Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 9. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/136 E. 2023/262 K. 28.03.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/136 Esas
KARAR NO : 2023/262

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 27/04/2020
KARAR TARİHİ : 28/03/2023
DAVA:Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacı firma ile davalı/borçlu firma arasında ticari ilişkiden kaynaklı cari hesap ilişkisi bulunduğunu. Davalı borçlu firmanın bu cari hesap ilişkisinden kaynaklı olarak davacıya firmaya 90.881,45 TL borcu olduğunu, davalı borçlunun cari hesap borcuna ilişkin ödeme yapmaması üzerine davacı alacağın tahsili —— sayılı nezdinde icra takibi başlatıldığını, davalının haksız itirazı üzerine takibin durduğunu, davacının, huzurdaki davayı ikame etmeden evvel arabuluculuk başvurusunda bulundu ise de karşı tarafın görüşmeye katılmaması üzerine anlaşmama tutanağı düzenlendiğini beyan ederek, davamızın kabulü ile—- İcra Müdürlüğü —–Esas Sayılı dosyası icra dosyasına yapılan itirazın iptaline ve takibin devamına, davalı/borçlu tarafından yapılan itirazın haksız ve kötü niyetli olduğunun tespiti ile davacı bakiye alacağın %20’sinden az olmamak üzere icra inkâr tazminatı ödenmesine, yargılama giderleri ve vekâlet ücretinin davalı tarafa yükletilmesini, karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP :Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle: davacının davalı şirketin 90.881,45 TL borcu olduğunu, iddiasıyla—— Sayılı dosyası ile başlatılan icra takibine itirazların iptali ile takibin devamına ve davalının takip tutarının %20’sinden aşağı olmamak üzere icra inkâr tazminatına mahküm edilmesine karar verilmesini, davacının mesnetsiz ve hukuki dayanaktan yoksun taleplerinin reddi gerektiğini, davacı yanca başlatılan icra takibine davalının yasal süresi içinde borca ve takibe itiraz ettiğini, davalının icra takibi ve huzurdaki davaya dayanak gösterdiği cari hesaba ilişkin herhangi bir borcu bulunmadığını, borcu kabul anlamına gelmemekle birlikte davacının davalı firma tarafından kesildiği iddia ettiği fatura, davalı şirket yetkililerince basılmadığını, ürün teslimi veya faturayla herhangi bir borç doğumu olmadığını, böyle bir hizmet alımı söz konusu olmadığını, bu durumda TCK. ve VUK. Kapsamında “Sahtecilik Suçu” oluştuğu açıkça görüldüğünü, davacının açmış olduğu haksız ve mesnetsiz davanın reddini, dava konusu icra takibinin iptalini, davacı aleyhine %20 den az olmamak üzere kötü niyet tazminatına hükmedilmesini, yargılama giderleri ile vekâlet ücretinin karşı tarafa yükletilmesini talep etmiştir
DELİLLER :
Dosya rapor hazırlamak üzere bilirkişiye tevdi edildiği bilirkişi raporunda; davacı şirketin 2016-2017-2018-2019 ve 2020 yılına ilişkin ticari defterinin, GİB onaylı beratlarının süresinde alınmış olduğunu, süresinde yaptırılmış olduğunu, envanter defterinin noter açılış onamaları süresinde yapıldığını, Davalı tarafından ticari defterler incelemeye ibraz edilmediğini, davacı tarafından davalı adına yürütülen cari hesap muavinler defter kayıtlarında, davalının 2015 yıllına devir eden borcun 2.666,93 TL olduğunu, davacının 21.01.2016 tarihinden 03.12.2019 tarihine kadar davalıya 52 adet fatura ile 410,274,16 TL bedelli mal ve hizmet satışı yaptığı ve 1.569.894,42 TL ödeme