Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 9. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/131 E. 2021/436 K. 09.06.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/131
KARAR NO : 2021/436

ASIL VE BİRLEŞEN DAVA : Şirketin İhyası
ASIL VE BİRLEŞEN DAVA TARİHLERİ : 14/04/2020 – 18/10/2020
KARAR TARİHİ : 09/06/2021

Mahkememizde görülmekte olan Şirketin İhyası davasının yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
ASIL DAVADA:
DAVA : Davacılar vekili —— ——tarihli dava dilekçesinde özetle; müvekkili, davalı …—— kaydı kapatılarak —–eski çalışanı olup ——– nezdinde iş akdine dayalı olarak sürdürdüğü hizmet esnasında ——– tarafından kendisine ödenen ücrete uygun şekilde verilmediğini, —— üzerinden yatırıldığını, müvekkilinin ——–bildiriminin —– yapılmaması, başka bir ifade ile—— çalışmalarına ilişkin——-ödeme gün sayıları ——- olarak tespite muhtaç hale getirdiğini, hususa ilişkin—— sayılı dosyası ile dava açıldığını, dava dosyasının—— tarihli karar ile ——- edildiği tespit edildiğini, bu sebeple ——- tarihli celsede kurulan ara karar ile davalı ———hususunda dava açmak üzere tarafımıza süre ve yetki verildiğini, bu nedenle davayı açtıklarını————- değerlendirilmediğini, —– ——– neticesinde alacağı ve borcu yoktur şeklinde kayıt düşüldüğünü, müvekkilimizin hizmetinin mevcut olduğu ve sigortalılığının tespiti ile —– faydalanması gerekmesine rağmen bu konuda — pasifleri ortadan kaldırılmaya çalışılarak şirket terkin edildiğini, meydana gelen mağduriyetin —- müvekkilimizin hayatı üzerinde bıraktığı olumsuz etkinin büyüklüğü ve —– hizmetlerden faydalanamaması birlikte gözetildiğinde müvekkilimizin oluşan zararın tazmini için umut bağladığı işbu İş Mahkemesi davasında, davalının usulsüzce varlığını yitirmesi, tarifi imkansız bir mağduriyet ve hak kaybı doğurduğunu belirterek re’sen gözetilip tespit olunacak tüm fiili ve hukuki hususlar ışığında; fazlaya ilişkin tüm hak ve taleplerimiz saklı kalmak kaydı ile öncelikle ihyası istenen şirkete ait malvarlığı araştırmasının yapılarak herhangi bir kayıt çıkması halinde bu kayıtlara ihtiyati tedbir şerhi konulmasına, 21.02.2018 tarihinde terkin edilerek — ihyasına — yeniden kayıt, tescil ve ilanına, tasfiye memuru olarak son şirket yetkilisi dışında yeni bir veya birkaç kişinin atanmasına, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalılara tahmiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP :
Davalı …— havale tarihli cevap dilekçesinde özetle— — TTK.m.32 ve Ticaret Sicili Yönetmeliği m. 34 hükmü çerçevesinde işlem yaptığını, tasfiye sürecinde yetki ve sorumluluğun şirket tasfiye memurunda olduğunu,— tarafından — bırakılmış olması — sorumluluğunu gerektirdiğini,–alacaklıların haklarını korumakla görevli olduğunu, vadesi gelmeyen borçlardan “ihtilaflı veya şarta bağlı” borçların notere tevdii ya da kafi bir teminat ile karşılanması gerektiğini, bu yapılmadan şirketlerin tasfiye süreci sonuçlandırılıp, bakiyeler mevcut pay sahiplerine dağıtılmış ve — edilmiş ise, terkin işlemlerinin iptali ile şirket tüzel kişiliği ihya olunarak –yeniden seçilebileceğini, —— iddia edilen eksik işlemlerini,— tespit etmesi mümkün olmadığını, sayın Mahkeme’nin davanın esası ile ilgili vereceği karara müvekkil — uyacağını, müvekkil — davanın açılmasına sebep olmadığını, yargılama gideri ve vekalet — tutulamayacağını, davanın niteliği gereği müvekkili kurumun yasal hasım konumunda bulunduğunu belirterek müvekkil yönünden açılan davanın reddine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin diğer tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
