Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 9. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/170 E. 2021/149 K. 23.02.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : 2020/170 Esas
KARAR NO : 2021/149

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 15/06/2020
KARAR TARİHİ : 23/02/2021

DAVA :
Davacı vekili Mahkememize sunduğu 15/06/2020 havale tarihli ve aynı tarihte harçlandırdığı dava dilekçesinde özetle; Taraflar arası ticari ilişki bulunduğunu, davalı yanın davacı yana cari hesap borcunun bulunduğunu, borcun ödenmemesi üzerine alacağın tahsili amacı ile icra takibi başlatıldığını, borçlunun haksız ve kötü niyetli itirazı ile takibin durdurulduğunu beyanla, davalarının kabulüne, borçlunun itirazının iptaline, takibin devamına, davalının; alacağın %20’sinden az olmamak üzere icra inkâr tazminatına mahkûm edilmesine, yargılama giderleri ve ücreti vekâletin davalı tarafa tahmiline karar verilmesini talep ve dava etmişlerdir.
SAVUNMA :
Davalıya dava dilekçesi usulüne uygun olarak tebliğ edilmiş, davalı cevap dilekçesi sunmamıştır.
DELİLLER :
-İstanbul —. İcra Müdürlüğünün —– sayılı dosyası UYAP sureti,
——– Dairesinin cevabi yazısı,
——- cevabi yazısı,
-Mali müşavir bilirkişinin —- tarihli raporu,
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE KANAAT :
Dava; faturaya dayalı cari hesap alacağına istinaden başlatılan icra takibine itiraz üzerine açılan itirazın iptali davasıdır.
Tarafların dilekçelerinde bildirdikleri delilleri toplanmıştır.
Taraflar arasındaki uyuşmazlık, taraflar arasında ticari ilişki bulunduğu hususunda ihtilaf bulunmadığı, ihtilafın cari hesap alacak miktarı, faiz ve oranı, takip öncesi davalının temerrüde düşürülüp düşürülmediği, icra inkar koşullarının bulunup bulunmadığı noktasındadır.
Tarafların dilekçelerinde bildikleri delilleri toplanmıştır.
Celp ve tetkik edilen İstanbul —. İcra Müdürlüğü’nün —- Esas sayılı dosyasında; davacı takip alacaklısı tarafından takip talebi ile davalı takip borçlusu hakkında ilamsız takip başlatıldığı, ödeme emrinin davalı takip borçlusuna tebliğ üzerine davalı takip borçlusunun süresi içerisinde, borca ve ferilerine karşı borca itiraz dilekçesi sunduğu ve bunun üzerine takibin durduğu, itiraz dilekçesinin ve/veya takibin durdurulmasına ilişkin kararın davacı takip alacaklısına tebliğ edilmediği, eldeki davanın 1(bir) yıllık hak düşürücü süre içerisinde açıldığı anlaşılmıştır.
Mahkememizce mali müşavir bilirkişiden rapor aldırılmasına karar verilmiş, bilirkişi 13/01/2021 tarihinde raporunu ibraz etmiş ve rapor taraflara tebliğ edilmiştir.
Mali Müşavir bilirkişi mahkememize sunduğu 13/01/2021 tarihli raporunda özetle; Dosyaya mübrez belge, bilgi, takip dosyası, davacı ve davalı yanın ticari defterleri ve dosya üzerinde yapılan inceleme ve değerlendirmeler neticesinde; Davacı yan tarafından incelemeye sunulan —— yılı ticari defterlerinin 6102 sayılı TTK. İlgili hükümleri yönünden usulüne uygun tutulmuş olduğu, davalı yan tarafından incelemeye sunulan — yılı ticari defterlerinin 6102 sayılı TTK. İlgili hükümleri yönünden usulüne uygun tutulmuş olduğu, davacı yanın davalı yandan takip tarihi olan —alacaklı olduğu, davacı yanın—-alacağı için 3095 sayılı yasaya (Md.2) istinaden icra takip tarihi olan; — tarihinden itibaren değişen oranlarda avans faiz talep edebileceği, tarafların, inkâr tazminatı ve diğer benzeri taleplerinin muhterem Mahkemenizin takdiri içinde kaldığını beyan ve rapor etmiştir.
