Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.
T.C. İstanbul Anadolu 9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2020/134
KARAR NO : 2023/569
DAVA : Tazminat (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 21/04/2020
KARAR TARİHİ : 04/07/2023
DAVA:
Davacı vekilinin mahkememize sunduğu 21/04/2020 havale tarihli dava dilekçesinde özetle; müvekkili —İş Güvenliği’nin sahibi olduğunu, müvekkilinin — Güvenliği’ni 21/05/2015 tarihinde kurmuş olduğunu, bu tarihten bu yana çok sıkı ve disiplinli bir iş hayatına atıldığını, açmış olduğu bu kurum unvanı ile çeşitli firmalarla çalıştığını, iş güvenliği fuarlarına katıldığını, çeşitli ihalelere girdiğini, işinin gerektirdiği tüm sorumlulukları layıkıyla yerine getirdiğini, müvekkili .— İş Güvenliği , — Ortaklığı tarafından 12/06/2019 tarihinde açılan ve ihale konusu mal Turbin Gaz Sayacı Ve Debimetre olan ihaleye Birim Fiyat Teklif Mektubu ile katıldığını, 25/07/2019 Tarihinde — Ortaklığı Genel Müdürlüğü Tedarik ve Lojistik Daire Başkanlığı İç Satınalma Müdürlüğü tarafından müvekkiline ” ilgi sayılı teklif mektubu ile —bölge müdürlüğü faaliyetleri kapsamında kullanılacak olan 10 kalem Turbin Gaz Sayacı ve Debimetre temini ihalesi için vermiş olduğunuz teklif kalemlerinden 2.Kalem 17.200,00 TL bedelle firmanız uhdesinde kalmıştır. Söz konusu mal alımı idari şartnamesi madde 41 .1.’de yer alan a,b,c,de ve g bentlerinde sayılan durumlarda olmadığınıza dair belgeler ile 39″ 1 ‘de ihale bedelinin % 6’sı (1.032,00 TL) oranında 180 gün süreli kesin teminatı ve idari şartnamemizin 44.4. Maddesi gereği sözleşme tutarının % 05,69 oranına karşılık gelen 97,87 TL tutarındaki karar pulu bedelinin, ortaklığımız hesaplarına yatırıldığını gösterir banka dekont suretini 10 içerisinde ortaklığımıza ulaştırmanız gerekmektedir.” içerikli yazı tebliğ edildiğini, 30/07/2019 tarihinde —tarafından 31/01/2020 tarihine kadar geçerli müvekkili .— Güvenliği’nin ihale dökümanı ve sözleşme hükümlerini yerine getirmek üzere vermek zorunda olduğu kesin teminat tutarı olan 1.050,00 TL’lik miktar üzerinden kesin teminat mektubu düzenlendiğini, müvekkilinin bu teminat mektubu ve diğer gerekli tüm evrakları — Ortaklığı’na teslim ettiğini, müvekkili ..— Güvenliği davalı —- ürünlerin siparişini verdiğini, müvekkilinin vermiş olduğu bu siparişlerin bedelinin 15.000 TL’sini 31/07/2019 tarihinde ödediğini, müvekkilinin vermiş olduğu siparişler, sipariş tarihinin üzerinden haftalar geçmesine rağmen —. tarafından müvekkiline teslim edilmediğini belirterek müvekkilinin davalının ürün geciktirmesinden kaynaklı uğramış olduğu manevi tazminat için 250.000,00 TL’nin davalıdan tahsiline, maddi zarar için haklarımız saklı kalmak kaydıyla ilerde arttırmak üzere şimdilik 500,00 TL’nin davalıdan tahsiline, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA :
Davalı vekilinin 09/04/2021 tarihli cevap dilekçesinde özetle; davacının müvekkili şirkete— ait mail üzerinden 31.07.2019 tarihinden paslanmaz çelik trübin debimetre ve– anlık ve toplam debi gösterge sipariş edildiğini bildirdiğini, bunun üzerine davacıya , yurtdışında hazır olan siparişlerinin çıkışının yapıldığı, sipariş edilen ürünler için ödeme almaları gerektiği ve siparişin bir miktar gecikebileceğinin yazılı olarak mail yoluyla açıkça bildirildiğini, davacı tarafın sipariş edilen meblağın tamamını ödemediğini, 31.07.2019 tarihinde firma kısmi ödeme yapıp 15.000 TL gönderdiğini, buna rağmen müvekkili şirketin arada resmi kurumun bulunması sebebiyle yapılan kısmi bu ödemeye istinaden —- hitafen proforma hazırlayarak siparişi işleme aldığına dair mail