Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 9. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/175 E. 2022/50 K. 27.01.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2020/175 Esas
KARAR NO: 2022/50
DAVA: İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ: 17/06/2020
KARAR TARİHİ: 27/01/2022
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
DAVA :
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin ——-faaliyet gösterdiğini, davalıdan takip tarihi itibariyle muhtelif faturalardan kaynaklanan —- cari hesap alacağının bulunduğunu, müvekkilinin dava konusu alacağın tahsili amacıyla davalı aleyhine —–icra takibi yaptığını, davalının itirazı nedeniyle takibin durduğunu, —- anlaşma sağlanamadığını, Müvekkilinin davalıya satmış olduğu ürünlerin bedelini tahsil edemediğini, müvekkil şirketin davalı ile olan cari hesap ilişkisinin incelenmesi neticesinde dava konusu alacağın varlığının görüleceğini beyanla itirazın iptalini, davalının % 20′ den aşağı olmamak üzere icra inkâr tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ve vekâlet ücretinin davalı şirketin üzerinde bırakılmasına karar verilmesini arz ve talep etmiştir.
CEVAP:
Davalıya usulüne uygun tebligat yapılmasına rağmen cevap dilekçesi sunmadığı görüldü.
İNCELEME VE GEREKÇE:
Dava, taraflar arasındaki cari hesap ilişkisinden kaynaklanan alacağın tahsili için girişilen icra takibine yapılan itirazın iptali istemine ilişkin olup İİK 67 vd maddelerine dayanmaktadır.
Tarafların tüm delilleri celbolunarak dava dosyası ve ibraz edilen davacı ve davalı şirkete ait tüm ticari defter , kayıt ve dayanakları üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılarak rapor alınmıştır. Alınan raporun dosyadaki verilere uygun ve denetime açık bulunduğu anlaşılmakla, hükme esas alınmıştır.
Davaya konu —- sayılı takip dosyasının celbolunarak yapılan incelenmesinde ; davacı şirket tarafından davalı şirket aleyhine ——muhtelif faturalar ve cari hesaptan kaynaklanan alacağın tahsili için genel haciz yolu ile icra takibi yapıldığı, davalının süresi içerisinde takibe itirazı üzerine takibin durduğu görülmüştür.
Usulüne uygun olarak taraf teşkili sağlanmış, ön inceleme duruşması yapılmış olup davalının icra takibine yapmış olduğu yetki itirazının alacağın para alacağı olduğu, davacının adresinin yargı çevresinde bulunan ——olduğu anlaşılmakla mahkememizin yetkili olduğu kanaatine varılarak TBK 89. Maddesi uyarınca davalının yetki itirazının reddine karar verilmiştir.
Tarafların hazır olduğu ön inceleme duruşmasında davalının adresinin —-olması nedeniyle —Nöbetçi Asliye Ticaret mahkemesine talimat yazılarak takibe konu faturaların ve alacağın —- yılına ilişkin olduğu anlaşılmakla davalının—-yılı ticari defter ve kayıtları üzerinde mali müşavir bilirkişiden rapor alınmasına karar verilmiş olup, talimat mahkemesince alınan bilirkişi raporu dosyaya sunulmuştur.
Talimat bilirkişi raporunda özetle; davalının —yılı ticari defter açılış ve kapanış tasdiklerinin süresi içinde yapıldığı, tutulan defterlerin usulüne uygun olduğu, ticari defterlerin birbirlerini teyit eder nitelikte olduğu, davalı defterlerine göre taraflar arasında —- yılı öncesinden beri ticari ilişkinin mevcut olduğu, takibe ve davaya konu edilen faturaların davalı defterlerinde kayıtlı olduğu, faturaların davalı tarafından tebliğ alındığı ve davalı ticari defterlerine göre takip tarihi olan —– tarihi itibariyle davalı yanın davacıya —- borçlu olduğu yönünde rapor tanzim edilmiştir.
Mahkememizce davacının ticari defterleri üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılmış olup bilirkişinin dosyaya sunduğu —tarihli raporunda özetle; davacı şirketin ticari ve defter ve kayıtlarının usulüne uygun olarak tutulduğu, davalının icra takip tarihi itibariyle kayıtlarında davalıdan toplamda —– alacaklı olduğu, davacının vergi dairesinden gelen — göre davacının davalıya ait düzenlendiği —- tutarındaki faturayı bildirim konusu yaptığı davalının vergi dairesinden gelen —incelendiğinde ise davacının düzenlediği—- faturaları bildirim konusu yaptığı, ayrıca —– tutarlı faturayı bildirim konusu yaptığı ve sonuç olarak davacının düzenlediği —– tutarındaki faturayı davalının bildirim konusu yaptığı, davacının —- birbirini teyit ettiği, davacının —— tutarındaki faturaları dava konusu yaptığı yönündeki rapor tanzim edilmiş, rapor usulüne uygun olarak tebliğ edilmiştir.
