Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 9. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/85 E. 2021/638 K. 16.09.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/85 Esas
KARAR NO : 2021/638

DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 23/10/2018
KARAR TARİHİ : 16/09/2021

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
DAVA : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; 17/08/2018 tarihinde, davalı sigorta şirketine —-aracın —- neden olduğu trafik kazasında, müvekkillerinin kızı — vefat ettiğini, otobüste yolcu konumunda seyahat etmekte olan müteveffanın olayın oluşumunda herhangi bir kusurunun bulunmadığını, müteveffanın ölüm tarihinde— çalışan —- olduğunu, ölmeden önceki maaşının asgari ücreti çok üzerinde olduğunu, bu nedenle de müvekkilleri adına destekten yoksun kalma tazminatına hükmedilmesi gerektiğini, davalı sigorta şirketin— başvuruda bulunulduğunu ve başvulu dilekçelerinin 06/09/2018 tarihinde davalı şirkete ulaştığını, ancak yasal süre içinde herhangi bir sonuç alınamadığını belirterek, fazlaya ilişkin haklar saklı kalmak kaydıyla, 50,00 TL davacı anne için, 50,00 TL davacı baba için destekten yoksun kalma tazminatının belirlenerek, dava tarihinden itibaren avans faizi.ile birlikte davalıdan tahsiline, yargılama gideri ve vekalet ücretinin de davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini dava ve talep ettiği görülmüştür. arz ve talep etmiştir.
CEVAP : Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; dava konusu kazaya karıştığı iddia edilen —-araç, sigortalı şirket tarafından tanzim edilen, —- poliçe no’lu –poliçesi ile sigortalı olduğunu, davaya konu talebin zamanaşımına uğradığını ve davanın zamanaşımı nedeniyle reddine karar verilmesi gerektiğini, uyuşmazlığın çözümünde yetkili mahkemenin, davalı tarafın, dava açıldığı tarihteki yerleşim yeri olan —Mahkemesi olduğunu, İşbu nedenle davanın yetki yönünden reddi gerektiğini, destekten yoksun kalma tazminatı, mirastan ayrı ve bağımsız bir hak olduğundan; destek iddialarının kanıtlanması gerektiğini, müteveffanın davacılara sürekli ve düzenli bir şekilde yardım ettiğinin somut delillerle kanıtlanamamış olması karşısında davanın reddine karar verilmesi gerektiğini belirterek, haksız ve mesnetsiz davanın reddine, davanın zamanaşımı nedeniyle reddine karar verilmesine, mahkeme masraf ve vekalet ücretinin davacı tarafa yüklenilmesine karar verilmesini talep ettiği görülmüştür.
Uyuşmazlık Konusu : Taraflar arasındaki ihtilaf, temelde dava konusu trafik kazası nedeniyle kusur durumu ve davacının desteğini kaybedip kaybetmediği ve davalıların zararı tazmin yükümlüsü olup olmadıkları, talebin zamanaşımına uğrayıp uğramadığı ve mahkememizin yetkisi noktasındadır.
Davanın Hukuki Niteliği: Dava, destekten yoksun kalma tazminatı(maddi tazminat) ve manevi tazminat davasıdır.
Davanın Hukuki Sebebi: Haksız fiil sorumluluğuna ilişkin 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu (TBK)’nun 49. Maddesindeki “Kusurlu ve hukuka aykırı bir fiille başkasına zarar veren, bu zararı gidermekle yükümlüdür.
Zarar verici fiili yasaklayan bir hukuk kuralı bulunmasa bile, ahlaka aykırı bir fiille başkasına kasten zarar veren de, bu zararı gidermekle yükümlüdür.” şeklindeki düzenlemedir.
DELİLLER
Celp ve tetkik olunan — tarihli ölümlü trafik kazası tespit tutanağına göre; sürücü— sevk ve idaresindeki — plakalı aracın tek taraflı olarak kaza yaptığı anlaşılmıştır.
Celp ve tetkik olunan araç tescil bilgilerine göre– aracın kaza tarihinde — adına kayıtlı olduğu görülmüştür.
Dosyada mübrez davalı sigorta tarafından düzenlenen —, sigortalanan aracın —olduğu görülmüştür.
