Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 9. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/517 E. 2021/114 K. 09.02.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2019/517 Esas
KARAR NO: 2021/114
ASIL DAVADA
ASIL DAVADA
BİRLEŞEN DAVADA
BİRLEŞEN DAVADA
ASIL VE BİRLEŞEN DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
ASIL DAVA TARİHİ: 18/05/2016
BİRLEŞEN DAVA TARİHİ : 19/04/2017
KARAR TARİHİ: 09/02/2021
ASIL DAVA :Davacı vekili Mahkememize sunduğu —– havale tarihli ve aynı tarihte harçlandırdığı dava dilekçesinde özetle; müvekkili ile davalı arasında ——- yapımı işinde bir takım işlerin imalatı kapsamında —— tarihinde ifa ettiğini, işi davalıya teslim ettiğini, davalının sözleşme ile kararlaştırılan ödemeleri müvekkiline ödemediğini, sözleşmede kararlaştırılmayan bir takım bedellerin müvekkilin hak edişinden haksız olarak kesildiğini, ödenmeyen alacaklar için ——–dosyasıyla icra takibi başlattığını, davalının icra takibine itiraz ettiğini ileri sürerek davanın kabulü ile itirazın iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davacı vekili —— tarihli duruşmada/esas hakkındaki beyanında; önceki beyanlarını tekrarla davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
SAVUNMA :
Davalıya dava dilekçesi usulüne uygun olarak tebliğ edilmiş, davalı süresi içinde cevap dilekçesi sunmamıştır.
Davalı vekili —– duruşmada/esas hakkındaki beyanında; önceki beyanlarını tekrarla davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Uyuşmazlık Konusu : Taraflar arasındaki ihtilaf, temelde taraflar arasında eser sözleşmesi kapsamında yapılan imalat bedelinin ödenip ödenmediği noktasındadır.
Davanın Hukuki Niteliği: Dava, icra takibine yapılan itirazın iptali davasıdır.
Davanın Hukuki Sebebi: İtirazın iptalini düzenleyen 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu(İİK)’nun 67/1. Maddesindeki “Takip talebine itiraz edilen alacaklı, itirazın tebliği tarihinden itibaren bir sene içinde mahkemeye başvurarak, genel hükümler dairesinde alacağının varlığını ispat suretiyle itirazın iptalini dava edebilir.” şeklindeki düzenlemedir.
DELİLLER :
Celp ve tetkik edilen—– dosyasında; davacı takip alacaklısı tarafından —– tarihli takip talebi ile davalı takip borçlusu hakkında ilamsız takip başlatıldığı, ödeme emrinin davalı takip borçlusuna —– tarihinde tebliği üzerine davalı takip borçlusunun süresi içerisinde, borca ve ferilerine karşı itiraz ettiği ve bunun üzerine takibin durduğu, itiraz dilekçesinin ve/veya takibin durdurulmasına ilişkin kararın davacı takip alacaklısına tebliğ edilmediği, eldeki davanın 1(bir) yıllık hak düşürücü süre içerisinde açıldığı anlaşılmıştır.
Dosyada mübrez —tarihli —- incelendiğinde; davacı —-arasında imzalandığı ve konusunun—— işlerin imalatı kapsamında imzalandığı anlaşılmıştır.
Davacı vekilince dosyaya sunulan — tarihli faturalar incelendiğinde, davalıya yönelik olarak —- bedelli düzenlendiği ve açık fatura niteliğinde olduğu anlaşılmıştır.
Tarafların ticari defterlerinin incelenmesine karar verilmiş, inceleme gününde Mahkememize ibraz edilen ticari defterler üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılmıştır.
Mali Müşavir bilirkişi —- havale tarihli raporunda özetle; davacının ticari kayıtlarına göre davacının icra takip tarihi olan — tarihi itibarı ile davalıdan — alacaklı durumda olduğu, davalının ticari defter kayıtlarına göre davalının icra takip tarihi olan — tarihi itibarı ile davacıya —– borçlu durumda olduğu, taraflar arasındaki mutabakatsızlığın dayanağı olarak tespit edilen tutarlara ilişkin dayanak belgelerin dosyaya sunulması gerektiğini beyan ve rapor etmiştir.
