Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 9. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/138 E. 2021/475 K. 22.06.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/138 Esas
KARAR NO : 2021/475

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 29/04/2020
KARAR TARİHİ : 22/06/2021

DAVA :
Davacı vekili Mahkememize sunduğu 29/04/2020 havale tarihli ve aynı tarihte harçlandırdığı dava dilekçesinde özetle; Müvekkili şirket ve davalı firma arasındaki ticari ilişki sebebiyle davalı şirketin müvekkiline borçlu olduğunu,— dosyası ile ilamsız icra takibi yapıldığını, borçlu şirketin kötü niyetli olarak takibe itirazla takibi durduğunu, takip tutan alacağının likit olduğunu, ilgili– formları ile de mal ve hizmetlerin teslim edilip teslim alındığının—— yer aldığının görüleceğini, 22.05.2019 tarihinde yapılan — son tutanağında görüldüğü gibi anlaşma sağlanamadığını, icra dosyasına konu edilen 83.119,26 TL alacağa yapılan haksız ve kötü niyetli yapılan itirazın iptaline ve takibin devamına ve %20 oranında İcra İnkar Tazminatı ile yargılama giderleri, faiz ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA :
Davalı vekili Mahkememize sunduğu 07/09/2020 havale tarihli cevap dilekçesinde özetle: Davacı tarafın dava dilekçesindeki İddia ve talepler maddi ve hukuki dayanaktan yoksun olduğundan haksız davanın reddini, davacı tarafa bu davaya konu olan takipte yer alan miktarda vadesi gelmiş ve/ veya kesinleşmiş bir borcu bulunmadığını iddia edilen borcu asla kabul etmemekle birlikte cari hesap ekstresinde bulunan davacı tarafın faturaya konu ettiği malları usulüne uygun teslim edip etmediğinin kanıtlanması gerektiğini, davacı tarafın dava dilekçesinde yer alacağını ispatlayacak herhangi bir belgeyi dava dilekçesinde sunmadığını, müvekkil aleyhine başlatılan icra takibinin tüm talepler yönünden haksız ve dayanaksız olduğunu —- Esas sayılı dosyası ile müvekkili aleyhine başlatılan haksız takipte borca ve tüm ferilerine karşı yapılan itirazın haklı olduğundan davanın reddine karar verilmesi iie takibinde haksız ve kötü niyetli olan davacı / alacaklı görünen hakkında takip konusu alacağın %20 ‘sinden az olmamak üzere kötü niyet tazminatına mahkum edilmesi gerektiğini beyanla, davanın reddine, %20’den az olmamak üzere kötü niyet tazminatına yargılama giderleriyle vekalet ücretinin karşı tarafa tahmiline, karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER :
— sayılı dosyası,
-Cari Hesap Dökümü,
— irsaliye suretleri,
—- tarihli cevabi yazısı,
— tarihli cevabi yazısı,
— tarihli cevabi yazısı,
— tarihli cevabi yazısı,
— tarihli cevabi yazısı,
—tarihli cevabi yazısı,
—tarihli cevabi yazısı,
—- tarihli cevabi yazısı,
— tarihli cevabi yazısı,
—tarihli cevabi yazısı,
—- tarihli cevabi yazısı,
-Mali Müşavir– tarihli raporu,
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ, KABUL VE GEREKÇE;
Dava; faturaya davalı cari hesap alacağına istinaden başlatılan icra takibine vaki itiraz üzerine açılan itirazın iptali davasıdır.
Taraflar arasındaki uyuşmazlık; Taraflar arasında ticari ilişki bulunduğu hususunda ihtilaf bulunmadığı, davacı tarafın faturaya dayalı cari hesap alacağı olup olmadığı, alacağın muaccel olup olmadığı, alacağın miktarı faiz ve oranı, faturaya konu malın/hizmetin verilip verilmediği,/ teslim edilip edilmediği kötü niyet tazminatı şartlarının noktasındadır.
Tarafların dilekçelerinde bildikleri delilleri toplanmıştır.
— Sayılı takip dosyasının incelenmesinde; davacı takip alacaklısı tarafından 22/03/2019 tarihli takip talebi ile davalı takip borçlusu hakkında ilamsız takip başlatıldığı, ödeme emrinin davalı takip borçlusuna 25/03/2019 tebliğ üzerine davalı takip borçlusunun süresi içerisinde, borca ve ferilerine karşı 27/03/2019 tarihinde borca itiraz dilekçesi sunduğu ve bunun üzerine takibin durduğu, itiraz dilekçesinin ve/veya takibin durdurulmasına ilişkin kararın davacı takip alacaklısına tebliğ edilmediği, eldeki davanın 1(bir) yıllık hak düşürücü süre içerisinde açıldığı anlaşılmıştır.
Mahkememizce tarafların bağlı oldukları — formları aldırılmıştır.
Mahkememizce mali müşavir bilirkişiden uyuşmazlık hakkında rapor aldırılmıştır.
05.03.2021 tarihli mali müşavir bilirkişi raporunda özetle;
1-Davacının davalı firmaya kestiği fatura —– bir bir örtüşmektedir.
2- Davacı— ile davalıya yapılan mal ve hizmet teslimlerinin beyanları yapılmıştır.