gönderdiğini, siparişin 8. ayda yurtdışı üretim fabrikasına iletilmiş olmasına rağmen, bu ürünlerin hazır hale gelmesi planlanan sürenin dışında 2020 Ocak ayına tekabül ettiğini, gecikmenin 3 temel sebebi bulunmakta olduğunu, müvekkili kaynaklı olmadığını, davacının eksik/geç ödeme yapması sebebiyle yurtdışına verilecek siparişin geciktiğini, yurtdışı üretim fabrikasının beklenenden daha geç hazırlandığını, yeni yıl döneminde — kargo ve nakliyede hava kargolarının yoğunluğundan dolayı nakliyede ekstra bir gecikmede yaşandığını belirterek davanın reddine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER :
—Havalimanı Gümrük Müdürlüğü’nden — sayılı serbest dolaşıma giriş beyannamesi ve ekleri celbedilmiştir.Talimat mahkemesince aldırılan 11/05/2022 tarihli bilirkişi raporunda özetle; davacı tarafın ticari defterlerinin usulüne uygun tutulduğu, davaya konu olan tutarın 2019 yılı dönemi ticari defter kayıtları incelendiğinde davalıya verilen 15.000,00 TL verilen sipariş avansı olarak kaydedilmediğinin görüldüğü, davacı tarafından gönderilen tutarın iadesinin yapılmadığının tespit edildiği, davacı, dosyaya sunduğu dekonttan anlaşılacağı üzere, davacının davalıdan bu tutara karşılık sipariş verilen malzeme veya 15.000,00 TL alacaklı olduğu, —- tarafından 1.050,00 TI. tutarındaki kesin teminatı İrad olarak kaydedilip 1 yıl süreyle İhalelerden yasaklanmış olduğunu, davacı .– Davalı —-. tarafından gecikmeye sebebiyet verdiğini, davacının ihalelerden yasaklandığı süre zarfında, Karşılaştırmalı Finansal Tablo Analiz Yöntemi ile hesaplama sonucu ihaleden yasaklı olduğu dönem ve bir önceki dönem verileri üzerinden —- elde ettiği kar tüzerinden yapılan hesaplamada (2019 yılı 21.318,73 – 2020 yılı 2.463,37) -18.855,36 TL, (18.855,36/21.318,73) x I00=% 88,45’lik bir azalış meydana geldiği, gecikmeye sebebiyet verdiği yönünde rapor düzenlenmiş ve bilirkişi raporu taraflara usulüne uygun olarak tebliğ edilmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE KANAAT :
Dava, TBK’nun 112. maddesine dayanan, sözleşmeden doğan borcun ifa edilmemesi nedeniyle müspet zararın tazmini istemine ilişkindir.
Müspet zarar; borçlu edayı gereği gibi ve vaktinde yerine getirseydi alacaklının mameleki ne durumda olacak idiyse, bu durumla eylemli durum arasındaki farktır. Diğer bir anlatımla, müspet zarar, sözleşmenin hiç veya gereği gibi yerine getirilmemesinden doğan zarardır, kuşkusuz kâr mahrumiyetini de içine alır. (Bkz. Yargıtay –. Hukuk Dairesi’nin 02/06/2020 tarih, — Esas, — Karar sayılı kararı)
Sözleşme; iki tarafın karşılıklı ve birbirine uygun surette irade açıklamasıyla meydana gelmekte olup, bir tarafın bir şeyi teklif etmesi (icap-öneri) ve karşı tarafın onu kabul etmesi (kabul) ile sözleşme kurulur. İcap, tek taraflı ve karşı tarafa varınca sonuç doğurabilecek ve sözleşmenin objektif-subjektif yönden bütün esaslı unsurlarını ihtiva etmesi gereken bir irade açıklamasıdır. (Bkz Yargıtay —–. Hukuk Dairesi’nin 17/02/2015 tarih, —Esas,—-
Mahkememizce aldırılan 11/05/2022 tarihli bilirkişi raporunda davacı tarafın ticari defterlerinin usulüne uygun tutulduğu, davalı tarafa verilen 15.000 TL’nin verilen sipariş avansı olarak kaydedilmediği, davacının gönderdiği tutarın iadesinin yapılmadığı, davacının davalıdan 15.000 TL alacaklı olduğu, 1.050,00 TL miktarlı teminatın— tarafından irad olarak kaydedildiği, davalının kusurlu bulunması halinde teminat miktarının iadesinin gerektiği, ayrıca davacının ihalelerden yasaklandığı süre zarfında —- elde ettiği kar üzerinden yapılan hesaplamada 18.855,36 TL gelirinde azalış meydana geldiği tespit edilmiştir.
