Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 9. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/524 E. 2021/111 K. 09.02.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : 2019/524 Esas
KARAR NO : 2021/111

DAVA : İtirazın İptali (Yayımlama Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 09/10/2015
KARAR TARİHİ : 09/02/2021

DAVA :
Davacı vekili Mahkememize sunduğu 09/10/2015 havale tarihli ve aynı tarihte harçlandırdığı dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin davalı—- bedeli, hizmet bedeli ve çalışma bedellerine dayalı olarak davalı —- Esas sayılı dosyasına davalı tarafından yapılan itirazın iptalini kötü niyetli borçlu davalının asıl alacağın % 20 ‘sinden az olmamak şartıyla kötü niyet tazminatı ödemeye hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davacı vekili Mahkememize sunduğu 10/02/2016 havale tarihli cevaba cevap dilekçesinde özetle: dava dilekçesini tekrarla davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
Davacı vekili 09/02/2021 tarihli duruşmada/esas hakkındaki beyanında; önceki beyanlarını tekrarla davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
SAVUNMA :
Davalı vekili Mahkememize sunduğu 11/01/2016 havale tarihli cevap dilekçesinde özetle: müvekkili ile davacı arasında ticari ilişkinin esaslarını düzenleyen yazılı bir sözleşme bulunmadığını, —– konu bedellerin tümünün davacıya ödendiğini, mahkemenin görevsizlik kararı vermesini, davacının haksız ve mesnetsiz davasının reddine karar verilmesini ve bu bağlamda davacı aleyhine asıl alacak tutarının %20’si oranında icra inkar tazminatına hükmedilmesine, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili Mahkememize sunduğu 02/03/2016 havale tarihli — dilekçesinde özetle: cevap dilekçesini tekrarla davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Uyuşmazlık Konusu : Taraflar arasındaki ihtilaf, temelde davacı tarafın davalıdan takibe konu fatura ve cari hesap ekstresi nedeniyle alacağı bulunup bulunmadığı, faturalara konu mal veya hizmetin yerine getirilip getirilmediği, davalı tarafın takibe itirazının yerinde olup olmadığı noktasındadır.
Davanın Hukuki Niteliği: Dava, icra takibine yapılan itirazın iptali davasıdır.
Davanın Hukuki Sebebi: İtirazın iptalini düzenleyen 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu(İİK)’nun 67/1. Maddesindeki “Takip talebine itiraz edilen alacaklı, itirazın tebliği tarihinden itibaren bir sene içinde mahkemeye başvurarak,— alacağının varlığını ispat suretiyle itirazın iptalini dava edebilir.” şeklindeki düzenlemedir.
Mahkememiz—– tarihli kararın istinaf incelemesi için gönderildiği, —— Karar sayılı kararı ile dosyanın temyiz incelemesi için —-tarihinde bozulduğu, bozma üzerine davanın yargılamasına mahkememizin belirtilen esasında devam olunmuştur.
DELİLLER :
Celp ve tetkik edilen——- Esas sayılı dosyasında; davacı takip alacaklısı tarafından 07/08/2015 tarihli takip talebi ile davalı takip borçlusu hakkında ilamsız takip başlatıldığı,ödeme emrinin davalı takip borçlusuna 26/09/2015 tarihinde tebliği üzerine davalı takip borçlusunun süresi içerisinde, borca ve ferilerine karşı itiraz ettiği ve bunun üzerine takibin durduğu, itiraz dilekçesinin ve/veya takibin durdurulmasına ilişkin kararın davacı takip alacaklısına tebliğ edilmediği, eldeki davanın 1(bir) yıllık hak düşürücü süre içerisinde açıldığı anlaşılmıştır.
——– havale tarihli bilirkişi raporunda özetle; taraflar arasında bir ticari ilişkinin bulunduğunu, taraflar arasında dosyaya sunulan bir sözleşme bulunmadığını, aralarındaki ticari ilişkinin ticari örf ve adetlere yürütüldüğünün anlaşıldığını, dava dosyasına fotokopileri sunulan faturaların davacı defterlerinde kayıtlı olduğunu, icra takip tarihi itibariyle hesaplanan alacak tutarının; takibe konulan fatura hesap tutarının; —— olduğunu, davacı defterlerinin başlangıç ve kapanış tasdiklerinin zamanında yapıldığını, defterlerin genel kabul görüş muhasebe ilkelerine ve yasaya uygun olarak tutulduğunu ve davacı iddialarını desteklediğini beyan ve rapor etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE KANAAT :
Davacı tarafından davalıya —– işlerin bedeli için fatura kesildiği davalı tarafından kısmi ödeme yapılmış ise de fatura bedellerinin tamamının ödenmediği, ödenmeyen fatura bedellerinin tahsili amacıyla icra takibi yapıldığı davalının itirazı üzerine takibin durduğu, itirazın iptali amacıyla eldeki davanın açıldığı anlaşılmıştır.
