Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 9. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/95 E. 2019/1289 K. 19.12.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : 2019/95 Esas
KARAR NO : 2019/1289

DAVA : İtirazın İptali (Acentelik Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 15/03/2018
KARAR TARİHİ : 19/12/2019

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Acentelik Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
DAVA : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; —- tarihinde müvekkilleri murisi — içinde yolcu olarak bulunduğu davalıya kasko sigorta poliçesi ile sigortalı —- plakalı araç ile — plakalı aracın — gerçekleştirdiği çift taraflı trafik kazasında öldüğünü, genişletilmiş kasko poliçesinde ferdi kaza ölüm halinde — teminat içerdiğini, bu miktarın ödenmesi için —– tarihinde davalı … şirketine başvuru yapıldığı halde ödenmediğinden Ankara —— sayılı dosyasında takibe geçildiğini, borçlunun haksız itiraz üzerine takip durduğunu belirterek itirazın iptali, takibin devamı ve karşı tarafın %100 icra inkar tazminatına mahkum edilmesi talep etmiştir.
CEVAP : Davalı vekilinin Ankara —— Asliye Ticaret Mahkemesi’nin — esas sayılı dosyasına vermiş olduğu cevap dilekçesinde özetle; Davalı vekili cevap dilekçesi ile; öncelikle davanın yetkisiz mahkemede açıldığını, HMK’nın 6. Maddesi gereğince müvekkili şirketin yerleşim yeri olan İstanbul Anadolu Mahkemelerinin yetkili olduğunu belirterek yetki itirazında bulunmuştur.
İNCELEME VE GEREKÇE:
Dava, davalı tarafça düzenlenen kasko poliçesindeki ferdi kaza teminatına istinaden vefat tazminatı istemine ilişkin açılan itirazın iptali davasıdır.
Celp ve tetkik olunan genişletilmiş kasko ——— incelenmesinde poliçenin davalı … tarafından tanzim edildiği, başlangıç tarihinin— bitiş tarihinin — olduğu ve ferdi kaza ölüm halinde — teminat içerdiği görülmüştür.
Celp ve tetkik olunan kaza tespit tutanağının incelenmesinde, kazanın —- tarihinde gerçekleştiği görülmüştür.
Celp ve tetkik olunan Ankara —-. İcra müdürlüğünün —- Esas sayılı takip dosyasının incelenmesinde davacı tarafından davalı aleyhine —- asıl alacağın tahsili için genel haciz yoluyla ilamsız icra takibi yapıldığı, takip tarihinin — olduğu ve davalının takibe itirazı üzerinde takibin durduğu görülmüştür. Dosyada mevcut başvuru dilekçesinin incelenmesinde davacı tarafından davalı sigortaya —- tarihinde —-zararın ödenmesi için ihtarda bulunulduğu davalı sigortanın ihtara vermiş olduğu cevabında alacağı zaman aşımına uğramış olduğundan dolayı ödeme yapılamayacağını bildirdiği görülmüştür.
TTK 1420 sigorta sözleşmesinden doğan tüm istemler alacağın muaccel olduğu tarihten başlayarak 2 yıl ve 1482. Madde hükmü saklı kalmak üzere sigorta tazminatına ve sigorta bedeline ilişkin istemler her halde rizikonun gerçekleştiği tarihten itibaren 6 yıl geçmekle zaman aşımına uğrar.
Dava, birleşik kasko poliçesindeki ferdi kaza teminatına istinaden vefat tazminatı istemine ilişkin olup ilk derece mahkemesince yukarıda yazılı gerekçeyle davanın kabulüne karar verilmiştir.
Karayolu Yolcu Taşımacılığı —–
C.7. Zaman Aşımı
Sigorta sözleşmesinden doğan her türlü tazminat davası, hak sahibinin zararı ve tazminat yükümlülerini öğrendiği tarihten itibaren iki yıl ve herhalde zarara neden olay tarihinden itibaren on yıl sonra zaman aşamına girer. Dava, cezayı gerektiren bir fiilden oluşmuşsa ve 765 sayılı Türk Ceza Kanununda bu fiil için daha uzun bir zaman aşımı süresi öngörülmekte ise tazminat davasında bu zaman aşımı dikkate alınır. Sigorta ettiren hakkındaki zaman aşımını kesen sebepler, sigortacı hakkında, sigortacı hakkında zaman aşımını kesen sebepler de sigorta ettiren hakkında uygulanır. Bu sigortada, tazminat yükümlülerinin birbirlerine karşı rücu hakları kendi yükümlülüklerini tam olarak yerine getirdikleri ve rücu edilecek kimseyi öğrendikleri günden başlayarak iki yılda zaman aşımına uğrar.
