Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 9. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/115 E. 2021/161 K. 24.02.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : 2020/121 Esas
KARAR NO : 2021/140

DAVA : İstirdat (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 25/03/2020
KARAR TARİHİ : 18/02/2021

DAVA :
Davacı vekili Mahkememize sunduğu—– havale tarihli ve aynı tarihte harçlandırdığı dava dilekçesinde özetle; dava konusu yapılan——– davaya konu çekin istirdatı davası açılması için İstanbul Anadolu —- Asliye Ticaret Mahkemesinin——— Esas sayılı dosya ile taraflarına iki hafta süre verildiğini, bu süre içerisinde arabuluculuğa başvurulduğu ancak netice alınamadığını, bahse konu çekin kötü niyetli kişiler tarafından cirolanarak—– neticesinde huzurda görülen davayı açtıklarını beyanla davanın kabulüne karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davacı vekili 18/02/2021 tarihli duruşmada/esas hakkındaki beyanında; önceki beyanlarını tekrarla davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
SAVUNMA :
Davalı vekili Mahkememize sunduğu —- havale tarihli cevap dilekçesinde özetle: müvekkile —— ettiği ve çek vadesinde ödenmediğini, ——— tarafından yazdırıldığı ve çekin İstanbul Anadolu ——–. İcra Müdürlüğünün ———-Esas sayılı dosyası ile icra takibine konu edildiğini, müvekkili bahse konu çekin yetkili ve meşru hamili müvekkili olduğunu, çekteki gerçek hak sahibi müvekkili olduğu ve davacının böyle bir taleple dava açması ve çekin istirdatını talep etmesinin mümkün olmadığını beyanla davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili 18/02/2021 tarihli duruşmada/esas hakkındaki beyanında; önceki beyanlarını tekrarla davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Uyuşmazlık Konusu : Taraflar arasındaki ihtilaf, temelde davaya konu çekin davacının elinden iradesi dışında çıkıp çıkmadığı, davalının çeki iktisap ederken kötü niyetli olup olmadığı noktasındadır.
Davanın Hukuki Niteliği; Rıza hilafına elden çıkan çekin istirdatı, davasıdır.
Davanın Hukuki Sebebi; 6102 sayılı TTK’nın 763. maddesindeki “Elden çıkan poliçe mahkemeye sunulursa, mahkeme, iade davası açması için dilekçe sahibine uygun bir süre verir. Dilekçe sahibi bu süre içinde dava açmazsa, mahkeme, poliçeyi, sunmuş olana geri verir ve muhatap hakkındaki ödeme yasağını kaldırır.” şeklindeki düzenlemedir.
DELİLLER :
Celp ve tetkik edilen takibe konu çek incelendiğinde; keşidecisinin ———–keşide tarihinin —olduğu, çekin lehtarı tarafından cirolandıktan sonra çekin sırasıyla ——— cirolarının bulunduğu, anlaşılmıştır.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE KANAAT :
Çek, herhangi bir suretle hamilin elinden çıkmış bulunursa, ister hamile yazılı, ister ciro yoluyla devredilebilen bir çek söz konusu olup da ——– hakkını 790 ıncı maddeye göre ispat etsin, çek eline geçmiş bulunan yeni hamil ancak çeki kötüniyetle iktisap etmiş olduğu veya iktisapta ağır bir kusuru bulunduğu takdirde o çeki geri vermekle yükümlüdür. (TTK m. 792)
Davaya konu ——– keşide tarihli çekin keşidecisinin ————-Olduğu, çekin lehtar tarafından———— —— ciro edildiği, çek bedelinin 35.000,00 TL olduğu ciro silsilesinin düzgün olduğu anlaşılmıştır.
Davaya konu çekle ilgili olarak zayi olduğu iddiasıyla davacı tarafından İstanbul Anadolu —. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin —- esas sayılı dosyası ile çek iptali talebinde bulunulduğu anlaşılmıştır.
Davacı tarafça davalının davaya konu çeki kötü niyetle iktisap ettiği iddiasıyla istirdat davası açılmış ise de davalının çeki ——— teslim alması karşısında davacı tarafça kötü niyet iddiasını ispatlamaya elverişli delil sunamamıştır. Davacı tarafça dava dilekçesinde yemin deliline dayanılmış ise de HMK 226/1-c maddesi uyarınca konusu suç teşkil edilebileceğinden yemin teklif olunamayacağı kanaatine varılmış ve davacıya yemin delili hatırlatılmamıştır.
Davalı tarafça % 20 oranın tazminat talep edilmiş ise de eldeki davada ihtiyati tedbir kararı verilmemiş olması ve yasada çek istirdadı davaları için tazminat öngörülmediğinden tazminata hükmedilmemiştir.
Davanın reddine karar verilmiş ise de davalının zorunlu arabuluculuk sürecine mazeret göstermeksizin katılamaması nedeniyle 6325 sayılı yasanın 18/A maddesi uyarınca davalı tarafa lehine vekalet ücretine hükmedilmemesi ve yargılama giderinin davalı tarafa yükletilmesi gerektiği sonuç ve vicdani kanaatine(Ay. m.138) varılarak ispatlanamayan davanın reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda ayrıntılı olarak açıklandığı üzere;
1-Davanın REDDİNE,
2-Başlangıçta peşin olarak alınan 597,72 TL karar ve ilam harcının alınması gerekli olan 59,30 TL harçtan mahsubu ile fazla alınan 538,42 TL’nin davacıya iadesine,
3-Davalının zorunlu arabuluculuk sürecine mazeretsiz katılmaması nedeniyle davalı lehine vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
4-6325 sayılı Kanunun 18/A maddesinin 11. Fıkrası uyarınca davacı tarafça yargılama gideri olarak yapılan 54,40 TL başvurma harcı ve 134,50 TL posta ve tebligat gideri olmak üzere toplam 188,90 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-6325 Sayılı Yasa’ nın 18/A maddesinin 11 ve 13. Fıkraları uyarınca zorunlu arabuluculuk nedeniyle arabulucuya hazine tarafından ödenen 1.320,00 TL’nin davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
6-Karar kesinleştiğinde, HMK Gider Avansı Tarifesinin 5. maddesi uyarınca artan gider avansının davacı tarafa iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren 2(iki) hafta içinde Mahkememize veya Mahkememize gönderilmek üzere bulunulan yer yada başka bir yer Asliye Ticaret Mahkemesine verilecek bir dilekçe ile başvurmak ve istinaf harç ve masraflarını karşılamak koşulu ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi’ne istinaf yasa yolunun açık olduğu, istinaf dilekçesinde istinaf yoluna başvuru konusu edilen hususlar ile nedenlerinin belirtilmesinin gerektiği, istinaf yoluna başvurulmasının İİK’nın 36. maddesi saklı kalmak kaydıyla kararın icrasını durdurmayacağı, süresi içerisinde karara karşı istinaf yoluna başvurulmaması halinde hükmün kesin hüküm ve kesin delil oluşturacağı açıklanmak suretiyle açık duruşmada verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.