3-Davacının davalıdan alacağı defter kayıt ve belgelere göre — kesindir.
4-Davacının — ticari defter ve belgelerinin muhasebe standartlarına uygunluğu tespit edilmiştir. —- makamınca açılış tasdikleri TTK 64-66 VUK 220-226. Maddeleri uyarınca usulüne uygun ve birbirini tamamladığı tespit edilmiştir.
5-Kayıt nizamının VUK 215-219 muhasebe sistem, uygulama ve genel tebliğ hükümlerince ve usulüne uygun birbirini tamamladığı tespit edilmiştir
6-Davacının ticari defter kayıt belge ve dayanakları tam ve eksiksiz olup HMK 222/2’ye göre lehine delil teşkil ettiği tespit edilmiştir.
Davacının dava tarihi itibariyle alacağı’nın defter kayıt ve belgelerine göre 83.119,26 TL sabit ve kesin olduğunu beyan ve rapor etmiştir.
Dosyada mevcut tüm deliller hep birlikte değerlendirilerek, hükme esas alınan 05.03.2021 tarihli mali müşavir bilirkişi raporu dayanak yapılarak; Davacı tarafın incelenen 2017-2018-2019 yıllarına ait ticari defterlerinin usul ve yasaya uygun tutulduğu, davacı lehine delil vasfına haiz olduğu, davacı tarafın ticari defter ve kayıtlarına göre taraflar arasında ticari ilişkinin mevcut olduğu, taraflar arasında ticari ilişkinin bulunduğu hususunda ihtilaf da bulunmadığı, takibe ve davaya dayanak faturaların——–davalı tarafa —-ortamda tebliğ edildiği, davalı ile olan ticari ilişkisinin– hesabında takip edildiği, davacı tarafın davalı taraftan 2017 yılından — birlikte takip tarihi itibari ile bakiye alacağının —formalarını incelenmesinde; davacı– ——bildirim yapılan —-davacı taraf alacak faturaları ile örtüştüğü, davalı tarafa ait ticari defter inceleme gün ve saatinin davalı taraf vekiline tebliğ edildiği, ancak davalı vekilinin vekaletnamesinin süreli olduğu, vekaletnamenin süreli olması nedeniyle vekalet ilişkisinin sona erdiği, defter incelemesine dair ara kararın davalı şirketin adresine tebliğ edilmediğinden yeni defter inceleme gün ve saatinin davalı şirkete tebliğine karar verilerek ek rapor aldırılmasına karar verildiği, ancak davalı şirket tarafından ihtarata rağmen ticari defterlerini ibrazdan kaçındığı, alacağın faturaya dayalı olduğu, e-faturaların davalı tarafa tebliğ edildiği, davalı tarafından faturaların—formları—, asıl alacağın davalı tarafından belirli ve bilinebilir olduğu, itirazın haksız olduğu anlaşılmakla; davanın kabulüne dair karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda ayrıntılı olarak açıklandığı üzere;
1-Davanın KABULÜ İLE;
—– Sayılı takip dosyasına vaki itirazın iptaline, takibin aynen devamına,
2-Alacağın faturaya dayalı olduğu,— davalı tarafa tebliğ edildiği, davalı tarafından faturaların —- formlarını örtüştüğü, asıl alacağın davalı tarafından belirli ve bilinebilir olduğu, itirazın haksız olduğu anlaşılmakla; asıl alacak miktarı 83.119,29 TL’nin % 20’si olan 16.623,86 TL’nin icra inkar tazminatı olarak davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-Başlangıçta peşin olarak alınan 1.003,87 TL harç ile icra dosyasına yatırılan 415,6 TLharcın, alınması gerekli olan 5.677,88 TL harçtan mahsubu ile bakiye 4.258,41 TL karar ve ilam harcının davalıdan alınarak hazineye irat kaydına,
4—– tarafından ödenen — davalıdan alınarak hazineye irat kaydına,
5-Davacının yargılama sırasında yapmış olduğu 1.003,87 TL peşin harç, 65 TL tebligat ve posta gideri, 1.000 TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 2.068,87 TL nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Davacı yargılama sırasında kendini vekille temsil ettirdiğinden hüküm tarihinde yürülükte bulunan——- ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
7-Karar kesinleştiğinde, HMK Gider Avansı Tarifesinin 5. Maddesi uyarınca, artan gider avansının davacıya iadesine,
8-Karar kesinleştiğinde ve istem halinde—merciine iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, diğerlerinin yokluğunda, gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren 2(iki) hafta içinde Mahkememize veya Mahkememize gönderilmek üzere bulunulan yer yada başka bir yer Asliye Ticaret Mahkemesine verilecek bir dilekçe ile başvurmak ve istinaf harç ve masraflarını karşılamak koşulu ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi’ne istinaf yasa yolunun açık olduğu, istinaf dilekçesinde istinaf yoluna başvuru konusu edilen hususlar ile nedenlerinin belirtilmesinin gerektiği, istinaf yoluna başvurulmasının İİK’nın 36. maddesi saklı kalmak kaydıyla kararın icrasını durdurmayacağı, süresi içerisinde karara karşı istinaf yoluna başvurulmaması halinde hükmün kesin hüküm ve kesin delil oluşturacağı açıklanmak suretiyle açık duruşmada verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.