Davacı vekili tarafından KTK 97 maddesi uyarınca dava öncesi davalı sigortaya başvuruda bulunulduğu, başvurunun davalı sigortaya 05/09/2018 tarihinde tebliğ edildiği görülmüştür.
Dava konusu kaza nedeniyle —dosyasında yürütülen yargılama sonucu——- —- kusur raporu alındığı ve alınan rapora göre kazaya sebebiyet veren —- plakalı araç sürücüsü — kazanın meydana gelmesinde asli kusurlu olduğu, yönünde rapor düzenlendiği görülmüştür.
Mahkememizce tarafların tüm delilleri celp olunmuş ve bir kusur ve aktüer bilirkişiden rapor alınmasına karar verilmiş olup, bilirkişi dosyaya sunmuş olduğu, 03/02/2020 tarihli raporunda kusur yönünden yapılan değerlendirmede—– plakalı araç sürücüsünün % 100 oranında kusurlu olduğu, davacılar yakına —– —- yolcu konumunda bulunduğu, olayı önlemek bakımından alabileceği herhangi bir önlemi bulunmadığından kusurunun bulunmadığı tespit edilmiş olup, tazminat yönünden yapılan değerlendirmede ise müteveffa— yaşına kadar yaşayacağı, müteveffanın babası — bakiye yaşam süresi destekten yoksun kaldığı, müteveffanın annesi —kadar yaşayacağı ve — bakiye yaşam süresi destekten yoksun kaldığı süre olduğu, müteveffanın —yılı haziran ayında aylık net kazancının—– ibrazı geriye dönük 3 aylık ücret bordrolarının incelenmesinde ilgili ayda ayrıca sosyal denge sözleşmesi kapsamında da ödeme yapıldığı, kaza tarihi itibariyle — itibariyle aylık net kazancının 3.296,76 TL olduğu, müteveffanın—- olması nedeniyle —maaş katsayısından yararlanarak yapılan hesaplama sonucu davacı anneni destekten yoksun kalma tazminatına 138.054,99 TL babasının ise 109.545,51 TL olduğu yönünden rapor tanzim edilmiş ve rapor usulüne uygun olarak taraflara tebliğ edilmiştir.
Davacı vekili ise 07/07/2020 tarihli bedel arttırım dilekçesi ile bilirkişi raporu doğrultusuyla hesap edilen miktar üzerinden eksik harcı yatırmış ve rapor doğrultusunda karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkememizce —— kullanılmak suretiyle bilirkişiden ek rapor alınmasına karar verilmiş ve olup bilirkişi dosyaya sunmuş olduğu —- tarihli yaşam tablosuna göre hazırlamış olduğu raporunda davacı anneni 134.594,14 TL davacı babanın ise 118.057,93 TL destekten yoksun kalma zararı oluştuğu yönünde rapor düzenlemiştir.
Mahkememizce mevcut raporun — tarihli olması nedeniyle 01/01/2021 tarihinde yürürlüğe giren yeni asgari ücret üzerinden hesaplama yapılması amacıyla ikinci ek rapor ——- yılı yeni asgari ücret üzerinden yapılan hesaplama sonucu davacı babanın destekten yoksun kalma zararının 124.106,43 TL , davacı annenin ise 141.854,74 TL olduğu yönünde rapor tanzim edilmiştir.
Davacı vekili ikinci ek rapor sonrası sunmuş olduğu 03/02/2021 tarihli ıslah dilekçesi ile bilirkişi raporu doğrultusunda davasını ıslah etmiş ve davacı —- tahsilini talep etmiştir.
Mahkememizce her ne kadar — tablosu dikkate alınarak hesaplama yapılması gerektiğinden üçüncü kez bilirkişiden ek rapor alınmasına karar verilmiş olup, bilirkişi sunmuş olduğu üçüncü ek raporunda davacı babanın destekten yoksun kalma zararının 147.401,08 TL , davacı annenin ise 191.771,85 TL olduğu yönünde rapor tanzim edilmiştir.
Davacı vekili rapora karşı sunmuş olduğu 06/07/2020 tarihli dilekçesinde 01/02/2021 tarihli ıslah dilekçesi doğrultusunda davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE KANAAT :
Hâkim, tazminatın kapsamını ve ödenme biçimini, durumun gereğini ve özellikle kusurun ağırlığını göz önüne alarak belirler(TBK m. 51).