Yapılan yargılama sonucunda ; dosya kapsamındaki tüm deliller; vergi dairelerinden celbolunan —— alınan bilirkişi raporuna göre , taraflar arasında ticari ilişki bulunduğu, her iki tarafında alacağa konu faturaları ilgili vergi dairelerine bildirmiş olduğu anlaşılmakla taraflar arasındaki ticari ilişkinin var olduğunun sabit olduğu, para borçları götürülecek borçlardan olduğundan davacının ikametgah mahkemesinin de yetkili olduğu, bu nedenle davalının icra takibine yapmış olduğu yetki itirazının yerinde olmadığı, davacı ticari defter ve kayıtları üzerinde yapılan bilirkişi incelemesine göre davacının ticari defter ve kayıtlarının usulüne uygun olarak tutulduğu ve ticari iş kapsamında düzenlenen bütün faturaların davacı tarafça ilgili vergi dairesine bildirildiği, davacının defterlerine göre davalıdan —– alacaklı olduğu, ancak davacının—-dava konusu yaptığı, davalının ticari defterlerinde ise taraflar arasındaki ticari iş kapsamında düzenlenen bütün faturaların davalı defterlerinde kayıtlı olduğu gibi davalının iş bu faturaları da —- olarak ilgili — bildirdiği, her iki tarafında — birbirini teyit ettiği, davalının ticari defterleri üzerinde yapılan bilirkişi incelemesi sonucu davalının kendi defter ve kayıtlarına göre davacıya —- borçlu olduğu, davalının takibe konu faturaları——- bildirmiş olmasına ve ticari defterlerine kaydetmiş olmasına rağmen icra takibine konu borcu ödediğine ilişkin bir delil sunmadığı gibi bu yönde bir iddiasının da bulunmadığı ve fatura bedelini davacıya ödediğini ispatlayamadığı, davacının ve davalının ticari defter ve kayıtlarına göre davacının davalıdan takip tutarı kadar alacaklı olduğunu ispatladığı, alacağın faturaya dayalı olması bilinir ve belirlenebilir olması nedeniyle icra inkar tazminatı hüküm ve koşullarının oluştuğu, tarafların tacir olması nedeni ile alacağa avans faizi uygulanması gerektiği, sonuç ve vicdani kanaatine varılarak davanın kabulüne karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM: Ayrıntısı ve gerekçesi yukarıda belirtildiği gibi;
1.Davanın kabulü ile; davalının —– sayılı dosyasına vaki itirazın iptaline,
2-Asıl alacağa takip tarihinden itibaren avans faizi uygulanmasına,
3-Hükmolunan alacağın % 20 si oranında icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Harçlar Kanunu gereğince dava değeri üzerinden alınması gereken toplam 399,70 TL harçtan daha önceden peşin olarak ödenen toplam 99,93 TL harç düşüldükten sonra eksik kalan 299,77 TL harcın davalıdan alınarak hazineye irad kaydına,
5-Davacı yargılama sırasında kendini vekille temsil ettirdiğinden hüküm tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T uyarınca 5.100,00 TL avukatlık ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Davacı tarafından yapılan 54,40 TL başvuru harcı, 99,93 TL peşin harç, 7,80 TL vekalet ücreti, 1.482,00 TL tebligat, bilirkişi, posta ve diğer masraflar olmak üzere toplam 1.644,13 TL nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
7-Karar kesinleştiğinde ve talep halinde HMK Gider Avansı Tarifesinin 5. maddesi uyarınca artan gider avansının davacıya iadesine,
8-6325 Sayılı Yasa’ nın 18/A maddesinin 11 ve 13. Fıkraları uyarınca zorunlu arabuluculuk nedeniyle arabulucuya hazine tarafından ödenen 1.320,00 TL’nin davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı vekilinin yokluğunda verilen gerekçeli kararın miktar itibariyle kesin olmak üzere okunup usulen anlatıldı. 27/01/2022