Bilirkişi raporu taraflara usulüne uygun olarak tebliğ edilmiştir.
Mahkememizce verilen ——- sayılı kararı ile bozulduğu, bozma üzerine mahkememizce yeniden esas alınarak yargılama yapıldığı anlaşılmıştır.
BİRLEŞEN DOSYADA
DAVA :
Davacı vekili Mahkememize sunduğu —– havale tarihli ve aynı tarihte harçlandırdığı dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirket ile davalı arasında ——yapımı işinde, bir takım işlerin imalatı kapsamında malzeme + işçilik sözleşmesi akdedildiğini, işbu sözleşme gereğince, işin davalı tarafça teslimi süresinin —- olarak belirlendiğini, davalı yanın —- tarihinde de —– kaydının yapılması için de talepte bulunulduğunu, davalı yanın —- numaralı hakediş raporu ve faturasını, —- numaralı hakediş raporu ve faturasını, —- tarihinde —– numaralı hakediş raporu ve faturasını keserek yaptığı işlerin faturalarının tamamının ödemesini müvekkilinden tahsil ettiğini, söz konusu işin geçici kabulü de —- tarihinde yapıldığını, davalı yanın, söz konusu işin geçici kabulü de —-tarihinde yapıldığını, davalı yanın, söz konusu işi sözleşmede belirlenen süreden — gün sonra tamamladığını, akabinde —— numarası ile davalıya ihtarname gönderilerek yapımını üstlendiği imalatlara ilişkin kurum hakkedişlerine esas olmak üzere düzenlenecek hakkediş raporları ile yine imalat projelerinde olan değişikliklerin işlendiği —– projelerinin gönderilmesi tekiden talep edildiğini, davalı tarafın işbu ihtarlara herhangi bir cevap vermediğini, üstlendiği işin gereği de yerine getirmediğini, davalı tarafın tüm ihtarnamelere rağmen müspet bir dönüş sağlamadığını akabinde de davalının yokluğunda — numaralı hakkediş raporunun düzenlendiğini ve toplam işin bedelinin kesin hesabının —- olduğunun belirlendiğini, taraflar arasında akdedilen sözleşmenin madde 5’te yer alan İişin taşeron tarafından gecikmeye uğratılması durumunda taşerondan toplam iş bedeli üzerinden % 1 günlük gecikme cezası kesilecektir ” hükmü gereği davalının üstlendiği işi teslim etmesi gereken —- tarihinde teslim etmediğini, geçici kabul tarihi olan —- tarihinde teslim ederek —- geç teslim yaptığını, söz konusu gecikme cezası da yapılan kümülatif kesin hesap hakkedişinde toplam tutar üzerinden günlük cezai şart bedelinin —– bedele tekabül etmekte olduğunu, bu bedelin — gün olarak hesaplandığından davalının müvekkiline ödemesi gereken —– cezai şart bedeli bulunduğunu, davalının üstlendiği işler ile ilgili olarak eksikliklerinden kaynaklı cari hesabından —— kesinti yaptığını, söz konusu kesinti bedeli ve tutanağı ve içeriğinde kesinti bedeli ve eksiklikler davalı tarafından imzalanarak kabul edildiğini, bunun dışında davalı ile müvekkili arasında akdedilen sözleşmenin 8. Maddesi uyarınca , davalı taahhütnamesini sunmuş olduğu teknik personel bulundurma edimini yerine getirmediğini, söz konusu edim müvekkili işveren tarafından yerine getirildiğini, dava dışı —- tarafından sigortalı gösterildiğini, davalı yanın —- ödemesi gereken işçi bedelleri ödenmediğini, müvekkili firmanın dava dışı —- ikame ettiği —- dosyasından ücret alacakları ve ferileri için toplam —- ödemek zorunda kaldığını, işbu bedellerin davalıdan tahsilinin gerektiğini belirterek, davanın kabulü ile — alacağın,—– ihtarname tarihinden itibaren en yüksek ticari avans faizi üzerinden davalıdan tahsiline, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini arz ve talep etmiştir.
