Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 9. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/12 E. 2021/141 K. 18.02.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/12 Esas
KARAR NO : 2021/246

DAVA : İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle)
DAVA TARİHİ : 08/01/2021
KARAR TARİHİ : 18/03/2021

DAVA :
Davacı vekili Mahkememize sunduğu 08/01/2021 havale tarihli ve aynı tarihte harçlandırdığı dava dilekçesinde özetle;——- tarafından———– bir şekilde yüklendiğini, emtiayı taşıyan — ——–ancak tahliye çalışmaları sırasında ——- içerisinde hasarlandığının—— tarafından—— —–bulunan —– edildiğini, yapılan hasar tespiti çalışmalarında,—— kopuk, ——– hasarlı ve tüm rulo gövdelerinde farklı boyutlarda — olduğunun tespit edildiğini, nihai hasarın ise üretim bandında tespit edilebileceğinin belirtildiğini, nihai hasarın tespiti için ruloların üretim hattına alındığını ve —- yapılan hasar tespit çalışmasında üç adet rulonun hasarlı olduğunu ancak bu üç rulodan birinde oluşan hasarın oksitlenmeye bağlı olduğunun tespit edildiğini, oksitlenme hasarı ———— ödendiğini, davalı —— sırasından taşınan emtiada meydana gelen hasar nedeniyle oluşan zarardan sorumlu olduğunu, bu nedenle sigortalıya ödenen tazminatın —— sayılı dosyası ile ilamsız icra takibine girişildiğini, davalı takibe, borca ve ferilerine itiraz ettiğini, davalının itirazının haksız ve dayanaksız olduğunu, bu nedenle davalının itirazlarının iptali ile takibin devamına, davalının 41.203,05 TL asıl alacağa, ödeme tarihinden takip tarihine kadar işlemiş 1.367,32 TL faize ve borcun ferilerine yaptığı itirazının iptali ile takibin takip talebindeki şartlarla devamına, davalının %20’den aşağı olmamak üzere icra inkâr tazminatına mahkum edilmesine, ücreti vekalet ve yargılama giderlerinin karşı tarafa tahmiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA :
Davalı vekili Mahkememize sunduğu 11/02/2021 havale tarihli cevap dilekçesinde özetle: öncelikle uyuşmazlığın deniz taşımasına ilişkin olması nedeniyle mahkemenin görevsiz olduğunu, davalının ——– nedeniyle sorumluluğu bulunmadığından, emtianın satım akdinde belirtilen teslim şekline göre riskin yükün alıcısına geçmesi nedeniyle davacının talep hakkı bulunmadığından, eşyanın yüklenmesi ve istiflenmesine ilişkin sorumluluğun Taşıma Sözleşmesinde gösterilmesi ve davacı tarafından sözleşmenin süresi içinde dosyaya sunulmaması nedeniyle iddianın ispat edilemediğinden, bahisle davanın reddinin gerektiğini, görevsiz mahkemede açılan davanın dava şartı yokluğundan usulden reddine, riskin eşyanın alıcısında bulunması nedeniyle——- kabulü ile rücu kabiliyeti bulunmadığından davanın esastan reddine, hasara ilişkin sorumluluğun ispat edilemediğinin kabulü ile davanın esastan reddine, davacının 2004 sayılı İİK m.67/2 uyarınca dava değerlerinin %20’sinden az olmamak üzere kötü niyet tazminatına mahkum edilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini verilmesini talep etmiştir.
Davanın Hukuki Niteliği: Dava, deniz taşımacılığı nedeniyle ödenen tazminatın rücuen tahsili istemine ilişkindir.
Davanın Hukuki Sebebi: İtirazın iptalini düzenleyen 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu(İİK)’nun 67/1. Maddesindeki “Takip talebine itiraz edilen alacaklı, itirazın tebliği tarihinden itibaren bir sene içinde mahkemeye başvurarak, genel hükümler dairesinde alacağının varlığını ispat suretiyle itirazın iptalini davsa edebilir.” şeklindeki düzenlemedir.