——–Esas sayılı dosyasında;
DAVA : Davacı vekili —- tarihli dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin, —– kapatılarak ve —– —-çalışanı olduğunu, işbu şirket (işveren) nezdinde iş akdine dayalı olarak sürdürdüğü hizmet esnasında—- belgeleri işveren tarafından kendisine ödenen ücrete uygun şekilde verilmediğini, asgari ücret üzerinden yatırıldığını, dolayısıyla müvekkilinin kuruma bildiriminin doğru şekilde yapılmaması, başka bir ifade ile hizmet süresinin, çalışmalarına ilişkin aylık kazanç toplamları ile prim ödeme gün sayılarının sigortalı hizmet olarak tespite muhtaç hale geldiğini, işbu hususa ilişkin —- sayılı dosyası ile dava açıldığını, işbu dava dosyasının— kararı ile tasfiye edilerek—–tespit edildiğini ve bu sebeple —- celsede kurulan ara karar ile davalı “—- hususunda dava açmak üzere taraflarına süre ve yetki verildiğini, bu nedenle——- aleyhine şirket ihyası davası açıldığını beyanla; —– ihyasına ve —- yeniden kayıt, tescil ve ilanı talebine ilişkin dava dosyası ile birileştirilmesine karar karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP :
Davalılar ——.—- havale tarihli cevap dilekçesinde özetle; davacı tarafın —–tarihli ek dava dilekçelerinde, ileri sürmüş olduğu hususları, tüm iddia ve beyanları kabul etmediğimizi, davacı tarafın davasına zamanaşımı, husumet, hak düşürücü süre ve sair tüm yönlerden en geniş şekilde usul ve esas yönlerinden itiraz ettiğimizi, yine açılan davada davacı tarafın iyiniyetli olmayıp, davanın hukuki yarar yokluğundan da reddine karar verilmesini talep ettiklerini, şirketin ihyası davası açmaya yetkili olanlar açıkça belirtildiğini, bunların şirket ——- önceki son—ortakları ile şirketin alacaklıları olduğunu, davacı … ihya davası açmaya yetkili olan kişilerden olmadığından ve ihya davası açmaya uygun sıfatı bulunmadığından,— yokluğu yönlerinden de davanın reddine karar verilmesini talep ettiklerini, davacı tarafın—Esas sayı ile açtığı davaya ilişkin—- göstererek dava açmış ise de; tarihler– sıra göz önünde bulundurulduğunda, dava tarihind—– tasfiyesi de tamamlanarak şirketin kapandığını ve — terkin edilmiş olduğu acık ve kesin olduğunu, bu hususun davacı tarafın bilgisi dahilinde olduğunu, bilerek, kapanmış, terkin edilmiş şirkete dava açılabilmesi ve söz konusu dosyadan yetki alınarak bu şekilde ihya davası açılabilmesi mümkün olmadığını, bu nedenle davanın reddinin gerektiğini, ayrıca, davacı tarafın— sayı ile açtığı davaya ilişkin dava dilekçesinde her ne kadar davacının—- çalıştığı ve tüm bu nedenlerle sigortalılığının tespiti, bu tespit doğrultusunda –ve sigorta hizmetlerinden yararlanması gerektiği talebi ile işbu davayı açmış ise de davacı tarafın söz konusu iddia ve beyanlarının kabulü mümkün olmadığını,— göre işçilik alacaklarına ilişkin davalarla ilgili olarak çalışma olgusunun her türlü delille ispatının mümkün olabilmesine karşın, ücret ve hizmet tespiti konularında aynı genişlikte ispat serbestisinin söz konusu olmadığını ve sınırları aşan ücret alma iddialarının yazalı delille kanıtlanması zorunluluğu bulunmakta olduğunu açıkça belirtildiği, yine—kararlarda işçilik alacaklarına ilişkin davalarda verilen kararların dahi İş Hukukuna ilişkin tespit davalarına kesin delil olamayacağı, iddia ve beyanların tanıkla ispatının da mümkün olmadığının belirtildiği, davalı şirket tarafından davacının tüm hak ve alacakları, aylık maaşları, banka aracılığı ile hesabına— olarak yatırıldığını, iş mahkemesinde açılan davanın kötü niyetle açıldığını, davacı .