Maddi Tazminat
Haksız fiil sonucunda ölüm gerçekleşmişse; cenaze giderleri, ölüm hemen gerçekleşmemişse tedavi giderleri ile çalışma gücünün azalmasından ya da yitirilmesinden doğan kayıplar, ölenin desteğinden yoksun kalan kişilerin bu sebeple uğradıkları kayıplar uğranılan zararlar olarak kabul edilir.(TBK Madde: 53)
Destekten yoksun kalma zararları, Borçlar Kanunu hükümlerine ve sorumluluk hukuku ilkelerine göre hesaplanır. Kısmen veya tamamen rücu edilemeyen ———- amacını taşımayan ödemeler, bu tür zararların belirlenmesinde gözetilemez; zarar veya tazminattan indirilemez. Hesaplanan tazminat, miktar esas alınarak hakkaniyet düşüncesi ile artırılamaz veya azaltılamaz.(TBK Madde: 55/1)
UYGULANACAK MEVZUAT
—sigortası kapsamındaki tazminatlar bu Kanun ve bu Kanun çerçevesinde hazırlanan genel şartlarda öngörülen usul ve esaslara tabidir. Söz konusu tazminatlar ve manevi tazminata ilişkin olarak bu Kanun ve genel şartlarda düzenlenmeyen hususlar hakkında 11/1/2011 tarihli ve 6098 sayılı Türk Borçlar Kanununun haksız fiillere ilişkin hükümleri uygulanır(KTK m. 90).
—– sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak—- yürürlüğe giren Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartları’na, 2/02/2016 Tarih ve 29612 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak yayım tarihinde yürürlüğe giren Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartlarında Değişiklik Yapılmasına Dair Genel Şartlar’ın 4. Maddesi ile eklenen ve 01/06/2015 tarihinden itibaren geçerli olmak üzere yayımı tarihinde yürürlüğe gireceği düzenlenen “genel şartların uygulanacağı sözleşmeler” başlıklı C.11. Maddesi “Bu Genel Şartlar yürürlük tarihinden sonra akdedilmiş sözleşmelere uygulanır.” şeklindedir.
Yeni genel şartlar C.11 maddesine göre genel şartlar yürürlük tarihi olan 01.06.2015 tarihinden sonra akdedilmiş sözleşmelere uygulanacaktır. Bunun doğal sonucu olarak artık eski genel şartların yeni genel şartların yürürlük tarihinden sonra düzenlenen poliçelerde uygulanma imkanı bulunmamaktadır—–
Kaza tarihinin ve —– tarihinin genel şartlarının yürürlüğe girdiği 01/06/2015 tarihinden sonra olması dikkate alındığında, açılan davalar 01/06/2015 tarihinde yürürlüğe giren Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartları uyarınca değerlendirme yapılarak hüküm kurulması gerekir Hukuk Dairesi’nin ——- Karar Sayılı İlamı).
SORUMLULUK VE SİGORTA TEMİNATI
Müteselsil Sorumluluk
TBK’nın 61. Maddesine göre; birden çok kişi birlikte bir zarara sebebiyet verdikleri veya aynı zarardan çeşitli sebeplerden dolayı sorumlu oldukları takdirde, haklarında müteselsil sorumluluğa ilişkin hükümler uygulanır.
Aynı şekilde 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu(KTK)’nıun 88. Maddesine göre de bir motorlu aracın katıldığı bir kazada, bir üçüncü kişinin uğradığı zarardan dolayı, birden fazla kişi tazminatla yükümlü bulunuyorsa, bunlar müteselsil olarak sorumlu tutulur.
