Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 9. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/83 E. 2021/29 K. 14.01.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2019/83 Esas
KARAR NO : 2021/29
DAVA : Sigorta (Trafik Sigortası Kaynaklı)
DAVA TARİHİ : 23/03/2019
KARAR TARİHİ : 14/01/2021
DAVA :
Davacı vekili Mahkememize sunduğu —– havale tarihli ve aynı tarihte harçlandırdığı dava dilekçesinde özetle; —– sürücüsü olduğu — plaka sayılı araç ile davalı sigorta şirketine —— ——- aracın karıştığı trafik kazası meydana geldiğini, kaza neticesinde, müvekkilie ait—- plakalı aracın kullanılmaz (pert) hale geldiğini, kaza sonrası, polis memurları tarafından tutulan kaza tutanağında, müvekkilinin asli kusurlu olarak tespit edildiğini, kolluk memurları tarafından düzenlenen kaza tutanağı hatalı olup, müvekkiline kusur izafesi mümkün olmadığını, hem delil listesinde yer alan görüntü kayıtları incelendiği takdirde hem de olaya tanık olan kimselerin beyanları alındığı takdirde; müvekkiline kusur izafesinin mümkün olmayacağının sübut bulacağını, ilgili kaza hakkında —— tarafından soruşturma başlatıldığını ve soruşturma dosyası kapsamında tanzim ettirilen bilirkişi raporundan da anlaşılacağı üzere; müvekkilinin, kazanın oluşumunda tali kusurunun dahi olmadığının açık olduğunu beyan ile, fazlaya ilişkin talep ve dava hakları saklı kalmak kaydıyla, —– maddi tazminat talebinin, kaza tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsilini, yargılama giderleri ile vekâlet ücretinin davalıya yüklenmesine karar verilmesi talep ve dava etmiştir.
Davacı vekili —– tarihli duruşmada/esas hakkındaki beyanında; önceki beyanlarını tekrarla davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
SAVUNMA :
Davalıya dava dilekçesi usulüne uygun olarak tebliğ edilmiş, davalı cevap dilekçesi sunmadığı gibi duruşmalara da katılmamıştır.
Uyuşmazlık Konusu : Taraflar arasındaki ihtilaf, temelde davaya konu trafik kazası nedeniyle kusur durumu ve davalı tarafın zarar tazmin yükümlüsü olup olmadığı noktasındadır.
Davanın Hukuki Niteliği: Dava, trafik kazası nedeniyle hasar bedeli tazminatı(maddi tazminat) davasıdır.
Davanın Hukuki Sebebi: Haksız fiil sorumluluğuna ilişkin 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu (TBK)’nun 49. Maddesindeki “Kusurlu ve hukuka aykırı bir fiille başkasına zarar veren, bu zararı gidermekle yükümlüdür.
Zarar verici fiili yasaklayan bir hukuk kuralı bulunmasa bile, ahlaka aykırı bir fiille başkasına kasten zarar veren de, bu zararı gidermekle yükümlüdür.” şeklindeki düzenlemedir.
DELİLLER :
Celp ve tetkik olunan —- tarihli ölümlü/yaralanmalı trafik kazası tespit tutanağına göre; — sürücüsü olduğu —plaka sayılı araç ile sigortalı — sayılı aracın kaza yaptıkları anlaşılmıştır.
— tarafından tanzim edilen — incelendiğinde; poliçenin — arasında geçerli olduğu, sigortalısının —- plakalı araç, olduğu anlaşılmıştır.
