Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 9. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/495 E. 2021/499 K. 29.06.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2019/495 Esas
KARAR NO: 2021/499
DAVA: Alacak (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ: 23/08/2019
KARAR TARİHİ: 29/06/2021
Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; ——– numaralı hesaba sehven — havale çıkarıldığı yapılan sehven havale nedeniyle ——şubelerine başvuruda bulunulduğunu paraya bloke konulduğunu, şubelerle yapılan görüşmeler neticesinde, davalı —- talimat verilmesi gerektiği müvekkil şirkete söylenmiş , davalı yana talimat verilmesine rağmen bloke konulan para müvekkil şirket hesabına aktarılmadığını, davacı müvekkil tarafından sehven havale çıkarılan ve davalı tarafından bloke konulan——– faiziyle birlikte sebepsiz zenginleşme hükümleri doğrultusunda iadesine karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacının dava konuş etmiş olduğu iddialarında davalı konumunda olması gereken şahsın, müvekkil banda değil , hesabına sehven havale işlemi yapılan havale——-gerektiğini, dava konusu sehven havale edilen paranın zilyedi’nin dava dışı şahsa ait olduğunu, keza sehven gönderilen paranın artık alıcının hakimiyetinin alınında bulunmadığını, davacının hatalı işlemi bizatihinin kendisi gerçekleştirmiş olması hasebiyle ağır kusuru nedeni ile sorumluluğununu bulunduğunu, davacı kendi ağır kusurunun bir sonucu olarak uğradığı zararı müvekkil bankaya dava açma suretiyle gidermeye çalıştığını, davacı tarafın talebi doğrultusunda sehven havale yapılan alıcı hesabına müvekkil banka tarafından bloke koyulduğunu, ilgi miktarın iadesine ilişkin olarak talimat alınabilmesi için hesap sahibi üçüncü kişi müşterinin müvekkil banka nezdinde kayıtlı telefon numaralarından ileşimi kurulmaya çalışılsa da sonuç alınamadığını, bu nedenle sehven çıkış ve iade işlemi gerçekleştirilemediğini, ilgili tutarın halen hesapta blokeli durumda beklediğini, hukuken bir paranın el değiştirmesinde para en son kimin elindeyse paranın zilyeti de o olduğunda ve sehven havale edilen ——- iadesi hususunda zilyedin onayı bulunmadığından, müvekkil bankanın parayı iade etmemesinin hukuki olduğunu, dava konusu yapılan havale talimatının ise müvekkil bankanın internet bankacılığı kanalı üzerinden davacının hatası ile gerçekleştirilmiş olup, ilgili işlemlerle alakalı olarak müvekkil bankanın herhangi bir kusur ve sorumluluğu bulunmadığından haksız ve hukuka aykırı kötü niyetli davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE:
Dava, sebepsiz zenginleşme iddiasından kaynaklanan alacak istemine ilişkindir.
Mahkememizce ön inceleme duruşması yapılmış ve uyuşmazlık davacıya ait hesaptan—- tarihinde sehven dava dışı — gönderildiği iddia edilen ——–davacının talebi üzerine davalı tarafından bloke konulmasına rağmen davacıya iade edilmemesi nedeniyle davacının bu bedeli davalı bankadan isteyip isteyemeyeceği, davalı bankanın sebepsiz zenginleşip zenginleşmediği ve davalı bankanın alıcı onayı olmadan ——– davacıya iade etmemesinin bankacılık düzenlemeleri uyarınca mümkün olup olmadığı şeklinde tespit edilmiştir.
Davalı bankadan davacı şirketin banka hesap kayıtlarının ve dökümünün celbi için müzekkere yazılmış ve davacı banka tarafından davacının hesaplarına ilişkin belgeler celp edilmiştir.
Celp ve tetkik olunan —düzenlenen — tarihli ödeme dekontunun incelenmesinde davacı—– numarasına alacaklı adı ———– havale işlemi gerçekleştirildiği açıklamada ——– şirket ortaklığı hesabına havale yazılı olduğu görülmüştür.
