinin, karar süresi içinde kanun yoluna başvurulmayarak kesinleşmiş ise kararın kesinleştiği tarihten; kanun yoluna başvurulmuşsa bu başvurunun reddi kararının tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içinde Mahkememize başvurarak, dava dosyasının görevli mahkemeye gönderilmesini talep etmesi halinde dosyanın görevli —— Nöbetçi Asliye Hukuk Mahkemesi’ne gönderilmesine,
3-Yasal süre içinde Mahkememize başvurarak, dava dosyasının görevli mahkemeye gönderilmesi talep edilmediği takdirde, Mahkememize davanın açılmamış sayılmasına karar verileceğinin iş bu kararın tefhim/tebliği ile İHTARINA,
4-Dava dosyasının talep üzerine gönderilmesi halinde yargılama giderlerine görevli mahkemece hükmedilmesine,Dair, davalı vekilinin yüzüne karşı, davacı vekilinin yokluğunda verilen gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde mahkememize veya mahkememize gönderilmek üzere bulunulan yer yada başka bir yer Asliye Ticaret Mahkemesine verilecek bir dilekçe ile başvurmak ve istinaf harç ve masraflarını karşılamak koşulu ile —– Bölge Adliye Mahkemesi’ne istinaf yolunun açık olduğu, istinaf dilekçesinde istinaf edilen hususlar ile nedenlerinin belirtilmesinin gerektiği, süresi içerisinde kararın istinaf edilmemesi halinde hükmün kesinleşeceği ve infaz edilebileceği açıklanmak suretiyle verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.