yapıldığını, bu süreçte davalının 11 adet 1.563.634,10-TL tutarlı faturası ile 304.130,98-TL bedeli ödemesini davalının alacağına kayıt edildiğini, davacı alacağı takip tarihi olan 08.10.2019 tarihi itibariyle 121.795,43-TL, dava tarihi olan 27.04.2020 tarihi itibariyle 111.995,43-TL olduğunu, takip tarihi itibariyle davacı alacağı taleple bağlılık ilkesi gereği, 90.881,45-TL olduğunu, taraflar arasında ödeme tarihleri ve temerrütle ilgili herhangi bir sözleşme veya davacı tarafından davalıya gönderildiğini, herhangi bir borç ihtarnamesi bulunmadığında, temerrüt faizin icra takip tarihi itibariyle oluştuğunu 90.881,45-TL asıl alacağa takip tarihinden itibaren, yıllık %19,50 ve değişen oranlarda kademeli olarak reeskont avans faizi yürütülebileceğini beyan etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE KANAAT :
Dava, cari hesap ilişkisinden kaynaklanan itirazın iptali talebine ilişkindir.—– esas sayılı takip dosyasında davacı şirket tarafından davalı borçlu şirket aleyhine 90.881,45 TL cari hesap alacağına istinaden ilamsız icra takibi yapılmış, borçlunun süresinde borca faize ve fer’ilerine itirazı üzerine takip durmuştur. Dava bir yıllık hak düşürücü sürede açılmıştır.Mahkememizce talimat yolu ile mali müşavir bilirkişiden davacı defterleri için aldırılan 08/04/2021 tarihli raporda, taraflar arasındaki ticari ilişkinin 52 adet 410.274,16 TL miktarlı faturalara ilişkin olduğu, 22 adet 370.849,18 TL bedelli faturanın davalı tarafça bağlı olduğu vergi dairesine 2015-2016 yılı BA bildiriminde bulunduğu, faturaların davalı şirkete tebliğ edildiği, dosya kapsamında davalının fatura konusu malları iade ettiğine dair bir belge bulunmadığı, davacı ve davalının BS ve BA bildirim yükümlülüğü olmayan 30 adet 39.424,98 bedelli faturaların davalıya tebliğ edildiğine ve fatura muhteviyatındaki ürünlerin davalıya teslim edildiğine dair sevk irsaliyesi vs. sunulmadığı, davacı tarafından davalı adına yürütülen cari hesap muavinler defter kayıtlarında; davalının 2015 yıllına devir eden borcun 2.666,93 TL olup, davacının 21.01.2016 tarihinden 03.12.2019 tarihine kadar davalıya 52 adet fatura ile 410,274,16 TL bedelli mal ve hizmet satışı yaptığı ve 1.569.894,42 TL ödeme yapıldığı. Bu süreçte davalının 11 adet 1.563.634,10 TL tutarlı faturası ile 304.130,98 TL bedeli ödemesini davalının alacağına kayıt edildiği, davacı alacağı takip tarihi olan 08.10.2019 tarihi itibariyle 121.795,43 TL, dava tarihi olan 27.04.2020 tarihi itibariyle 111.995,43 TL olduğu, takip tarihi itibariyle davacı alacağı taleple bağlılık ilkesi gereği, 90.881,45 TL olduğu, taraflar arasında ödeme tarihleri ve temerrütle ilgili herhangi bir sözleşme veya davacı tarafından davalıya gönderilmiş herhangi bir borç ihtarnamesi bulunmadığında, temerrüt faizin icra takip tarihi itibariyle oluştuğu, 90.881,45 TL asıl alacağa takip tarihinden itibaren, yıllık %19,50 ve değişen oranlarda kademeli olarak reeskont avans faizi yürütülebileceği tespit edilmiştir.Mahkememizce davalının ticari defterlerinin incelenmesi için bilirkişiye tevdii edilmiş olup, 2016, 2017, 2018, 2019 yıllarına ilişkin ticari defterlerin davalı lehine delil vasfına haiz olduğu, davalının 08/10/2019 icra takip tarihi itibariyle davacıya 121.795,43 TL borçlu olduğu, tarafların cari hesaplarının birbirini doğruladığı belirtilmiştir.
