Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 9. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/162 E. 2020/522 K. 15.10.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : 2020/183 Esas
KARAR NO : 2020/500

DAVA : Alacak (Taşıma Sözleşmesi Kaynaklı)
DAVA TARİHİ : 22/06/2020
KARAR TARİHİ : 13/10/2020

DAVA :
Davacı vekili Mahkememize sunduğu 22/06/2020 havale tarihli ve aynı tarihte harçlandırdığı dava dilekçesinde özetle; müvekkil ile davalı ———————ile taşınması hususunda bir taşıma sözleşmesi kurulduğunu, müvekkilin, taşıma konusu hakkında 21.10.2019 tarihinde davalıya bilgi verdiğini ve fiyatlandırma talep ettiğini, davalının bu doğrultuda bir fiyatlandırma yaparak müvekkile onay elektronik postası gönderdiğini, müvekkil ile davalı arasındaki irtibatın ——- aracılığı ile yürütüldüğünü, taşıma sözleşmesi herhangi bir şekil şartına bağlı olmayıp taraflar arasında taşıma senedinin düzenlenmemiş olması hususunun da sözleşmenin varlığını etkilemeyeceğini, anılan taşıma sözleşmesi kapsamında davalı tarafın, taşımayı gerçekleştirecek geminin hareket planları hakkında müvekkile bilgi verdiğini, müvekkilin de taşımanın bir an önce gerçekleşebilmesi adına —— tarihinde derhal rezervasyon talebinde bulunduğunu, bu esnada ve öncesinde ise davalının, müvekkil tarafından temin edilmesi gerekli refakat belgeleri hakkında ise herhangi bir bilgi vermediğini, müvekkilin rezervasyon talebi doğrultusunda davalı,——– alınacağı ve beyanname son teslim tarihinin 06.11.2019 olduğu hakkında bilgileri içerir rezervasyon onayını müvekkile gönderdiğini, bu itibarla müvekkil, ——— bulunan ——getirterek nakliye ücreti ödemediğini, emtianın konteynera yüklenmesinden önce —————– yükleme yapmak durumunda kalmış ve depo masrafı ödemediğini, ——– Beyannamesi tanzim edildiğini ve gümrük masraflarının ödendiğini, rezervasyon yapılmasının ardından müvekkilin, alıcı firmaya rezervasyon bilgilerini ilettiğini ve rezerve tarihlerine binaen gönderim yapabileceği vaadinde bulunduğunu, davalının beyanları müvekkil nezdinde sözleşmenin ifa edileceği, söz konusu malların taşınacağı yönünde bir güven oluşturduğunu, rezervasyon ertesinde davalı tarafından müvekkilin yükleme bilgilerinin alındığını, mühür numarası verildiğini ve ——– müvekkile gönderildiğini, müvekkilin de gümrük işlemlerini tamamladığını, yüklemenin bir an önce gerçekleşebilmesi adına gecikmeksizin gönderilen konteyner içerisine taşınacak emtiayı yüklediğini, teslimat yeri olarak kararlaştırılan ——— konteynerı taşıdığını, iç nakliye ücreti ve depo masraflarını karşıladığını, taraflar arasındaki anlaşmazlıklar ise emtianın tesliminden sonra baş göstermeye başladığını, müvekkil emtiayı teslim yükümlülüğünü ifa ettikten sonra davalı tarafından——— olunduğunu, belirtilen kodun güncelliği konusunda taraflar arasında bir takım uyuşmazlıklar çıktığını, davalının——— taktirde yüklemenin bir sonraki gemiye kalabileceğini” belirttiğini, müvekkilin de haklı olarak “alıcı firmanın daha önce de işlemlerini bu —— fiyatlandırma aşamasında bilgi verilseydi daha hızlı aksiyon alabileceklerini” ifade ederek gecikmeksizin güncel kodu ilettiğini, talep olunan kodun temininden sonra müvekkilin, yükleme yapılacağı düşüncesiyle beklemekteyken 