SAVUNMA :
Davalı vekili Mahkememize sunduğu —— havale tarihli cevap dilekçesinde özetle; davacı tarafın davalı görünen şirket aleyhine açtığı bu davayı kabul etmediklerini, davacının belirttiği gibi bir ticari ilişki yapıldığını ve bu ticari ilişkiden davacı tarafın alacağı olmadığını, aksine davalı görünen şirketin —- alacağı olduğunu, davalı şirket ile davacı şirketin —- idare binaları yapımı işinin ——anlaşarak bir taşeronluk sözleşmesi imzaladıklarını, davacı dilekçesinde —- hakkediş raporu ve faturalarının ödendiğini iddia etmekte olduğunu, aksine, davalı şirketin —alacağı olduğunu, bunun da —- takip dosyasına davacı — yapmış olduğu borca itiraz nedeniyle açılan ——- tarihinde lehlerine karar çıktığını ve şu aşamada —- istinaf aşamasında olduğunu, davacı—- dava dilekçesinin ———— teslim edildiğini, bu nedenle davacının bu iddiasını kabul etmediklerini, bu projede—– konuya vakıf olduklarını, davacı —– dava dilekçesinin —-numaralı bendinde belirttiği işin geciktirilmesi ile alakalı iddiasını kabul etmediklerini, çünkü inşaat mahallinin kendi çalışmalarına hazır olmaması olduğunu, çünkü kendi yaptıkları işin mekanik tesisat işi olduğunu, inşaatın hazır olmadığı zaman binada mekanik işi yapamayacaklarını, bunun delilinin ise —– resmi olarak yapıldığını, delilinin de ilk hakediş olan — numaralı hakediş tarihi —-olduğunu ve teamülün her ay düzenli hakediş yapılır ancak inşaat mahalli hazır olmadığı için mekanik işlere başlayamadıklarını, ayrıca davacı tarafın iş mahallinin hazır olduğunu belgeleyen yer teslim tutanağı kendilerine verilmediğini, davaı —- dava dilekçesinin —- bendinde belirttiği teknik personel bulundurma yükümlülüklerini yerine getirdiklerini, teknik personel olarak —– tarafından yerine getirildiğini, dava dilekçesinde belirttiği—-davacı—-Ş’nin elemanı olduğunu, çünkü devlet ihalelerinde yüklenici firmanın yani davacı şirketin sözleşme gereği şantiyede makine mühendisi – inşaat mühendisi – mimar ve elektrik mühendisi istihdam etmek mecburiyetinde olduğunu, göstermiş olduğu personelin kendi personeli olduğunu, davacının dilekçesinde yazdığı — gecikme cezası,—– işçi alacağı olmak üzere toplam —- alacağını kabul etmediklerini belirterek davanın reddine yargılama giderleri ile vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini arz ve talep etmiştir.
Uyuşmazlık Konusu : Taraflar arasındaki ihtilaf, temelde —- yapımı ve bir takım işlerin imalatı kapsamında —–tarihinde sözleşme imzalandığı hususunda ihtilaf bulunmamakta, uyuşmazlık sözleşme kapsamında davalının edimini süresinde yerine getirip getirmediği, davacının —- tarihinde teslim edilmesi gerektiği iddia edilen işin —geç teslim edildiği iddiası ile davalıdan — kesinti ve ihtar gideri, davacı tarafından ödendiği iddia edilen —-işçi alacağı olmak üzere toplam —–davalıdan isteyip isteyemeyeceği, davalının bu bedelden sorumlu olup olmadığı, davalının işin geç teslim edilmesinde bir kusurunun bulunup bulunmadığı, geç teslimin davacıdan kaynaklanıp kaynaklanmadığı noktasındadır.
Davanın Hukuki Niteliği: Dava, icra takibine yapılan itirazın iptali davasıdır.
Davanın Hukuki Sebebi: İtirazın iptalini düzenleyen 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu(İİK)’nun 67/1. Maddesindeki “Takip talebine itiraz edilen alacaklı, itirazın tebliği tarihinden itibaren bir sene içinde mahkemeye başvurarak, genel hükümler dairesinde alacağının varlığını ispat suretiyle itirazın iptalini dava edebilir.” şeklindeki düzenlemedir.
