Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.
T.C. İstanbul Anadolu 9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2020/118
KARAR NO : 2021/879
DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 21/03/2020
KARAR TARİHİ : 14/12/2021
DAVA :
Davacı vekili mahkememize sunduğu 21/03/2020 havale tarihli ve aynı tarihte harçlandırdığı dava dilekçesinde özetle: Taraflar arası ticari iş ilişkisi kurulduğunu, davacı yanın farklı tarihlerde fatura keşide ederek davalı yana gönderdiğini, bu ticari ilişki uyarınca KDV dahil toplam 6.839,38TL’lik bakiyenin tahsil edilememesi üzerine alacağın tahsili amacı ile icra takibi başlatıldığını, borçlunun haksız ve kötü niyetli itirazı ile takibin durdurulduğunu beyan etmiş, bu nedenlerle davalarının kabulüne, borçlunun itirazının iptaline, takibin devamına, davalının alacağın %20’sinden az olmamak üzere icra inkâr tazminatına mahkum edilmesine, yargılama giderleri ve ücreti vekâletin davalı tarafa tahmiline karar verilmesini talep ve dava etmişlerdir.
Dava dilekçesi ve tensip zaptı davalıya usulüne uygun tebliğ edilmiştir.
CEVAP :
Davacı taraf davaya cevap vermemiş, duruşmalara katılmamıştır.
DELİLLER :
————— Esas sayılı dosyası,
-Cari hesap ekstresi,
-Mali Müşavir bilirkişinin mahkememize sunduğu —- tarihli raporu,
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, bakiye cari hesap alacağına istinaden başlatılan icra takibine vaki itiraz üzerine açılan itirazın iptali davasıdır.
Taraflar arasındaki uyuşmazlık, taraflar arasında ticari ilişki bulunup bulunmadığı, cari hesap alacağına konu faturaların ve faturaya konu malların davalı tarafa teslim edilip edilmediği, faiz ve oranı, icra inkar tazminatı koşullarının oluşup oluşmadığı hususlarındadır.
Tarafların dilekçelerinde bildirdikleri delilleri toplanmıştır.
——-Esas sayılı takip dosyasının incelenmesinde; davacı takip alacaklısı tarafından 13/09/2019 tarihli takip talebi ile davalı takip borçlusu hakkında ilamsız takip başlatıldığı, ödeme emrinin davalı takip borçlusuna 02/09/2019 tebliğ üzerine davalı takip borçlusunun süresi içerisinde, borca ve ferilerine karşı 27/09/2019 tarihinde borca itiraz dilekçesi sunduğu ve bunun üzerine takibin durduğu, itiraz dilekçesinin ve/veya takibin durdurulmasına ilişkin kararın davacı takip alacaklısına tebliğ edilmediği, eldeki davanın 1(bir) yıllık hak düşürücü süre içerisinde açıldığı anlaşılmıştır.
Mahkememizin — celsesinde davalı tarafın —- yıllarına ait ticari defterlerinin incelenmesi ——Ticaret Mahkemesi’ne talimat yazılmasına karar verildiği,—–Nöbetçi Asliye Ticaret Mahkemesi’ne talimat yazıldığı, talimatın—– Talimat sırasına kaydedildiği, talimat mahkemesince davalının defterlerini sunmadığından talimatın kapatılarak mahkememize iade edildiği anlaşıldı.
Mahkememizin—– celsesinde dosyanın mali müşavir bilirkişiye tevdii edilerek davacı tarafın ticari defterlerinin incelenmesine karar verildiği, dosyanın—- tarihinde bilirkişiye teslim edildiği, bilirkişinin 12/10/2021 tarihinde raporunu ibraz ettiği ve raporun taraflara tebliğ edildiği görüldü.
Mali Müşavir bilirkişi mahkememize sunduğu 12/10/2021 tarihli raporunda sonuç olarak: Davacı yanın davalı yandan kendi ticari defter ve kayıtlarına göre, takip tarihi olan —– alacaklı olduğu, bu alacağın davacı yan tarafından davalı yana düzenlenen faturalardan davalı yanın kısmı ödemelerinin mahsubu sonucu kalan bakiye alacak olduğu, takibe konu bakiyeyi oluşturan faturaların dosyada mevcut olmadığı, yine inceleme esnasında fatura ve irsaliyelerin bulunmadığının, davacı vekili tarafından beyan edilmesi, ekstre üzerinde yapılan incelemede de faturaların aylık tutarlarının —— yasal bildirim sınırı altında kaldığından —yazılacak müzekkere ile de faturaların davalı yana teslimi ispatlanamayacağından, faturanın ve muhteviyatlarında ki ürünlerin, davacı yan tarafından davalı yana verilip verilmediğinin tarafımızdan tespit edilemediği, takibe konu bakiyeyi oluşturan faturaların davacı yan tarafından davalı yana haklı yere düzenlendiğinin ve fatura muhteviyatındaki ürünlerin, davacı yan tarafından davalı yana teslim edildiğinin ispata muhtaç olduğunu beyan ve rapor etmiştir.
