Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 9. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/150 E. 2020/223 K. 09.06.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : 2020/150 Esas
KARAR NO : 2020/223

DAVA : Alacak (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 28/05/2020
KARAR TARİHİ : 09/06/2020

Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
DAVA : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı ….——-tarihinden istifasını sunduğu 18/10/2019 tarihine kadar iş akdi çerçevesinde müvekili şirketin —– bünyesinde yönetmen olarak istihdam edildiğini, davalının iş akdini feshetmeden evvel, müvekkili şirketin kendisine iş ilişkilerini yürütebilmesi adına tahsis ettiği —— adresi üzerinden müvekkili şirketin çalışmakta olduğu dava dışı ————– isimli şirkete gönderildiğini—— müvekkili şirket hakkında olumsuz intiba oluşturacak söylemlerde bulunduğunu, ekip olarak şirketten ayrıldıklarını ve kendileriyle tekrar iletişime geçerek Türkiye piyasasında da faaliyet gösteren başka bir şirket üzerinden hizmet sağlayacağını ifade ettiğini, e posta sonrası müvekkili şirketin müşterisi ile olan ticari ilişkisi zedelendiğini ve sonuç olarak maddi zarar gördüğünü, davalı ile arasındaki mevcut iş akdini düzenleyen sözleşmenin 5.1. Maddesi uyarınca rekabet yasağına yer verildiğini bu kapsamda sözleşmenin sona ermesinden itibaren 1 yıl süre içeriside rakip olan herhangi bir kişi şirket veya kuruluş için hiçbir surette ve hangi sıfatla olursa olsun hizmet verilmeyeceği, böyle bir kişi şirket veya kuruluşa çalışmak için başvurulmayacağı ve çalışanın kendi adına böyle bir iş yürütülemeyeceği veya böyle bir işle ilgilenilmeyeceği hususu taraflarca yazılı olarak kararlaştırılmıştır. Davalının içeriğini kendisinin oluşturduğu ——— hesabında ise davalının müvekkili şirkette yürütmüş olduğu çalışmalar ile aynı konuda faaliyet gösteren ve bir dönem müvekkil şirket bünyesinde birlikte çalıştığı ————- isimli şirkette çalıştığı tespit edildiğini, söz konusu hususun tek başına d avalının yukarı atıfta bulunulan e-posta doğrultusunda planlı bir şekilde rekabet yasağını ihlal ettiğini, açıklanan nedenlerle tarafların kabulünde olan iş sözleşmesinin gizlilik ve rekabet etmeme yükümlülüklerinin ihlali halinde işçinin işveren cezai şart ödeneceğinin öngörülmesi nedeniyle müvekkili adına davalıdan cezai şart olarak 92.949,30 TL nin tahsil edilmesini, arabuluculuk sürecinin sona erme tarihi olan 28/04/2020 tarihinden işleyecek yasal faizi ile birlikte tahsili ile yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesini mahkememizden talep etmiştir.
CEVAP : Dava dilekçesi davalıya tebliğ edilmemiştir.
(———– Karar sayılı Kararı)
Davanın Hukuki Niteliği: Dava, hizmet sözleşmesine dayalı rekabet yasağının ihlali nedeniyle uğranılan zararların tazmini(tazminat), davasıdır.
Davanın Hukuki Sebebi: 6098 Sayılı Türk Borçlar Kanunu(TBK)’nun “aykırı davranışların sonuçları” başlıklı 446/1. Maddesindeki “Rekabet yasağına aykırı davranan işçi, bunun sonucu olarak işverenin uğradığı bütün zararları gidermekle yükümlüdür.” şeklindeki düzenlemedir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE KANAAT :
Her iki tarafın da ticari işletmesiyle ilgili hususlardan doğan hukuk davaları ticari dava sayılır(TTK m.4). Aksine hüküm bulunmadıkça, dava olunan şeyin değerine veya tutarına bakılmaksızın asliye ticaret mahkemesi tüm ticari davalara bakmakla görevlidir.(TTK m.5).
Ticari işletme, esnaf işletmesi için öngörülen sınırı aşan düzeyde gelir sağlamayı hedef tutan faaliyetlerin devamlı ve bağımsız şekilde yürütüldüğü işletmedir(TTK m.11 ).