DELİLLER :
Celp ve tetkik edilen—– dosyasında; davacı takip alacaklısı tarafından takip talebi ile davalı takip borçlusu hakkında ilamsız takip başlatıldığı, ödeme emrinin davalı takip borçlusuna tebliği üzerine davalı takip borçlusunun süresi içerisinde, borca ve ferilerine karşı itiraz ettiği ve bunun üzerine takibin durduğu, itiraz dilekçesinin ve/veya takibin durdurulmasına ilişkin kararın davacı takip alacaklısına tebliğ edilmediği, anlaşılmıştır.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE KANAAT :
Davacının sigortalısı ile davalı arasında yapılan taşıma sözleşmesi kapsamında taşımaya konu emtia davalıya tam ve sağlam bir şekilde teslim edilmiş,—- hasarlandığı iddia edilmiştir. Taşıma deniz yolu ile gerçekleştirilmiştir. Uyuşmazlığa TTK’nun “Deniz Ticareti” hükümlerin uygulanması gerekmektedir
Uyuşmazlık, 6102 Sayılı Yasanın beşinci kitabında düzenlenmiş olup, TTK 1352/1-h bendinde—- bedelleri deniz alacağı olarak tarif edilmiştir. Deniz ticareti genel olarak TTK’nın 5. kitabında düzenlenmiştir. Birinci — kısımda deniz ticareti sözleşmeleri, beşinci kısımda deniz kazaları, altınca kısımda gemi alacakları, yedinci kısımda sorumluluğun sınırlanması— kirliliği zararının tazmini, sekizinci kısımda cebri icraya ilişkin özel hükümler düzenlenmiş olup, — alacakları başlıklı altınca kısımda yer alan 1320. madde de —– alacaklısı hakkı veren alacaklar, sekizinci kısımda yer alan 1352. madde de ise deniz alacakları düzenlenmiştir.
TTK 5/2.bendi uyarınca, bir yerde ticaret davalarına bakan birden çok asliye ticaret mahkemesi varsa HSYK tarafından Asliye Ticaret Mahkemelerinden biri veya bir kaçı deniz ticaretine ilişkin hukuk davalarına bakmakla görevlendirilebilir. Bu kapsamda, deniz ticaretinden doğan uyuşmazlıklara bakmak üzere İstanbul —–.Asliye Ticaret Mahkemesi görevlendirilmiştir.
Denizcilik İhtisas Mahkemesi sıfatlı ticaret mahkemesi ile diğer ticaret mahkemeleri arasındaki ilişki görev ilişkisidir. Denizcilik İhtisas mahkemelerinin görev alanının tayininde uyuşmazlığın deniz ticaretinden kaynaklanıp kaynaklanmadığı esas alınır. Dava konusu uyuşmazlığın deniz yolu ile taşıma sırasında meydana gelen hasara ilişkin olması nedeniyle mahkememizin görevsiz olduğu denizcilik ihtisas mahkemesinin görevli olduğu sonuç ve vicdani kanaatine(Ay. m.138) varılarak davanın görevsizlik nedeniyle usulden reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda ayrıntılı olarak açıklandığı üzere;
1-Mahkememizin GÖREVSİZLİĞİNE, bu nedenle 6100 sayılı HMK’nın 115/2. Maddesi uyarınca dava şartı noksanlığından davanın usulden REDDİNE,
2-Taraflardan birinin, karar süresi içinde kanun yoluna başvurulmayarak kesinleşmiş ise kararın kesinleştiği tarihten; kanun yoluna başvurulmuşsa bu başvurunun reddi kararının tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içinde Mahkememize başvurarak, dava dosyasının görevli mahkemeye gönderilmesini talep etmesi halinde dosyanın görevli İstanbul — Asliye Ticaret Mahkemesi(Denizcilik İhtisas Mahkemesi sıfatı ile)ne gönderilmesine,
3-Yasal süre içinde Mahkememize başvurarak, dava dosyasının görevli mahkemeye gönderilmesi talep edilmediği takdirde, Mahkememize davanın açılmamış sayılmasına karar verileceğinin iş bu kararın tefhim/tebliği ile İHTARINA,
4-Dava dosyasının talep üzerine gönderilmesi halinde yargılama giderlerine görevli mahkemece hükmedilmesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı, diğerlerinin yokluğunda, gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren 2(iki) hafta içerisinde mahkememize veya mahkememize gönderilmek üzere bulunulan yer yada başka bir yer Asliye Ticaret Mahkemesine verilecek bir dilekçe ile başvurmak ve istinaf harç ve masraflarını karşılamak koşulu ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi’ne istinaf yolunun açık olduğu, istinaf dilekçesinde istinaf edilen hususlar ile nedenlerinin belirtilmesinin gerektiği, süresi içerisinde kararın istinaf edilmemesi halinde hükmün kesinleşeceği ve infaz edilebileceği açıklanmak suretiyle açık duruşmada verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.