Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 9. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/465 E. 2021/52 K. 21.01.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2019/465 Esas
KARAR NO: 2021/52

DAVA : İtirazın İptali (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 06/08/2019
KARAR TARİHİ : 21/01/2021
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
DAVA : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin yürüttüğü bankacılık faaliyetleri çerçevesinde davalı——talebi üzerine söz konusu şirket ile —- akdedildiğini, işbu sözleşmeyi davalı —- kefil sıfatıyla imzalayarak müştereken ve müteselsilen kefil olduğunu, davalı kefilin ilgili sözleşme gereğince sorumluluğu —- olduğunu yine davalı şirket ile bankacılık hizmetleri sözleşmesi,——- yatırım hesabı çerçeve sözleşmesi akdedildiğini, ancak davalı şirket ve davalı kefil ilerleyen zaman içerisinde ticari kredilerinden kaynaklanan ödemelerini kanuni süreler içerisinde ödemediğini, müvekkil banka tarafından ise ——- yevmiye nolu ihtarnamesi keşide edilerek davalı şirket ve kefile gönderildiğini ilgili ihtarname ile müvekkili banka ile akdedilen —–konu boçlarının —– tarihi itibariyle kat edildiğinin ihtar edildiğini, ihtarname gönderilmesine rağmen borcunu ödeme yükümlülüğünü yerine getirmeyen davalılar borcunu ödeme konusunda temerrüde düştüğünden —– dosyası ile haklı alacak tazmini için yasal işlemler başlatıldığını, ilgili icra takibinde de görüleceği üzere davalı kefilin sorumluluğu —–olup davalıların işbu icra takibine itiraz ettiklerini, açıklanan nedenlerden dolayı borçlu davalıların haksız ve kötü niyetli olması nedeniyle itirazlarının iptali ile takibin devamına, itirazın haksız ve kötü niyetli olması nedeniyle itiraz olunan kısım üzerinden en az % 20 icra inkar tazminatına hükmedilmesine, mahkeme masrafları ve avukatlık ücretinin karşı tarafa yüklenmesine, karar verilmesini talep etmiştir.
CEVA : Davalı taraf herhangi bir cevap dilekçesi sunmamıştır.
İNCELEME VE GEREKÇE:
Dava, davalılardan —davacı tarafından kullandırılan ve bu krediye —tutarında kefil olan —- kredinin geri ödenmeyen kısmın tahsili için girişilen icra takibine yapılan itirazın iptali istemine ilişkindir.
Davaya konu ——- sayılı takip dosyasının celbolunarak yapılan incelenmesinde ; davacı banka tarafından davalılar aleyhine kullandırılan kredi nedeniyle asıl alacak ve faiz ve fer’ilerinden oluşur toplam — alacağın tahsili için genel haciz yolu ile icra takibi yapıldığı,——- davalıların yasal süre içerisinde borca itirazı üzerine takibin durduğu görülmüştür.
Dava konusu uyuşmazlık davacı banka tarafından davalılardan — kullandırılan ve diğer davalı —– kefil olduğu kredi nedeniyle ödenmeyen kredi borcundan davalıların sorumlu olup olmadığı ve İİK 67. Maddesi uyarınca itirazın iptali hüküm ve koşullarının oluşup oluşmadığı noktasında toplanmaktadır.
Tarafların tüm delilleri celbolunarak dava dosyası ve davacı bankaya ait tüm yasal defter , kayıt ve dayanak belgeler üzerinde bankacı bilirkişi aracılığıyla inceleme yaptırılarak rapor alınmıştır. Raporun, dosyadaki verilere uygun ve denetime açık olduğu anlaşılmakla, hükme esas alınmıştır.
Yapılan yargılama sonucunda alınan bilirkişi raporu ve dosyadaki tüm deliller birlikte değerlendirildiğinde, davacı banka ile davalı asıl borçlu arasında —tarihinde — limitli —– sözleşmesi imzalandığı , davalı kefilin ise bu sözleşmeyi müteselsil kefil olarak — ile imzaladığı, yine davacı banka ile asıl borçlu arasında — tarihinde — imzalandığı, davalı kefilin ise bu sözleşmeyi müteselsil kefil olarak — limit ile imzaladığı, ancak davacı bankanın davalı kefilin kefalet limitini—–olarak sınırlandırdığı ve takibi de bu şekilde başlattığı görülmüştür.
Davalı kefil —— sözleşmesinin imzalandığı tarihte şirket ortağı olduğu ticaret sicil kayıtlarından anlaşılmakla kredilerde verilecek kefaletlerde eş rızasının aranmayacağı anlaşılmıştır.
İmzalanan kredi sözleşmelerinde davacı bankanın defterleri ile her türlü kayıtlarının delil teşkil edeceğinin ve bu hükmün HMK 193 maddesi uyarınca bir delil sözleşmesi niteliğinde olacağının kabul, beyan ve taahhüt edildiği anlaşılmıştır.
Kredi borcunun ödenmemesi üzerinde davacı banka tarafından —– Yevmiye nolu ihtarnamenin keşide edildiği ve ihtarın asıl borçluya — de tebliğ edildiği —günlük süre sonunda temerrütün —- de gerçekleştiği, davalı asıl borçlu her ne kadar bu tarihte temerrüde düşmüş ise de davacı bankanın yasal süreyi beklemeden —– tarihinde takibe geçmiş olması nedeni ile temerrütün takip tarihi ile başladığı, uygulanacak faiz oranının ise — tarihine kadar akdi faiz,—- tarihinde sonra ise temerrüt faizi uygulanacağı anlaşılmıştır.