Esnaf ise; ister gezici olsun ister bir dükkânda veya bir sokağın belirli yerlerinde sabit bulunsun, ekonomik faaliyeti sermayesinden fazla bedenî çalışmasına dayanan ve geliri esnaf işletmesi için öngörülen sınırda kalan, sanat veya ticaretle uğraşan kişidir(TTK m.15 ).
İş mahkemeleri 5953 sayılı Kanuna tabi gazeteciler, 854 sayılı Kanuna tabi gemiadamları, 22/5/2003 tarihli ve 4857 sayılı İş Kanununa veya 11/1/2011 tarihli ve 6098 sayılı Türk Borçlar Kanununun İkinci Kısmının Altıncı Bölümünde düzenlenen hizmet sözleşmelerine tabi işçiler ile işveren veya işveren vekilleri arasında, iş ilişkisi nedeniyle sözleşmeden veya kanundan doğan her türlü hukuk uyuşmazlıklarına(…) dava ve işlere bakar.(7036 Sayılı İş Mahkemeleri Kanunu m.5/1-a)
İşçi, işverene kusuruyla verdiği her türlü zarardan sorumludur.(TBK m.400/1)
Uyuşmazlık konusu davaya bakma görevinin hangi mahkemeye ait olduğu noktasındadır.
Davalının 04/05/2018 tarihinde istifa suretiyle sonlandırdığı taraflar arasındaki 06/04/2015 başlangıç tarihli iş sözleşmesinde 4. maddesinde iş akdinin sonlandırılmasından sonra —– süreyle davacının iştigal mevzuunda faaliyette bulunan bir işyerinde rekabet yasağına ilişkin düzenleme yapıldığı anlaşılmaktadır.
Davanın yasal dayanağı 6098 sayılı TBK’nın 444-447.maddeleri arasında yer almaktadır.
7036 sayılı İş Mahkemeleri Kanunu’ nun 5/1-a maddesine göre: ” 6098 sayılı Türk Borçlar Kanununun İkinci Kısmının Altıncı Bölümünde düzenlenen hizmet sözleşmelerine tabi işçiler ile işveren veya işveren vekilleri arasında, iş ilişkisi nedeniyle sözleşmeden veya kanundan doğan her türlü hukuk uyuşmazlıklarına iş mahkemelerinde bakılır.
Davalı işçinin iş akdinin sona erdiği tarihte yürürlükte olan 7036 sayılı yasa 6102 sayılı TTK’ dan sonra yürürlüğe girmiş ve TTK’nın 4/1-c maddesindeki düzenlemeyi değiştirmiştir. Bundan önce iş akdinin son ermesinden sonra oluşacak rekabet yasağına ilişkin davalarda ticaret mahkemelerinin görevli olduğu yönündeki Yargıtay kararları hükmünü yitirmiş olduğundan, mahkemenin verdiği karar yerindedir.
Açıklanan nedenlerle; mahkemece verilen karar usul ve yasaya uygun olup, davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK 353/1-b1 maddesi uyarınca esastan reddine karar verilmesi gerektiği kanaatine varılarak aşağıdaki hüküm kurulmuştur.” (İstanbul BAM —-. Hukuk Dairesi —- Esas —–Karar )
Yargı yetkisini, Anayasanın 9. Maddesine göre, Türk Milleti adına kullanan Mahkememizce, uyuşmazlık konusu hakkında, yapılan yargılama sonunda(Ay. m.141); sunulan deliller, iş sözleşmesi, mail yazışmaları , iddia ve beyanlar ile tüm dosya mündericatı incelenip hep birlikte değerlendirildiğinde; davalının 21/06/2019 tarihinden istifasını sunduğu 18/10/2019 tarihine kadar davacı şirkette ——— ——bünyesinde yönetmen olarak çalıştığı, davalının imzalamış olduğu belirli süreli iş sözleşmesinin 5. Ve 6. Maddelerinde haksız rekabet etmeme yasağının ve cezai şartın düzenlendiği, davacı tarafça davalının dava dışı ——– isimli şirkette çalışmaya başladığının öğrenildiğini iddia ettiği, bu nedenle davalı tarafça imzalanan iş sözleşmesi uyarınca kararlaştırılan cezai şartın davalı işçinden tahsilinin talep edildiği, iş sözleşmesine bağlı olarak çalışan işçinin iş sözleşmesi sona erdikten sonraki dönem için rekabet etmeme yasağının TBK’ nun 6. Bölümünde