Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 9. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/512 E. 2020/414 K. 24.09.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : 2019/512 Esas
KARAR NO : 2020/414

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 30/08/2019
KARAR TARİHİ : 24/09/2020

DAVA :
Davacı vekili Mahkememize sunduğu 30/08/2019 havale tarihli ve aynı tarihte harçlandırdığı dava dilekçesinde özetle; davalı taraf ile davacı taraf arasında olan cari hesap alacağı için ödemesi gereken borcunu ödemediğini bu nedenle İstanbul Anadolu —-İcra Müdürlüğü — Esas dosya ile davalı hakkında icra takibi başlatıldığını, davalı tarafın borca itiraz ettiğini, bu itirazın haksız kötü niyetli olduğunu ve icra takibini uzatmak maksadıyla uzatıldığını borca itirazın iptaline, takibin devamına, borçlu aleyhine alacağın %20 sinden aşağı olmamak üzere inkar tazminatına, alacağın ticari reeskont faizi ile davalı taraftan tahsiline hükmedilmesine yargılama ve vekaleti ücreti davalı tarafa yüklenilmesini talep ve dava etmiştir.
Davacı vekili 24/09/2020 tarihli duruşmada/esas hakkındaki beyanında; önceki beyanlarını tekrarla davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.

SAVUNMA :
Davalıya dava dilekçesi usulüne uygun olarak tebliğ edilmiş, davalı cevap dilekçesi sunmamıştır.
Davalı vekili 24/09/2020 tarihli duruşmada/esas hakkındaki beyanında; davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Uyuşmazlık Konusu : Taraflar arasındaki ihtilaf, temelde davacının cari hesaba dayalı olarak davalıdan alacaklı olup olmadığı noktasındadır.
Davanın Hukuki Niteliği: Dava, icra takibine yapılan itirazın iptali davasıdır.
Davanın Hukuki Sebebi: İtirazın iptalini düzenleyen 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu(İİK)’nun 67/1. Maddesindeki “Takip talebine itiraz edilen alacaklı, itirazın tebliği tarihinden itibaren bir sene içinde mahkemeye başvurarak, genel hükümler dairesinde alacağının varlığını ispat suretiyle itirazın iptalini dava edebilir.” şeklindeki düzenlemedir.
DELİLLER :
Celp ve tetkik edilen İstanbul Anadolu —. İcra Müdürlüğü’nün — Esas sayılı dosyasında; davacı takip alacaklısı tarafından 04/01/2019 tarihli takip talebi ile davalı takip borçlusu hakkında ilamsız takip başlatıldığı, ödeme emrinin davalı takip borçlusuna 01/03/2019 tarihinde tebliği üzerine davalı takip borçlusunun süresi içerisinde, borca, faize, takibe ve ferilerine karşı itiraz ettiği ve bunun üzerine takibin durduğu, itiraz dilekçesinin ve takibin durdurulmasına ilişkin kararın davacı takip alacaklısına tebliğ edilmediği, eldeki davanın 1(bir) yıllık hak düşürücü süre içerisinde açıldığı anlaşılmıştır.
Bilirkişi 04/03/2020 havale tarihli raporunda özetle; davacı tarafın 2017/2018 yılı hesap dönemine ilişkin tutulması zorunlu ticari defterlerin, kanuna uygun, eksiksiz olarak tutulduğu, açılış ve kapanış onaylarının yetkili makamlarca zamanında yapıldığı, ticari defterlerin HMK 22 maddesi uyarınca sahibi lehine delil vasfına haiz olduğunu, davalı şirketin 2017 yılı yasal defterlerinin açılış tasdiklerinin yasal süresinde yaptırıldığı ancak 2017 yılı yevmiye defteri kapanış tasdikinin ise yaptırılmadığı, 2018 yılı yasal defterlerin açılış ve kapanış tasdiklerinin yasal süresinde yaptırıldığının tespit edildiğini, ticari defterlerin HMK 22 maddesi uyarınca sahibi lehine delil olup olmayacağının takdirinin mahkemeye ait olduğunu, taraflar arasındaki uyuşmazlığın cari hesap bakiyesi konusu olup davalı tarafın faturalara itiraz ettiği görülse de 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu 21/2 maddesi gereğince somut olayda davalı tarafın faturaya itiraz etmediğini, davalı tarafından dosya kapsamına borcunun olmadığını beyan etmiş ise de; dosya kapsamında ve davalı tarafın ticari defter ve belgeleri üzerinde yapılan