Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 9. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/84 E. 2019/1137 K. 22.11.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : 2019/511 Esas
KARAR NO : 2019/1178

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 10/09/2015
KARAR TARİHİ : 28/11/2019

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
DAVA : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davacı vekilinin İstanbul Anadolu —. Asliye Hukuk Mahkemesinde açılan —— Esas sayılı dosyasına sunduğu dava dilekçesinde özetle; İstanbul Anadolu —-. İcra Müdürlüğünün —— sayılı dosyasına yapılan vaki itirazın iptali ile icra takibinin devamına ve haksız itirazdan mütevellit %20 inkar tazminatının davalılardan tahsili ile müvekkiline verilmesini ve yargılama gideri ve ücreti vekaletin davalılar üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP : Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle;İstanbul Anadolu —-. Asliye Hukuk Mahkemesinde açılan — Esas sayılı dosyasına sunduğu cevap dilekçesinde özetle: öncelikle görev yönünden ve yetki yönünden itiraz ederek, görev ve yetki itirazları kabul olmaz ise davanın reddi ile , davacı yanın %20’den az olmamak üzere kötü niyet tazminatına mahkum edilmesine, yargılama gideri ve ücreti vekaletin davacı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini beyan etmiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE:
Davada usulen taraf teşkili sağlanmış, davacı ve davalı delillerini dosyaya sunmuşlardır.
İstanbul Anadolu —–. İcra Dairesinin—- Esas sayılı icra dosyası celp edilmiş ; yapılan incelemede, davacı tarafın —–TL. asıl alacak ve—işlemiş faiz alacağı için — tarihinde ilamsız takip yolu ile icra takibi başlattığı anlaşılmıştır.
Ödeme emri davalılara (borçlulara) tebliğ edilmiş, davalıların itirazı üzerine takip durmuştur.
Davalılar takibe itiraz dilekçelerinde her iki borçlunun adresinin de——–olduğunu, takip alacaklısının yetkisiz olan İstanbul Anadolu Adliyesinde icra takibi yapıldığını, yetkili icra müdürlüğünün İstanbul İcra Müdürlükleri olduğunu belirterek takibe yetki yönünden de itiraz etmişlerdir.
Mahkememizce—– karar sayılı kararı ile 01/03/2016 tarihinde davanın yetki itirazı nedeniyle mahkememizin yetkisizliği ile davanın usulden reddine karar verildiği, davalılar vekilinin verilen kararı temyiz etmesi sonucu Yargıtay —-. Hukuk Dairesi —- esas ve 2019/3108 karar sayılı kararı ile mahkememizce verilen yetkisizlik kararının ” davalılar tarafından mahkemenin yetkisine itirazda bulunulduğu gibi, süresi içinde icra dosyasına sunulan itiraz dilekçesinde de icra dairesinin yetkisine itiraz edildiğini, yetkili icra dairesinde takip yapılması itirazın iptali davasında dava şartlarından biri olduğunu, hem icra dairesinin hem de mahkemenin yetkisine itiraz edildiği durumlarda mahkemece İİK.’nun 50. Maddesi gözetilerek öncelikle icra dairesinin yetkisine yönelik itiraz incelenerek sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken bu yön gözetilmeksizin hüküm kurulmasında isabet görülmemesi gerekçesi ile bozulmasına karar verilmiş olup mahkememizce Yargıtay bozma ilamına uyulmasına karar verilmiştir.
Dava İİK 67 maddesi uyarınca açılan İtirazın İptali Davasıdır.
İİK 67 maddesi uyarınca ;Takip talebine itiraz edilen alacaklı itirazın kendisine tebliğinden itibaren bir yıl içinde genel hükümler dairesinde alacağın varlığını ispat suretiyle itirazı iptali davası açabilir.
T.B.K. 183. maddesi uyarınca kanun, sözleşme veya işin niteliği engel olmadıkça alacaklı borçlunun rızasını aramaksızın alacağını 3. kişiye devredebilir.