yer alan 444. Ve devamı maddelerinde düzenlendiği, İş Mahkemeleri Kanunu gereğince Türk Borçlar Kanununun İkinci Kısmının Altıncı Bölümünde düzenlenen hizmet sözleşmelerine tabi işçiler ile işveren arasında, iş ilişkisi nedeniyle sözleşmeden veya kanundan doğan her türlü hukuki uyuşmazlığın İş Mahkemesinde görülüp, sonuçlandırılması gerektiği, davanın her iki tarafın ticari işletmesi ile ilgili olmaması nedeni ile ticari dava niteliğinde olmadığı, taraflardan yalnızca birinin ticari işletmesi ile ilgili olması halinde davanın ticari dava olarak kabul edilemeyeceği, Mahkememizin görevinin tayininde Ticaret Kanununda düzenlenenler hariç uyuşmazlığa konu mal ve/veya hizmetin türünün ve ticari iş karinesinin etkili olmadığı Ticaret Kanununu ticari davayı ticari iş esasına göre değil, ticari işletme esasına göre belirlediği(Hukuk Genel Kurulunun—–Karar), uyuşmazlığın Mahkememizin görevine girmediği, —– tarihli Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğü giren 7036 sayılı İş Mahkemeleri Kanuna göre TBK’ nun hizmet sözleşmesine ilişkin 6. Bölüm düzenlenen hususlara ilişkin uyuşmazlıklardan kaynaklı davalara bakma görevinin İş Mahkemesine (İşM. m 5/1-a ) ait olduğu, mahkemenin görevli olmasının(HMK m.114/1-c) dava şartlarından olduğu, mahkemece, dava şartlarının mevcut olup olmadığının, davanın her aşamasında kendiliğinden(HMK m. 115/1) nazara alınacağı, tespit edilen dava şartı noksanlığının giderilmesinin mümkün olmadığı sonuç ve vicdani kanaatine(Ay. m.138) varılarak yargılama harç ve giderleri görevli mahkemede değerlendirilmek üzere Mahkememizin görevsizliğine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM: Ayrıntısı ve gerekçesi yukarıda belirtildiği gibi;
1-1-Mahkememizin GÖREVSİZLİĞİNE, bu nedenle 6100 sayılı HMK’nın 115/2. Maddesi uyarınca dava şartı noksanlığından davanın usulden REDDİNE,
2-Taraflardan birinin, karar süresi içinde kanun yoluna başvurulmayarak kesinleşmiş ise kararın kesinleştiği tarihten; kanun yoluna başvurulmuşsa bu başvurunun reddi kararının tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içinde Mahkememize başvurarak, dava dosyasının görevli mahkemeye gönderilmesini talep etmesi halinde dosyanın görevli İSTANBUL ANADOLU NÖBETÇİ İŞMAHKEMESİ’ne gönderilmesine,
3-Yasal süre içinde Mahkememize başvurarak, dava dosyasının görevli mahkemeye gönderilmesi talep edilmediği takdirde, Mahkememize davanın açılmamış sayılmasına karar verileceğinin iş bu kararın tefhim/tebliği ile İHTARINA,
4-Dava dosyasının talep üzerine gönderilmesi halinde yargılama giderlerine görevli mahkemece hükmedilmesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı vekilinin yokluğunda gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren 2(iki) hafta içerisinde mahkememize veya mahkememize gönderilmek üzere bulunulan yer yada başka bir yer Asliye Ticaret Mahkemesine verilecek bir dilekçe ile başvurmak ve istinaf harç ve masraflarını karşılamak koşulu ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi’ne istinaf yolunun açık olduğu, istinaf dilekçesinde istinaf edilen hususlar ile nedenlerinin belirtilmesinin gerektiği, süresi içerisinde kararın istinaf edilmemesi halinde hükmün kesinleşeceği ve infaz edilebileceği açıklanmak suretiyle açık duruşmada verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.