Dosyada mevcut tüm deliller hep birlikte değerlendirilerek, hükme esas alınan 12/10/2021 tarihli mali müşavir bilirkişi raporu dayanak yapılarak;
Mahkememizce davalı —- ait ticari defterleri üzerinde inceleme yaptırılarak rapor aldırılmak üzere —–talimat dosyası ile davalı şirketin ticari defterlerini ibrazdan kaçındığından rapor aldırılamadığının bildirildiği,
Davacı şirketin cari hesap ekstresi üzerinde yapılan mali müşavir incelemesine göre; taraflar arasında ticari ilişki bulunduğu, davaıcı şirketin incelenen muavin defterlerinde davalı ile olan ticari ilişkisini alıcılar cari hesap kodunda takip ettiği, taraflar arası ticari ilişkinin 11.09.2009 tarihinde başladığı, davacı şirket tarafından davalı —— tutarında fatura düzenlendiği, davalı tarafından davacı tarafa çeşitli —- tutarında ödeme yapıldığı, taraflar arasında 12.03.2010 tarihinden sonra ticari ilişki olmadığı, incelenen davacı tarafa ait — defterlerinde takip tarihi itibariyle 6.839,38 TL alacaklı olduğu, bu alacağın davacı şirket tarafından davalı tarafa düzenlenen faturalardan davalı tarafın kısmi ödemelerinin mahsubu sonucu kalan bakiye alacak olduğu, davacıya—- defter kayıtlarının incelendiği, davalı tarafın ticari defter kayıtlarını ibrazdan kaçındığı, HMK 222 maddesine göre davacı tarafa ait incelenen ticari defter ve kayıtların usul ve yasaya uygun tutulduğu ve sahibi lehine delil vasfına haiz olduğu, alacağın faturalardan bakiye kalan cari hesap alacağı olduğu, davalı tarafın faturalardan doğan borcuna karşılık kısmi ödemeler yapıldığı, kalan bakiye alacağın davalı tarafından belirli ve bilinebilir olduğu, itirazın haksız olduğu anlaşılmakla, davanın kabulüne dair karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi Yukarıda Açıklandığı Üzere:
1-Davanın KABULÜ ile,
—– Esas sayılı takip dosyasına vaki itirazın iptaline, takibin aynen devamına,
2-Taraflar arasında ticari ilişki bulunduğu, alacağın faturalardan bakiye kalan cari hesap alacağı olduğu, davalı tarafından faturalardan doğan borcuna karşılık kısmi ödemeler yapıldığı, kalan bakiye alacağın davalı tarafından belirli ve bilinebilir olduğu, itirazın haksız olduğu anlaşılmakla; asıl alacak miktarı 6.839,38 TL’nin %20’si olan 1.367,87 TL’nin icra inkar tazminatı olarak davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-Başlangıçta peşin olarak alınan 82,60 TL harcın ve icra takibi peşin harcı 34,20 TL’nin, alınması gerekli olan 467,20 TL harçtan mahsubu ile bakiye 350,40 TL karar ve ilam harcının davalı ‘dan alınarak hazineye irat kaydına,
4-Davacının yargılama sırasında yapmış olduğu başvuru harcı 54,40 TL, peşin harç 82,60 TL, posta ve tebligat gideri 109,60 TL,—— üzere toplam 2.266,60 TL yargılama masrafının davalı ‘dan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davacı taraf yargılama sırasında kendini vekille temsil ettirdiğinden hüküm tarihinde yürürlükte — avukatlık ücretinin davalıdan alınarak davacı tarafa verilmesine,
6-Karar kesinleştiğinde, HMK Gider Avansı Tarifesinin 5. maddesi
uyarınca artan gider avansının davacı tarafa iadesine,
7-Talep edilmesi halinde bir sureti dosyaya konulmak kaydıyla —- sayılı dosyasının merciine iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, diğerlerinin yokluğunda, gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren 2(iki) hafta içinde Mahkememize veya Mahkememize gönderilmek üzere bulunulan yer yada başka bir yer Asliye Ticaret Mahkemesine verilecek bir dilekçe ile başvurmak ve istinaf harç ve masraflarını karşılamak koşulu ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi’ne istinaf yasa yolunun açık olduğu, istinaf dilekçesinde istinaf yoluna başvuru konusu edilen hususlar ile nedenlerinin belirtilmesinin gerektiği, istinaf yoluna başvurulmasının İİK’nın 36. maddesi saklı kalmak kaydıyla kararın icrasını durdurmayacağı, süresi içerisinde karara karşı istinaf yoluna başvurulmaması halinde hükmün kesin hüküm ve kesin delil oluşturacağı açıklanmak suretiyle açık duruşmada verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.