Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 9. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/109 E. 2021/260 K. 25.03.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : 2020/109 Esas
KARAR NO : 2021/260

DAVA : Kıymetli Evrak İptali (Çek İptali (Hasımlı))
DAVA TARİHİ : 18/03/2020
KARAR TARİHİ : 25/03/2021

DAVA :
Davacı vekili mahkememize sunduğu 18/03/2020 havale tarihli ve aynı tarihte harçlandırdığı dava dilekçesinde——– bedelli —- Ankara —— Asliye Ticaret Mahkemesi’—- Numaralı ——– kararı ile çekin zayi olması nedeniyle iptal edildiğini, söz konusu karar hukuka ve hakkaniyete aykırı olması nedeniyle iptalinin gerektiğini, zayi olduğu iddiasıyla iptal kararına konu edilen çeklerin müvekkilleri uhdesinde olup, İstanbul —- İcra Müdürlüğü’nün —– Esas sayılı dosyası üzerinden takibe konu edildiğini, icra dosyasından da anlaşılacağı üzere, müvekkilinin iyi niyetli yetkili hamil konumunda olduğunu, zayi nedeniyle çek iptali kararlarının, hasımsız olarak ikame edilen çek iptali davalarının sonucunda ortaya çıkmakta olup, yine söz konusu davaların hasımsız görülmesi sebebiyle de özellik itibari ile bir kesin hüküm etkisine sahip olamamakta olduğunu, bu sebeple ilgili kararın özellik itibari ile tespit niteliğinde kalacağını, işbu tespit niteliğindeki kararın iptaline yönelik yargı yolunun ise açık olduğunu, nitekim bu durumun Yargıtay—-. Hukuk Dairesi’ nin —— tarihli kararında geçen ” Ancak, çekin davacının rızası hilafına elinden çıkması nedeniyle açılan davada verilmiş bulunan iptal kararı bir ilam olmayıp hasımsız açılan tespit davası niteliğini taşımaktadır. Nitekim, zayi nedeniyle iptal kararı da, hasımsız olarak tesis edilmiş bulunmaktadır. Bu durumda, iptal edilen çekin gerçek hamili olduğunu ileri süren üçüncü kişinin iptale ilişkin kararın ortadan kaldırılmasını istemesi ve kararın iptali için mahkemeye başvurması mümkün olmakla birlikte, iptal kararının iptaline ilişkin istemin usulüne uygun olarak harç yatırılmak ve ayrı bir esasa kaydedilmek suretiyle ayrı bir dava olarak görülmesi gerekmektedir. ” ifadeleri ile de karara bağlanmış bulunduğunu, bir diğer hususun ise iptale konu edilen çekin vade tarihinden önce, iptal davasına konu edilmiş ve hakkında iptal kararı tesis edilmiş olduğunu, 5941 sayılı kanunun geçici 3. maddesinin 5. fıkrası, yapılan son değişikliklerle ” —– tarihine kadar, üzerinde yazılı düzenleme tarihinden önce çekin ödenmek için muhatap bankaya ibrazı geçersizdir.” halini aldığını, ileri tarihli çeklerin üzerinde yazılı tarih beklenmeden bankaya ibrazında ise muhatap banka çekle ilgili hiçbir işlem yapmayıp çeki hamile iade edeceğini, bu çerçevede, çek karşılığı hesapta bulunsa bile hamile ödeme yapılmayacağı gibi çekin tamamen karşılıksız olması durumunda da muhatap banka tarafından karşılıksızdır şerhi düşülmeyeceğini, çekin arkasında yer alan tarihe göre çekin bankaya ibrazı geçersiz olup, 6102 sayılı TTK’ un 796/1. maddesi gereğince, bir çek, düzenlendiği yerde ödenecekse on gün, düzenlendiği yerden başka bir yerde ödenecekse bir ay içinde muhataba ibraz edilmesi gerektiğini, TTK’ nun 761/3. maddesi gereğince iptal kararına konu edilen çekin keşide—- olması nedeniyle, söz konusu çekin iptaline karar verilebilmesi için keşide tarihinden itibaren üç aylık sürenin dolması gerektiğini, bu sebeple işbu çek iptali kararının sehven verildiği ortada olup, söz konusu husus ilgili çek ile alakalı yapılan ihtiyati haciz kararının iptali konulu İstanbul —- Asliye Ticaret Mahkemesi’ nin —- numaralı dosyasında da tespit edildiğini, iptal taleplerine ilişkin çek iptali kararının—– olması, hasımsız ikame edilen bir davadan sonuçlanması gibi hususlar nedeniyle müvekkilimizin söz konusu tespit kararından haberinin olması durumu, ancak ve ancak çek bedelinin tahsilinin istenmesi sonucunda gerçekleşebilmiş ve durumdan haberdar olunması ile beraber işbu davanın ikame edilmesi zaruriyeti ortaya çıktığını beyan etmiş, bu nedenlerle Ankara —. Asliye Ticaret Mahkemesi’ nin —— Numaralı ve —- tarihli çek iptali kararının iptaline, Ankara —-. Asliye Ticaret Mahkemesi’ —–.—- Numaralı ve— —– ait keşide ———bedelli çek üzerindeki kararının tüm etkileri ile birlikte ortadan kaldırılmasına, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı taraf uhdesinde bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Dava dilekçesi ve tensip zaptı davalıya usulüne uygun tebliğ edilmiştir.