Araç Malikinin Sorumluluğu
2918 Sayılı Karayolları Trafik Kanunu(KTK)’nıun 85. Maddesi; “Bir motorlu aracın işletilmesi bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına yahut bir şeyin zarara uğramasına sebep olursa, motorlu aracın bir teşebbüsün unvanı veya —— bu teşebbüs tarafından kesilen biletle işletilmesi halinde, motorlu aracın işleteni ve bağlı olduğu teşebbüsün sahibi, doğan zarardan müştereken ve müteselsilen sorumlu olurlar.” şeklindedir. Ancak, işleten veya araç işleticisinin bağlı olduğu teşebbüs sahibi, kendisinin veya eylemlerinden sorumlu tutulduğu kişilerin kusuru bulunmaksızın ve araçtaki bir bozukluk kazayı etkilemiş olmaksızın, kazanın bir mücbir sebepten veya zarar görenin veya bir üçüncü kişinin ağır kusurundan ileri geldiğini ispat ederse sorumluluktan kurtulur. Sorumluluktan kurtulamayan işleten veya araç işleticisinin bağlı olduğu teşebbüs sahibi, kazanın oluşunda zarar görenin kusurunun bulunduğunu ispat ederse, hakim, durum ve şartlara göre tazminat miktarını indirebilir.(KTK Madde 86)
İşleten; araç sahibi olan veya mülkiyeti muhafaza kaydıyla satışta alıcı sıfatıyla sicilde kayıtlı görülen veya aracın uzun ———– rehni gibi hallerde kiracı, ariyet veya rehin alan kişidir. Ancak ilgili tarafından başka bir kişinin aracı kendi hesabına ve tehlikesi kendisine ait olmak üzere işlettiği ve araç üzerinde fiili tasarrufu bulunduğu ispat edilirse, bu kimse işleten sayılır.(KTK Madde 3)
Sigortanın Sorumluluğu
Zarar görenin, —- sorumluluk sigortasında öngörülen sınırlar içinde dava yoluna gitmeden önce ilgili sigorta kuruluşuna yazılı başvuruda bulunması gerekir. Sigorta kuruluşunun başvuru tarihinden itibaren en geç 15 gün içinde başvuruyu yazılı olarak cevaplamaması veya verilen cevabın talebi karşılamadığına ilişkin uyuşmazlık olması hâlinde, zarar gören dava açabilir veya 5684 sayılı Kanun çerçevesinde tahkime başvurabilir.(KTK Madde 97)
Sigorta şirketinin sorumluluğu, kaza tarihinde geçerli olan poliçe limitlerle sınırlıdır.(KTK Madde:93)
Sigorta sözleşmesinden veya sigorta sözleşmesine ilişkin kanun hükümlerinden doğan ve tazminat yükümlülüğünün kaldırılması veya miktarının azaltılması sonucunu doğuran haller zarar görene karşı ileri sürülemez(KTK Madde:95/1).
Davacı tarafın,——– sıfatıyla değil, destekten yoksun kalan üçüncü kişi sıfatıyla dava açtıklarına, ölüm nedeniyle doğrudan davacılar üzerinde doğan destekten yoksunluk zararının oluşumundaki kusurun davacılara yansıtılamayacağına; dolayısıyla araç sürücüsünün veya işletenin tam kusurlu olmaları halinde, desteğinden yoksun kalan davacıları etkilemeyeceğine; 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu ve Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartları’na göre, aracın—-davalı sigorta şirketi, işletenin üçüncü kişilere verdiği zararları teminat altına aldığına ve olayda işleten veya sürücü tam kusurlu olsalar bile, destekten yoksun kalan davacılar da zarar gören üçüncü kişi konumunda bulunduğundan, davalı sigorta şirketinin sorumlu olacağına karar vermek gerekir.——- karar sayılı ilamları —— karar sayılı ilamı)
TEMERRÜT VE FAİZ
Sürücü ve araç maliki, haksız fiilin işlendiği tarihte temerrüde düşmüş olur.(TBK Madde: 117/2)
3095 sayılı yasanın 2. Maddesine göre; Bir miktar paranın ödenmesinde temerrüde düşen borçlu, sözleşme ile aksi kararlaştırılmadıkça, geçmiş günler için aynı Kanunun 1. maddesinde belirlenen orana göre(yasal faiz) temerrüt faizi ödemeye mecburdur.