07.11.2019 tarihinde “ürünler yeni midir?” sorusu ile karşı karşıya kaldığını, bu soru karşısında şaşkınlığa uğrayan müvekkil, ——şeklinde yanıt verdiğini, bu sefer davalı, “ürünler yeni midir, kullanılmış mıdır?” şeklinde bir soru daha yönelttiğini, müvekkilin de taşıma konusunun ikinci el olduğunu belirttiğini, ürünlerin——olduğu fiyatlandırma aşamasında dahi davalı tarafa bildirildiğini, fiyat bilgisinin de ikinci el———alındığını, dolayısıyla taşıma konusunun tesliminden sonra ürünlerin niteliği hakkında yöneltilen bu soru, davalı tarafın özen ve dikkat yükümlülüğüne aykırı davrandığını, basiretli bir tacir gibi hareket etmediği hakkında müvekkilde bir şüphe uyandırdığını, ürünlerin ikinci el —- olduğunu başından beri bilen davalı tarafın, en başında belirtmesi ve talep etmesi gereken —–” rezervasyonlar tamamlandıktan, emtia temin alındıktan sonra 07.11.2019 tarihinde talep ettiğini, istenilen kod ise aynı gün içerisinde müvekkili tarafından temin edildiğini, ancak bu kod davalı tarafından kabul görmemiş ve davalı — yüklemeyi planlamadan çıkaracaklar bilginize. İletilen kodlar atık kategorileriymiş. Yurtdışı kabul etmiyor ve —- ediyor. —- listesi varsa iletmelerini talep ettim ancak müşteri bunu bilmiyorsa yüklemeyi almayın şeklinde dönüş yaptılar” şeklinde bir mail gönderdiğini, davalı tarafın, müvekkil tarafından en başında belirtilmiş olmasına rağmen taşıma konusunun tehlikeli madde arz ettiğinin sonradan farkına vardığını, bu hata da müvekkilin mağduriyetine sebebiyet verdiğini, müvekkilin yüklemenin yapılamayacağı tehdidi ile karşılaştığını, müvekkilin de davalı tarafa, yükleme onayı verilmeden önce neden böyle bir talepte bulunmadıklarını;—— yapıldıktan, beyanname hazırlandıktan ve teslimat tamamlandıktan sonraki bu kontrolün kendilerini mağdur ettiğini, oysa ki bu bilgilerin yükleme öncesinde de temin edilebileceğini, rezervasyon öncesinde bilgilendirmeleri dahilinde mağduriyet yaşamayacaklarını belirttiğini, davalının dikkat ve özen yükümlülüğüne aykırı davranışlarına dikkat çektiğini, ancak davalı taraf müvekkile herhangi bir dönüş yapmadığını, bunun üzerine talep olunan kodların, ——— gerekli düzeltmeler yapılarak tekrar gönderildiğini, 11.11.2019 tarihinde ise taşıma yapılacağı ——– kalkış yaptığını, davalının kusurları neticesinde yükleme yapılamadığını, aynı tarihte —— fiyat talep ederken atık ————–oldugunu belirtmiş miydiniz?” şeklinde ilginç bir soru daha yönelttiğini, ürünlerin ikinci el —- olduğunu fiyatlandırma aşamasında belirten müvekkil, bu sorular karşısında taşımanın yapılıp yapılmayacağı hususunda kuşkuya düşmeye başladığını, müvekkilin kuşkularında haklı çıktığını, davalı tarafın müvekkilden ithal izin belgesi istediğini, bu belgenin sunulmasını müteakip bu sefer de ihracat izninin müvekkilden sorulduğunu, davalının her defasında başka bir belge talep ettiğini, kendisinden parça parça belge talep edilen ve talep edilebilecek belgeler ile prosedür hakkında sözleşme öncesinde aydınlatılmayan müvekkilin, kendilerinin ve alıcının zor durumda kaldığını, bu belgelerin neden —– öncesinde talep edilmediğini, ———— masraflarının artmaya başladığını davalıya bildirdiğini, davalının ise 15.11.2019 tarihinde müvekkile şu şekilde cevap verdiğini;