—-, işbu dilekçe ekinde sayın mahkemeye sunduğumuz duruşma tutanaklarından da açıkça görülecegı üzere,—– sayılı dava dosyalarında mahkeme huzurunda, tanık olarak, yeminli beyanlarda bulunmuş ve bu beyanlarında —- ücretlerin tamamının bankadan ödendiğini yani elden ödeme yapılmadığını açıkça beyan ettiğini, yakını —- beyanlara, doğrular nitelikte aynı— bulunduğunu, davacının mahkeme huzurunda vermiş olduğu bu beyanlar yazılı ve kesin delil niteliğinde olup, davacı bu beyanları ile bağlı olduğunu, davacının tüm maaşlarının bordroları ile uyumlu— ibra edildiğini, ayrıca işbu davaya zamanaşımı hak düşürücü süre yönünden de itiraz ettiklerini, bu yönden de davanın reddinin gerektiğini, — sürecinde alacaklılara yasal ve gerekli ilanlar yapılmış olup —— alacaklıların —bildirmeleri için başvurma çağrısı yapıldığını, davacı tarafından— işlemlere hiçbir itiraz da yapılmadığını, bu ilanlar sonrasında da — tamamlanmış olup — kayıtlarında da ilan edildiği üzere tasfiyesi tamamlanarak — yapıldığını, şirketin davacı dahil hiçbir hiçbir gerçek veya tüzel hukuki kişiye borcu olmaması, tasfiyenin usule, yasaya kanun ve nizamlara uygun yapılması ve ilanlarının eksiksiz ve dikkatle yapılmış olması nedenleriyle davacının hukuki dayanaktan yoksun kötü niyetli davasının ve taleplerinin reddinin gerektiğini belirterek re’sen göz önünde bulundurulacak nedenler — tüm hukuki haklarımız saklı kalmak üzere, öncelikle usulden ve davacının aktif husumet yokluğu ve zamanaşımı nedeni ile reddine, yine davacı tarafın ihtiyati tedbir, başka yeni bir —–atanması ve şirketin ihyası talepli haksız, hukuki yarar ve dayanağı olmayan davasının esastan reddine, tüm harç, masraf, yargılama gideri ve vekalet ücretinin davacı tarafa yükletiimesine karar verilmesini talep etmiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE :
Dava, hukuki niteliği itibarıyla—— sonlandırılarak— edilen —- Esas sayılı dava dosyasının sonuçlandırılabilmesi için TTK’nun 547 ve devamı maddeleri uyarınca ihyası istemine ilişkindir.
Yöntemine uygun duruşma açılmış taraf kanıtları toplanmıştır. Tarafların aktif ve pasif ehliyetleri denetlenerek uyuşmazlık noktaları resen belirlenerek sonuca gidilmiştir.
İhyası istenilen — dosyasının incelenmesinde;— olarak birleşen davalı …— atandığı, 21/02/2018 tarihinde de — sonlandırıldığı belirtilerek şirketin sicil kaydının terkin edildiği anlaşılmıştır.
Davacı tarafın davaya dayanak yaptığı —– sayılı dosyası celbolunarak yapılan incelenmesinde; Dosyamız davacısı tarafından—- aleyhine davacı —.. nezdinde çalıştığı dava konusu dönemlere ilişkin sigortalılığın tespiti ve — düzeltilmesi, ayrıca sigorta hizmetlerinden yararlandırılması talepli olarak dava açıldığı, 24/09/2018 tarihinde alacak davası açıldığı, yargılama sırasında mahkemece şirketin sicilden terkin edildiğinden bahisle davacıya işbu davayı açması için süre verildiği görülmüştür.