Bilirkişi —- havale tarihli raporunda özetle; —-tarihinde meydana gelen olayda; dava konusu — plaka sayılı araç sürücüsü davacı— oranında kusurlu olduğunu, davalı tarafa sigortalı, —- plaka sayılı araç sürücüsü dava dışı—– %50 (Yüzde elli) oranında kusurlu olduğunu, dosya kapsamında bulunan ve Savcılığa hitaben hazırlandığı anlaşılan — tarihli Bilirkişi Raporunda —– yönetimindeki aracın önce parkhalindeki araca, devamında yayaya çarparak direksiyon hakimiyetini kaybedip sol taraftaki —— caddeye katılan davacı sürücü yönetimindeki araç ile çarpıştığı ve devamında diğer araçlar ile çarpıştığı> belirtilmiş ise de; bilirkişi raporundaki olayın oluş şekli ile, kollukgörevlileri tarafından hazırlanan ve ilk tespitleri içeren Ölümlü Yaralanmalı Trafik Kazası Tespit Tutanağındaki olayın oluş şekli ve —-içerisindeki olay anı görüntülerindeki olayın oluş şekli ile uyumsuz olduğundan bilirkişi raporundaki kusur dağılımına uyulmadığını, —- tarihinde meydana gelen kazaya ait trafik kazası tespit tutanağındaki tespitlerin, dava konusu —– plakalı araçta meydana gelen hasar ile uyumlu olduğunu ve hasarın durumunun kazanın oluş şekline alınan darbelere uygun olduğunu, dava konusu—– model —- dava konusu kazadan önceki piyasa rayiç değerinin —- olabileceğini, araca ait olay yeri-hasar fotoğrafları dikkate alındığında —- tarihinde meydana gelen kaza sonrası araçta değişmesi gereken toplam hasarlı parça, malzeme tutarının — ve işçilik tutarının —- toplam hasar tutarının —– olabileceğini, hasarlı değerinin-sovtajının serbest piyasa koşullarında —– olabileceğini, aracın tamirinin ekonomik olmayacağını, aracın pert-total kabul edilebileceğini, ayrıca hasar kalemlerinin şekli ve niteliği de dikkate alındığında, bu hasarın belirlenen teknik niteliklerine göre onarılması durumunda da, seyir güvenliği açısından da sakıncalı durumlar ortaya çıkabileceğini, bu yönden de aracınpert-total olarak değerlendirilmesinin yerinde ve uygun olacağını, dava konusu —- model otomobilde meydana gelen hasar-zarar tutarının kazatarihi itibariyle — olabileceğini,—– olabileceğini, beyan ve rapor etmiştir.
Bilirkişi — havale tarihli ek raporunda özetle; —- tespitinin hangi somut belgeye göre tespit edildiğinin anlaşılamadığını, Kök Raporundaki tespitleri değiştirecek nitelikte somut-görsel veriler ile desteklenen belge-fotoğraf vb. konulmadığını, bu nedenle de piyasa değerinin — olduğunun kabul edilmesinin hayatın olağan akışına uygun olmadığını, Davacı vekilince sunulmuş —-aracın satış bedelli Noter satış sözleşmesindeki bedel, aracın teknik özellikleri hasar durumu ve —- dikkate alındığında, bu bedelin aracın sovtaj değeri olduğunun kabul edilmesinin hayatın olağan akışına uygun olmadığını beyan ve rapor etmiştir.
—- sayılı raporunda özetle; Kusur yönünden: Sürücü—-%40 (yüzde kırk) oranında kusurlu olduğunu, Sürücü —- %40 (yüzde kırk) oranında kusurlu olduğunu, Park halindeki kamyonun %20 (yüzde yirmi) oranında etken olduğunu, Hasar yönünden: Kaza sonucunda davacı tarafın aracı nedeniyle uğradığı zararın ihale sonucu belirlenecek sovtaj bedeli üzerinden hesaplanması gerektiğini beyan ve rapor etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE KANAAT :
Hâkim, tazminatın kapsamını ve ödenme biçimini, durumun gereğini ve özellikle kusurun ağırlığını göz önüne alarak belirler(TBK m. 51).
SORUMLULUK VE SİGORTA TEMİNATI
Müteselsil Sorumluluk
TBK’nın 61. Maddesine göre; birden çok kişi birlikte bir zarara sebebiyet verdikleri veya aynı zarardan çeşitli sebeplerden dolayı sorumlu oldukları takdirde, haklarında müteselsil sorumluluğa ilişkin hükümler uygulanır.
Aynı şekilde 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu(KTK)’nıun 88. Maddesine göre de bir motorlu aracın katıldığı bir kazada, bir üçüncü kişinin uğradığı zarardan dolayı, birden fazla kişi tazminatla yükümlü bulunuyorsa, bunlar müteselsil olarak sorumlu tutulur.