“Öncelikle sunu belirtmek isteriz ki, beyannameyi teslim——- girişinden önce bu kontrolleri yapmamız maalesef mümkün olamıyor.—– konu yüklemenin —–olup olmadığıyla alakalı yeniden bilgi talebi geldi. Yüklemenin—— olmadıgını acil olarak teyit edebilmemiz icin istenilen bilgilere ihtiyac duymaktayız. Gereken bilgileri sunduktan sonra yükün gemilere kabul edilip edilmeyeceğinin, edilecekse oluşabilecek ekstra masrafların teyidini alabileceğiz. Konuyla alakalı ivedi olarak bir sonuca ulaşmamız gerekiyor.” Ancak ürünün —- fiyatlandırma aşamasında dahi belirgin olduğunu, müvekkil taşıma konusu ürünün ikinci el ——olduğunu en başında belirttiğini, bu itibarla müvekkilden talep olunabilecek belgeler ve takip edilecek prosedürün sabit olup davalının da bu işin ehli, deneyimli ve basiretli bir tacir olduğundan sürecin uzamasından, müvekkilin uğramış olduğu zararlardan sorumlu olacağını, dolayısıyla ilgili cevap mailinin haksız ve hukuka aykırı olduğunu,15.11.2019 tarihinden sonra da davalı tarafından çeşitli bahaneler ileri sürülerek, yüklemeden imtina edildiğini, davalı tarafın sözleşmeden doğan taşıma yükümlülüğünü ifa etmediğini, davalının bu eylemlerinin taşımanın 2 aya yakın gecikmesine sebebiyet verdiğini, müvekkilin bu esnada depo ücreti, iç nakliye ücreti, gümrük ücreti, beyanname ücreti ile bu beyannamenin iptali ücreti ve diğer ücretler için şimdiye kadar 20.000,00 TL civarında bir bedel ödemek durumunda kaldığını, bunun yanı sıra müvekkil, emtianın gönderileceği———– üstlendiği yükümlülükleri yerine getiremediğini, ilgili firmaya cezai tazminat ödenmesi gündeme gelmiş, müvekkilin bu firma nezdinde ticari intibarının da zedelendiğini, müvekkilin uğramış olduğu anılan zararların tazmini amacıyla davalıya Ankara —. Noterliği’nin ———————- yevmiye no’lu ihtarname keşide edildiğini, ihtarnamenin sonuçsuz kalması üzerine 11.02.2020 tarihinde zorunlu arabuluculuğa başvurulduğunu, arabuluculuk görüşmelerinin ise olumsuz sonuçlandığını, talep olunacak belgeler ve takip edilecek prosedür hakkında müvekkili bilgilendirmeyen, özen ve dikkat yükümlülüğüne aykırı davranarak basiretli bir tacir gibi davranmayan davalının, müvekkilin uğramış olduğu zararları tazminle yükümlü olduğunu, müvekkilin sözleşme dolayısıyla yapmış olduğu depo masrafları, iç nakliye masrafları, gümrük ücretleri ve bilirkişi tarafından tespit olunabilecek bilimum zararının fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik 1.000,00 TL’sinin davalı tarafından tazminini, vekalet ücreti ile yargılama giderlerinin davalı tarafa yükletilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA :
Davalı vekili Mahkememize sunduğu —– havale tarihli cevap dilekçesinde özetle: davanın, görev yönünden, aktif husumet, pasif husumet, yetki yönünden, arabuluculuk sürecinin usulüne uygun yerine getirilmemiş olması nedeniyle usulden reddine, her türlü yargılama gideri ile vekalet ücretinin karşı taraf üzerinde bırakılmasına, karar verilmesini talep etmiştir.
Uyuşmazlık Konusu : Taraflar arasındaki ihtilaf, temelde taşıma sözleşmesinin ifa edilip edilmediği, ifa edilmemiş ise davacının bu sebeple bir zararının bulunup bulunmadığı ve bu zarardan davalının sorumlu olup olmadığı noktasındadır.