——celp edilen davalının —- bildirimlerinden takibe konu edilen faturaların davalı tarafından —- dairesine bildirildiği, davacı defterlerinde davaya konu faturaların kayıtlı olmadığı, davalının inceleme gününde ticari defterlerini hazır etmediği böylece davalının ba bildiriminde bulunması ve defterlerini incelettirmeyerek davalıcıya ispat imkanı sağlamaması nedeniyle, davacının faturalara konu işi yaptığını ispat ettiğini kabul etmek gerekmiştir. Bu nedenle davacının yapılan kısmı ödemenin mahsubundan sonra kalan 18.774,15 TL davalıdan alacaklı olduğu bu yönden yapılan takibin haklı takibe yapılan itirazın haksız olduğu kanaati hasıl olmuştur. Davacı tarafından icra takibinde işlemiş faiz talep edilmiş ise de davalının takip tarihinden önce temerrüde düşürüldüğüne ilişkin belge sunulamadığından, dava dilekçesi ekinde sunulan ——- ekran görüntülerinin —– evrakın ne olduğunun tespiti mümkün olmaması nedeniyle davalının temerrüde düştüğünü ispata yarar olmadığı, bu nedenle işlemiş faiz yönünden takibe yapılan itirazın haklı olduğu, davacının takip tarihinden itibaren faiz talep edebileceği, takip talebinde faizin türü belirtilmediğinden talep edilen faizin yasal faiz olarak kabul edilmesi gerektiği, alacağın likit olması nedeniyle icra inkar tazminatı talebinin haklı olduğu sonuç ve vicdani kanaatine(Ay. m.138) varılarak davanın kısmen kabul kısmen reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda ayrıntılı olarak açıklandığı üzere;
1-Davanın KISMEN KABULÜNE, KISMEN REDDİNE,
2-Davalı/takip borçlusunun,——- sayılı dosyasına vaki itirazının 18.774,15 TL alacak yönünden İPTALİNE, kabulüne karar verilen asıl alacağa takip tarihinden itibaren yasal faiz uygulanmasına,
3-Kabulüne karar verilen alacağın %20 ‘si oranında icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Davalı tarafın kötü niyet tazminatı talebinin reddine,
5-Fazlaya ilişkin istemin reddine,
6-Harçlar Kanunu uyarınca alınması gerekli 1.282,46 TL karar ve ilam harcından peşin alınan 321,40 TL’nin mahsubu ile bakiye 961,06 TL karar ve ilam harcının davalıdan alınarak hazineye irat kaydına,
7-Davacı kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan ——-uyarınca hesaplanan 4.080,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
8-Davalı kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan —– uyarınca hesaplanan 45,85 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
9-Davacı tarafından yargılama boyunca yapılan 27,70 TL başvurma harcı, 600,00 TL bilirkişi ücreti, 150,10 TL posta ve tebligat giderinden oluşan toplam 777,80 TL yargılama giderinden haklılık durumuna göre hesaplanan 775,90 TL yargılama gideri ile 321,40 TL peşin harç olmak üzere toplam 1.097,30 TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
10-Davalı tarafından yapılan 94,50 TL posta ve tebligat giderinden haklılık durumuna göre hesaplanan 0,23 TL’nin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
11-Yatırılan avanstan kullanılan kısmın mahsubu ile bakiye kısmın kararın kesinleşmesi ve talep halinde yatıran tarafa iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, diğerlerinin yokluğunda, gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren 2(iki) hafta içinde Mahkememize veya Mahkememize gönderilmek üzere bulunulan yer yada başka bir yer Asliye Ticaret Mahkemesine verilecek bir dilekçe ile başvurmak ve temyiz harç ve masraflarını karşılamak koşulu ile Yargıtay nezdinde temyiz yasa yolunun açık olduğu, temyiz dilekçesinde temyiz yoluna başvuru konusu edilen hususlar ile nedenlerinin belirtilmesinin gerektiği, temyiz yoluna başvurulmasının İİK’nın 36. maddesi saklı kalmak kaydıyla kararın icrasını durdurmayacağı, süresi içerisinde karara karşı temyiz yoluna başvurulmaması halinde hükmün kesin hüküm ve kesin delil oluşturacağı açıklanmak suretiyle açık duruşmada verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.