DELİLLER :
Celp ve tetkik edilen —-sayılı dosyasında; davacı takip alacaklısı tarafından —- tarihli takip talebi ile davalı takip borçlusu hakkında ilamsız takip başlatıldığı, ödeme emrinin davalı takip borçlusuna –tarihinde tebliği üzerine davalı takip borçlusunun süresi içerisinde, borca ve ferilerine karşı itiraz ettiği ve bunun üzerine takibin durduğu, itiraz dilekçesinin ve/veya takibin durdurulmasına ilişkin kararın davacı takip alacaklısına tebliğ edilmediği, eldeki davanın 1(bir) yıllık hak düşürücü süre içerisinde açıldığı anlaşılmıştır.
Dosyada mübrez—incelendiğinde; davacı — konusunun—— işinde bir takım işlerin imalatı kapsamında imzalandığı anlaşılmıştır.
Davacı vekilince dosyaya sunulan — tarihli faturalar incelendiğinde, davalıya yönelik olarak —- bedelli düzenlendiği ve açık fatura niteliğinde olduğu anlaşılmıştır.
Tarafların ticari defterlerinin incelenmesine karar verilmiş, inceleme gününde Mahkememize ibraz edilen ticari defterler üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılmıştır.
Bilirkişi heyeti —- havale tarihli raporunda özetle;
Davacının davalıdan dava tarihi itibarı ile —lacağı bulunduğu, bu alacağın talep gibi davacının — tarihli temerrüt ihtarının davalıya tebliğ edilmiş olduğu tarihten itibaren—– günlük mehilin dolduğu tarihten itibaren işletilecek temerrüt faizi ile birlikte tahsili gerektiğini beyan ve rapor etmiştir.
Bilirkişi heyeti raporu taraflara usulüne uygun olarak tebliğ edilmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE KANAAT :
İfa zamanı taraflarca kararlaştırılmadıkça veya hukuki ilişkinin özelliğinden anlaşılmadıkça her borç, doğumu anında muaccel olur(TBK m. 90).
Karşılıklı borç yükleyen bir sözleşmenin ifası isteminde bulunan tarafın, sözleşmenin koşullarına ve özelliklerine göre daha sonra ifa etme hakkı olmadıkça, kendi borcunu ifa etmiş ya da ifasını önermiş olması gerekir(TBK m. 97).
Muaccel bir borcun borçlusu, alacaklının ihtarıyla temerrüde düşer(TBK m. 117/1).
Borcun ifa edileceği gün, birlikte belirlenmiş veya sözleşmede saklı tutulan bir hakka dayanarak taraflardan biri usulüne uygun bir bildirimde bulunmak suretiyle belirlemişse, bu günün geçmesiyle; ( …. ) borçlu temerrüde düşmüş olur. Ancak sebepsiz zenginleşenin iyiniyetli olduğu hâllerde temerrüt için bildirim şarttır(TBK m. 117/2).
Aksine sözleşme yoksa, ticari bir borcun faizi, vadenin bitiminden ve belli bir vade yoksa ihtar gününden itibaren işlemeye başlar(TTK m. 10).
Bir miktar paranın ödenmesinde temerrüde düşen borçlu, sözleşme ile aksi kararlaştırılmadıkça, geçmiş günler için 1 inci maddede belirlenen orana göre temerrüt faizi ödemeye mecburdur(3095 s.y. M. 2/1).