Davanın Hukuki Niteliği: Dava, deniz taşımacılığı sözleşmesinden kaynaklı alacak davasıdır.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE KANAAT :
Gemi, ancak malikin veya maliklerinden birinin istemi üzerine gemi siciline tescil olunur.(TTK md 959/1)
Yargı yetkisini, Anayasanın 9. Maddesine göre, Türk Milleti adına kullanan Mahkememizce, uyuşmazlık konusu hakkında, yapılan yargılama sonunda(Ay. m.141); sunulan deliller, iddia ve beyanlar ile tüm dosya mündericatı incelenip hep birlikte değerlendirildiğinde;
Davanın denizde taşıma yapılmasına ilişkin sözleşmeden kaynaklandığı, bu sözleşmelerin TTK. 1142 v.d. maddelerinde düzenlendiği, uyuşmazlığın deniz ticaretine ilişkin olduğunu, deniz ticaretine ilişkin işlerin, Deniz Ticaretine ilişkin düzenlemeler arasında yer aldığı, TTK’nın 5/2 maddesine göre deniz ticaretine ve —– ilişkin hukuk davalarına bakmakla asliye ticaret mahkemelerinin biri veya bir kaçının münhasıran — tarafından görevlendirilebileceği, bu kapsamda —– 20/07/2004 tarih ve —- sayılı kararı ile İstanbul ‘da kurulup faaliyete geçirilen denizcilik ihtisas mahkemesinin yargı alanının İstanbul ili mülki sınırları olarak belirlendiği, yine 09/09/2014 tarihli Ticaret Mahkemesi hakimleri ile bazı yer adli yargı hakimlerinin müstemir yetkilerinin düzenlenmesine ilişkin yetki kararnamesi ile 6102 sayılı TTK 5/2 maddesi gereğince İstanbul —. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin TTK ‘dan ve diğer kanunlardan doğan deniz ticareti ve —- ilişkin hukuk davalarına bakmak üzere münhasıran görevlendirildiği bu nedenle deniz ticaretine ilişkin bir uyuşmazlıktan kaynaklanan eldeki bu davada Mahkememizin görevli olmadığı, mahkemenin görevli olmasının(HMK m.114/1-c) dava şartlarından olduğu, mahkemece, dava şartlarının mevcut olup olmadığının, davanın her aşamasında kendiliğinden(HMK m. 115/1) nazara alınacağı, tespit edilen dava şartı noksanlığının giderilmesinin mümkün olmadığı sonuç ve vicdani kanaatine(Ay. m.138) varılarak yargılama harç ve giderleri görevli mahkemede değerlendirilmek üzere Mahkememizin görevsizliğine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda ayrıntılı olarak açıklandığı üzere;
1-Mahkememizin GÖREVSİZLİĞİNE, bu nedenle 6100 sayılı HMK’nın 115/2. Maddesi uyarınca dava şartı noksanlığından davanın usulden REDDİNE,
2-Taraflardan birinin, karar süresi içinde kanun yoluna başvurulmayarak kesinleşmiş ise kararın kesinleştiği tarihten; kanun yoluna başvurulmuşsa bu başvurunun reddi kararının tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içinde Mahkememize başvurarak, dava dosyasının görevli mahkemeye gönderilmesini talep etmesi halinde dosyanın görevli İstanbul —-Asliye Ticaret Mahkemesi(Denizcilik İhtisas Mahkemesi sıfatı ile)’ ne gönderilmesine,
3-Yasal süre içinde Mahkememize başvurarak, dava dosyasının görevli mahkemeye gönderilmesi talep edilmediği takdirde, Mahkememize davanın açılmamış sayılmasına karar verileceğinin iş bu kararın tefhim/tebliği ile İHTARINA,
4-Dava dosyasının talep üzerine gönderilmesi halinde yargılama giderlerine görevli mahkemece hükmedilmesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, diğerlerinin yokluğunda, gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren 2(iki) hafta içerisinde mahkememize veya mahkememize gönderilmek üzere bulunulan yer yada başka bir yer Asliye Ticaret Mahkemesine verilecek bir dilekçe ile başvurmak ve istinaf harç ve masraflarını karşılamak koşulu ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi’ne istinaf yolunun açık olduğu, istinaf dilekçesinde istinaf edilen hususlar ile nedenlerinin belirtilmesinin gerektiği, süresi içerisinde kararın istinaf edilmemesi halinde hükmün kesinleşeceği ve infaz edilebileceği açıklanmak suretiyle açık duruşmada verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.