Tarafların tüm delilleri celp olunarak uyuşmazlık konusu hakkında bankacı bilirkişiden rapor alınmasına karar verilmiş olup bilirkişi dosyaya sunmuş olduğu —- tarihli raporunda özetle dosyadaki mevcut delillere göre davalı bankanın —- davacı şirketin —— numaralı mevduat hesabından davacının gerçekleştirdiği, işlem ile dava dışı — tarihinde — yapıldığı ve havale işleminin aynı gün —davalı banka tarafından———dava dışı şahsın hesabından bankanın hesaplarına bloke edildiği yapılan havale işleminde bankanın doğrudan bir dahlinin olmadığı ve havale işleminin davacı şirketin kendi iradesiyle gerçekleştirildiği, havale tutarının aynı gün otomotik olarak dava dışı—— hesabına intikal ettiği ve tasarrufuna geçtiği bu haliyle davalı bankanın havale işleminden kaynaklı bir kusurunun bulunmadığı yönünde rapor tanzim edilmiş ve tarafla tebliğ edilmiştir.
Davacı vekilinin davanın—-ihbarını talep etmesi üzerine usulüne uygun olarak davanın—-ihbar edildiği anlaşılmıştır.
Yargı yetkisini, Anayasanın 9. Maddesine göre, —– adına kullanan Mahkememizce, uyuşmazlık konusu hakkında, yapılan açık duruşmalar ve yargılama sonunda—– toplanan deliller, havale dekontu, bilirkişi raporu iddia ve beyanlar ile tüm dosya mündericatı incelenip hep birlikte değerlendirildiğinde; davacı şirket hesabından ve davacı şirketin talimatıyla ———havale işlemi gerçekleştirildiği davacının davalı bankaya havale işlemini sehven başka bir hesaba yapıldığının bildirilmesi üzerine davalı bankanın gönderilen havale bedeline bloke koyduğu ve davacının davalı bankadan sehven gönderilen havale bedeli ——— sebepsiz zenginleşme hükümleri uyarınca davalıdan tahsilini talep ettiği, alınan bilirkişi raporu ve dosyadaki tüm mevcut deliller hep birlikte değerlendirildiğinde havale işleminin davacı tarafça gerçekleştirildiği davalı bankanın da havale işlemini gerçekleştiren aracı kurum olduğu ve davacının talebi doğrultusunda ve davacı tarafından bildirilen iban numarasına havale işleminin gerçekleştirildiği havale işleminin gerçekleştirilmesinde bir kusurunun bulunmadığı gibi havale sonrası —- dava dışı —tasarrufuna geçtiği ve davacı bankanın dava dışı —– onayı olmadan hesabına gönderilen paranın davacıya iade etmesinin davalı bankanın yasal sorumluluğu doğuracağı ve davacının kendi kusurlu eylemi ile yaptığı hatalı havale işleminden dolayı davalıya rücu edemeyeceği, bu bedeli ancak havale yapılan dava dışı ——-talep edebileceği sonuç ve vicdani kanaatine varılarak aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Ayrıntısı ve gerekçesi yukarıda belirtildiği gibi;
1-Davanın reddine,
2-Dava açılırken alınması gerekli 59,30 harcın peşin olarak 68,31 alındığından bakiye fazla alınan 9,01 TL harcın talep halinde davacıya iadesine,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
4- Davalı taraf yargılama sırasında kendini vekille temsil ettirdiğinden hüküm tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T uyarınca 4.000,00 TL avukatlık ücretinin davacıdan alınarak davalı tarafa verilmesine,
5-6325 Sayılı Yasa’ nın 18/A maddesinin 11 ve 13. Fıkraları uyarınca zorunlu arabuluculuk nedeniyle arabulucuya hazine tarafından ödenen 1.320,00 TL’nin davacıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
6-Artan gider avansının karar kesinleştiğinde HMK Gider Avansı Tarifesinin 5. Maddesi uyarınca davacıya iadesine,
Dair, davacı vekili ve davalı vekilinin yüzüne karşı, miktar itibariyle kesin olarak verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 29/06/2021