Taraflar arasında yazılı bir cari hesap sözleşmesi bulunmasa da; temel ilişkinin, fatura kapsamı malların niteliği ve kayıtlardan satım akdi niteliğinde bulunduğu anlaşılmış, davacının düzenlediği tüm satım faturalarının tamamının tarafların özellikle davalının kayıtlarında yer aldığı yapılan incelemeler ve dosya kapsamından anlaşılmıştır. Bu durum karşısında taraflar arasında satım sözleşmesi bulunduğu sonucuna varılmıştır. Hal böyle olunca, somut uyuşmazlıkta taraflar arasında yazılı sözleşme bulunmamaktadır. Ancak, taraflar arasında sözlü satım ilişkisi bulunduğu anlaşılmaktadır. Davalının defterlerinde, davacının kayıtlarında yer alan tüm satım faturaları yer almaktadır. Karine olarak davacının malı teslim ettiği kabul edilmiştir. Bu durum karşısında, davalı da ödemeyi ispatla yükümlüdür. Davalı vekili her ne kadar savcılık soruşturma dosyasının bekletici mesele yapılması talebinde bulunmuş ise de kendi ticari defterlerinde davacıya borçlu olduğu kayıtlı olduğu ayrıca—– Soruşturma sayılı dosyasında—– kararı verildiği anlaşılmakla savcılık dosyasının dosyamız açısından beklenilmemesi gerektiği kanaatine varılmıştır. Ayrıca davalı vekili söz konusu faturaların müvekkili şirket tarafından düzenlenmediğini iddia etmiş ise de icra takibindeki alacağa konu faturaların davacı şirket tarafından düzenlendiği de dosya kapsamı itibariyle sabittir. Tüm bu hususlar gözetilerek açılan davanın kabulüne ve icra inkar tazminatına hükmetmek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.

HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda ayrıntılı olarak açıklandığı üzere;
DAVANIN KABULÜNE,
1-Davalının —– Esas sayılı takip dosyasında yaptığı itirazın İPTALİNE, takibin aynı koşullarda devamına,
2-İtirazın haksız olduğu anlaşılmakla İİK’nın 67. maddesi gereği ve talepte nazara alınarak takibe konu hüküm altına alınan 90.881,45-TL alacağın %20’sine tekabül eden 18.176,29-TL inkar tazminatının davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
3-Harçlar Kanunu uyarınca alınması gerekli 6.208,12-TL karar ve ilam harcından peşin alınan 1.097,62-TL harcın mahsubu ile bakiye 5.110,5‬‬0 -TL’nin davalıdan alınarak hazineye irat kaydına,
4-Davacı kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T. uyarınca hesaplanan 14.541,03-TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davacı tarafından yargılama boyunca yapılan ve 54,40-TL başvurma harcı, 2.000,00-TL bilirkişi masrafı, 172,30-TL posta ve tebligat giderinden oluşan yargılama gideri ile peşin harç olarak alınan 1.097,62-TL olmak üzere toplam 3.324,32‬-TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
7-6325 Sayılı Yasa’ nın 18/A maddesinin 11 ve 13. Fıkraları uyarınca zorunlu arabuluculuk nedeniyle arabulucuya hazine tarafından ödenen 1.320,00-TL’nin davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
8-Yatırılan avanstan kullanılan kısmın mahsubu ile bakiye kısmın kararın kesinleşmesi ve talep halinde yatıran tarafa iadesine,Dair, davacı vekilinin ve davalı şirket yetkilisinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren 2(iki) hafta içerisinde mahkememize veya mahkememize gönderilmek üzere bulunulan yer yada başka bir yer Asliye Ticaret Mahkemesine verilecek bir dilekçe ile başvurmak ve istinaf harç ve masraflarını karşılamak koşulu ile—–Bölge Adliye Mahkemesi’ne istinaf yolunun açık olduğu, istinaf dilekçesinde istinaf edilen hususlar ile nedenlerinin belirtilmesinin gerektiği, süresi içerisinde kararın istinaf edilmemesi halinde hükmün kesinleşeceği ve infaz edilebileceği açıklanmak suretiyle açık duruşmada verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.