CEVAP :
Davalı taraf davaya cevap vermemiş, duruşmalara katılmamıştır.
DELİLLER :
-İstanbul — İcra Dairesi’nin — Esas sayılı takip dosyası sureti,
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE KANAAT:
Yargı yetkisini, Anayasanın 9. Maddesine göre, — kullanan Mahkememizce, uyuşmazlık konusu hakkında, yapılan açık duruşmalar ve yargılama sonunda(Ay. m.141); toplanan deliller, talebe konu kambiyo senedi bilgileri, iddia ve beyanlar ile tüm dosya mündericatı incelenip hep birlikte değerlendirildiğinde: talebe konu kambiyo senedini muhatabın ödemekten menedilmesine(TTK m.757/1) karar verilmiş ve kambiyo senedinin aslının Mahkememize sunulmasına ilişkin ilan, ————- yayımlanmış(TTK m.762/1), ancak kambiyo senedinin, vadesinden/keşide tarihinden veya ilk ilandan itibaren ——– içerisinde(TTK m.761/3) Mahkememize sunulmaması karşısında İptal isteminde konu ——– talep edeninin elinde iken ziyaa uğradığı(TTK m.759/2) sonuç ve vicdani kanaatine(Ay. m.138) varılarak talebin kabulü ile kambiyo senedinin iptaline karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacının davasının KABULÜ ile;
Ankara —. ATM’nin ——. Sayılı dosyası ile verilen davaya konu çekin (——— bedelli çek) zayi nedeniyle iptaline dair kararın iptaline, çek üzerindeki karanın tüm etkilerinin ortadan kaldırılmasına,
2-Davacı banka harçtan muaf olduğundan harç alınmasına yer olmadığına,
3-Talep sahibi tarafından yapılan yargılama masraflarının kendi üzerinde bırakılmasına,
4-Talebin niteliği gereği talep eden lehine vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
5-Artan gider avansının ve teminatın karar kesinleştiğinde HMK Gider Avansı Tarifesinin 5. Maddesi uyarınca talep edene iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, diğerlerinin yokluğunda, gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren 2(iki) hafta içinde Mahkememize veya Mahkememize gönderilmek üzere bulunulan yer yada başka bir yer Asliye Ticaret Mahkemesine verilecek bir dilekçe ile başvurmak ve istinaf harç ve masraflarını karşılamak koşulu ile — Adliye Mahkemesi’ne istinaf yasa yolunun açık olduğu, istinaf dilekçesinde istinaf yoluna başvuru konusu edilen hususlar ile nedenlerinin belirtilmesinin gerektiği, istinaf yoluna başvurulmasının İİK’nın 36. maddesi saklı kalmak kaydıyla kararın icrasını durdurmayacağı, süresi içerisinde karara karşı istinaf yoluna başvurulmaması halinde hükmün kesin hüküm ve kesin delil oluşturacağı açıklanmak suretiyle açık duruşmada verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.