Somut olayda davacı, katılacağı ihalenin teknik şartnamesinde belirtilen ürünlerin tedariki için teknik şartname ve genel malzeme listesini davalıya göndermek suretiyle davalıyı icaba davet etmiş, davalı buna göre hazırlayıp e-mail yoluyla davacıya gönderdiği 23/07/2019 tarihli teklif formu ile icapta bulunmuştur. Ancak teklif formundaki malzemenin geç teslim edilmesi nedeniyle, davacı şartnameye uygun malzeme için yaptığı ödeme ve ihalelerden yasaklanmasaydı elde edeceği kar mahrumiyeti için, müspet zararının tazmini talebiyle işbu davayı açmıştır. Mahkememizce davalının davacıya ihale şartnamesinde belirtilen sürede malzemeleri teslim edememesinin davalının sorumluluğunu gerektirmeyeceği, davalı tarafça davacıya gönderilen teklifte teslim süresinin 6-8 hafta şeklinde belirtildiği ancak genel hükümler kısmının 5. Maddesinde “ithal ürünlerin teslim süreleri ile ,ilgili nakliye ve gümrükte olabilecek muhtemel gecikmeler teklifimizde belirtilen sürelerin dışındadır. Ayrıca yaşanabilecek bu tür ve 3. Şahısların (kargo, nakliye ambarı, vb. gibi) sebebiyet verdiği gecikmelerden firmamız sorumlu değildir.” düzenlemesine yer verildiği, davacının icaba karşılık gerekli ve yeterli incelemeyi yapmamasının kendi kusurundan kaynaklandığı, davalının icabının davacı için bağlayıcı bulunmamasına, ihale için teklif ettiği malzemenin aranılan nitelikleri haiz olup olmadığını kontrol etme yükümlülüğünün tacir olduğu için basiretli davranmakla yükümlü olan davacının üzerinde bulunmasına göre (emsal karar için bkz. —- Bölge Adliye Mahkemesi —-Hukuk Dairesi —Esas —- Karar sayılı ilamı) açılan davanın kısmen kabulü ile davalı tarafa peşin ödenen 15.000 TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, davacının 1.050,00 TL teminat tutarı ve mahrum kalınan kar taleplerinin reddine, ayrıca manevi tazminat talebinin de koşulları oluşmadığından reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda ayrıntılı olarak açıklandığı üzere;
1-Davacının maddi tazminat talebinin KISMEN KABULÜ ile; 15.000,00 TL alacağın dava tarihi olan 21/04/2020 tarihinden itibaren işleyecek avans faiziyle birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin diğer taleplerin REDDİNE,
2-Davacının manevi tazminat talebinin REDDİNE,
3-Harçlar Kanunu uyarınca alınması gerekli 1.024,65 TL karar ve ilam harcından peşin harç olarak alınan 4.024,65 TL ‘nin mahsubu ile bakiye 3.000,00 TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatıran tarafa iadesine,
4-Davacı kendisini vekille temsil ettirdiğinden kabulüne karar verilen maddi tazminat miktarı üzerinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca hesaplanan 9.200,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davalı kendisini vekille temsil ettirdiğinden reddine karar verilen maddi tazminat miktarı üzerinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca hesaplanan 1.050,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
6-Davalı kendisini vekille temsil ettirdiğinden reddine karar verilen manevi tazminat miktarı üzerinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca hesaplanan 9.200,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
7-Davacı tarafından yapılan 54,40 TL başvuru harcı, 4.286,46 TL peşin harç, 7,8 vekalet harcı olmak üzere toplam 4.348,66 TL harcın kabul red oranı dikkate alınarak 256,57 TL lik kısmının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
8-Davacı tarafından yapılan tebligat, bilirkişi, posta ve diğer masraflar olmak üzere toplam 1.176,95 TL yargılama giderinin kabul red oranı dikkate alınarak 69,44 TL lik kısmının davalıdan alınarak davacıya verilmesine, bakiye yargılama giderinin ise davacı üzerinden bırakılmasına,
9-Karar kesinleştiğinde ve talep halinde HMK Gider Avansı Tarifesinin 5. maddesi uyarınca artan gider avansının yatıran tarafa iadesine,
10-6325 Sayılı Yasa’ nın 18/A maddesinin 11 ve 13. Fıkraları uyarınca zorunlu arabuluculuk nedeniyle arabulucuya hazine tarafından ödenen 1.320,00 TL’ nin davanın kısmen kabul kısmen ret oranına göre hesap edilen 77,88 TL’sinin davalıdan alınarak, 1.242,12 TL’ sinin davacıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,Dair, davacı vekili ve davalı vekilinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde mahkememize veya mahkememize gönderilmek üzere bulunulan yer yada başka bir yer Asliye Ticaret Mahkemesine verilecek bir dilekçe ile başvurmak ve istinaf harç ve masraflarını karşılamak koşulu ile — Bölge Adliye Mahkemesi’ne istinaf yolunun açık olduğu, istinaf dilekçesinde istinaf edilen hususlar ile nedenlerinin belirtilmesinin gerektiği, süresi içerisinde kararın istinaf edilmemesi halinde hükmün kesinleşeceği ve infaz edilebileceği açıklanmak suretiyle verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.