Araç Malikinin Sorumluluğu
2918 Sayılı Karayolları Trafik Kanunu(KTK)’nıun 85. Maddesi; “Bir motorlu aracın işletilmesi bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına yahut bir şeyin zarara uğramasına sebep olursa, motorlu aracın bir teşebbüsün unvanı veya işletme adı altında veya bu teşebbüs tarafından kesilen biletle işletilmesi halinde, motorlu aracın işleteni ve bağlı olduğu teşebbüsün sahibi, doğan zarardan müştereken ve müteselsilen sorumlu olurlar.” şeklindedir. Ancak, işleten veya araç işleticisinin bağlı olduğu teşebbüs sahibi, kendisinin veya eylemlerinden sorumlu tutulduğu kişilerin kusuru bulunmaksızın ve araçtaki bir bozukluk kazayı etkilemiş olmaksızın, kazanın bir mücbir sebepten veya zarar görenin veya bir üçüncü kişinin ağır kusurundan ileri geldiğini ispat ederse sorumluluktan kurtulur. Sorumluluktan kurtulamayan işleten veya araç işleticisinin bağlı olduğu teşebbüs sahibi, kazanın oluşunda zarar görenin kusurunun bulunduğunu ispat ederse, hakim, durum ve şartlara göre tazminat miktarını indirebilir.(KTK Madde 86)
İşleten; araç sahibi olan veya mülkiyeti muhafaza kaydıyla satışta alıcı sıfatıyla sicilde kayıtlı görülen veya aracın uzun süreli kiralama, ariyet veya rehni gibi hallerde kiracı, ariyet veya rehin alan kişidir. Ancak ilgili tarafından başka bir kişinin aracı kendi hesabına ve tehlikesi kendisine ait olmak üzere işlettiği ve araç üzerinde fiili tasarrufu bulunduğu ispat edilirse, bu kimse işleten sayılır.(KTK Madde 3)
Sigortanın Sorumluluğu
Zarar görenin, zorunlu mali sorumluluk sigortasında öngörülen sınırlar içinde dava yoluna gitmeden önce ilgili sigorta kuruluşuna yazılı başvuruda bulunması gerekir. Sigorta kuruluşunun başvuru tarihinden itibaren en geç 15 gün içinde başvuruyu yazılı olarak cevaplamaması veya verilen cevabın talebi karşılamadığına ilişkin uyuşmazlık olması hâlinde, zarar gören dava açabilir veya 5684 sayılı Kanun çerçevesinde tahkime başvurabilir.(KTK Madde 97)
Sigorta şirketinin sorumluluğu, kaza tarihinde geçerli olan poliçe limitlerle sınırlıdır.(KTK Madde:93)
Sigorta sözleşmesinden veya sigorta sözleşmesine ilişkin kanun hükümlerinden doğan ve tazminat yükümlülüğünün kaldırılması veya miktarının azaltılması sonucunu doğuran haller zarar görene karşı ileri sürülemez(KTK Madde:95/1).
TEMERRÜT VE FAİZ
Sürücü ve araç maliki, haksız fiilin işlendiği tarihte temerrüde düşmüş olur.(TBK Madde: 117/2)
Sigortacılar, hak sahibinin zorunlu mali sorumluluk sigortası genel şartlarıyla belirlenen belgeleri, sigortacının—– birine ilettiği tarihten itibaren sekiz iş günü içinde zorunlu mali sorumluluk sigortası sınırları içinde kalan miktarları hak sahibine ödemek zorundadırlar.(KTK Madde 99)
3095 sayılı yasanın 2. Maddesine göre; Bir miktar paranın ödenmesinde temerrüde düşen borçlu, sözleşme ile aksi kararlaştırılmadıkça, geçmiş günler için aynı Kanunun 1. maddesinde belirlenen orana göre(yasal faiz) temerrüt faizi ödemeye mecburdur.
——- önceki yılın —-vadeli avanslar için uyguladığı faiz oranı, yukarıda açıklanan miktardan fazla ise, arada sözleşme olmasa bile ticari işlerde temerrüt faizi bu oran üzerinden istenebilir. Söz konusu avans faiz oranı, —– uygulanan avans faiz oranından beş puan veya daha çok farklı ise yılın ikinci yarısında bu oran geçerli olur(3095 s.y. M. 2/2).