Mahkememiz dosyası ile birleşen — Esas sayılı dosyasında; dosyamız davacısı tarafından ihyası istenilen şirketin — mahkememiz dosyasında hasım olması gerektiğinden davalıya dava açmak üzere süre verildiği, davalı şirket — sayılı dosyasında dava açıldığı ve dosyanın birleştirme kararı verilerek mahkememize gönderildiği görülmüştür.
Toplanan tüm bu delillerin incelenmesi ve değerlendirilmesi—numarasında kayıtlı olan ve sicilden — tarihinde tasfiye sonucu terkin edilen şirketin — Esas sayılı dava dosyasının sonuçlandırılması ile sınırlı olarak TTK 547. maddesi uyarınca işlemler sonuçlanıncaya kadar —- yeniden tescili yönünden davanın kabulü, asıl davada davalı gösterilen ve ihyası istenilen —- —terkin edilmesi ile– kişiliği ortadan kalktığından artık dava ehliyeti bulunmadığından bu şirket yönünden davanın reddi gerekmiş aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.
HÜKÜM : Gerekçesi açıklandığı üzere;
1.Birleşen davalı ..——— zaman aşımı itirazının reddi ile;
Asıl dava ve birleşen —– sayılı davanın davalılar ..—. yönünden kabulü— numarasında kayıtlı iken — sicilden terkin edilen ——- Esas sayılı dava dosyasının sonuçlandırılması ile sınırlı olarak TTK 547 maddesi uyarınca ek işlemler sonuçlanıncaya kadar İHYASINA,
2.Şirket——- tesciline, bu işlemleri yapması için son—— olarak atanmasına, kararın — tescil ve ilanına,
3.Karar kesinleştiğinde ihya edilen —- —işlemlerinin yapılabilmesi için gerekçeli kararın—- gönderilmesine,
4.Asıl davanın—– yönünden reddine,
5.Asıl ve birleşen davada davacı tarafından asıl davada peşin yatırılan 54,40 TL harcın mahsubu ile bakiye 4.90 TL karar ve ilam harcının davacıdan tahsili ile irad kaydına, birleşen davada da peşin yatırılan 54,40 TL harcın mahsubu ile 4,90 TL karar ve ilam harcının birleşen davacıdan tahsili ile hazineye irat kaydına
6.Davanın mahiyeti gereği davalı … — yargılama giderleri ve vekalet ücretinden sorumlu tutulmamasına,
7.İhyası istenilen— bahisle — olduğu, davacının ihyası istenilen şirket aleyhine açtığı —- Esas sayılı alacak davasının — tarihinde açıldığı nazara alındığında işbu (ihya) davanın açılmasına davalı — sebebiyet vermediği vicdani kanaatine varılarak—– aleyhine yargılama gideri ve vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
8.Asıl ve birleşen davada davacı tarafın yargılama sırasında yapılan yargılama masraflarının kendi üzerinde bırakılmasına,
9.Asıl ve birleşen davada karar kesinleştiğinde, HMK Gider Avansı Tarifesinin 5. Maddesi uyarınca, artan gider avansının davacıya; artan delil avansının yatıran davalıya iadesine,
Dair, asıl ve birleşen davacı vekili ve birleşen davalı —– vekilinin yüzüne karşı, diğer asıl davalının yokluğunda gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde mahkememize veya mahkememize gönderilmek üzere bulunulan yer yada başka bir yer Asliye Ticaret Mahkemesine verilecek bir dilekçe ile başvurmak ve istinaf harç ve masraflarını karşılamak koşulu ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi’ne istinaf yolunun açık olduğu, istinaf dilekçesinde istinaf edilen hususlar ile nedenlerinin belirtilmesinin gerektiği, süresi içerisinde kararın istinaf edilmemesi halinde hükmün kesinleşeceği ve infaz edilebileceği açıklanmak suretiyle oy birliği ile verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.