Davalı kefile ise gönderilen ihtarnamenin iade edildiği görülmüş olup, davalı kefilin temerrüt tarihinin takip tarihi olan —— de gerçekleştiği anlaşılmıştır.
Bilirkişi raporunda davacı bankanın kredi sözleşmesinde faiz oranları da dikkate alınarak yapılan hesaplamada davacı bankanın alacağını hesaplamış olup davacı bankanın takipte belirtilen– nolu kredi yönünden — asıl alacak, — temerrüt faizi,—olmak üzere toplam — alacaklı olduğu, takip tarihinden itibaren asıl alacağa — oranında temerrüt faizi ve —-uygulanması gerektiğini,
Takipte belirtilen – nolu kredi yönünden; — asıl alacak,— temerrüt faizi ve —- olmak üzere toplam —- alacaklı olduğunu ve takip tarihinden itibaren asıl alacağa — oranında temerrüt faizi ve —– uygulanması gerektiğini,
Takipte belirtilen — nolu kredi yönünden; — asıl alacak,— temerrüt faizi ve — olmak üzere toplam —-alacaklı olduğunu, takip tarihinden itibaren asıl alacağa — oranında temerrüt faizi ve —- uygulanması gerektiğini,
Takipte belirtilen – nolu kredi yönünden; —asıl alacak,—-temerrüt faizi ve—- olmak üzere toplam —– alacaklı olduğunu, asıl alacağa —oranında temerrüt faizi ve —– uygulanması gerektiğini,
Takipte belirtilen — nolu kredi yönünden; — asıl alacak,— temerrüt faizi ve — olmak üzere toplam — alacaklı olduğunu ve asıl alacağa –oranında temerrüt faizi——- uygulanabileceğini, hesap etmiş olup alınan bilirkişi raporunun davacı banka ile davalılar asıl borçlu müteselsil kefil arasında imzalanan kredi sözleşmelerine ve sözleşmede belirtilen faiz oranlarına uygun hesap edildiği ve kat ihtarnamesinin davalı borçlulara tebliğ tarihleri de dikkate alınarak temerrüt tarihlerinin tespit edildiği anlaşılmakla bilirkişi raporu doğrultusunda davanın kısmen kabulüne kısmen reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Ayrıntısı ve gerekçesi yukarıda belirtildiği gibi;
1.Davanın KISMEN KABULÜ KISMEN REDDİ ile;
2.Davalıların — esas sayılı takip dosyasına vaki itirazlarının — asıl alacak— temerrüt faizi, — olmak üzere toplam —- yönünden iptaline,
Asıl alacak — oranında temerrüt faizi ve —uygulanmasına,
3—- temerrüt faizi, — olmak üzere toplam —- yönünden iptaline,
Asıl alacak— oranında temerrüt faizi ve— uygulanmasına,
4-Asıl alacak — temerrüt faizi —-olmak üzere —- yönünden iptaline,
Asıl alacak — takip tarihinden itibaren- oranında temerrüt faizi ve—– uygulanmasına,
5-Asıl alacak — temerrüt faizi, — olmak üzere toplam — yönünden iptaline,
Asıl alacak — takip tarihinden itibaren — oranında temerrüt faizi ve —— uygulanmasına,
6-Asıl alacak —temerrüt faizi, — olmak üzere toplam — yönünden iptaline,
Asıl alacak — takip tarihinden itibaren — oranında temerrüt faizi ve—– uygulanmasına,
Hükmolunan asıl alacağın % 20 si oranında icra inkar tazminatının davalılardan alınarak davacıya verilmesine,
7-Başlangıçta peşin olarak alınan 1.632,54 TL harcın ve icra takibi peşin harcı 675,86 TL’nin, alınması gerekli olan 9.093,90 TL harçtan mahsubu ile bakiye 6.785,50 TL karar ve ilam harcının davalı taraftan alınarak hazineye irat kaydına,
8- Davacının yargılama sırasında yapmış olduğu posta ve tebligat gideri 118,60 TL, bilirkişi ücreti 800,00 TL, olmak üzere toplam 918,60 TL yargılama masrafının, davacı davasında kısmen haklı çıktığından dava konusunun toplam değerinin kabulle sonuçlanan kısma oranı sonucu bulunan 904,70 TL yargılama masrafına, peşin harç 1.632,54 TL, eklenerek sonuç olarak 2.537,24 TL’nin davalı taraftan alınarak davacıya verilmesine, dava konusunun toplam değerinin redle sonuçlanan kısma oranı sonucu bulunan 13,89 TL yargılama masrafının davacı üzerinde bırakılmasına,
9-Davacı yargılama sırasında kendini vekille temsil ettirdiğinden hüküm tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T uyarınca 16.597,06 TL avukatlık ücretinin davalılardan alınarak davacıya verilmesine,
10-Davalılar yargılama sırasında kendini vekille temsil ettirdiğinden hüküm tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T uyarınca 2.044,72 TL avukatlık ücretinin davacıdan alınarak davalılara verilmesine,
11-Karar kesinleştiğinde, HMK Gider Avansı Tarifesinin 5. maddesi uyarınca artan gider avansının davacıya iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, davalıların yokluğunda, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde mahkememize veya mahkememize gönderilmek üzere bulunulan yer yada başka bir yer Asliye Ticaret Mahkemesine verilecek bir dilekçe ile başvurmak ve istinaf harç ve masraflarını karşılamak koşulu ile —— Mahkemesi’ne istinaf yolunun açık olduğu, istinaf dilekçesinde istinaf edilen hususlar ile nedenlerinin belirtilmesinin gerektiği, süresi içerisinde kararın istinaf edilmemesi halinde hükmün kesinleşeceği ve infaz edilebileceği açıklanmak suretiyle verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 21/01/2021