—- önceki yılın ——- vadeli avanslar için uyguladığı faiz oranı, yukarıda açıklanan miktardan fazla ise, arada sözleşme olmasa bile ticari işlerde temerrüt faizi bu oran üzerinden istenebilir. Söz konusu avans faiz oranı, ——-uygulanan avans faiz oranından beş puan veya daha çok farklı ise yılın ikinci yarısında bu oran geçerli olur——
Yargı yetkisini, Anayasanın 9. Maddesine göre, Türk Milleti adına kullanan Mahkememizce, uyuşmazlık konusu hakkında, yapılan açık duruşmalar ve yargılama sonunda(Ay. m.141); toplanan deliller, ticaret sicil kayıtları, faturalar, sözleşme, bilirkişi raporu, iddia ve savunmalar ile tüm dosya mündericatı incelenip hep birlikte değerlendirildiğinde; taraflar arasında——— nolu ihalesi ile ilgili bir kısım iş kalemlerinin gerekli olan malzeme-monta-işçilik-nakliye ile birlikte yapılmasına dair malzeme+işçilik sözleşmesi imzalandığı, bu sözleşmeye istinaden davacı tarafça—– tarihli faturaların tanzim edildiği, alınan bilirkişi raporuna göre;
Her iki tarafın defterinde ortak kayıtta olan fatura bedelleri toplamının——- olduğu,
Her iki tarafın defterinde ortak kayıtta olan ödemelerin toplamının ————–olduğu,
Alacak faturaları ve yapılan ödemeler nazara alındığında aradaki farkın ——- olduğu,
Davalının defterinde olmayıp, davacının defterinde kayıtlı olan ödeme toplamının ise ——— olduğu,
Davacının defterinde kayıtlı ödemelerde, fatura alacağından mahsup edildiğinde kalan bakiyenin ———–olduğu,
Davalının kendi defterinde kayıtlı olup da davacının defterinde kayıtlı olmayan ödemelerini ispat edemediği, her ne kadar davalı taraf —- tarihli beyan dilekçesinde hatalı ve eksik işler bulunduğunu, —–olan yükümlülüklerin yerine getirilmediğini beyan ederek takas mahsup def ‘inde bulunmuş ise de takas mahsup define konu edilen hususların birleşen mahkememizin —esas sayılı dosyasına konu edilmiş olması —— sayılı içtihadı ve benzeri içtihatlarda belirtildiği gibi takas mahsup yoluyla sonuca gidilebilmesi için takas mahsuba konu alacağın başka bir davaya konu edilmemesi gerektiğinden, eldeki davada takas mahsuba konu edilen alacağın birleşen davanın konusunu oluşturması nedeniyle asıl davada takas mahsup itirazında değerlendirilemeyeceği, borçlunun faturaları kendi defterlerine kaydetmesi (faturaları deftere kayıt öncesinde yada sonrasında süresi geçtikten sonra itiraz ve iade etmiş olması) halinde alacaklının (hizmet vermiş olsun yada olmasın) HMK’nın 222. maddesi uyarınca alacağını ispatladığının kabul edilmesi gerektiği ——, davalının ticari defterinde kayıtlı faturalardan kaynaklı alacaklardan yine her iki tarafın ticari defterlerinde kayıtlı ödemeler ile yalnızca davacının defterlerinde kayıtlı ödemeler mahsup edildikten sonra davacının —- alacaklı olduğu, davacının tacir olması ve taraflar arasında ticari ilişki bulunması(TTK m. 19/2) nedeniyle alacağa takip tarihinden itibaren ticari faiz(3095 sy. m. 2/2) uygulanması gerektiği, alacağın likit olması nedeni ile kabulle sonuçlanan kısım üzerinden davacı lehine icra inkar tazminatına hükmedilmesi şartlarının oluştuğu bu nedenle asıl dava yönünden davanın kısmen kabul kısmen reddine karar vermek gerektiği, birleşen dava yönünden ise, birleşen dava davacısı tarafından geç teslim iddiasına dayalı olarak cezai şart talep edilmiş ise de işin kabulü sırasında geç teslime ilişkin ihtirazi kayıt olmadığından cezai şart talebinin yerinde olmadığı——- davacı tarafça ödendiği iddia edilen davalıdan talep edilen işçi alacağının davacının kendi istihdamındaki personel olması nedeniyle davacının bu talebinin yerinde olmadığı, davacının davalıdan tarafların imza ve kaşeleriyle onaylanmış —- kesinti bedelini talep edebileceği bu yönden davanın kabulüne diğer talepler yönünden davanın reddine karar verilmesi gerektiği, davalıya ihtarnamenin — tarihinde tebliğ edilmesi nedeniyle — günlük ödeme süresinin dolmasından yani —- tarihinden itibaren temerrütün oluştuğu ve bu tarihten itibaren tarafların tacir olması ve yapılan işin tarafların ticari işletmesiyle ilgili olması nedeniyle avans faizi işletilmesi gerektiği sonuç ve vicdani kanaatine(Ay. m.138) varılarak kısmen kabulüne karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda ayrıntılı olarak açıklandığı üzere;