Dosyada mevcut tüm delillerin incelenerek değerlendirilmesinde; Hükme esas olarak aldırılan 13/01/2021 tarihli mali müşavir bilirkişi raporu dayanak yapılarak; Davacı tarafın incelenen 2018-2019 yıllarına ait ticari defterlerinin usul ve yasaya uygun tutulduğu, davacı lehine delil vasfına haiz olduğu, davacı tarafın ticari defter kayıtlarına göre taraflar arasında ticari ilişki mevcut olduğu, davacı şirketin ticari defterlerinde davalı şirkete — borç kaydettiği, karşılığında 486.951,03 TL alacak kaydetmek sureti ile 23.01.2020 takip tarihi itibari ile 28.233,94 TL alacaklı gözüktüğü, davalı tarafın incelenen 2018-2019 yıllarına ait ticari defterlerinin usul ve yasaya uygun tutulduğu, davalı lehine delil vasfına haiz olduğu, davalı tarafın ticari defterlerine göre taraflar arasında ticari ilişki mevcut olduğu, davalı şirketin incelenen ticari defterlerinde davacı şirkete — borç kaydettiği, karşılığında 515.185,98 TL alacak kaydetmek sureti ile 23.01.2020 takip tarihi itibari ile 28.234,95 TL borçlu gözüktüğü, tarafların incelenen ticari defter ve kayıtlarına göre aralarında ticari ilişki mevcut olduğu, davacı tarafından düzenlenen tüm faturaların davalı taraf ticari defterlerinde kayıtlı olduğu, davalı tarafından yapılan tüm ödemelerin de davacı taraf ticari defterlerinde kayıtlı olduğu, tarafların defter kayıtlarına göre muhasebesel çekişme olmadığı, davalı tarafın kendi ticari defterlerinde takip talebinde belirtilen asıl alacak miktarı kadar borçlu olduğu, takibin dayanağının cari hesap alacağı olduğu, bu alacağın advacı tarafından davalı tarafa düzenlenen faturalardan kalan bakiye alacak olduğu, davacı tarafından davalı adına düzenlenen tüm faturaların davalı taraf ticari defterlerinde aynen kayıtlı olduğundan fatura ve muhteviyatına itiraz bulunmadığı, davacı tarafından düzenlenen fatura ve ——– davalı tarafa teslim edilmiş olduğu, tarafların ticari defter ve kayıtlarının örtüşmüş olduğu, takip tarihi itibari ile davalı tarafın davacı tarafa — borçlu olduğu,
Tarafların tacir, yapılan işin ticari mahiyette olması nedeniyle 3095 sayılı yasanın 2. Maddesine istinaden talep edilen değişen oranlardaki avans faizi talebinin yerinde olduğu,
Asıl alacak olarak talep edilen cari hesap alacağının faturalara dayalı bakiye alacak olduğu, davacı tarafından davalı tarafa düzenlenen faturaların davalı ticari defterlerinde kayıtlı olduğu, borcun ödendiğine dair belge sunulmadığı, itirazın haksız olduğu anlaşılmakla; davanın KISMEN KABULÜNE dair karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda ayrıntılı olarak açıklandığı üzere;
1-Davanın KISMEN KABULÜ İLE;
İstanbul —- İcra Dairesinin —– Sayılı dosyasına vaki itirazın iptaline, takibin 28.233,94 TL olarak takip tarihinden itibaren işleyecek değişen oranlarda avans faizi ile birlikte devamına,
2-Fazlaya dair talebin reddine,
3-Asıl alacak olarak talep edilen cari hesap alacağının faturalara dayalı bakiye alacak olduğu, davacı tarafından davalı tarafa düzenlenen faturaların davalı ticari defterlerinde kayıtlı olduğu, borcun ödendiğine dair belge sunulmadığı, itirazın haksız olduğu anlaşılmakla, asıl alacak miktarı 28.233,94 TL’nin % 20’si olan 5.646,79 TL’nin icra inkar tazminatı olarak davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Başlangıçta peşin olarak alınan 334,1 TLharcın, alınması gerekli olan 1928,66 TL harçtan mahsubu ile bakiye 1594,56 TL karar ve ilam harcının davalıdan alınarak hazineye irat kaydına,5-Arabuluculuk aşamasında —— tarafından ödenen arabulucu ücreti 1.320 TL’nin davalıdan alınarak hazineye irat kaydına,
6-Davacının yargılama sırasında yapmış olduğu 334,1 TL peşin harç, 22,5 TL tebligat ve posta gideri, 700 TL bilirkişi ücreti, olmak üzere toplam 1.056,6 TL nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
7-Davacı yargılama sırasında kendini vekille temsil ettirdiğinden hüküm tarihinde yürülükte bulunan —————. uyarınca 4.235,09 TL avukatlık ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
8-Karar kesinleştiğinde, HMK Gider Avansı Tarifesinin 5. Maddesi uyarınca, artan gider avansının davacıya iadesine,
Dair, davacı vekilinin ve davalı vekilinin yüzüne karşı, diğerlerinin yokluğunda, gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren 2(iki) hafta içinde Mahkememize veya Mahkememize gönderilmek üzere bulunulan yer yada başka bir yer Asliye Ticaret Mahkemesine verilecek bir dilekçe ile başvurmak ve istinaf harç ve masraflarını karşılamak koşulu ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi’ne istinaf yasa yolunun açık olduğu, istinaf dilekçesinde istinaf yoluna başvuru konusu edilen hususlar ile nedenlerinin belirtilmesinin gerektiği, istinaf yoluna başvurulmasının İİK’nın 36. maddesi saklı kalmak kaydıyla kararın icrasını durdurmayacağı, süresi içerisinde karara karşı istinaf yoluna başvurulmaması halinde hükmün kesin hüküm ve kesin delil oluşturacağı açıklanmak suretiyle açık duruşmada verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.