Yargı yetkisini, Anayasanın 9. Maddesine göre, Türk Milleti adına kullanan Mahkememizce, uyuşmazlık konusu hakkında, yapılan açık duruşmalar ve yargılama sonunda(Ay. m.141), toplanan/sunulan deliller, iddia ve savunmalar ile tüm dosya mündericatı incelenip hep birlikte değerlendirildiğinde;— tarihinde davacının sevk ve idaresindeki— plakalı araç ile dava dışı— sevk ve idaresindeki—– plakalı aracın çarpışması ile trafik kazası meydana geldiği, kazanın meydana gelmesinde kavşak başında durarak yolu kontrol edip ilk geçiş hakkını kavşakta düz devam eden araca vermeyen davacının % 40 oranında kusurlu olduğu, hızını azaltmadan kavşağa giren dava dışı —– % 40 oranında kusurlu olduğu, kavşakta park halinde bulunan kamyonun ise araçların seyir durumlarını değiştirerek kavşaktaki geçişi tehlikeye atması nedeniyle % 20 oranında kusurlu olduğu, kaza nedeniyle davacının aracının hasara uğradığı ve dosya kapsamına ve bilimsel verilere uygun olarak hazırlanması nedeniyle hükme esas alınan bilirkişi raporuna göre — plakalı aracın kazadan önceki rayiç değerinin — olduğu, kaza nedeniyle hasar tutarının —- olduğu bu nedenle aracın tamirinin ekonomik olmadığı ve pert total kabul edilmesi gerektiği, aracın rayiç bedeli olan — sovtaj bedeli olan —çıkarılmasından sonra kalan —-hasar bedeli olarak kabul edilmesi gerektiği, davalı sigorta şirketinin kazaya % 40 Kusuruyla sebebiyet veren —- plakalı aracın kaza tarihini kapsar şekilde zorunlu mali sorumluluk sigortasını yapan şirket olması nedeniyle sigortaladığı aracın kusuruna denk gelen —- hasar bedelinden Karayolları Trafik Kanunun 97. Maddesi uyarınca sorumlu olduğu, davalıya sigortalı aracın ticari nitelikte olması nedeniyle hükmedilen tazminata avans faizi işletilmesi gerektiği, dava tarihinden önce sigorta şirketi temerrüde düşürülmediğinden faizin dava tarihinden itibaren işletilmesi gerektiği sonuç ve vicdani kanaatine(Ay. m.138) varılarak davanın kabulüne karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda ayrıntılı olarak açıklandığı üzere;
1-Davanın KABULÜNE,
2—– dava tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-Harçlar Kanunu Uyarınca alınması gerekli 469,15 TL karar ve ilam harcından peşin alınan 85,39 TL ile ıslah harcı olarak alınan 31,90 TL’nin mahsubu ile bakiye 351,86 TL karar ve ilam harcının davalıdan alınarak hazineye irat kaydına,
4-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca hesaplanan 4.080,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davacı tarafça yargılama boyunca yapılan 44,40 TL başvuru harcı, 1.100,00 TL bilirkişi ücreti, 450,00 TL ATK fatura bedeli ve 203,25 TL posta ve tebligat giderinden oluşan yargılama gideri ile birlikte 85,39 TL peşin harç ve 31,90 TL başvuru harcı olmak üzere toplam 1.914,94 TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-6325 Sayılı Yasa’ nın 18/A maddesinin 11 ve 13. Fıkraları uyarınca zorunlu arabuluculuk nedeniyle arabulucuya hazine tarafından ödenen 1.320,00 TL’ nin davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
7-Yatırılan avanstan kullanılan kısmın mahsubu ile bakiye kısmın kararın kesinleşmesi ve talep halinde davacı tarafa iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, diğerlerinin yokluğunda, gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren 2(iki) hafta içinde Mahkememize veya Mahkememize gönderilmek üzere bulunulan yer yada başka bir yer Asliye Ticaret Mahkemesine verilecek bir dilekçe ile başvurmak ve istinaf harç ve masraflarını karşılamak koşulu ile —–Adliye Mahkemesi’ne istinaf yasa yolunun açık olduğu, istinaf dilekçesinde istinaf yoluna başvuru konusu edilen hususlar ile nedenlerinin belirtilmesinin gerektiği, istinaf yoluna başvurulmasının İİK’nın 36. maddesi saklı kalmak kaydıyla kararın icrasını durdurmayacağı, süresi içerisinde karara karşı istinaf yoluna başvurulmaması halinde hükmün kesin hüküm ve kesin delil oluşturacağı açıklanmak suretiyle açık duruşmada verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 14/01/2021