Yargı yetkisini, Anayasanın 9. Maddesine göre, Türk Milleti adına kullanan Mahkememizce, uyuşmazlık konusu hakkında, yapılan açık duruşmalar ve yargılama sonunda(Ay. m.141); toplanan deliller, —- Araç Tescil Bilgileri, Sigorta Poliçesi ve Hasar Dosyası, Hesap/Aktüer Raporu, Islah/Talep Arttırım, iddia ve savunmalar ile tüm dosya mündericatı incelenip hep birlikte değerlendirildiğinde; 17/06/2018 tarihinde davalı şirkete ——içerisinde yolcu olarak bulunan davacıların kızı ——— ölümü ile sonuçlanın tek taraflı trafik kazası meydana geldiği, kazanın meydana gelmesinde davalıya sigortalı —— araç sürücüsünün % 100 kusurlu olduğu, davacılar murisinin ise kazanın meydana gelmesinde bir kusurunun bulunmadığı, kaza tarihinde— davalı sigortaya trafik sigorta poliçesi ile sigortalı olduğu ve poliçe limitinin 720.000,00 TL olduğu, davacılar tarafından davalı sigortaya 05/09/2018 tarihinde destekten yoksun kalma tazminatı ödenmesi talebiyle başvurulduğu ve başvuru tarihinden 8 gün sonrası olan 15/09/2018 tarihinde davalı sigorta şirketinin temerrütünün gerçekleştiği, alınan aktüer bilirkişi raporunun ——— olması nedeniyle kazancının tespiti yönünden yapılan değerlendirmelerinin yerinde olduğu ve aktüer raporuna göre davacıların poliçe limiti dahilinde talep edebilecekleri destekten yoksun kalma tazminatının baba —- için 124.106,43 TL , anne — için ise 141.854,74 TL olduğu, ölümlü trafik kazası nedeniyle ceza dava zaman aşımının 15 yıl olduğu, davalı tarafından zamanaşımı definin yerinde olmadığı, kaza nedeniyle davacıların uğradığı maddi zarardan kaza tarihindeki poliçe limitleri ile sınırlı olmak üzere, davalı sigorta şirketinin KTK’nın 97. maddesine göre sorumlu olduğu, müteveffanın kazanın meydana gelmesinde kusurunun bulunmadığı, kusurlu olması halinde dahi zarar gören üçüncü kişi olan davacıların yoksun kaldığı desteğin tazminatına engel teşkil etmediği ve davalı sigortanın sorumluluğunun poliçe limitleri dahilinde devam ettiği ve davacıların zararından sorumlu olduğu sonuç ve vicdani kanaatine varılarak davanın kabulüne karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hukum kurulmuştur.
HÜKÜM: Ayrıntısı ve gerekçesi yukarıda belirtildiği gibi;
1-Davanın KABULÜ ile; davacı —— Yönünden —-, davacı —- yönünden ise 124.106,43 TL destekten yoksun kalma tazminatına, 15/09/2018 tarihinden itibaren işleyecek ticari faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
2-Başlangıçta peşin olarak alınan 881,90 TL harcın ıslah harcı 63,00 TL ile birlikte, alınması gerekli olan 18.167,80 TL harçtan mahsubu ile bakiye 17.222,90 TL karar ve ilam harcının davalı taraftan alınarak hazineye irat kaydına,
3-Davacının yargılama sırasında yapmış olduğu peşin harç 881,90 TL, ıslah harcı 63,00 TL ile birlikte, posta ve tebligat gideri 97,00 TL, bilirkişi ücreti 2.250,00 TL, olmak üzere toplam 3.291,90 TL yargılama masrafının davalı taraftan alınarak davacıya verilmesine,
4-Davacı yargılama sırasında kendini vekille temsil ettirdiğinden hüküm tarihinde yürürlükte bulunan —- uyarınca 27.067,28 TL avukatlık ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Karar kesinleştiğinde, HMK Gider Avansı Tarifesinin 5. maddesi uyarınca artan gider avansının davacıya iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, davalının yokluğunda gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde mahkememize veya mahkememize gönderilmek üzere bulunulan yer yada başka bir yer Asliye Ticaret Mahkemesine verilecek bir dilekçe ile başvurmak ve istinaf harç ve masraflarını karşılamak koşulu ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi’ne istinaf yolunun açık olduğu, istinaf dilekçesinde istinaf edilen hususlar ile nedenlerinin belirtilmesinin gerektiği, süresi içerisinde kararın istinaf edilmemesi halinde hükmün kesinleşeceği ve infaz edilebileceği açıklanmak suretiyle verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.