1-Asıl dava yönünden davanın KISMEN KABUL, KISMEN REDDİ ile;
a-Davalı/takip borçlusunun,—- — sayılı dosyasına vaki itirazının —- yönünden İPTALİNE, kabulüne karar verilen asıl alacağa takip tarihinden itibaren ticari faiz uygulanmasına,
b-Kabulüne karar verilen alacağın %20 ‘si oranında icra inkar tazminatının asıl dava davalısından alınarak asıl dava davacısına verilmesine,
c-Fazlaya ilişkin istemin reddine,
d- Başlangıçta peşin olarak alınan 430,61 TL, icra dosyasında peşin olarak alınan 178,27 TL olmak üzere toplam 608,88 TL harcın, alınması gerekli olan 2.398,40 TL harçtan mahsubu ile bakiye 1.789,52 TL karar ve ilam harcının davalıdan alınarak hazineye irat kaydına,
e-Davacının yargılama sırasında yapmış olduğu 29,20 TL başvurma harcı, 241,53 TL posta ve tebligat gideri, 700,00 TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 970,73 TL yargılama masrafının davacı davasında kısmen haklı çıktığından dava konusunun toplam değerinin kabulle sonuçlanan kısma oranı sonucu bulunan 955,94 TL ile peşin harç 430,61 TL olmak üzere toplam 1.386,55 TL yargılama masrafının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
f-Davacı yargılama sırasında kendini vekille temsil ettirdiğinden hüküm tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T. uyarınca 5.266,40 TL avukatlık ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
g-Davalı yargılama sırasında kendini vekille temsil ettirdiğinden hüküm tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T. uyarınca 543,18 TL avukatlık ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
BİRLEŞEN DAVADA :—–
2-Birleşen dava yönünden davanın KISMEN KABUL, KISMEN REDDİNE;
a- —- tarihinden itibaren işleyecek ticari faizi ile birlikte birleşen dava davalısından alınarak birleşen dava davacısına verilmesine,
b-Fazlaya ilişkin istemin reddine,
c- Harçlar Kanunu uyarınca peşin alınan 2.170,36 TL harçtan alınması gerekli 366,82 TL karar ve ilam harcının mahsubu ile fazla alınan 1.803,54 TL’nin davacı tarafa iadesine,
d- Davacıların peşin harç gideri dışında yaptığı 31,40 TL başvuru harcı, 174,50 TL posta ve tebligat gideri, 2.250,00 TL bilirkişi ücreti üzere toplam 2.455,90 TL yargılama giderinin davanın kabul ve red oranına göre hesaplanan 103,77 TL ile 2.170,36 TL peşin harç olmak üzere toplam 2.247,13 TL ‘nin davalıdan alınıp davacıya verilmesine, bakiye giderin davacı üzerinde bırakılmasına,
e-Davacı yargılama sırasında kendini vekille temsil ettirdiğinden hüküm tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T. uyarınca 4.080,00 TL avukatlık ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
f-Davalı yargılama sırasında kendini vekille temsil ettirdiğinden hüküm tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T. uyarınca 15.513,25 TL avukatlık ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
3- Karar kesinleştiğinde, HMK Gider Avansı Tarifesinin 5. Maddesi uyarınca, artan gider avansının yatıran tarafa iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı, diğerlerinin yokluğunda, gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren 2(iki) hafta içinde Mahkememize veya Mahkememize gönderilmek üzere bulunulan yer yada başka bir yer Asliye Ticaret Mahkemesine verilecek bir dilekçe ile başvurmak ve istinaf harç ve masraflarını karşılamak koşulu ile ——— Adliye Mahkemesi’ne istinaf yasa yolunun açık olduğu, istinaf dilekçesinde istinaf yoluna başvuru konusu edilen hususlar ile nedenlerinin belirtilmesinin gerektiği, istinaf yoluna başvurulmasının İİK’nın 36. maddesi saklı kalmak kaydıyla kararın icrasını durdurmayacağı, süresi içerisinde karara karşı istinaf yoluna başvurulmaması halinde hükmün kesin hüküm ve kesin delil oluşturacağı açıklanmak suretiyle açık duruşmada verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 09/02/2021