Davacı vekili, müvekkilinin murisinin sigortalı araçta gerçekleşen gasp ve saldırı sonucu vefat ettiğini ileri sürerek poliçedeki ölüm tazminatının tahsilini talep etmiş, davalı vekilince cevap süresi içinde zamanaşımı def’inde bulunulmuştur. Mahkemece—- tarihli celsede ceza zamanaşımının uygulanması mümkün olduğu gerekçesiyle zamanaşımı defi reddedilmiştir. Dava konusu poliçede uygulanması mümkün olan genel şartlar belirtilmiş, bu genel şartlar arasında “Ferdi Kaza Sigortası Genel Şartlarına” yer verilmiştir. Ölüm teminatı da bu kapsamda kalmaktadır. Anılan genel şartların 20. maddesinde sigorta mukavelesinden doğan bütün istemlerin iki yılda mürürü zamana uğrayacağı belirtilmiş, ceza zamanaşımının uygulanacağına dair açık hükme yer verilmemiştir. Nitekim bu hüküm TTK’nın 1420. maddesinde belirtilen zamanaşımı süresiyle paralellik arz etmektedir. Her ne kadar “Karayolu Yolcu Taşımacılığı Zorunlu Koltuk Ferdi Kaza Sigortası Genel Şartları”nın C.7 maddesinde ceza zamanaşımı süresinin uygulanabileceği belirtilmiş ise de dava konusu poliçe ihtiyari nitelikteki “Ferdi Kaza Sigortası Genel Şartları”na atıf yapılmış “Karayolu Yolcu Taşımacılığı Zorunlu Koltuk Ferdi Kaza Sigortası Genel Şartları”na atıf yapılmadığı için dava konusu poliçe yönünden ceza zamanaşımı süresinin uygulanması mümkün değildir. Buna göre ölüm rizikosunun ———- tarihinde gerçekleştiği, davalı sigortanın — tarihinde tazminat taleplerini reddettiği, davanın — tarihinde açıldığı gözetildiğinde alacağın muaccel olduğu tarihten itibaren 2 yıllık zamanaşımı geçtikten sonra dava açıldığı için davanın zamanaşımı nedeniyle reddi gerekmektedir. Mahkemece zamanaşımı def’inin kabulü ile davanın reddine karar verilmesi gerekirken davanın esasına girilerek davanın kabulüne karar verilmesi doğru görülmemiştir. Mahkemenin zamanaşımı def’inin reddine dair ara kararında atıf yaptığı Yargıtay — HD’nin —-sayılı kararı “Karayolu Yolcu Taşımacığı Zorunlu Koltuk Ferdi Kaza Sigortası”ndan kaynaklanan tazminata,—- sayılı kararı ise zorunlu mali sorumluluk(trafik) sigortasından kaynaklanan destek tazminatına ilişkin olduğu için somut olayda uygulama yeri bulunmamaktadır.( İzmir BAM. ——.HD. 2017/2020E.-2019/1082K.)
Yargı yetkisini, Anayasanın 9. Maddesine göre, Türk Milleti adına kullanan Mahkememizce, uyuşmazlık konusu hakkında, yapılan açık duruşmalar ve yargılama sonunda(Ay. m.141); toplanan/sunulan deliller, kaza tespit tutanağı, poliçe icra takip dosyası iddia ve savunmalar hep birlikte değerlendirildiğinde 07/09/2012 tarihinde meydana gelen kazada davacıların murisi —- vefat ettiği, kazaya karışan — plakalı aracın davalı … tarafından — tarihleri arasında genişletilmiş kasko — poliçesiyle sigortalandığı, poliçenin ferdi kaza ölüm halinde limitinin — olduğu, kaza tarihi olan 07/09/2012 dava tarihi olan — tarihi arasında TTK 1420 maddesi ve Karayolu Yolcu Taşımacılığı Zorunlu Koltuk Ferdi Kaza Sigortası Genel Şartları
C.7. Zaman Aşımını düzenleyen maddeleri uyarınca 2 yıllık zaman aşımı süresinin dolduğu, davacı her ne kadar davalı sigortaya 20/02/2018 tarihinde başvuru yaptığını ve davalı sigortanın ödeme yapmaması üzerine huzurdaki davayı açtığını TTK 1420 maddesinde belirtilen ve 6 yıllık zaman aşımı süresinin dolmadığını iddia etmiş ise de TTK 1420 ve Sigorta Genel Şartlarının C.7 maddesinde düzenlenen 2 yıllık zaman aşımı süresinin alacağın muaccel olduğu kaza tarihinden itibaren iki yıllık zaman aşımı süresinin dolduğu sonuç ve kanaatine varılarak davanın aşağıdaki şekilde reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Ayrıntısı ve gerekçesi yukarıda belirtildiği gibi;
1-Davanın zamanaşımı nedeniyle REDDİNE,
2-Başlangıçta peşin olarak alınan —– harcın alınması gerekli olan —— harçtan mahsubu ile fazla alınan —–‘nin karar kesinleştiğinde ve istem halinde davacıya iadesine,
3-Davacı tarafın yargılama sırasında yapmış olduğu masrafların kendi üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı yargılama sırasında kendini vekille temsil ettirdiğinden hüküm tarihinde yürürlükte bulunan —- uyarınca —— ——– davacı taraftan alınarak davalıya verilmesine,
5-Karar kesinleştiğinde, HMK Gider Avansı Tarifesinin 5. maddesi uyarınca artan gider avansının davacı tarafa iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, davalının yokluğunda gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde mahkememize veya mahkememize gönderilmek üzere bulunulan yer yada başka bir yer Asliye Ticaret Mahkemesine verilecek bir dilekçe ile başvurmak ve istinaf harç ve masraflarını karşılamak koşulu ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi’ne istinaf yolunun açık olduğu, istinaf dilekçesinde istinaf edilen hususlar ile nedenlerinin belirtilmesinin gerektiği, süresi içerisinde kararın istinaf edilmemesi halinde hükmün kesinleşeceği ve infaz edilebileceği açıklanmak suretiyle verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.