T.B.K. 188. maddesi uyarınca borçlu devri öğrendiği sırada devredene karşı sahip olduğu savunmaları devralana karşı ileri sürebilir.
H.M.K. 10. maddesi uyarınca sözleşmeden doğan davalar sözleşmenin ifa edileceği yer Mahkemesinde de açılabilir.
H.M.K. 116. maddesi uyarınca kesin yetki kuralının bulunmadığı hallerde yetki itirazı ilk itirazdır.
Takibin dayanağı olan alacak davalıların dava dışı —- ile yapmış oldukları kartlı ödemeler sözleşmesinden kaynaklandığı ve dava dışı —– bu alacağı davacı ….—— temlik ettiği anlaşılmıştır.
Sözleşmenin tarafı olan—- ve davalıların ikametgahı —–olup, sözleşmenin ifa yeri —adresidir.
Davacı alacağını temlik yolu ile devralmış, temlik edenin haklarına halef olarak icra takibi başlatmış olup, davalılar temlik edene karşı sahip oldukları savunmalarını temlik alana karşı da ileri sürebileceklerinden davalıların süresinde yaptığı yetki itirazları nazara alındığında, sözleşmenin ifa yerinin Mahkememiz yetki sınırları dışında kaldığı anlaşılmıştır.
İİK 50: Para veya teminat borcu için takip hususunda hukuk usulü muhakemeleri Kanunu’nun yetkiye dair hükümleri kıyas yolu ile tatbik olunur. Şu kadar ki, takibe esas olan akdin yapıldığı icra dairesi de takibe yetkilidir.
Yetki itirazı esas hakkındaki itiraz ile birlikte yapılır. İcra mahkemesi tarafından önce yetki meselesi tetkik ve kati surete karara raptolunur.
İİK nun 67.maddesinde düzenlenen itirazın iptali davasının görülebilmesine ilişkin yasal koşullar arasında geçerli bir ilamsız icra takibinin bulunması koşulu yer almaktadır. Yani itirazın iptali davası için yetkili icra dairesinde usulüne uygun yapılmış bir icra takibinin bulunması gerekir. Somut uyuşmazlıkta; İstanbul Anadolu —–icra müdürlüğünün İİK nun 50.maddesinin yollaması ile HMK 10.maddesine göre yetkili icra dairesi olmadığı, davalı borçlunun da ödeme emrinin tebliğinden sonra yasal süre içerisinde usulüne uygun olarak yetki itirazında bulunduğu, yetkili icra dairesinin ikametgahının bulunduğu —- Müdürlükleri olduğunu bildirdiği anlaşıldığından, HMK 114/2.maddesinin yollaması ile İİK nun 67. Maddesindeki geçerli bir ilamsız icra takibinin bulunmasına ilişkin yasal koşulun oluşmadığı anlaşıldığından, davanın aşağıdaki şekilde usulden reddi gerekmiştir.
HÜKÜM: Ayrıntısı ve gerekçesi yukarıda belirtildiği gibi;
1.Davanın USULDEN REDDİNE,
2-Başlangıçta peşin olarak alınan —– harcın, alınması gerekli olan—– harçtan mahsubu ile bakiye —-karar ve ilam harcının davacıdan alınarak hazineye irat kaydına,
3-Davacı tarafından yapılan harç ve giderlerin üzerinde bırakılmasına,
4-Davacı tarafından dava açılırken yatırılan gider avansının kullanılmayan kısmının karar kesinleştiğinde ve istemi halinde davacıya iadesine,
5-Davalılar yargılama sırasında kendini vekille temsil ettirdiğinden hüküm tarihinde yürürlükte bulunan —- uyarınca—- avukatlık ücretinin davacı taraftan alınarak davalı ‘a verilmesine,
Dair, davacı vekili ve davalı vekilinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren yasal 15 günlük süre içerisinde Yargıtay ilgili hukuk dairesine temyize kabil olmak üzere verilen karar açıkça okundu usulen anlatıldı