incelemelerde; davacı tarafından davalıya verilen hizmetin tesliminin yapıldığı, dava konusu olan cari hesap bakiyesinin davalı tarafın aldığı tarihten itibaren 8 gün içinde, faturanın içeriği hakkında bir itirazda bulunmadığını, davacının icra takip tarihi itibariyle davalıdan kaydi olarak 32.414,01 TL’lik alacaklı olduğunu, İİK 67/2 maddesi uyarınca takibin fatura ve cari hesaba dayanması bu kapsamda belirlenebilir ve likit olması sebebi ile ayrıca davacının %20 oranında olmak üzere 16.486,48 TL icra inkar tazminatı talebinde bulunabileceğini, beyan ve rapor etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE KANAAT :
Yargı yetkisini, Anayasanın 9. Maddesine göre, Türk Milleti adına kullanan Mahkememizce, uyuşmazlık konusu hakkında, yapılan açık duruşmalar ve yargılama sonunda(Ay. m.141), toplanan/sunulan deliller, —— kayıtları, vergi kayıtları, takip dosyası, bilirkişi raporu, sevk irsaliyeleri, faturalar, cari hesap ekstresi, iddia ve savunmalar ile tüm dosya mündericatı incelenip hep birlikte değerlendirildiğinde; davacı tarafından cari hesap ekstresine dayalı olarak İstanbul Anadolu —.İcra Dairesi’nin —- Esas sayılı dosyası ile takip yapıldığı, davalı tarafından takibe yapılan itiraz neticesinde takibin durduğu, davacı tarafından bu kez itirazın iptali istemi ile eldeki davanın açıldığı, davalı tarafın ticari defterlerinin incelenmesinde cari hesap ekstresine konu borcun davalı ticari defterlerinde kayıtlı bulunduğu, davalının ticari defterlerine göre davalının davacıya 32.414,01 TL borcu bulunduğu, davalı tarafça faturalara 8 günlük süre içerisinde itiraz edilmediği, cari hesaba konu faturaların BA bildirimi yapıldığı, bu nedenle davacı tarafça faturaya konu mal/hizmetin davalı tarafa sunulduğunun ispat edildiği, davalı tarafça bedelin ödendiğinin ispat edilemediği, alacağın faturaya dayanması nedeniyle likit olduğu ve icra inkar tazminatı talebinin haklı olduğu sonuç ve vicdani kanaatine(Ay. m.138) varılarak davanın kabulüne karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda ayrıntılı olarak açıklandığı üzere;
1-Davanın KABULÜNE,
2-Davalının İstanbul Anadolu —. İcra Dairesi nin —–esas sayılı takip dosyasına vaki itirazının iptaline,
3-Alacağın %20 si olan 6.482,80 TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Harçlar Kanunu uyarınca alınması gerekli 2.214,20 TL karar ve ilam harcından yargılamanın başında peşin olarak alınan 391,50 TL’nin mahsubu ile bakiye 1.822,70 TL karar ve ilam harcının davalıdan alınarak hazineye irat kaydına,
5-Davacı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan —– uyarınca hesaplanan 4.862,10 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Davacı tarafça yargılama gideri olarak yapılan 44,40 TL başvuru harcı, 391,50 TL peşin harç, 700,00 TL bilirkişi ücreti, 116,20 TL posta ve tebligat gideri olmak üzere toplam 1.252,10 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
7-Yatırılan gider avansında kullanılan kısmın mahsubu ile bakiye kısmın kararın kesinleşmesi ve talep halinde davacı tarafa iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren 2(iki) hafta içinde Mahkememize veya Mahkememize gönderilmek üzere bulunulan yer yada başka bir yer Asliye Ticaret Mahkemesine verilecek bir dilekçe ile başvurmak ve istinaf harç ve masraflarını karşılamak koşulu ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi’ne istinaf yasa yolunun açık olduğu, istinaf dilekçesinde istinaf yoluna başvuru konusu edilen hususlar ile nedenlerinin belirtilmesinin gerektiği, istinaf yoluna başvurulmasının İİK’nın 36. maddesi saklı kalmak kaydıyla kararın icrasını durdurmayacağı, süresi içerisinde karara karşı istinaf yoluna başvurulmaması halinde hükmün kesin hüküm ve kesin delil oluşturacağı açıklanmak suretiyle açık duruşmada verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.